Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşkın, gözyaşları

Aşkın Gözyaşları

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aşkın Gözyaşları






Aşkın Gözyaşları




Sonbaharın en hüzünlü günlerinden birinde, doğaya küsen güneş, benim yüreğimde doğmuştu sanki İçimde yabancı bir mutluluk, anlamsız bir heyecan vardı Sanki biri beni çağırıyormuşçasına bir his yüreğimde geziniyorken, ısrarlı kalp atışlarıma yenik düşmüş ve evden çıkmıştım Hâlbuki dışarıda hava çok soğuk ve yağmurluydu Ama içimdeki aşk ateşi beni ısıtmaya yetiyordu Herkes yollarda koşuştururken, ben yavaş adımlarla ilerliyordum yolumda Anlam veremezdim kaçışlarına Her yağmur tanesini bir melek indirirken, yüzüne meleklerin dokunduğunu bilmek, hissetmek, insanın içinde o kadar güzel ve ayrı bir duygu yaratırken, insanlar neden kaçışıyorlar ki Melekleri sevmiyorlar mı acaba Yoksa benim kadar duygusal mı değiller Yağmur o kadar güzel yağıyor ki hâlbuki… Melekler yüzüme her damla indirdiğinde içimde ki heyecan artıyordu Ne oluyordu bana, bilmiyordum Anlam veremiyordum yüreğimde yaşananlara Ama öyle güzel bir duygu var ki içimde, kelimelere dökmek istesem dökemem Çünkü böyle farklı bir duygu yaşamamıştım önceden Çok mutluyum


Sonbaharın bu güzel gününde, benim gibi yağmurun tadını çıkaran biri daha yok sanıyordum Ta ki, melekleri andıran güzelliğiyle, yağmurla iç içe olan o kızı görene kadar Denize karşı bir bank da oturuyor, huzurlu bir ifadeyle gökyüzüne bakıyor, olduğu yerde ıslanıyordu Bende durup onu izliyordum Nasıl da bebeksi bir hali vardı Yeniden doğmak bu olsa gerek Boynum bükülmüştü bu tatlılık karşısında Sonra beni fark etti ve birbirimize bakıp gülümsedik Yanına yaklaştım “merhaba” dedim, “merhaba” dedi Sesi yabancı gelmişti kulağıma O kadar güzel, o kadar farklıydı ki, onun gerçek bir melek olduğuna inanmaya başlamıştım “Sende melekleri seviyorsun değil mi?” dedim, o da “evet” dedi gülümseyerek Güneş gözlerine çarpan yağmur taneleri sanki yüzünde bir gökkuşağı oluşturuyordu o gülerken


Çok güzeldi Gözlerine bakamıyor, aşkı ile kör olmaktan korkuyordum Çünkü yüreğimin meleklere zaafı var Bak, nasılda deli gibi çarpıyor


Yüreğimde biriken duygular, sabırsızca bir bir kelimelere dökülmeye bekliyor, boğazımda düğümleniyordu Onu görmeden önce de bu duyguyu hissettirmişti yüreğim bana Gözlerimi kapayıp yüreğimin derinliklerine, saklı cennetime indim bu duyguyu anlatabilmek için Ve duygularımı sırayla taşıdım dudaklarıma “Biz melekleri seviyoruz Onlarda bizi seviyorlar Yüzümüzden yağmur süzülürken hafif bir sıcaklık hissedersin ya, onların elleridir aslında Her yağmur tanesini bir melek indirirmiş Yüzünden yavaşça süzülen o damlalar insanı nasıl da bir kedi kadar uysal yapıyor Kendimi yeni doğmuş ve sevgiye muhtaç bir bebekmiş gibi hissediyorum Seni de öyle görünce, işte benim gibi biri daha dedim ve yanına geldim” dedim O bebeksi, utangaç hali bitiriyordu beni Ve orada öylece izliyordu beni Gözlerim istemeden onun gözlerine çarptı ve ikimizde birbirimizin gözlerinde kaybolduk Gözlerimi ondan alamıyordum Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor, gözlerimden yaşlar akıyordu ama yağan yağmur belli etmiyordu gözyaşlarımı Yüreğim bu güzelliğe, bu yoğun duygulara dayanamamıştı ama kalbine inmeliydim Tanımalıydım onu Çünkü yaşayacağım yer orası olacaktı O melek yüzün arkasından diğerleri gibi bir şeytan çıkmasından, bana cehennemi yaşatmasından korkuyordum Cehennemde yanarken de şikâyet etmiyordum Fakat ateşi körükleyen bir nokta vardı ki, o da benimle birlikte içimde yanan sevdiğimdi Onlar bana kıyarken, ben onlara kıyamıyordum Onlar da içimde yanmasınlar diye, yüreğimden uzaklaştırıyor, yalnız yanıyordum O zamanlar gözlerimi kapayıp yüreğime indiğimde ona “lütfen içim, lütfen canım, ağlama Seni bir melekle tanıştıracağım ve o son olacak Cenneti getirecek kapına İnan bana“ diyerek söz vermiş, yaram kapanmıştı Ve şimdi, ona bakıyorum da, acaba bu o mu? Kalbimin kapılarının zamanı gelmiş miydi açılmaya? O kadar güzel bakıyor ki… Cenneti gözlerinde görebiliyorum İnanıyorum Tanıyacağım onu


Yağmur şiddetini azaltmıştı Yavaş adımlar atıyor, utangaç bakışlarla konuşuyorduk Güzel sözler söylüyor, utanıyor ve başımızı yere eğerek gülümsüyorduk Bebek gibiydik ikimizde Ne de olsa onunla yağan yağmura kapılmış, yeniden doğmuştuk


Onu izlerken yüreğim okşanıyordu O kadar tatlıydı ki İçim huzurla doluyordu Aynı zamanda içimden isyan ediyordum zamana, dursun, bu an hiç bitmesin istiyordum ama nafile Yüreğimde ki gibi batmayan bir güneş daha olsaydı, bu dünyanın da adını cennet koyardım


Akşam olmuş, ayrılık vakti gelmişti Birbirimize bakıyor, söyleyecek söz arıyorduk Biz konuşamasak da o an, bakışlarımız anlatıyordu demek istediğimizi Ve ikimizde aynı anda “telefon numa…” dememizle gülmüştük Gülmek ona o kadar çok yakışıyor ki Telefon numaralarımızı vermiştik birbirimize Ertesi güne, karşılaştığımız yere sözleşmiş ve ayrılmıştık Eve dönerken sanki yürümüyor, uçuyordum Çocuklar gibi mutluydum Eve vardığımda dayanamayıp telefonumu hemen elime aldım, heyecanla mesajımı yazdım ve yollar yollamaz bir mesaj geldi telefonuma Mesajı atan oydu Kalplerimiz, sevdiklerimiz, her şeyimiz birdi Ruh ikizimdi Kaderimin insanının o olduğuna daha da inanmaya başlamıştım Söylemiş olduğu her söz, içimde bir yer ediniyordu Ve gün iyi geceler dilekleriyle son bulmuş, gözlerimi yeni bir gün için yummuştum


Gözlerimi açtığımda büyük bir heyecan ve mutlulukla evden çıkmıştım Yollar çok kısa geliyordu bana Yağmur yağmıyor, sanki bu güzel gün için güneş göz kırpıyordu bana Sanki küsen doğa, bizim için barışmıştı Buluştuğumuz noktaya aynı anda varmıştık Bir rüyadaydım sanki İlk defa görünen bir melek tanımıştım İnanamıyordum buna Her şey o kadar güzeldi ki


Bank da oturur oturmaz bir kedi gelmişti yanımıza Bembeyazdı Diğer banklarda başkaları da olmasına rağmen, o bizi seçmişti Tıpkı aşk gibi Ve ne zaman orada otursak, o da hemen yanımıza gelir, kendisini sevdirirdi bize Bizde o kedi gibi mayışmış bir hale gelir, severdik onu Gözlerimiz birbirine değdiğinde ise her şeyi unutur, dünya dururdu o an bizim için Gözlerimiz buğulanır, durmadan, dakikalarca birbirimizi izlerdik O gün, ilk defa ellerimizi yüzümüzü sevmek için uzattığımızda bir hızla geri çekmiş ve bir heyecanla ağlamaya başlamıştık Birbirimize dokunamıyor, kıyamıyorduk Bunun heyecanını da ilk defa yaşıyordu yüreğimiz O kadar farklı ki


Günler günleri takip etti, aylar geçti ve doğum günüm (11 Aralık) geldi Yaşadığımız bir gün bile bir ömürle eşitken, mevsimlere bir mevsim daha getirdik, aşk mevsimi adını verdik Sımsıcak yüreğimizle üşümezdik biz Yağan kara aldırmazdık biz İçimizde batmayan bir güneş, aşk mevsiminde yaşardık biz Günler tükense de, bitmezdik biz Çünkü bu aşkı yüreğimize mühürlemiştik



DOĞUM GÜNÜM (11 ARALIK)


Bugün benim doğum günüm Vermiş olduğum sözü hatırlatmıştım kalbime bugün Bu söz, en büyük hediye olmuştu ona O da en güzel duyguları hissettirerek, teşekkürünü belirtmişti bana Yüreğim yeniden doğmuştu onunla ve bir yaşında


Meleğimle bütün gün beraberdik Her zaman ki gibi o günde aşkımızın başladığı yerdeydik Orası bizim cennetimiz olmuştu Her günün sonunda veda ederken “cennetimiz de görüşmek üzere” der ve ayrılırdık Ve yine cennetteyim meleğimle…


Buğulu gözlerle birbirimizi izliyorduk her zaman ki gibi İçimizde ki aşk yüreğimize sığmıyor, gözlerimize sığmıyor, her an yüreğimiz duracak, gözlerimizden yaşlar akacak gibi yaşıyor, birbirimize dokunmaktan korkuyor, birbirimizi durmadan izliyorduk Gözlerimizdi yüreğimizde ki duyguları bize hissettiren, gözlerimizdi kifayetsiz kelimelerin anlamını yaşlarla belirten, aşkın dilini bilen, gözlerimizdi


Dokunamazdık birbirimize Yüzümüzü sevmeye, öpmeye kıyamazdık, korkardık Bir kez öpsek, buna kalbimizin dayanmayacağını biliyorduk Çünkü biz birbirimizi çok seviyorduk Zaten aşk yüreklerin dili değil midir? Biz aşkı anlamı gibi tüm beyazlığıyla yaşıyorduk


Bütün gün olduğumuz yerden kıpırdamamış, gece olunca da sessizce yıldızları izlemiştik Ve bir yıldız seçmiştik Nasılda tatlıydı O Tek tek yıldızları seçişi “bu olsun, yok yok bu olsun, yok bence biz gibi bembeyaz olsun” deyişi O an kollarımla sımsıkı sarmak istiyordum bebeğimi ama yapamıyordum, kıyamıyordum Kollarımda can verir diye korkuyordum Çaresizce ağlıyordum Ben ağlayınca, o da ağlıyordu O kadar acı veriyordu ki Ellerimiz ister istemez yüzümüzü sevmek için gidiyor, farkına varınca da ellerimizi korkarak geri çekiyorduk Kollarımızla birbirimizi sımsıkı sarmak için yaklaşırken yine bir hızla geri çekiliyorduk Bunun çaresizliğiyle durmadan ağlıyor, yine konuşmadan birbirimizi izliyorduk Zaten İstesek de konuşamazdık ki Duygularımızı anlatabileceğimiz, kelimelere dökeceğimiz bir dil yoktu Meleklerin aşkı bu olsa gerek Ve bende bir meleği seviyorum


Gözyaşlarımız dindikten sonra yıldızımıza ve sonra birden bire saate baktı gözlerimiz Saat 23:23 idi O yine tatlı bir şekilde “hadi dilek dileyelim” dedi Bende “tamam” dedim Benim dileğim“ Allah’ım, o bensiz, ben onsuz yaşayamayız Bizi birbirimizden ayırma Eğer Azrail ikimizden birini almaya gelirse bir gün, birimizi arkada bırakmasın Bize ayrılık yaşatma Allah’ım” Oldu O an yüreğimde hafif bir sızı hissetmiştim O da bana ne diledin diye sorduğunda ben “söylersem kabul olmaz, sonra çok üzülürüm” dedim, o da “peki” dedi ve bebeğimi evine bıraktım, tüm anılarımızı da arkada bırakarak


Hayatımın en güzel günüydü


12 ARALIK


Yeni bir gün doğdu yine ve buluşturdu bizi aynı yerde Ama aşkım o gün biraz tuhaftı Beni inceliyordu ilk kez Gözlerimden farklı yerlere bakıyordu gözleri Korkulu gözlerle montumun fermuarını açtı ve bir oh çekti Anlamıyordum onu Ne oldu ki şimdi? Korkulu gözlerin yerini o tatlı, ruhumu okşayan gözleri almıştı yine Ama sadece o anlık Çünkü gözleri o gün hiç gülmedi eskisi gibi


O gün, ilk defa erken sonlanmıştı günümüz İkimizin yüreğinde de farklı bir acı vardı, bunu ikimizde hissediyor, acımızdan durmadan ağlıyorduk İkimizde birbirimize kıyamıyorduk, ağlama diyorduk, yalvarıyorduk ama olmuyordu, sözler bile etkisizdi Birbirimizi bu kadar içten ağlarken görmeye dayanamıyor ve bu yüzden ilk defa başka yöne bakıyorduk Gözlerimiz beraberken ilk kez yalnız kalmıştı


Hava kararmaya yakın meleğime “Seni evine bırakayım artık” dedim, o da tamam dedi Hiç ısrar etmedi Acaba benden ayrılmak mı istiyor? Ama niye ayrılsın ki? Peki, nedir bu hissettiklerim? Bu acı? Düşünmekten ilk defa yorulmuştum o gün Hem gözlerim, hem de yüreğim kan ağlıyordu


Onu evine bırakmak için oradan kalkıp, evine doğru yol alıyorken, gözlerimin önünden geçiyordu tüm anılarım Adımlarımı atarken, sanki ağlıyordu adımlarım Yağmur damlalarını ezerken, ezilen benmişim gibi acıyordu canım


Onu evine bırakmıştım Oradan uzaklaşıp, tam köşeyi dönecekken “aşşşkkııııımm” diyen meleğim, ağlamaklı bir ses tonuyla bağırıyordu arkamdan Durup arkamı döndüğümde meleğim bana doğru koşuyordu O kadar hızlı ve telaşlıydı ki adımları, yolun ortasında yere düşmüştü Ve köşeden hızlı bir araba meleğimin düşmüş olduğu yola girmiş, bir sağa bir sola sürüyordu arabayı sarhoş kullanıcısı O arabayı ve yerde yatan meleğimi görünce korkudan kalbim o an durmuş, nefesim kesilmişti Tüm gücümü toplayıp aşkımı oradan kurtarmak için atlamak istemiştim yola, ama mesafe o kadar azdı ki, attığım ilk adımla birlikte araba benim meleğimi ezmişti Ben bebeğimi sevmeye kıyamazken, ona dokunamazken, lanet bir arabanın tekerlerleri onun üzerinden geçmişti Sevgi döken dudakları, bu sefer kan döküyordu Koştum yanına ve ilk kez kollarıma aldım meleğimi, hani kollarımda can verir diye korktuğum, bir kez bile sarılamadığım meleğim, işte o an, benim kollarımda can veriyordu Kollarıma alır almaz önce gökyüzüne baktı “Allah’ıma şükür yetiştim” dedi mutlu bir ifadeyle ve sonra bana bakarak “Sana kıyamam bebeğim” dedi gülümseyerek Kanlar içinde kollarımda can çekişirken bile beni düşünüyordu Sözleri ilk defa bana acı veriyordu Çaresizce ağlıyor, bir yandan etrafıma bakarak “ambulans”, bir yandan da meleğime bakarak “gitme” diye bağırıyordum Meleğim son nefesini veriyordu gözlerimin önünde, bir şey söylemek istiyordu fakat ağzından kanlar boşalıyordu, o ise ısrarla söylemek istiyordu, zorluyordu kendini Onun bu durumuna çaresizce ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum Gözlerimin içine bakıyor, gözleriyle anlatmak istiyordu sanki diyeceklerini Biraz daha çabaladı ve "seni" dedi devamını getiremedi Devamını getirmeye çalışıyordu ama çok acı çekiyordu Bir kez daha kanlar boşalan dudaklarından o kan kokan sözleri söylemeye çalışıyordu ve "seni se…" dedi Ağlamaya başladı ama ben anladım meleğim demek istediklerini, “bende seni seviyoruum" dedim defalarca, haykırarak Gülümsedi ve bebeğim gözlerini yumdu Kollarımda can verdi Burnumdan akan kanı yüzümde hissetmemle birlikte gözlerim kararmıştı ve orada bayılmışım


Ertesi gün hastanede açtım gözlerimi Bir telaşla gözlerim onu arıyordu, herkes başucumdaydı ama o yoktu Ağlıyordum, inanamıyordum bebeğimin öldüğüne, "gelecek değil mi" diyordum ısrarlı bir şekilde Ama hiç birisinden ses çıkmıyordu Yalvarırım biri bir şey söylesin, bir rüya gördün, hastalandın o yüzden buradasın desin Annem ağlamaya başladı ve sırayla odada ki herkes ağlamaya başladı Annem, babam, ağabeyim, meleğimin annesi, arkadaşlarım İnanmak istemiyordum bir türlü, saate baktım, saat 11:29 idi "eyvah, geç kaldım" deyip telaşlı bir şekilde hastaneden çıktım Koşar adımlarla aşkımızın başladığı o yere gittim ama meleğim orada da yoktu Bekledim, gelir dedim Dakikalar saat oldu ama benim meleğim yoktu Gerçek yüreğime yerleştikçe isyan etmeye başlıyor, durmadan ağlıyordum Kendime zarar veremiyordum çünkü o benim canım


O öldükten sonra her gün durmadan yağmur yağdı Doğa, yeniden küsmüştü hayata Şimdi anlıyorum sonbaharın hüznünü Onlar ayrılıklara sitem ediyor aslında


Her gün yağan yağmurla, anılarımızın geçtiği o bank da bekledim


Tanıştığımız gün nasıl da bebeksi bir ifade vardı yüzünde, ya eve giderken ki mutluluğum Ya, ben onu çok özledim


Günlerce, onsuz geçen her an, bir damla yaş akıyordu gözlerimden Kara bulutlar yüreğime inmiş, güneş ise terk etmişti cennetimi


Bekledim, hep bekledim meleğimi Gözlerim gökyüzünde beni de yanına almasını bekledim Yıldızlar belirdi bir bir, işte, bizim yıldızımız da orda, ama sen nerdesin meleğim Nasıl da tatlıydın sen yıldız seçerken Saatine bakıp, dilek dilerken Saat şimdi 23:23 Yanıma bakıyorum belki yanımda belirirsin diye ama yoksun Gözlerimde ki seni hissediyorum sadece akan gözyaşlarımda İntihar edemiyorum cennetinden uzak olacağım diye Kendime zarar veremiyorum seni de inciteceğim diye Boynum bükük, çaresizce ağlıyorum Yapamıyorum Dayanamıyorum…


Her gün yanımıza gelip kendini sevdiren, aşkımıza şahit olan kedimiz oturduğumuz banka gelmişti yine ama benim meleğimi görememişti Yere yüzükoyu uzanıp, gözlerimin içine bakarak ağlamaya başlamıştı O da hissetmişti meleğimin öldüğünü Kedimizin gözyaşları yüreğimi parçalamış, hıçkıra hıçkıra ağlamama neden olmuştu


Dakikalar saatleri kovaladı günler geçti ve o da aynı nokta da benimle birlikte bekledi meleğimi Ve bir gün kedimiz birden bire yerinden kalkarak meleğimin oturduğu yere yöneldi ve kendini boşluğa sevdirdi Anlam veremiyor, heyecanla onu izliyordum “Hani kedilerin kalp gözü açıktır, melekleri görebilir derler ya, o zaman meleğim yanımda şuan” diye içimden geçirip, bir heyecanla “meleğim” dedim, bankı inceledim belirir diye ama göremedim Yanımda olduğunu bilmek ve görememek bana çok acı veriyordu O üzüntüyle de bayılmışım orada Gözlerim kapanır kapanmaz meleğimi gördüm karşımda Bakışlarında özlem vardı yine, ama sözleri kendime iyi bakmamı istedi “Beni de al yanına, ne olursun” dedim “yapamam, sana kıyamam“dedi “Biliyorum, gözlerimi açınca seni bir daha göremeyeceğimi biliyorum, ama ben gözlerimi açmak istemiyorum Ben seni çok özlüyorum“ dedim O da bana “ sadece zamana bırak ve kendine o zaman içerisinde iyi bak, senin üzülmene dayanamıyorum, üzülme, ne olursun” dedi Boynum bükük, buğulu gözlerle ona tamam diyordum Aklıma takılan bir olay vardı ki, o da, bana arabanın çarpacağını bilmesiydi “Meleğim nasıl bildin” dedim, “odama git bebeğim” dedi ve gözlerimi açtım Kedimiz kucağımdaydı Mutluydu Ve kendini bana sevdiriyordu


Güneşin doğuşuyla kendimi toparlayıp bir heyecanla meleğimin evine gittim İzin aldım ve meleğimin odasına girdim Kapıyı açar açmaz içimde ki özlem artmıştı Onun kokusu, onun teninin değdiği yatak, onun eşyaları Odasının her köşesinde çekindiğimiz resimleri, yanında ki ıslak mendilleri, o ilk gün ki elbisesi


Meleğimin odasını özlem dolu bakışlarla izlerken, yatağının hemen başucunda açık kalmış günlüğünü gördüm Elime alıp, heyecanla okumaya başladım Tüm anılarımızı yazmış birer birer Tanıştığımız günden bu güne kadar ne yaşadıysak Gözyaşlarım noktası oluyordu cümlelerin O aşk dolu yazıları hüzün oluyor, gözlerimle birlikte harfleri de ağlıyordu kelimelerin Ve son sayfayı okumamla birlikte, soluduğum her nefes bana haram olmuş, yeni günlere lanet etmiştim


“11 Aralık 2006 / 23:50

Hayatımın en güzel günüydü Bana böyle büyük bir aşk, melek gibi bir sevgili verdiğin için sana çok teşekkür ederim Allah’ım


Bugün bir yıldız seçip dilekte bulunduk biliyor musun? Şimdi birisine söylesem kabul olmazmış aşkım öyle söyledi Bende seninle paylaşmak istedim Ne de olsa sırdaşız değil mi?

İçimden geçirdiğim dilek “beni onsuz, onu bensiz bırakma Allah’ım Ama eğer bir can alınması gerekiyorsa, alınan can benim olsun, ona bir şey olmasın, kıyamam, dayanamam“

Bak yine ağlıyorum mutluluktan Mendillerim gözyaşım kokuyor artık Duygularımı anlatacak kelime bulamıyorum yine


Saat 23:58 olmuş Hemen uyumalıyım Meleğimle rüyamda buluşacağız her zaman ki gibi Onu çok ama çok seviyorum


12 Aralık 2006 / 07:14

Şu an nefes nefeseyim Az önce hayatımın en kötü rüyasını gördüm Gözyaşlarımı tutamıyorum ya O kadar gerçekçiydi ki Ooff… Kalbim çok acıyor


Aşkım kahverengi bir mont, gri bir kazak, açık mavi pantolon giymişti Beni eve bıraktıktan sonra köşeden bir taksi geçmişti Ve yaklaşık 1 dakika sonra aşkım köşeyi döner dönmez ona bir araba çarpıyordu Her yeri kanlar içersinde yerde öylece yatıyordu Şuan her yerim titriyor Allah’ım, yalvarırım rüyam gerçek olmasın Bebeğime bir şey olmasın Ona kıyamam ben


Umarım o kan kokan elbiseleri giymemiştir Eve gelince hemen sana anlatacağım Çok korkuyorum Ama ona belli etmeyeceğim O mutlu, sevgi dolu, uğruna canımı bile verebileceğim yüreği acımasın, üzüntü yerleşmesin diye, ona söylemeyeceğim Onu çok ama çok seviyorum



SON NEFES


Meleğim, sen öldükten sonra hastane de yattığımda, kanser olduğumu tespit etmişler Ve bir yıl ömrüm kaldığını söylemişler anneme Aylar geçti ve bugün (12 Aralık 2007), son günüm Senin de cennetine gittiğin tarih


Nihayet kavuşacağız meleğim Dileğim kabul oldu Bu dünyadan ayrılmadan önce bir kâğıt, bir de kalem aldım elime, aşkımızı ölümsüzleşmek için yazdım hikâyemizi Ve her şeyi dün yaşamış kadar heyecanlı, gözü yaşlıyım


Meleğim, söz vermiştim kalbime, seni tanımadan önce Bir melekle tanıştıracaktım onu ve o, yüreğimin son misafiri, cennetimin tek meleği olacaktı Ben kararı gözlerinde vermiştim Cenneti senin gözlerinde görebilmiştim İnanmıştım Ve inandığım gibi de oldu Meleğimsin sen benim Yüreğime cenneti sen getirdin


Rüyanda gördüğün o elbise var ya, işte o elbise var üzerimde sen öldüğünden beri Rüyan gerçek olur, bir gün bende ölürüm diye, hep o saatte, o elbiseyle oradan geçtim Ama olmadı Azrail beni de almadı


Biliyor musun, bende o gün bir rüya görmüştüm Hava kararmadan, seni erkenden eve bırakmamın sebebi de buydu Rüyamda, hava karardığında, seni evine bırakmaya götürürken, o günün de biteceğinin hüznü ve özlemiyle birbirimizin gözlerinde kaybolmuşken, bir araba, hızla bize çarpıyordu Yerdeydik ikimizde, kanlar içinde Ben hareket ediyordum ama sen cansızdın Ağlıyordum, sürünerek kanlar içinde yanına gelmeye çalışıyordum Tam elini tutacakken uyandım ve durmadan ağladım Nasıl titriyordu bedenim biliyor musun? O bebeksi yüzünü sevmek için elimi yüzüne uzattığımda, incinirsin korkusuyla titreyerek elimi geri çekermişim gibi Ve bende günümüz bozulmasın diye sana belli etmeyecektim ama yüreğimiz buna dayanamadı ve bütün gün hissettirdi bize bu acıyı


O elbiseyi annem bana doğum günü hediyesi olarak almış Öldüğün gün giyecektim ama bende rüyamda o elbiseyi giymiştim Gerçekleşmesinden korkmuştum Ama korktuğum başıma gelmişti


Sen cennetinde olsan da, ben seni hep yanımda hissettim Çünkü içimde ki cennete seni hapsettim Ölüm bile bizi ayıramaz Ayıramadı da Seninleyken yüreğim sımsıcak olurdu Ama şimdi üşüyorum, çok üşüyorum


Gözlerim kararmaya başladı İçimi bir huzur kapladı Zamanı geldi sanırım Çok mutluyum çoook… Elveda yalan dünya Bu aşk, bu dünya da yarım kalsa da, cennette devam edeceğiz kaldığı yerden, sonsuza kadar Meleğim, cennette görüşmek üzere Seni Se




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.