06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Therion Kimdir, Therion Hayatı, Therion Biyoğrafisi, Hakkında
Therion Kimdir, Therion Hayatı, Therion Biyoğrafisi, Hakkında
Kuruluşu 1990'ın da ötesinde olan Therion'un tarzı gerçekten oldukça özel  Metalin içindeki seslerden daha benzersiz ve daha özgün sesleri yaratmaya çalışan bu İsveçli grup, senfonik öğeleri, opera tadındaki vokalleri ve Orta Çağ'a özgü koroların mükemmel uyumunu kullanarak klasik metal ve gotik kavramlarını birlikte işleyerek ortaya büyüleyici bir tarz çıkarıyor
15 yıldır art arda çıkan albümlerdeki klasik etkiler ve korolar, Johnsson'un karizmatik vokallerinden sonra yeni bir ticari marka haline geldi Grup, ilk başlarda daha çok black ve death metale yönelik albümler çıkardı 1990'da "Time Shall Tell", 91'de "Of Darkness", 92'de "Beyond Sonctorum" ve 93'te "Symphony Masses : Ho Drakon Ho Megas", bu tarzla raflardaki yerini almıştı 1994'de kısa bir molanın ardından tekrar iş başına dönen grup, bir yıl sonra iki albümle hayranlarının karşısına çıktı "Beauty In Black" ve "Lepaca Kliffoth"  1996'da çıkan albüm ise "Siren of the Woods" adını taşıyordu Peşpeşe kaydedilen etkileyici çalışmalarla müzik piyasasında önemli bir yer edinen topluluk, aralıksız çalışmaya devam ederek 1996'nın ortalarında bir albümü daha diskografisine ekledi: "Theli"  Bu albümde grup, klasik müzikle metali birleştirdi Bu özgün çalışmanın ardından Christofer ve grubu, aynı tarzı sürdürme konusuna odaklantı Bundan sonraki albümler daha senfonik olacaktı
1997'de "A'arab Zaraq Lucid Dreaming" piyasaya sürüldü Grup bu albümden "Bizim 10 yıldönümü albümümüz" diye söz etti Kendilerini senfonik öğelere o kadar kaptırmışlardı ki bundan sonraki albümler tamamıyla senfonik black ve gotik metal türünde olucaktı 
1998'in sonlarına doğru "Vovin" çıktı Bu albümde kullanılan soprano vokaller, Orta Çağ'ın klasik müziği ve operasını eşsiz bir çekicilikle simgeliyordu Öne çıkan parçalar arasında "The Rise Of Sodom And Gomorrah", "Eye Of Shiva" ve "Clavicula Nox" sayılabilir
Bir yıl sonra sunulan "Crowning of Atlantis" albümünde de yine önceki gibi opera görkemi kullanılmış, etkili bayan ve erkek vokaller, tarzın başarıyla sürdürülmesinde önemli rol oynamışlardı 2000'de "Deggial" çıktı  Black metalle klasik opera öğelerinin eritmesiyle ortaya çıkan tarz, bu albümle tam etkisini gösterdi "Theli"de yakalanan hava, gruba bambaşka bir özellik katmış, bu türün devamlılığı kaçınılmaz olmuştu Grup elemanlarından biri, bazı parçaları için "Metallica'nın gitarını, Richard Wagner'in operasını düşünün İşte bu bizim karışımımız!" demişti  "Sphinx's Seven Secret" ve albümle aynı adı taşıyan "Deggial"in ön planda olduğu çalışmayı 2001 çıkışlı "Secret of The Runes" izledi Bu kez eski Kuzey Avrupa gelenekleri temel alınmıştı Dokuz dünyayı anlatan bir ağacın temelini oluşturduğu felsefe, albümde her şarkının bir ağacı ve birdünyayı simgelemesiyle canlandırılmıştı
Therion, bir yıl sonra "Live in Midgard" ile yeniden müzikseverlerin karşısına çıktı En sevilen parçaların bir arada olduğu iki cdlik albüm, Therion hayranlarının arşivinde bulunması gereken önemli bir seçki
|
|
|