Prof. Dr. Sinsi
|
Şeytan - Şeytan Nedir
İnsanın Apaçık Düşmanı
ŞEYTAN

Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır (Fatır Suresi, 6)
İnsanın En Büyük Düşmanı
Her kim olursanız olun sizin sonsuz bir azap çekmenizi isteyen, bütün varlığını buna adamış son derece tehlikeli bir düşmanınız var İsmi, Şeytan Bir başka deyişle, Allah tarafından lanetlenmiş ve O'nun huzurundan kovulmuş olan İblis ve onun takipçileri O en büyük düşmanınız Bir efsane ya da bir masal değil, gerçeğin ta kendisi İnsanlık tarihinin her aşamasında var oldu Yaşamış ve ölmüş milyarlarca insanı ateşin içine çekti ve halen çekiyor Hiçbir zaman ayırım yapmaz Genç, yaşlı, kadın, erkek, devlet başkanı veya dilenci farketmez Her insan bu düşmanın hedefidir Bu yazıyı okurken de sizi gözlüyor ve planlar yapıyor Tek arzusu var; kendisiyle beraber olabildiği kadar çok insanı —siz de dahil— cehenneme sürüklemek Zafer kazanması için insanların kendisine tapınması veya çok uç sapkınlıklar yapmaları gerekmiyor İnsanlardan mutlaka Allah'ı inkar etmelerini de istemiyor Zaten Allah'ı kendisi inkar etmiyor ki, insanlardan özellikle bunu istesin Onun tek isteği düşmanlarını Allah'ın dininden ve Kuran'dan uzak tutmak, halis olarak Allah'a ibadet etmelerini engellemek, bunun sonucunda sonsuz azap çekmelerini sağlamak Hatta kimi zaman dindarlık maskesi altında, Allah'ın adını kullanarak insanları gerçek dinden uzaklaştırıp, saptırıyor Bu da insanları kendisiyle beraber cehennem çukurunun içine çekmek için yeterli Hangi vesileyle olursa olsun, onu takip edenlerin sonu hiç değişmiyor: Ona yazılmıştır: "Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir " (Hac Suresi, 4)
ŞEYTAN HAKKINDA BAZI AYETLER
Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne kötü bir arkadaştır o ! Nisa, 38(Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler
(Kendilerini saptıran) şeytanları ile baş başa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz,
biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler Bakara, 14Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin,
şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır Bakara, 168Şeytan, sizi fakirlikle korkutur ve hayasızlığa teşvik eder Allah ise katından
bağışlanma ve lütuf vaat ediyor Allah her şeyi kuşatır ve bilir Bakara,268 Şeytan sizin düşmanınızdır O halde sizde onu düşman bilin, doğrusu o, taraftarlarını
cehennemlik olmaya çağırır Fatır, 6 De ki, sığınırım ben, insanların Rabbine, insanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi
vesvesenin şerrinden O ki insanların kalplerine kötü düşünceler fısıldar Gerek
cinlerdense gerekse insanlardan olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allaha sığınırım
(Nas Süresi) Allah hakkında bilmeden tartışan ve her azılı şeytana uyan insanlar vardır
O kendisini dost edinen kimseyi saptırır ve alevli azaba ***ürür Hacc, 3-4 İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak
için senin doğru yolunun üstüne oturacağım (Araf,16) Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve
sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!" dedi (Araf,17) Ey Âdem oğulları! şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için
elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın
Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler Şüphesiz biz
şeytanları, inanmayanların dostları kıldık Araf, 27Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası
nâmına bir şey ödeyemeyeceği, günden çekinin Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir
Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi
kandırmasın Lokman, 33  Şüphesiz ki, şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için dostlarına vesvese verirler
Eğer onlara uyarsanız, muhakkak ki, Allah'a ortak koşanlar olursunuz En'am, 121 İblis: "Senin kudretine and olsun ki, onlardan sana içten bağlı olan kulların bir yana,
hepsini azdıracağım" dedi Allah: "Doğrudur; işte Ben hakikati Söylüyorum, sen ve
sana uyanların hepsi ile cehennemi dolduracağım " Sad, 82-85
De ki "Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana sığınırım Mü'minün, 97-98
KURAN`DA GEÇEN ŞEYTAN İLE İLGİLİ AYETLER
Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi (2/102)İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: "Şüphesiz, sizinle beraberiz Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz " (2/14)Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır (2/168)Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin Çünkü o, size apaçık bir düşmandır (2/208)Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir (2/268)Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar Bu, onların: "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah'a aittir Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır (2/275)Ve meleklere: "Adem'e secde edin" dedik İblis hariç (hepsi) secde ettiler O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu (2/34)Fakat Şeytan, oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları (durum)dan çıkardı Biz de: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve **** vardır" dedik (2/36)İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti Ama andolsun ki, Allah onları affetti Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır (3/155)İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Ben'den korkun (3/175)Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum Erkek ise, kız gibi değildir Ona Meryem adını koydum Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım " (3/36)Onlar, O'nu bırakıp da (birtakım) dişilere taparlar Onlar o her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar (4/117)Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o (4/38)Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister (4/60)İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır (4/76) Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde, onu yaygınlaştırıverirler Oysa bunu peygambere ve kendilerinden olan emir sahiplerine ***ürmüş olsalardı, onlardan ‘sonuç-çıkarabilenler,' onu bilirlerdi Allah'ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, azınız hariç herhalde şeytana uymuştunuz (4/83)Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim " Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır (Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez (4/119-120)Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister Artık vazgeçtiniz değil mi? (5/90-91)Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı Öyleyse onları yalan olarak düzmekte olduklarıyla başbaşa bırak (6/112)Üzerinde Allah'ın isminin anılmadığı şeyi yemeyin; çünkü bu fısk'tır (yoldan çıkıştır) Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar Onlarla itaat ederseniz şüphesiz siz de müşriklersiniz (6/121)Hayvanlardan yük taşıyan ve (yünlerinden, tüylerinden) döşek yapılanları da (yaratan O'dur) Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden yiyin ve şeytanın adımlarına uymayın Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır (6/142)Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi (6/43)Ayetlerimiz konusunda ‘alaylı tartışmalara dalanlar:' -onlar bir başka söze geçinceye kadar- onlardan yüz çevir Şeytan sana unutturacak olursa, bu durumda hatırlamadan sonra, artık zulmeden toplulukla beraber oturma (6/68)De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan Allah'tan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç şüphesiz Allah'ın yolu, asıl yoldur Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk " (6/71)Onlara kendisine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini anlat O, bundan sıyrılıp-uzaklaşmış, şeytan onu peşine takmıştı O da sonunda azgınlardan olmuştu (7/175)Andolsun, biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere: "Adem'e secde edin" dedik Onlar da İblis'in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı (Allah) Dedi: "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" (İblis) Dedi ki: "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın " (Allah "Öyleyse ordan in, orda büyüklenmen senin (hakkın) olmaz Hemen çık Gerçekten sen, küçük düşenlerdensin " O da: "(İnsanların) dirilecekleri güne kadar beni gözle(yip ertele )" dedi (Allah "Sen gözlenip-ertelenenlerdensin" dedi Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım " "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın " (Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak ordan çık Andolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduracağım " Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş İkiniz dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın Yoksa zalimlerden olursunuz Şeytan, kendilerinden ‘örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir " Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti Böylece onları aldatarak düşürdü Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?" (7/11-22)Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık (7/27)Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı haketti Çünkü bunlar, Allah'ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar (7/30)Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın Çünkü O, işitendir, bilendir (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir (Şeytan'ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar (7/200-202)Hani kendisinden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu Sizi kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek, kalblerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu (8/11)O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Şüphesiz ben sizden uzağım Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan da korkuyorum" dedi Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır (8/48)Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar Dedi ki: "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O'dur " (12/100)İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: "Efendinin katında beni hatırla " Fakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı (12/42)(Babası) Demişti ki: "Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir tuzak kurarlar Çünkü şeytan, insan için apaçık bir düşmandır " (12/5)İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın Ben sizi kurtacak değilim, siz de beni kurtacak değilsiniz Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım Gerçek şu ki, zalimlere acı bir azab vardır " (14/22)Mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir Andolsun, gökte burçlar kıldık ve onu gözleyenler için süsledik Ve onu her kovulan şeytandan koruduk Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir ateş izler (15/15-18)"Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna " (Allah) Dedi ki: "İşte bu, bana göre dosdoğru olan yoldur " "Şüphesiz, kışkırtılıp-saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiçbir gücün yoktur " (15/40-42) Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır (16/63)Öyleyse Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir (16/98-100)Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür (17/27)Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır (17/53)"Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun " Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez "Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur " Vekil olarak Rabbin yeter (17/64-65)(Genç-yardımcısı) Dedi ki: "Gördün mü, kayaya sığındığımızda, ben balığı unuttum Onu hatırlamamı Şeytan'dan başkası bana unutturmadı; o da şaşılacak tarzda denizde kendi yolunu tuttu " (18/63) Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir Göklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları şahid tutmadım Ben, saptırıcıları yardımcı-güç de edinmedim (18/50-51)Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar (19/83)"Babacığım, şeytana kulluk etme, kuşkusuz şeytan, Rahman'a başkaldırandır " "Babacığım, gerçekten ben, sana Rahman tarafından bir azabın dokunacağından korkuyorum, o zaman şeytanın velisi olursun " (19/44-45)Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız Sonra, her bir gruptan Rahman'a karşı azgınlık göstermek bakımından en şiddetli olanını ayıracağız Sonra biz ona (cehenneme) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi biliriz Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz (19/68-72)Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?" (20/120) Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik) Biz onların koruyucuları idik (21/82)İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın-kaypak şeytanının peşine düşer Ona yazılmıştır: "Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir " (22/3-4)Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın Ama Allah, şeytanın katıp-bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir Şeytanın (bu tür) katıp bırakmaları, kalplerinde hastalık olanlara ve kalpleri (her türlü) duyarlılıktan yoksun bulunanlara (Allah'ın) bir deneme kılması içindir Şüphesiz zalimler, (gerçeğin kendisinden) uzak bir ayrılık içindedirler (22/52-53)Ve de ki: "Rabbim, şeytanın kışkırtmalarından sana sığınırım " (23/97)Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın Kim şeytanın adımlarına uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o (şeytan) çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbiri ebedi olarak temize çıkamazdı Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır Allah, işitendir, bilendir (24/21)"Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu Şeytan da insanı ‘yapayalnız ve yardımsız" bırakandır " (25/29)Allah'ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar Kafir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır (25/55)Onu (Kur'an'ı) şeytanlar indirmemiştir (26/210) Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi? Onlar, ‘gerçeği ters yüz eden,' günaha düşkün olan her yalancıya inerler Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler (26/221-223)"Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar " (27/24)(Musa) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi (Sonra da "Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkca saptırıcı bir düşmandır" dedi (28/15)Ad'ı ve Semud'u da (yıkıma uğrattık) Gerçek şu ki, kendi oturdukları yerlerden size (durumları) belli olmaktadır Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu Oysa onlar görebilen kimselerdi (29/38) Onlara; "Allah'ın indirdiklerine uyun" denildiğinde, derler ki; "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız " Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)? (31/21)Andolsun, İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu, böylelikle iman eden bir grup dışında, ona uymuş oldular (34/20)Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmağa çağırır (35/5-6)"Ey adem oğulları, ben size and vermedim mi ki: Şeytana kulluk etmeyin, çünkü, o, sizin için apaçık bir düşmandır;" (36/60)Onun tomurcukları, şeytanların başları gibidir (37/65)Şüphesiz biz dünya göğünü ‘çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip-donattık Ve itaatten çıkmış her azgın şeytandan koruduk; Ki onlar, Mele'i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar; Uzaklaştırılırlar Onlara kesintisiz bir azab vardır Ancak (sözü hırsızlama) çalıp-kapan olursa, artık onu da delip geçen ‘yakıcı bir alev' izler (ve yok eder) (37/6-10)Şeytanları da; her bina ustasını ve dalgıç olanı (38/37)Kulumuz Eyyub'u da hatırla Hani o: "Herhalde şeytan, bana kahredici bir acı ve azab dokundurdu" diye Rabbine seslenmişti (38/41)Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti "Onu bir biçime sokup, ona ruhumdan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın " Meleklerin hepsi topluca secde etti; Yalnız İblis hariç O büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu (Allah) Dedi ki: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?" Dedi ki: "Ben ondan daha hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın " (Allah) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın " "Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar benim lanetim senin üzerinedir " Dedi ki: "Rabbim, öyleyse onların dirilecekleri güne kadar bana süre tanı " Dedi ki: "O halde, süre tanınanlardansın " "Bilinen vaktin gününe kadar " Dedi ki: "Senin izzetin adına andolsun, ben, onların tümünü mutlaka azdırıp-kışkırtacağım " "Ancak onlardan, muhlis olan kulların hariç " (Allah) "İşte bu haktır ve ben hakkı söylerim" dedi "Andolsun, senden ve içlerinde sana tabi olacak olanlardan tümüyle cehennemi dolduracağım " (38/71-85)Şayet sana şeytandan bir kışkırtma gelecek olursa, hemen Allah'a sığın Çünkü O, işitendir, bilendir (41/36)Kim Rahman'ın zikrini görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun ‘üzerini kabukla bağlattırırız'; artık bu, onun bir yakın dostudur Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen) " (Bu söylenmeleriniz,) Bugün size kesin olarak bir yarar sağlamaz Çünkü zulmettiniz Şüphesiz azabta da ortaksınız (43/36-39)Şeytan sakın sizi (Allah'ın yolundan) alıkoymasın Gerçekten o, sizin için açıkça bir düşmandır (43/62)Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır (47/25)Şüphesiz ‘gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler (58/10)Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur İşte onlar, şeytanın fırkasıdır Dikkat edin; şüphesiz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta kendileridir (58/19)Kendilerinden önce yakın geçmişte olanların durumu gibi; onlar, yaptıklarının sonucunu tadmışlardır Onlara acı bir azab vardır Şeytanın durumu gibi; çünkü insana "İnkâr et" dedi, inkâr edince de: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" dedi Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır İşte zalim olanların cezası budur (59/15-17)Andolsun, Biz en yakın olan göğü (dünya göğünü) kandillerle süsleyip-donattık ve bunları, şeytanlar için taşlama-birimleri (rücum) kıldık Onlar için çılgınca yanan ateşin azabını hazırladık (67/5)O (Kur'an) da kovulmuş şeytanın sözü değildir (81/25)
İblis'in Allah'a isyanı
Kuran'a göre şeytan, ilk insan olan Hz Adem'den bu yana insan neslini Allah yolundan saptırmak için çaba harcayan ve kıyamete kadar da harcayacak olan varlıkların genel adıdır Tüm şeytanların atası ve en büyüğü ise, Hz Adem'in yaratılmasıyla birlikte Allah'a isyan eden İblis'tir Kuran'dan öğrendiğimize göre Allah Hz Adem'i yaratmış ve meleklerden ona secde etmelerini istemişti Melekler Allah'ın emrini yerine getirirken, cinlerden olan İblis Hz Adem'e secde etmedi Kendisinin insandan daha üstün bir yaratık olduğunu öne sürdü Bu itaatsizliği ve küstahlığı yüzünden Allah'ın huzurundan kovuldu *Allah'ın huzurundan ayrılmadan önce, bu duruma düşmesine neden olan insanları kendisi gibi saptırmak için Allah'tan süre istedi Allah da ona kıyamet gününe kadar süre tanıdı Böylece İblis'in insana karşı verdiği mücadele başladı Allah İblis'i ve ona uyanları cehenneme dolduracağına hükmetti Allah, Kuran'da bu olayı şöyle haber vermiştir: Andolsun, biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere: "Adem'e secde edin" dedik Onlar da İblis'in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı
(Allah) Dedi: "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" (İblis) Dedi ki: "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın "
(Allah "Öyleyse oradan in, orada büyüklenmen senin (hakkın) olmaz Hemen çık Gerçekten sen, küçük düşenlerdensin "
O da: "(İnsanların) dirilecekleri güne kadar beni gözle(yip ertele )" dedi
(Allah "Sen gözlenip-ertelenenlerdensin" dedi
Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onları (insanları saptırmak) için mutlaka senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım "
"Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın "
(Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak oradan çık Andolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduracağım " (Araf Suresi, 11-18)
İblis böylece Allah'ın huzurundan kovulduktan sonra, kıyamete kadar sürecek olan mücadelesine başladı İnsanları aldatarak saptırmak için onlara sokuldu İlk büyük tuzağı, cennette yaşamakta olan Hz Adem'i ve eşini kandırarak onları Allah'ın emrine isyana sürüklemesiydi İnsanlık tarihinin başlangıcındaki bu olay Kuran'da şöyle anlatılır: Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş İkiniz dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın Yoksa zalimlerden olursunuz
Şeytan, kendilerinden "örtülüp gizlenen çirkin yerlerini" açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir "
Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti
Böylece onları aldatarak düşürdü Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?"
Dediler ki: "Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer bizi bağışlamazsan ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız "
(Allah) Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin Yeryüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve **** (geçim) vardır "
Dedi ki: "Orda yaşayacak, orda ölecek ve ordan çıkarılacaksınız " (Araf Suresi, 19-25)
İşte insanlığın dünyadaki yaşamının başlangıcı, Hz Adem'in üstteki ayetlerde anlatılan hatasıydı Ancak Hz Adem Allah'a tevbe etti ve Allah onu bağışladı Ancak İblis'in insanların aleyhine yürüttüğü mücadelesi son bulmadı Kuran'ın Maide Suresi'nde bildirildiği gibi, Hz Adem'in iki oğlundan birini ayarttı ve onu kardeşini öldürmeye sürükledi (Maide Suresi, 27)O tarihten sonra da İblis insan neslinden pek çok kişiyi kandırdı ve kendi safına çekti Öte yandan diğer cinlerden de pek çok yandaşı oldu İblis'in yolunu izleyen bu cinler, aynı onun gibi insanları saptırmak için onlara sokulmaya, onların "kalplerine gizlice vesvese vermeye" (Nas Suresi, 4) başladılar İblis'in yandaşı olan bu cinler ve insanlar da onun sahip olduğu "şeytan" sıfatını kazandılar (Şeytan, "uzak olmak" kökünden gelen bir kelimedir ve Allah'ın rahmetinden kovulup uzaklaştırılmış her azgın ve isyankar kulun sıfatıdır )Dolayısıyla insanoğlunun karşı karşıya olduğu en büyük tehlike olan şeytan, liderliğini İblis'in yaptığı bir grup cin ve insandır Bu cin ve insanlar, İblis'in yolunu izlerler, kendileri saptıkları gibi diğer insanları da saptırmaya çalışırlar "Cinni" (cinlerden olan) şeytanlar, insanlar tarafından görülmedikleri için onlara fark edilmeden yanaşır, zihinlerine saptırıcı düşünceler sokarlar "İnsi" (insanlardan olan) şeytanlar ise diğer insanlara açıkça sokulur, onları Allah'ın yolundan alıkoymak için telkinde bulunurlar Bu, insanın yakın dostu gibi görünen bir insan olabileceği gibi, bir zorba ya da bir "fikir adamı" da olabilir Kuran'da, bu tehlikeye karşı müminlere şu dua öğretilmektedir: De ki: İnsanların Rabbine sığınırım
İnsanların malikine,
İnsanların (gerçek) ilahına;
"Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran" vesvesecinin şerrinden
Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar);
Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (Nas Suresi, 1-6)
Şeytan insana bu denli sinsice yaklaşabilen bir düşman olduğuna göre, ondan sakınmak için azami dikkat göstermek gerekir Bunun en başta gelen şartı, şeytanı tanımaktır Şeytanı tanımak için ona baktığımızda ise, oldukça garip, oldukça esrarengiz bir mantığa sahip olduğunu görürüz Önce İblis tarafından kullanılan ve sonra da onun tüm takipçileri tarafından devralınan bu mantığın temelinde, kibir ve büyüklenme yatmaktadır
|