Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dua, gönül, huzurumuz

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua



Onları kolayca yapıştırırız dudağımıza; dilimizden kolayca çıkıverirler Ama ne söylerler, ne fısıldarlar yüreğimize Bir kez daha düşünmeye değmez mi?



Sübhanallah
“Sübhanallah” sözü, dudağına değer değmez, kendi varlığının titrekliğini hissettirir sana Rabbini, kusurdan, noksandan, zulümden uzak görürken, kendi kusurlarını, kendi noksanlarını, kendi karanlık yanlarını görmeye başlarsın Bütün hatlarınla varlık iddiasından geri çeker seni “Sübhanallah!” Hatırlatır ki, varlığın senin elinde değil; asla senin elinde olmadı Yokken varlığına dair bir fikrin yoktu Var olma isteğin de yoktu Rabbine uzaklığının nişanesidir “Sübhanallah!” Uzaklıkların en uzağı ise yokluktur; hiçliktir Yok olan uzaktır; öylesine uzaktır ki, uzak sözcüğü bile yetmez uzaklığını ölçmeye Şimdi bir düşün Olsan da olmasan da birdi dünya; senin yokluğun bir şeyi eksik etmeyecekti yeryüzünden Sen olmadığında kimse yokluğunu farketmeyecekti Ama şimdi varsın; yokluğun dipsiz kuyusundan çıkarıldın Rabbinin dilemesiyle var edildin Rabbin seni var etmeyi diledi; ellerin yokken elinden tuttu, yüzün yokken yüzüne baktı İyi bil ki, en büyük sürprizdir varlığın; seni var-yok arası bir titreklikten çıkaran Rabbine minnettarlığının en doğru ifadesidir Sübhanallah


Elhamdülillah
Var-yok arası bir titreklikten varlığa eriştirildin Varoluşa muhatap kılındın Sonsuz uzak olduğun Rabbin, şimdi sana sonsuz yakınlığını anlatıyor Sen kendi varlığından bile haberdar değilken, senin varlığına varlıkların en güzelini lûtfediyor, sana hayat bahşediyor Sana hücre hücre dokunuyor kudret ve rahmetiyle Senin dokunabileceğin yerlerden daha fazlasıyla dokunuyor sana Dokunmak için kullandığın parmak uçlarının her noktasına her an dokunuyor Kendini sevmeye ayırdığın duygularının her kıpırtısını rahmetinin avuçlarında tutuyor Hayat ki, varlığın ışığıdır Teninde güneşler açar hayatta olduğun için Gözlerine kâinatlar doluşur ihya edildiğin için Yüzün nice sevgilerin denizine akar ve birikir hayatta olduğun için Yakınların en yakını hayattır; ihyadır Öylesine yakın bir yakınlıktır ki hayat, bütün yakınlıkların aslı, esasıdır; bütün dokunuşların mayası ve kıvamıdır Rabbinin tecellisi nabzında, kalbinin her kıpırtısında geziniyor şimdi Sana şah damarından da yakın olduğunu söyleyen Rabbin, kendi varlığının diplerine senden daha yakındır Hamd, bu yakınlığın ifadesidir dilinde Nice şekerleri şeker eyleyen sırdır hamd; balları bal eyleyen iksirdir “elhamdülillah!”

Allahüekber
Senin sonsuz uzak olduğun Rabbinin sana sonsuz yakın olmasıdır büyüklük Büyüklük, sana hiç minneti olmayanın seni sonsuz minnettarlıkla nazlamasıdır Büyüklük, sana hiç muhtaç olmayan Rabbinin senin her ihtiyacını senden önce, senin bildiğinden daha fazlasıyla, senin dilediğinden çok daha incelikle karşılamasıdır Allahüekber, tesbih ile hamdin ortasıdır; cemâl ve kemâlin kıvamıdır Tekbir, sonsuz kudret sahibinin sen acize sonsuz rahmetiyle incelikle muhatap oluşunu taşır dudağına Allah, senin O’na sonsuz uzaklığına rağmen, O’nun sana sonsuz yakın olmasıyle “ekber”dir, büyüktür Allah’ın büyüklüğü, her şeyi dilediği gibi helâk edecek sonsuz bir celâl sahibi olduğu halde, sana şahdamarından bile yakın olarak, diline taşıyamadığın en ince sızılarını, aklına getiremediğin en mahrem arzularını cemâliyle görüp gözetmesidir


Maşaalllah
Sahip oldukların ile arandaki bağ nedir Seni elindekilere bağlayan ne olabilir? Elindekiler ne kadar elinde kalır, biliyor musun? Elindekiler elinde kalsa bile, sen ne kadar elinde tutabilirsin, hesap ediyor musun? “Benim” dediğin şey, şimdilik yanında olandır Çocuğun, eşin, annen ve baban şimdilik yanındadır; kalbinin her daim aktığı, sevgilerinin her gün dokunduğu o yüzler ayrılığa ayarlıdır Sevdalarının hepsi bir vedayı büyütmektedir Bir gün ya sen onlara veda edeceksin, ya onlar sırayla sana veda edecekler Şimdi ve burada, bir arada olmanız, ancak Rabbinin dilemesidir Rabbinin sahip olduklarını senin yanında tutmayı dilemesidir zenginliğinin nedeni O sana sonsuzluk vaad etmeseydi, sonunda sonsuzluğun olduğu bir son sözü vermeseydi, şimdiden aranızdaki sevgiler, muhabbetler yokluğa savrulacaktı Sahip olduğun her şey hiçliğin rüzgârlarında savrulup anlamını kaybedecekti Sen sen ol, hiçbir şey için “bu benimdir” deme; de ki, “sadece yanımdadır” De ki, “onu yanımda tutan Rabbimin dilemesidir” De ki, “Maşaallah!” Ne nazar boncuklarının sahte efsununa güven, ne de dillerden içeriksiz çıkan “tü, tü, tü”lere kan De ki, “Allah’ın dilediği oldu Allah’ın dilediğidir olan
moral dergisinden alinti



Alıntı Yaparak Cevapla

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua



Duanız olmadıktan sonra Rabbim sizi neylesin” Furkan Suresi 77 Ayet




İnsanın kendi acziyetini, Alemlerin sahibinin sonsuz kudretini idraki ve itirafıdır, DUA


Bize bizden yakın olana, bizi bizden iyi bilene teslim olmaktır, DUA


İçimizdeki saklı dünyayı, dışımızdaki kainatı her an görüp gözeten Yüce Yaratıcının huzurunda olmaktır, DUA


Yürekten kopup gelen niyaz, edeple eğilen baş ve gözden süzülen bir damla yaştır, DUA


Alemlerin Rabbine kul olma şuuruna ermek, gönülden Hakka yönelmektir, DUA


Cenabı Hakkın rahmet kapısından başka bir kapının olmadığının farkına varmaktır, DUA


Sonsuz kudret ve merhamet sahibinin kapısında heyecan ve umutla bekleyiştir, DUA


Kurumuş ve susamış dudakların rahmet ve lütuf pınarlarından içmeye iştiyakıdır, DUA


Karşılıksız ve sınırsız verilmiş nimetlere teşekkürdür, DUA


Dostun dostla, sevenin sevgiliyle muhabbetidir, DUA


İnsanın kalbinden süzüle süzüle kopup gelen yalvarışın, yakarışının ifadesidir, DUA


En mahrem sırları Padişahlar Padişahına açabilmektir, DUA


Dünya gurbetinden gerçek sılaya yöneliştir, DUA


Seher vakitlerinin kandili Hac yolcusunun menzilidir, DUA


İslam olmaktır, mümin olmaktır, özgür olmaktır, kul olmaktır, DUA


“ Ey Rabbim! Senden başka ilah yoktur Seni her türlü kusur ve eksikliklerden tenzih ederim Ben kendime zulmedenlerden oldum


Ey Rabbimiz! Hata eder veya unutursak bizi sorumlu tutma


Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme


Ey Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz şeylerle bizi yükümlü tutma


Bizi affet Kusurlarımızı bağışla Bize merhamet et Sensin bizim Mevla’mız




“ Duanız olmadıktan sonra Rabbim sizi neylesin” Furkan Suresi 77 Ayet


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua



Mukaddime



Yüce Rabbimiz'in, Kitab-ı Hakîm'inde, Peygamberimiz Efendimiz'in, hadîs-i şeriflerinde, selef-i sâlihîn hazerâtının da güzîde eserlerinde en çok teşvik edilen, üzerinde ısrarla durulan ve en fazla tahşîdat yapılan hususlardandır zikir ve dua Bilindiği üzere zikir, Cenab-ı Rabbü'l-âlemîni esma-i ilâhiyesi ve sıfât-ı sübhaniyesi ile anma demektir Sohbet-i Cânân çerçevesine giren bilumum söz ve fiiller zikir kavramına dahil olurlar Zâkirler zikirlerini ibadet kasdıyla yapar ve bununla da kalb ve ruhun derece-i hayatında terakki etmenin yollarını ararlar Bunun da ötesinde, zikir, Cenab-ı Hak'tan bir lahza bile gafil olmamak, O'nun varlığını ve her hâlimize nigehbân oluşunu hatırdan çıkarmamak demektir Nitekim Allah'ın sadık kullarından birisi bu manaya işaret etmek üzere “ Allah biliyor ki ben O'nu şimdi anmıyorum, anmak ne demek, ben O'nu hiç unutmadım ki! ” demiştir Bundan da anlaşılacağı üzere zikrin zıttı Hak'tan gaflettir ki, Cenab-ı Allah, “Sabah ve akşam Rabbini, içinden yalvararak, ürpererek ve yüksek olmayan, kendinin işitebileceği bir sesle zikret, gafillerden olma!” mealiyle verilebilecek âyet-i celîlede zikirden dûr olmayı gaflet saymıştır İşte bu en büyük hakikatı, yani Hakîkatü'l-Hakâik'ı hep hatırda tutmadır ki, insanı dosdoğru ve neticesi itibariyle de gidip Firdevs cennetlerine dayanan bir hayat sürmeye teşvik hatta mecbur eder Zararı en büyük düşmanımız olan nefsimize dokunan, faydası da ruhumuza ve gönlümüze akan bu mecburiyet ne güzel bir mecburiyettir!

Bilindiği üzere Allah ü Azîmüşşân, dua ve zikirle alakalı yüzlerce beyanından sadece ikisi olarak, “Dua etmezseniz ne ehemmiyetiniz olabilir ki!” ve “Siz beni anın, Ben de –şânıma yakışır şekilde- anayım sizi” demiş ve insanın gerçek değerini Rabbine yalvarıp yakarmasıyla, daima O'na (celle celâlühû) içini döküp, O'nu hatırda tutmasıyla kazanabileceğini ifade etmiştir Serzâkirimiz, Serduahanımız, Efendimiz (aleyhisselam) da, “Dua ibadetin özüdür”, “Allah katında duadan daha hayırlı bir şey yoktur” gibi lâl ü güher beyanlarıyla, Kendi hayat-ı seniyyelerinde bizzat yaşayarak en güzel şekilde tatbik ettiği çok önemli bir kulluk vazifesini ümmetine de ısrarla tavsiye etmiştir Efendimiz bir başka hadis-i şerifinde, “Dua ibadettir” buyurmuştur ki, bu, “Hac Arafattır” demek gibidir Yani nasıl arefe günü Arafat'a çıkmak, Hac ibadetinin en önemli rüknü ise dua da ibadetin en önemli rüknüdür, en büyük ibadettir

Cenab-ı Rabbü'l-âlemîn'in, Rasûl ü zîşân'ı vasıtasıyla gönderdiği yüce dinimizi bizlere ulaştıran seleflerimizin, âbâ ü ecdâdımızın, hayallerimizin sınırlarını bile zorlayacak derecedeki bereketli hayatları da hep Cenab-ı Mevlâ'yı zikir, tesbih ve O Rahmet Sultanı'na dua ve niyazla geçmiştir Zaten hayatlarına akılları hayrette bırakacak kadar yüklü yümün ve bereketi getiren de onların Cenab-ı Hak'la bu ölçüdeki irtibatlarıdır Bu irtibat adeta onların hayata bağlayan biricik bağdır Nitekim, Allah dostlarının en fazla korktukları hususlardan birisi, açlığa, susuzluğa, esarete, zulme maruz kalmak değil, bilakis Cenab-ı Hakk'a dua ve tazarruda bulunma aşk u iştiyaklarının azalması olmuştur Böyle bir endişeyle tir tir titremişler ve onlardan bazıları bu istikametteki hislerini, “İster kahır ister lütuf, Allah'ın hakkımızdaki her türlü muradına razıyız, yeter ki Cenab-ı Allah içimizdeki, Kendi kapısına teveccüh arzu ve iştiyakını eksiltmesin!” diyerek dile getirmişlerdir Evet, Cenab-ı Hakk'ı unutana ve kendi heveslerini Hakk'ın emirlerinin önünde tutanlara, Allah da unutma mukabelesinde bulunur ve öylelerini evvela münacaat hislerinden mahrum eder Böyle bir mahrumiyete maruz kalan kişi de Allah'tan uzaklaşmaya hatta kopmaya başlar ve ekstradan bir inayetle imdadına yetişilmediği müddetçe de bir ‘kopuk' olarak ölüp gider Cenab-ı Allah böyle elîm bir akıbetten bizleri muhafaza buyursun! Amin!

Büyüklerin ayak izlerine basarak yürümek

Burada önemli bir hususu zikretmekte fayda var: Selef-i sâlihîn münacaatlarında, Kur'an-ı Kerim'de ve Efendimiz'in mübarek ifadelerinde geçen dua ve zikir cümlelerini (me'sûrât) kullanmanın yanında, bazen de özünü, usaresini bu iki zülâl menbaından aldıkları ve içinde yaşadıkları şartlara, hâlet-i rûhiyelerine, meşrep ve mezaklarına göre içlerine akan kendilerine ait sözleri de kullanmışlardır Hakk'ın mukarreb kulları olmaları hasebiyle onların virdleri, zikirleri ve dualarında seçtikleri kelime ve terkipler de çok önemlidir Hiç şüphe edilmemelidir ki, başta Kur'an ve hadis-i şeriflerdeki dualar, daha sonra da Allah'ın, yüce katında makbuliyet ve mukarrebiyet lutfettiği evliyâullahın kullandığı şifreli kelimelerle Allah'a yalvarmak maksadın daha çabuk gerçekleşmesine ve hedefe daha çabuk varılmasına vesile olur Bununla beraber herkes -huzurun âdâbına muhalif düşmemek kayd ü şartıyla- dilediği vakitte, içinden geldiği şekliyle Rabbi'ne yalvarabilir ve içini dökebilir İslamiyet'in sayılamayacak kadar güzelliklerinden birisi de işte budur Yani, kul Rabbiyle irtibata geçmek için hiç bir aracıya muhtaç değildir Ne var ki, az önce de geçtiği gibi, Allah dostlarının yürüdüğü şehrahlarda, onların ayak izlerine basarak yürümek insanı hedefine daha çabuk ulaştırır Bu mücerreb (tecrübe edilmiş) bir hakikattir ve bu gerçeği görmezden gelmek Allah yolcuları hesabına en büyük kayıplardan biri sayılır/sayılmalıdır

İşte Allah dostlarının Cenab-ı Hak'tan muradlarını niyaz için biraraya getirdikleri bu dualara tasavvuf dilinde ‘hizb' denmektedir Hizbler umumiyet itibariyle kısa ve secîli cümlelerden oluşan, edebî değerleri yüksek, derin hikmetler içeren metinlerdir Bu hal hizbin okunmasını, dinlenmesini ve ezberlenmesini kolaylaştırır Ayetlerden oluşan hizbe “hizbü'l-âyât” denir Diğer hizbler de, yazan Allah dostuna, hizbin muhtevasına ve yazılış gayesine göre isim alırlar; “hizbü'l-hamd”, “hizbü'n-nasr” gibi Hadis-i şeriflerden, sahabe, velî ve âlimlerin sözlerinden derlenen hizbler de vardır Hizblerde esma-i hüsnaya, Cenab-ı Hakk'ı medh ü senâ eden, nimetlerini dile getiren, kulluk vazifelerini anlatan ifadelere ve dua cümlelerine geniş yer verilir Abdülkâdir-i Geylânî, Muhyiddîn İbnü'-l-Arabî, Ebu'l-Hasan eş-Şâzelî, İmam Gazzâlî, Şehâbeddin es-Sühreverdî, İmam-ı Azam Ebû Hanife, Ahmed el-Bedevî, İbrahîm ed-Desûkî, Ahmed er-Rifâî gibi –ekserîsi meşayihten olmak üzere- pek çok İslam büyüğünün hizbleri vardır Bütün dualarda olduğu gibi hizbler de sadece sıkıntı ve ihtiyaç hallerinde değil, ibadet ü taat kasdıyla ve Cenab-ı Allah'a kurbet maksadıyla da okunur Aslında ne zaman ve ne için okunurlarsa okunsunlar esas maksat ve asıl gaye her zaman Allah'a ibadet olmalıdır Bediüzzaman hazretlerinin ifadesiyle söyleyecek olursak duanın semereleri uhrevîdir; dünyevî maksatlar ise duanın vaktidir; gayeleri olamazlar

Mecmu'atü'l-Ahzab ve el-Kulûbü'd-Daria

Nakşibendî-Hâlidî şeyhlerinden birisi olan, Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî hazretleri de Mecmuatü'l-Ahzâb isimli eserinde yüzlerce hizbi biraraya getirmiştir Gümüşhanevî hazretleri 1813 yılında Gümüşhane'de doğmuş olup hayatını ilim ve irşada adamış bir hakîkat eridir Sadece zâhirî ilimlerle meşgul olmamış aynı zamanda bâtınî ilimleri de okumuş ve her iki dalda da icazet almıştır Böylece dersiâm unvanı*nı kazanmış, arkasından da ilim yaymaya ve kitap tasnif etmeye başlamıştır Osmanlı-Rus harbinde müridleri ile birlikte harbe katılmış, cephenin en kritik noktasında mücadele etmiş, asker ve kumandanların cesaretlerini kuvvetlendirmiştir 1893'te İstanbul'da vefat eden bu İslam büyüğünün kabri Süleymâniye hazîresinde olup ziyaretçilerini beklemektedir

Mecmu'atü'l-Ahzab yaklaşık ikibin sayfalık bir eserdir ve Gümüşhânevî hazretleri, eserini talebeleriyle beraber dikkat ve itina ile hazırlamıştır Mecmuada her bir hizbin müellifi, ismi, ne zaman ve ne şekilde okunacağı da yazılmıştır Bizim, büyüklerimizden, onların da, Üstad'ın talebelerinden işittiklerine göre, Bediüzzaman hazretleri yaklaşık üç mushaf-ı şerif hacmindeki bu kıymetli eseri her on beş günde bir hatmedermiş Üstad hazretlerinin hem de hiç ara vermeden eserdeki hizipleri vird edinmesi, hiç şüphesiz, nurlu İslam yolunun yolcuları için bu mecmuayı daha önemli hale getirmektedir

Yazının başlığında ismi geçen el-Kulûbü'd-Daria da (yaklaşık manasıyla ‘yanık sineler' demek olup, Kur'an-ı Mübîn'de geçen ‘tazarru/içi yanarak yalvarıp yakarma' ifadesini hatırlatmaktadır) tamamen bize râcî bir vefasızlık örneği olarak okunmaya okunmaya artık unutulmaya yüz tutmuş Mecmuatü'l-Ahzab'ı bir kere daha, özellikle de yeni nesillere sevdirmek ve onların da bu nadîde eserden istifade etmelerini sağlamak amacıyla, Muhterem F Gülen Hocaefendi tarafından bu mecmuadan seçilen ve herkesin rahatlıkla okuyabileceği bazı duaları ihtiva eden çok kıymetli bir eserdir Eser sekizyüz sayfa civarındadır ve sonunda bizzat Hocaefendi tarafından yazılan uzunca bir salât ü selam da yer almaktadır Cenab-ı Hakk'a sayısız hamd ü senalar olsun ki, bu ter ü taze eser bir-iki sene içerisinde yüzbinlerce basılmış ve dağıtılmıştır

Biz bu küçük çalışmada, el-Kulûbü'd-Dâria'dan seçtiğimiz birkaç tane vecîz duayı tercümesiyle beraber okurlarımıza vermek, dolayısıyla da bu kıymetli eserin daha fazla yaygınlaşıp her yerde okunmasına mütevazi bir katkıda bulunmak istiyoruz Dileriz, eserin tamamı en kısa zamanda işin ehli olan insanlar tarafından Türkçemiz'e de kazandırılır; böylece de bu evrâd ü ezkâr mecmuası daha fazla insanın eline ulaşmış ve daha fazla insan tarafından anlaşılarak okunmuş olur

Evet, unutmayalım ki, inanan insanlar Rabbilerini zikrettikleri sürece Allah da teveccühünü onlardan asla kesmeyecek, bütün bir kâinatın zikrini terdâd ile mütemadî bir cûşiş içinde olduğu Hazreti Mezkûr'u (celle celâlühû) unutanlar da âdet-i ilâhiye gereğince unutulma muamelesine maruz kalacaklardır

Yüce Mevlâmız'ın bizleri ağzı dualı, dualarında gaflete düşmeyen, niyazları makbul kullarından eylemesini diliyor ve bu faslı sûfî şairimiz Niyazî Mısrî'nin bir beytiyle noktalamak istiyoruz:


“Gönülden zikre eyle iştigali

Zikirden gayrı işgali nidersin?!”


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua





Allah'ın Kuran'da tarif ettiği duada kişi Allah'ın kendisini gördüğünü, duyduğunu kavramış, O'na saygı ve korkuyla boyun eğmiş ve O'nun önünde kulluğunu açıkça kabul etmiştir

Kuran'a bakıldığında duanın belli bir zamanı olmadığı görülür İnsanı dua etmeye yönelten her türlü istek, bu ibadetin vaktinin geldiğinin göstergesidir İnsanın istek ve ihtiyaçları sürekli olduğu için duası da sürekli olmalıdır Yani duanın belirli bir vakti, saati yoktur

Ancak Kuran'da, duada konsantrasyonun daha kolay sağlanacağı, günlük uğraşların dışında kalan saatlere, yani geceye ve sabah namazı vaktine dikkat çekilmektedir Bir ayette müminler " seher vakitlerinde bağışlanma dileyenler" (Al-i İmran Suresi, 17) olarak tarif edilmekte ve dolayısıyla günün bu en erken saatinin önemi vurgulanmaktadır Başka ayetlerde ise, gece vaktinin, hareketli olan gündüze göre düşünme, okuma ve duaya daha elverişli olduğu şöyle bildirilmektedir:

"Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır Çünkü gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır Rabbinin ismini zikret ve herşeyden kendini çekerek yalnızca O'na yönel" (Müzemmil Suresi, 6-8)

Dua için belli bir zaman sınırı konulmamış olmasına rağmen, Kuran'ın seher vaktine ve geceye dikkat çekmesinin büyük hikmetleri vardır Allah ile yakın bir bağlantı kurarak samimi bir dua ile güne başlayan müminin gün içinde Allah'ın rızasını unutması ya da sınırlarını göz ardı etmesi ihtimali çok azalır Güne dua ile başlayan insan, gün boyunca Allah'ın kendisini izlediğinin bilinci ile hareket eder

Kuran'da öğütlenmiş olan gece duası da gün içinde dünyevi uğraşlarla vakit geçiren insanın kendi kendine bir vicdan muhasebesi yapmasına vesile olur İnsanın gün içinde başına gelen ve zahiren olumsuz gibi gördüğü olayları daha hikmetli, tevekküllü ve şuurlu bir biçimde değerlendirmesini sağlar

İnsanın gece saatlerinde dua için zaman ayırması, gün içinde yapılan hataların gözden geçirilmesine ve bu hatalardan dolayı tevbe edilmesine, bağışlanma dilemesine ve günlük uğraşıların insan ruhunda yarattığı muhtemel olumsuzlukların önüne geçilmesine bir vesiledir

Dua için belli bir mekan da yoktur İnsan çarşıda, sokakta, otomobilinin içinde, okulda, işyerinde, kısacası her yerde dua edebilir Değişik mekanlarda olmanın herhangi bir önemi yoktur Ancak önemli olan insanın her nerede olursa olsun Allah'ın kendisine şah damarından daha yakın olduğunu unutmamasıdır Kuran'da peygamberlerin her an ve her yerde dua ettikleri haber verilir Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

"(Musa) Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım" (Kasas Suresi, 24)


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua



Dua âyetlerinin mealleri ile de dua etmek caizdir Ancak mealleri, tam tercüme edilemediğinden pek hoş olmuyor Dua âyetlerinden birkaçının meali şöyledir:


Ey Rabbimiz bize dünya ve ahirette iyilik ver, bizi Cehennem azabından koru! (Bekara 201)


Ey Rabbimiz bize sabır, cesaret ve sebat ver, kâfirlere karşı bize yardım et! (Bekara 250)


Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme!

Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediği işleri de yükleme, bizi affet, bizi bağışla, bize acı, sen bizim Mevlâmızsın Kâfirlere karşı bize yardım et! (Bekara 286)


Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi kaydırma! [bizi sapıtma] Bize, tarafından rahmet bağışla! Lütfu en bol olan sensin (Al-i İmran 8)


Ey Rabbimiz, iman ettik; günahlarımızı bağışla, bizi Cehennem azabından koru (Al-i İmran 16)


Ey Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığı bağışla; ayaklarımızı [yolunda] sabit kıl; kâfirlere karşı bizi muzaffer eyle! (Al-i İmran 147)


Ey Rabbimiz, "Rabbinize inanın" diyen davetçiyi [peygamberi] işittik, hemen iman ettik Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al! Ey Rabbimiz, bize, peygamberlerin vasıtasıyla vâdettiklerini de ikram et ve kıyamette bizi rezil-rüsvay etme; şüphesiz sen vâdinden caymazsın (Al-i İmran 193-194)


Ey Rabbimiz, bize çok sabır ver, müslüman olarak canımızı al! (Araf 126)


Ey Rabbim, beni ve neslimi namazı devamlı kılanlardan eyle; duamı kabul et, kıyamette hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla! (İbrahim 40-41)


Ey Rabbim, bana hikmet ver ve beni salihler arasına kat! (Şuara 83)


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua



DUA, ruhun gidasi, kalbin nuru, ibadetlerin ozudur

DUA, izdiraplarin, maddi ve manevi dertlerin sifa kaynagidir

DUA, umit ve huzur menbaidir Yasama askini dirilten bir rahmettir

DUA, hayri ceker, bela ve zarari defeder


DUA, insani beladan korur, inmis ve inecek musibetlere karsi bir kalkandir Belalarin etkisini azaltir


Sevgili PEYGAMBERIMIZ (SAV) buyurdu;


Dua, rahmet kapilarinin anahtari, mu'minin silahidir, dinin diregidir Dua, ibadettir, ibadetin ozudur



----



Ey güzeller güzeli Allahım,


Su üzerinde yüzen saman çöpleri gibi güçsüz ve dağınık İslâm ümmetini

kurşunla kaynatılmış surlar gibi yekpâre bir vücuda dönüştür


Ey mustaz�afların Rabbi!


Dünyanın tek umudu olan Müslümanların üzerinden ölü toprağını silkeleyecek

cennet rüzgârlarını, vahiy rüzgârlarını gönder Rahmetin İslâm ümmetini ve

bu ümmetin önderliğinde tüm insanlığı sabâ rüzgârı gibi kuşatsın!


Ya Erhamerrâhimîn,


Çağımızda sefalet diz boyu değil adam boyu Çağımızın insanları sapkınlıkta

bütün eski ümmetleri geride bıraktı


Nuh kavmine gönderdiğin gibi bir tufan gönderme!


Lût kavmi gibi ülkemizi yere geçirme!


Üzerimize Sam yelleri estirme!


İsrailoğullarının sapkınları gibi bizi rezil maymunlara ve domuzlara

dönüştürme!




Ya Rabbe�l-Mazlûmîn,


Tüm dünya müstekbirlerini, çağdaş firavunları, haman ve karunları dünyadaki

ezilen insanların gözyaşı ve kanlarının Kızıldenizinde boğ Firavun�un

kucağında büyüyen, ocağında yetişen Mûsâları ise, onlara tâbî olanlarla

birlikte sahil-i selâmete eriştir!


Ya Rabbe�l-Alemîn,


Sana Peygamber�in Bedir�de yalvardığı gibi yalvarıyoruz:


�Şu bir avuç insanı helak edecek olursan, yeryüzünde senin adını anacak,

îlâ-yı kelimetullah için savaşacak kimse kalmaz Şu bir avuç inanmış insana

zafer ihsan et!�


Ya İlahi,


Sana, o insanlık güzelinin Taif dönüşünde, taşlanarak dönüşünde, ayakları

kan revan içinde dönüşünde, yuhalanarak dönüşünde yakardığı gibi

yakarıyoruz:


Bizi kime bırakıyorsun Allahım? Yetmiş senedir İslâmla mücadeleyi,

Müslümanla muharebeyi varlık sebebi bilmiş yakına mı; yoksa Kabil�den beri

süren zorbalık geleneğinin mirasçısı olan uzağa, müstekbir batıya mı? Ne

olur bize sen sahip çık Allahım!


Onlar bilmiyorlar, onlara da hidayet nasip et Allahım! Azer�in evinden

İbrahim�i çıkardığın gibi; çağdaş put yapıcı, puta tapıcıların kendi

evlerinden de İbrahimlerini çıkar Allahım!


Amin


Alıntı Yaparak Cevapla

Gönül Huzurumuz Dua

Eski 06-21-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Huzurumuz Dua



Dua bir lütuftur anlayana
Umuttur o darda kalana ne mutlu birinden dua alana
Allah'ım sana şükür amin demesini bildik

Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır vazifeler ve musibetler verme Ey Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz şeyi de yükleme Günahlarımızı affet Bizi bağışla Bize merhamet et Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin Kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et


"Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver İşimi kolaylaştır Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü iyice anlasınlar"


Allahı'm! Habibiyeti ve salâtıyla Cennetin kapılarını açan ve ona getirdikleri salâvatlarla ümmeti için de o kapının açılışını teyid buyurduğun Habibin Aleyhissalâtü Vesselâma rahmet et


Allah'ım! Bizi, ebrâr ile beraber, seçkin Habibinin şefaatiyle Cennete idhal et Âmin


"Onların Cennetteki duaları şöyledir: 'Allah'ım, Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederiz' Aralarındaki dilekleri de hep selâmdır, iyiliktir Duaları ise şu sözlerle sona erer: 'Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" (Yûnus Sûresi, 10:10)


"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme Yüce Katından bize bir rahmet bağışla Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin" (Âl-i İmrân Sûresi, 3:8)


Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e, âline, ashabına ve ihvânına, Senin razı olacağın şekilde ve onun hakkını eda edecek bir surette salât ve selâm et, bize ve dinimize selâmet ver Âmin, ey Rabbü'l-Âlemîn
Allah'ım! Bizi, dünyada Senin muhabbetinle ve bizi Sana ve Senin emrettiğin şekilde istikamete yaklaştıracak şeylerin muhabbetiyle, âhirette de rahmetin ve rüyetinle rızıklandır



İlâhî! Sen benim Rabbimsin, ben Senin kulunum Sen Hâlıksın, ben mahlûkum Sen Rezzaksın, ben merzûkum Sen Mâliksin, ben memlûküm Sen Azizsin, ben zelîlim Sen Ganîsin, ben fakirim Sen Hayysın, ben meyyitim Sen Bâkîsin, ben fâniyim Sen Kerîmsin, ben leîmim Sen Muhsinsin, ben âsiyim Sen Gafûrsun, ben günahkârım Sen Azîmsin, ben hakîrim Sen Kavîsin, ben zayıfım Sen Mu'tîsin, ben dilenciyim Sen Emînsin, ben korkudayım Sen Cevâdsın, ben muhtacım Sen Mücîbsin, ben duacıyım Sen Şâfîsin, ben hastayım
Sen benim günahlarımı mağfiret et Beni cezalandırma Hastalıklarıma şifa ver, yâ Allah, yâ Kâfi, yâ Rabbi, yâ Vâfî, yâ Rahîm, yâ Şâfî, yâ Kerîm, ya Muâfî Benim bütün günahlarımı bağışla Benim bütün dertlerime âfiyet ver Beni ebediyen rızâna mazhar et Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn

Dilimin döndüğünce Gördüklerimi ve okuduklarımı Sizlere aktarmaya çalıştım Bir kişi bile faydalandıysa ne mutlu bana



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.