|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
çocuklar, hikayeleri, için, keloğlan, masalları |
![]() |
Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan Masalları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan MasallarıKeloğlan Masalları… (Keloğlan İle Vefasız Arkadaşı) ![]() Bir varmış, bir yokmuş, hem de Allahın kulu çok*muş, bu kullardan biri de herkesin adını sanını işittiği bizim ünlü Keloğlanmış ![]() Keloğlan’ın bir arkadaşı varmış ![]() ![]() Yedikleri içtikleri bir gidermiş ![]() ![]() Böyle imiş ama Hüsem aşırı derecede kıskanç ruh*lu biriymiş ![]() Keloğlan o kadar masum, o kadar safmış ki, ca*nım ciğerim diyerek sevmekte olduğu Hüsem’in bu çok çirkin huyunu bilmezmiş ![]() ![]() Anası ile çok fakir bir hayatı varmış ![]() ![]() ![]() Gurbet ellere çıkıp iş bulmakmış amacı bundan böyle ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan anasının elini öpmüş, tam evden çıkacakken, anası, kuruş kuruş biriktirdiği bir miktar para*yı, oğlunun avucuna sıkıştırmış ve iyice tembih etmiş: “Ey benim saf oğlum, dünyalar çiçeği çocuğum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsem’le köy dışında buluşan Keloğlan, azık torbaları ellerinde kara gurbet yollarına çıkmışlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsem, kendisine acındırır bir ruh haliyle, şöyle demiş: “Keloğlan gardaşlığım, yoktur beş param, varsa olsun haram ![]() ![]() ![]() ![]() Çok yufka yürekliymiş ya Keloğlan, doğru girmiş fırına iki somun ekmek ve biraz helva alıp çıkmış ![]() ![]() Az gitmişler, uz gitmişler, altı ay bir güz gitmişler ![]() ![]() ![]() “Yahu demiş Keloğlan, kaldık beş parasız, ne olacak bizim halimiz?”O kadar aç gözlüymüş ki Hüsem, hâlâ, cebinde parası olmadığını söylemekteymiş, varsa kuşkusunu tamamen yok etmek için arkadaşının ![]() Karınlarına taş bağlayıp yollarına devam etmişler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendinden emin bir şekilde, söylenmiş Keloğlan ![]() Eşkıya, hiç inanır mı? Tutmuş kulağından, çekiştire çekiştire, “Ulan”, demiş “süt çocuğu, kel kafanı koparırım bak ![]() ![]() Bizimki pek neşeliymiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haramibaşı, çirkin bir kahkaha atmış ![]() ![]() Hemen savunmaya geçmiş Keloğlan, “O zavallıyı da boşuna aramayın ![]() ![]() Hüsem, asıl şimdi çok daha perişan hale düşmüş ![]() ![]() Buna rağmen, yalan söylemekten geri durmayan Hüsem, “Ben de Keloğlan’dan nafakalandım ![]() ![]() Fakat haramibaşı, yutmamış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâlâ direnirmiş Hüsem, “Arayın şu çarpık oğlanın üstünü”, diye emir ver*miş Haramibaşı ![]() ![]() ![]() Çok sinirlenen eşkıyalar, öyle bir girişmişler ki Hü*sem’e, ağzı burnu kanamış ![]() ![]() ![]() ![]() Yalvaran bir dille şöyle demiş, “Etmeyin eylemeyin, beni öldürmeyin! Bırakın gideyim yoluma, kavuşayım garip anama” ![]() Fakat haramibaşı, hiç de sandığı ve korktuğu gibi konuşmamış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eşkıyalara dünyalar dolusu teşekkür edip hemen yola çıkmış Keloğlan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Şükür şükür, buldum altını, mutlu edecem anamı, doğruluğumun gördüm ödülünü” diye diye yürümüş gitmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz, bakalım Hüsem’in maceralarına ![]() ![]() Gurbetlerden dönmüş köyüne ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varmış, birine şöyle sormuş, “Ne var bugün burada, bu kalabalık neyin nesi?” Adam, “Koğlan, köyün fakir ailelerinin çocuklarını sünnet ettiriyor” demiş ![]() ![]() ![]() ![]() Adam, “Yoo”, demiş, “hiç de yanılmıyorsun” ![]() Hayret dolu bakışları, adamın da şaşkınlaşmasına sebep olmuş ve sürdürmüş konuşmasını adam, “Gördüğün gibi konak üç katlı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsem’in kıskançlık damarları çatlamış ve düşüp bayılmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan, “Konağın bir odası boş, oraya götürün” demiş, “Bakarız çaresine” ![]() Kısa zamanda özürlüler evinin inşaatı bitince, Hüsem oranın ilk sakini olmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan görkemli bir düğün yaparak çok ünlü bir beyin kızıyla evlenmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günün birinde Gülşah, özürlüleri ziyarete gelmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle demiş ve kaybolmuş nur yüzlü adam ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan, bu söze gülmüş, “A benim tatlı anacığım, Hüsem, şimdi kim bilir nerelerdedir ![]() ![]() Anası ısrar etmiş, “Yok oğlum yok” demiş, “Sen hele şu hastaların özürlülerin aslını, esas adlarını, kim olduklarını bir araştır ![]() ![]() Fakat Keloğlan’ın aklı hâlâ bunu almazmış ![]() ![]() Gururuyla oynamadan tümünü sorguya çekmiş bey olarak ![]() ![]() Hüsem her ne kadar rol yaptıysa bile, Keloğlan ta*nımış ![]() ![]() “Senin adın ne?” “Cemal”, demiş Hüsem ![]() Kafasını kaşımış Keloğlan: “Bir yanlışın yok değil mi?” demiş tekrar ![]() ![]() “Peki nereden geldin buraya, o sünnet şöleni günü, ne işin vardı buralarda?” diyerek iyice işin aslını öğrenmek istemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sinirlenmiş Keloğlan, o kolay kolay sinirlenmeyen Keloğlan ![]() ![]() “Tövbe tövbeeel Yine iftiraya uğrayacağım gali*ba!” diye söylenmiş Hüsem ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan’ın aklı karışmış ![]() Bu ihaneti, kendisine nasıl yaparmış? Bir türlü içine sindirememiş ![]() Hüsem, utancından köyünde de duramamış ve almış başını gitmiş ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan Masalları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan MasallarıKELOĞLAN VE KUYUDAKİ DEV Üyeler Görebilir ] Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her nasılsa Keloğlanın canı çarşıya çıkıp dolaşmak istemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ağır bir iş için bir adama ihtiyaç vardır ![]() ![]() ![]() Keloğlan etrafta toplanan kalabalıktan ses seda çıkmadığını görünce ve bu işin sonunda yüz de altın verileceğini öğrenince tellala: -Bu işi ben yaparım, yalnız bu yapılacak işi hemen bana söyle, demiş ![]() Tellal Keloğlanı şöyle bir süzdükten sonra, gözü tutmamış olacak ki: -Oğlum, sen bu işi yapamazsın, iş çok zordur ![]() ![]() -Ummadığın taş baş yarar ![]() ![]() ![]() -Pekala oğlum…Madem ki kendine güveniyorsun sana şimdi yapacağın işi tarif edeyim…Uzak bir ülkeden mal getirmeye gidilecek… Yolculuk at sırtında olacak, ama sen bu yolculuğa katlanabilecek misin? ![]() ![]() ![]() Keloğlan: -Ben yaparım dediğim her şeyi yaparım ![]() ![]() Tellal: -Madem ki bu kadar güvenin var, bende sana bu işi veriyorum…Paranı şimdi mi, yoksa dönüşte mi istersin? Keloğlan da: -Şimdi verinde birazı yanımda bulunsun, geri kalanını anneme harçlık bırakırım, der ![]() Bu şartlarla anlaşmaya varan Keloğlan sevinçle annesine koşarak durumu anlatır ve yanındaki parayı annesine bırakarak veda edip yapacağı işe gider ![]() Toplantı yerine gelen Keloğlan, yolculuğun hazır olduğunu ve kafilenin kendisini beklemekte olduğunu görür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Keloğlan, şurada bir kuyu görüyorsun… -Evet, der bizim Keloğlan ![]() -İşte şimdi, o kuyuya ineceksin… Korkmazsın değil mi?… Keloğlan kuyunun yanına gider bir sağına, bir soluna ve eğilip içine bakar, kafile başkanına dönerek: -Ne var bunda korkacak, elbette inerim ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan kuyunun yarısına gelince sağ tarafında karanlıkta aniden bir kapı açılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Eyyyy, adem oğlu!… Söyle bakalım, şu gördüklerinden hangisi daha güzel? ![]() ![]() Keloğlan korkudan tir tir titremeğe başlar ![]() -Gönül neyi severse güzel odur sultanım, der ![]() Dev, aldığı cevaptan memnun gibi görünür ve Keloğlan’a tekrar sorar ![]() -Şu kız çok güzel, şu tavus kuşu çok hoş ama, şu zenci çok çirkin, çok kötü! ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan artık ilk şaşkınlık ve korkudan kurtulmuştur ![]() -Gönül neyi severse, güzel odur sultanım, diye tekrar aynı cevabı yapıştırır ![]() Aldığı cevaptan çok hoşlanan dev, Keloğlan’a: -Aferin, sen akıllı bir çocuğa benziyorsun diye Keloğlan’a hemen yanındaki, ağaçtan kopardığı üç tane büyük narı verir ![]() -Al bu narları ![]() ![]() Meğer Dev, her kuyuya inen insana bu soruları sorar fakat, bir türlü istediği akıllıca cevabı alamayınca çok kızar, hemen kellesini uçurur, sonra da etlerini yer, kafatasını sarayın duvarlarına asarmış ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan’ı sapasağlam yukarı çıktığını gören arkadaşları, şaşkınlıktan ağızları bir karış açık, gözlerine inanamazlar ve birbirlerine bakışırlar ![]() ![]() ![]() -Şimdiye kadar bu kuyuya salladığımız adamlardan hiçbiri geri dönmemiştir ![]() Keloğlan güler yüzle şu cevabı verir: -Nasıl çıktıysam çıktım ![]() ![]() ![]() Yeniden kafile yola koyulmuş ![]() ![]() ![]() Keloğlan elindeki Nar’ları sevinçle evine dönünce, annesi yine her zamanki gibi, el çamaşırı yıkamakta bulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan Masalları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan MasallarıKELOĞLAN VE SİHİRLİ TAS Üyeler Görebilir ] Bir varmış, bir yokmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() alıp balık tutmaya gitmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş ![]() ![]() ![]() Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan annesini bile dinlememiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek içinsihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş ![]() ![]() - Üzülme yavrum, demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan Masalları |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Hikayeleri / Çocuklar İçin Keloğlan Masalları / Keloğlan MasallarıKELOĞLAN'IN SAZI Üyeler Görebilir ] Bizim bilmediğimiz çok eski olmayan zamanların birinde, köylerden şirin mi şirin bir köyde, yaşamakta olan ailelerden biri de Keloğlan ile anasıymış ![]() Fakirlik adeta yazgılarıymış ![]() Onca yıl, anası bu fakirlikten kurtulmak için çok uğraşmış, ama, bir türlü kurtulamamış ![]() Keloğlan ne mi yaparmış? Birkaç keçi ile bir de eşeği varmış ![]() ![]() Keloğlan’ın arkadaşları, kendisini her gördükle rinde: - Yaşlı kadının Keloğlan’ı, eşeğinin bile yoktur palanı, diyerek dalga geçerler, bir de kahkahalarla kendilerinden geçerlermiş ![]() Her keresinde, şikayet dilli olarak, bütün bunları anasına aktarınca, işittiği sözler ekseriya şöyle olur muş: - A benim biricik oğulcuğum, ne yapalım? Bizim de kaderimiz böyleymiş ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan, bu sözlere itiraz etmiş: - Hayır ana, arkadaşlarımın lafları çok dokunu yor bana ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne yapsın, ne desin anası: - Peki oğlum, madem öyle düşündün ![]() ![]() ![]() Vurmuş kasabaya Keloğlan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Ana, demiş, işte yiyecekler ![]() ![]() ![]() Şikayetlenmiş anası: - Gözlerim görmez oldu Keloğlanım ![]() ![]() Tabii, nihayet anası ![]() ![]() Hâlâ arkadaşları takılırlarmış ![]() - Yaşlı ködının Keloğlan’ı, eşeğinin bile yoktur palanı ![]() Bu gibi laflara, artık daha Fazla dayanamayan Keloğlan, ne yapıp edip, şu fakirlik belasından kurtulmaya yemin etmiş ![]() ![]() Bir akşam köyde bir düğün varmış ![]() Keloğlan anasından izin alıp düğüne gitmiş ![]() Bir delikanlı, elinde sazı çok güzel türküler söylermiş ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan, bayılmış bu işe ![]() Bu sazcı gibi saz çalıp türkü söylemeye heveslenmiş ![]() Böylece çok bahşiş atıp anası ile birlikte fukaralığa son vermek istermiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Ustam, demiş, büyük hayır alırsın, bana bir saz yap, işte dut dalı ![]() - Önce para, önce para Keloğlan, diye söylenmiş adam ![]() - Yok, karşılığını vermiş bizimki ![]() - Öyleyse, benden de saz yok, hadi yaylan bakalım, diyerek, sözünü bağlamış adam ![]() Lakin, kafayı bir kere takmış ya Keloğlan, üstelemiş ![]() - Bir sazlık dal getireyim sana, olur mu? - Hah demiş, kelini şimdi çalıştırdın, beni de razı ettin ![]() ![]() ![]() Hoplaya zıplaya çıkıp gitmiş Keloğlan, şimdiden eline aldığı değneklerle saz çalma provaları yaparmış ![]() ![]() ![]() - Ey ünlü sazcı, gel de bana acı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Usta - Ulan Keloğlan, iyi günüme denk geldin, illaki beni mecbur ettin ![]() ![]() ![]() ![]() Saz çalmayı kısa sürede öğrenen Keloğlan, her sabah önüne kattığı keçileri ve eşeğiyle akşamlara kadar saz çalıp, türkü söylermiş ![]() ![]() Fakat henüz köylüleri, onun ne güzel saz çalıp, türkü söylediğini bilmezlermiş ![]() ![]() Keloğlan, böyle söyleyenlere şöyle dermiş: Gülün ey insanlar siz gülün Ne getireceği belli olmaz yarınki günün Gülün ey insanlar siz gülün İyi bir saz ustası olayım da görün ![]() Sabrın elinden ne kaçabilir! ![]() Keloğlan, artık yavaş yavaş düğünlere gitmeye, saz çalıp türkü söylemeye başlamış ![]() Hâlâ ciddiye almayanlar varmış ![]() Alay etmeyin öyle benimle işim olmaz artık sizinle Sazımı alacağım bakın elime Paraları atacaksınız cebime ![]() Yine kahkahalar, köyün semalarında dalgalanmış ![]() ![]() Ben bir garip Keloğlanım Eşeğimin yok palanı Varım yoğum doğruluktur Hiç de sevmem ben yalanı ![]() Tabii, bir süre sonra bahşişler gelmeye başlamış ![]() ![]() Doğru anasına koşmuş ![]() Böyle düğünlere gide gide, artık ünlü bir türkücü ve sazcı olmuş Keloğlan ![]() Anası bir gün, - Ah Keloğlanım, görüyorsun artık perişanım, demiş ![]() ![]() ![]() Keloğlan acımış anasına ![]() - Benim öyle biri aklımda yok ana, senin varsa söyle, demiş ![]() Anası bir kızı önermiş: - Küpçü Ali’nin kızı tam bize göre… - Olmaz ana, diye karşı çıkmış oğlu, olmaz ![]() ![]() ![]() Anası, boynunu bükmüş: - Ah saf oğlanım, vah Keloğlanım! Zengin kapısı bize açılmaz ![]() ![]() Ne yapsın Keloğlan, anasından geçememiş ![]() - Peki, sırf seni kırmamak için, ses çıkarmıyorum ![]() ![]() Kadıncağız belini tuta tuta gitmiş, Küpçü Ali’nin kapısını tıklatmış ![]() - Allah’ın emri, peygamberin kavli ile kızını oğluma eş, kendime gelin yapmaya geldim, demiş ![]() Küpçü Ali, kötü kötü sırıtmış ![]() - Bak sen bizim Keloğlan’ın anasına ![]() ![]() ![]() Bu sözleri kapı aralığından dinleyen kız, çok üzülmüş ![]() ![]() ![]() Kadın, evine dönünce halinden anlamış oğlu ve konuşmuş ![]() - Ana ne bu halin, vermedi mi yoksa kızını Küpçü Ali? Ağlamış ihtiyar kadın: - Kovdu beni, sen önce yemeye ekmek bul, dedi ![]() Keloğlan, bu olaya üzülmemiş doğal olarak ![]() ![]() Eşeğini çıkarmış ahırdan, sazını vurmuş omzuna, öpüp anasının ellerinden, duasını almış ![]() Eşeğine binip yollara düşmüş ![]() Tam Küpçü Ali’nin evinin önünden geçerken, bir türkü tutturmuş: İyi dinle Küpçü Ali Bugün günlerden salı Hor gördün beni ve anamı Anlayacaksın biraz bekle zamanı Fakir deyip kızını vermedin Güya kendince kibirlendin Küçük gördün beni ve anamı Anlayacaksın biraz bekle zamanı Küpçü Ali, peşi sıra bakınıp homurdanırken, kızı, bostandan kederli kederli seyretmiş Keloğlan’ı ![]() ![]() ![]() ![]() Köyünden çıkan Keloğlan, gitmiş gitmiş, eşeği yorulunca inmiş, yularından tutmuş, yolu çok uzakmış ![]() ![]() ![]() Haftalar mı desem, aylar mı, belki de yıllar mı; vara vara kocaman bir şehre ulaşmış Keloğlan ![]() Şehir mehir dememiş, zaten bağrı hasretten yanarmış, almış sazı eline, vurmuş garip garip teline, asılmış en güzel türküsüne ![]() ![]() ![]() Padişahın kızı, pencereye yanaşıp sesli sesli türkü söyleyen yabancıya dikkatle bakmış ![]() Şöyle bir türkü söylermiş o anda Keloğlan: Kocakarı bir anam var, Birkaç tavuk bir de inek, Her gün konar kel kafama, Evsiz kalmış birkaç sinek ![]() Keloğlanım budur özüm, Haram malda yoktur gözüm, Garip hakkı yiyenlere, Elbet vardır birkaç sözüm ![]() İnce gönüllü, dünyalar güzeli prenses bayılmış, sanki kendinden geçmiş ![]() ![]() ![]() Hem de güneşin vurup ayna gibi parlattığı kel kafası, öyle hoşuna gitmiş ki, sorulmasın ![]() ![]() Keloğlan, yukarı kaldırıp başını, bir de ne görsün? Periler kadar güzel bir kız kendisine bakmıyor mu? Üstelik, bir de el sallarmış ![]() ![]() Prenses, pencereden çekilmiş ![]() - Galiba gündüz düşü gördüm, diye diye yürümüş de gitmiş Keloğlan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hancı çıkagelmiş: - Ey yabancı oğlan, eli sazlı, gönlü yanık oğlan! ![]() ![]() Nedir bunca yolu tepmenin sebebi? Aşık mısın? Kaçak mısın? Gezgin misin? Nesin? Diye sormuş ![]() Memnun olmuş bizimki: - Sağolasın Hancı baba, ne sen sor, ne de ben söyleyeyim ![]() ![]() ![]() ![]() Hancı bu çocuğu çok sevmiş, üstelik nedense acımış da ![]() ![]() - Bir kıza mı aşık oldun ay Keloğlan? Halin pek yaman! - He ya, Hancı baba, diye içlenmiş, fakat, boşuna bir aşk benimkisi ![]() Nedenini sormuş Hancı: - Niye bu kadar ümitsizsin a be Keloğlan? Ümit olmadan yaşanmaz bilmez misin bunu? Ne varsa aklında dökmüş ortaya Keloğlan: - Saray penceresinden bana bakan kim olabilir Hancı baba? Olsa olsa bir prenses olur değil mi ya? Gül attı, düştü kel kafama, sandım ki bir peri kızı girdi rüyama ![]() ![]() ![]() Hancı hayretlere düşmüş: - Vay be, olacak iş mi be yahu? Keloğlan, amma da şanslıymışsın ha, desene ki, prenses sana aşık oldu ![]() ![]() Yine ümitsiz konuşmuş Keloğlan: - Kel kafam tuhafına gitmiştir be Hancı baba, ne aşık olması ![]() ![]() ![]() ![]() Hancı, merhametli biriymiş, şöyle demiş: - Bu handa istediğin kadar kalabilirsin Keloğlan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle birkaç zaman geçmiş ![]() Sarayın etrafında dönermiş Keloğlan, hemen her gün ![]() Prenses de, her keresinde onu izlermiş, pencere arkalarından, tabii ki kimselere sezdirmeden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir keresinde Keloğlanla göz göze gelmiş ![]() ![]() Geceleri uyuyamıyormuş artık prenses ![]() Keloğlan, arada bir sazı alıp, hanın penceresini açar, prensese türküler yakarmış ![]() Sabahlara kadar, pencerelerde kalan Padişah kızı, neredeyse verem olacakmış ![]() Hâlâ hiç kimseye bir şey diyememiş prenses ![]() Şu dünyada ne olmadık işler olur, ne beklenmedik olaylar gelişir ![]() ![]() ![]() ![]() Prenses hem üzülmüş, hem sevinmiş ![]() Sarayda ve şehirde tam kırk gün yas tutulmuş ![]() Keloğlan artık iyiden iyiye ümitlenmeye başlamış, kızın gözlerinden de bunu anlamış ![]() ![]() ![]() saraya ![]() Fakat yeni padişah henüz gelmemiş ![]() ![]() ![]() Vezir pek merhametli bir adammış ![]() - Nerelisin Keloğlan? Ne gezinip durursun sarayın çevresinde? Deli misin? Divane misin? Yoksa, bir bilinmez casus musun, diye sormuş ![]() Kel başını bir kaşımış, iki kaşımış, ağzını burnunu eğip bükmüş, nihayet cesarete gelmiş ve şöyle konuşmuş ![]() -İşte gördüğün gibiyim Vezir hazretleri ![]() ![]() ![]() ![]() Vezir - Sen hangi işten anlarsın be çocuk? Keloğlan: - Çok güzel saz çalarım, çok güzel de türkü söylerim ![]() Vezir memnun olmuş: - Öyleyse sana güzel bir iş çıktı Keloğlan ![]() Sultan Hanım, Padişah Efendimiz öleli beri ne gülüyor, ne konuşuyor ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan, hemen bir türkü söylemiş, Sultan Hanım’ı bir güzel neşelendirmiş ![]() Bütün bu konuşmaları ve türküyü dinleyen Prenses, sevinçten uçmuş ![]() ![]() Bir akşam üstü, saray bahçesinde gezinen Prensesi gören Keloğlan, omzunda tuttuğu sazını almış eline, oturmuş bir ağacın dibine, bir türkü dillendirmiş Bir eşeğim var, bir de sazım Kendimden başkasına geçmez nazım Çoktan beri açlıktan kokar ağzım -Bana bir saray kızı lazım ![]() Keloğlan’ın kendisine naz yaptığını anlayan Prenses, beklemiş ki yanına gelsin, aşkını söylesin, evlenme teklif etsin ![]() ![]() ![]() Hizmetçi kızlardan birini el işaretiyle yanına çağıran Prenses: - Git, şu Keloğlan’ı tut kolundan, al getir bana ![]() diye emir vermiş ![]() Keloğlan, utana sıkıla gelmiş: - Buyursunlar Prensesim beni emretmişsiniz ![]() ![]() Hizmetçi kıza git işareti yapmış Prenses, Keloğlanla biraz konuşmuş ![]() Sonra esas istemini söylemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rüyalarda olduğunu sanmış Keloğlan ![]() ![]() ![]() Veziri çağırmış huzuruna: - Söyle bakalım muradını Keloğlan, demiş, Sultan Hanım, artık iyi oldu ![]() ![]() Dobra dobra mırıldanmış Keloğlan: - Prensesle evlenmek istiyorum ![]() ![]() ![]() Sultan Hanım hiç itiraz etmemiş ![]() ![]() Keloğlan, prensesi tek başına bir kenara çekmiş ve diyeceğini demiş ![]() - Ben seni köyüme götürürüm ![]() işte, bunu kabullenmemiş prenses ![]() - Güneş doğarken kararımı sana söylerim, demiş ![]() Sabaha kadar, ne cevap vereceğini düşünen prenses, inmiş havuz başına gün doğarken, kuşların sesine bayılmış, saçlarını da suya bakarak bir güzel taramış ![]() ![]() ![]() - De bana, demiş dobra dobra, benimle köyüme gelecek misin, gelmeyecek misin?” - Ne manasız bir teklifin var senin Keloğlan, diye çıkışmış prenses ![]() ![]() ![]() ![]() Boynunu büküp inlemiş Keloğlan: - Bir garip anacığım var ![]() ![]() ![]() ![]() Prenses, bu sözlerden sonra sarsılmış, bir acayip olmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine kararsız kalmış prenses ![]() ![]() Keloğlan iki arada bir derede kalmış ![]() ![]() ![]() - Hata yapma Keloğlan, sağdır anan acele etme, prensesin, bekle kararını ![]() Hayırlı ise olsun değilse bitsin, de ![]() ![]() ![]() Gece yarılarına kadar uyuyamayan prenses, vazgeçmemiş Keloğlan’dan ![]() ![]() - Keloğlan, pek yaman, Sultan anne ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anası öyle ağlamış ki, gözyaşları sel olmuş: - Sana mutluluklar dilerim sevgili kızım ![]() ![]() ![]() Çok neşeli, çalgılı sazlı, bir düğün yapılmış, en çok sazı çalan, en güzel türküleri söyleyen de Keloğlan olmuş ![]() Almış prensesi yanına, düşmüş köyünün yollarına ![]() Eşeği ikisini birden götüremediği için yaya yürümüş Keloğlan ![]() Yolda Prensesi görenler: - Dünyanın sonu geldi galiba, hiç böylesini de görmemiştik, derlermiş ![]() ![]() Keloğlan’ı bir prensesle birlikte karşılayan anası, o kadar sevinmiş ki, ne yapacağını şaşırmış ![]() Bir zaman sonra anası ölmüş Keloğlan’ın ![]() Dünya bu ![]() Dönmüşler tekrar saraya ![]() ![]() ![]() Darısı, muratsızların başına ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|