Prof. Dr. Sinsi
|
Yalnız Allah Yaratır

Yalnız Allah Yaratır
İNSAN, dünyadan malzemeler alır, yeni bir eser yapar Her ne kadar, ona “benim eserim” derse de, bu sahiplenme bir mecazdan öteye gidemez Dünya galerisindeki güzel eserlere bir yenisi eklenmiştir  Onun da gerçek yaratıcısı Allah’tır 
Toprağın bitkiyi, ağacın meyveyi, arının da balı yaratamayacağını anlamak zor olmasa gerek Akılları, bilgileri, bilinçleri yok da ondan  İnsan ise, üstün yetenekleri olan bir canlı Onun şuurlu eliyle ortaya çıkıveren eserlere bakarak Allah’ı hatırlamak daha zor olabiliyor kimilerine Ondaki meziyetler, akıl gözünü perdeliyor 
Haklısın, insan da bir araç  Sıkı düşününce anlıyoruz bunu  Eserini bir düzene göre kurarken hiçbir malzemeyi yoktan var etmiyor  İşi, yaratılmış, var edilmiş olanları bir araya getirmek  Bunu yaparken de kendisine verilen donanımları, yetileri, duyguları kullanıyor  Akıl, kalp, hafıza, göz, kulak, el gibi  Tümü o merhametli yaratıcının verdikleri  Onun evreninde, onun verdikleriyle eserler üreten adam asla bir yaratıcı olamaz 
Elbet, o eserlerden dolayı yapılan övgüler de gerçek ustaya gidiyor, onun hakkı çünkü  Sanatçının rolü seçimindedir, önemli olan iradesini iyi yönde mi, yoksa kötü yönde mi kullandığı  Ağacı kullanarak meyveyi yaratan Allah, insan eliyle de sanat eserlerini yaratıyor Fark, iradenin söz konusu olup olmamasında 
İnsan, “Eserimi ben yarattım” diyemez, “Bu eser benim elimle yaratıldı” diye düşünebilir Gerçek sanatkârı tanımakla birlikte “Bu eser benimdir” demesinde bir sakınca yok Ardından şükür de etmeli elbet 
Sanat eserleri için geçerli olan bu gerçek, teknik ürünler için de söz konusu Bir şiir, bir tablo, bir heykel, bir bestenin gerçek sanatkârı Allah olduğu gibi, bir masa, bir halı, bir bilgisayar, bir makinenin ustası da yine o  Bütün teknik ürünler, insan eliyle, ama onun yaratmasıyla var olurlar 
Sanatçı gibi, teknikçi de dünyadaki malzemeyi kullanır Bilimlerin bütün yasaları evrende var Bilim adamının yaptığı iş, bu yasaları bulup uygulamak  Bütün bilimler, evren kitabının incelenmesi, içindeki yasaların bulunmasıyla oluşur Bilimciler de sanatçılar gibi, varlıkları kavrarken, çeşitli ürünler üretirken Allah’ın kendilerine verdiği yetenekleri kullanırlar
“Bu yasayı ben buldum, şu makineyi ben yaptım” demeleri, onların bir yasa koyucu, bir yaratıcı olmalarını gerektirmez “yaptım, ettim, buldum” fiillerinin gerçek öznesi Allah’tır
Bunları söylerken insan iradesini reddetmiyorum elbet Evet, insana özgür bir irade verilmiş  Onu, nasıl isterse öyle kullanır Ama ona iradeyi veren de Allah 
Nasıl düşünmüyoruz ki, sürekli olarak “benim” diye sahip çıktığımız bedenimizin bile gerçek sahibi değiliz Kalbimiz çalışır, kanımız temizlenir, hücrelerimiz yenilenir, vücudumuzda milyarlarca olay meydana gelir, fakat bunların çoğundan bizim haberimiz bile olmaz Organlarının nerede olduğunu, ne iş yaptığını, nasıl çalıştığını bilenimiz pek az 
Saçlarımız dökülür, yüzümüz kırışır, belimiz bükülür, dişlerimiz dökülür, nihayet üstüne titrediğimiz hayatımız elimizden alınırken, olup bitenlere seyirci kalmaktan başka bir şey yapamayız “ben, ben” deyip duruyoruz, ama o benliğe takılan donanımların gerçek sahibi değiliz Hiçbirini biz yapmadık, başkasından satın almadık, yollarda da bulmadık 
Yaratan yaratmış, “ben”imizin eline vermiş, “İstediğin gibi kullanmakta özgürsün  Ama unutma, her yaptığından hesaba çekileceksin” demiş “Ben”inin ve duygularının bile gerçek sahibi olmayan insan, nasıl kendi eliyle yaratılan eserleri sahiplenir de ben yarattım der  Nasıl olur da, kendisine verilen nimetlerle gurura kapılıp, “Her şeyi ben yaptım, ben kazandım, ben buldum” diyerek rabbini unutur  Şu noktaya varmak istiyorum: Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar aracılığıyla nice eserler yaratan Allah, insanlar eliyle de eserler yaratıyor Çünkü o, her türlü yaratmayı bilendir  
Ömer Sevinçgül
|