Kabullenmek |
06-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
KabullenmekKABULLENMEK Tolga ÇELEBİ Bir işle uğraştığınızı düşünün Aslında o işi yapmak istemiyorsunuz Sürekli homurdanıyorsunuz ve iş bitmek bilmiyor Başınıza böyle bir durum gelmiştir mutlaka “Kabullenmek” kavramı burada devreye giriyor Kabullenmek kavramını kısaca; başımıza gelen bir olayı “durum budur ve ben gerekeni yapacağım” diyerek kabul etmemiz demektir İstemeyerek yaptığımız iş; sonuçta bir iş olduğu için başarılı olmamızı gerektirir Burada önemli olan zevk almak değil, sadece sonuca odaklanıp sıkıntılı durumu kurtarmaktır Kabullenmek kendinizle barış ilan etmek anlamı taşır Akşam trafiğinde aracınız bozulur ve yolda kalırsınız Bu yetmezmiş gibi arkanızdaki araçlar sürekli kornaya basar Siz servis bulmaya ya da kaputu açıp arızanın ne olduğunu anlamaya çalışırsınız Ama bu arada sürekli şikayet eder, homurdanırsınız Durumu kabul etmek ve kendinizi ruhsal olarak sakinleştirmek o anda aklınıza gelmez bile Kabullenmek insanı olgunlaştırır Hani bir söz vardır, “hem ağlarım, hem giderim” derler Bu söz bana çok anlamsız geliyor Ya gitme, ya da ağlama Çünkü bu ikisi dışında başka bir çözüm yok Bizim en zor kabullendiğimiz şey; geçmişimizdeki olaylardır Geçmişi ne affederiz ne kabul ederiz Böylece kalbimizde kronik bir sıkıntı, zihnimizde çözemediğimiz bir sorun olarak bizimle yaşamaya devam eder Geçmişteki her olay, yaşamımızda bir tortu bırakır Yıllar sonra bir bakarsınız, sırtınızda tonlarca yük birikmiş Bu yükten kurtulmanın yolu, geçmişi kabullenmektir Sadece geçmişi kabul etmek de bizi kurtarmaz, şimdiyi kabullenmemiz gerekir Şikayet etmek, küfretmek bizi bir anlık rahatlatabilir, ama mevcut sorunun çözümüne kalıcı bir katkı sağlamaz |
|