Tenasüp Sanatı |
06-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tenasüp SanatıUygunluk Divan şiirinde anlam bakımından aralarında çeşitli ilgiler bulunan iki veya daha fazla kelimeyi tezat olmaksızın bir araya getirme sanatı (2) Örnek beyitler: ● Rişte-i ‘ömrüm dükendi gerçî nâzuñdan senün Kılca eylük görmedim zülf-i dırâzuñdan senüñ Cem Sultan ○ Senin nazından ömrümün ipi tükendi, ama yine de senin uzun zülfünden kıl kadar iyilik görmedim Ömrün ipe benzetilmesi motifi belki de kökleri eski Yunan mitolojisindeki üç kız kardeş elinden tutulan ve bunlardan biri tarafından kesildiğinde tükenen hayat ip ilişkisine kadar uzanan eski bir geçmişe sahiptir Hiçbir iyilik görmemek anlamındaki “kılca iyilik görmek” ifadesindeki “kıl” kelimesi “zülf” ile bir uyum teşkil etme düşüncesi ile kullanılmıştır (Tenasüp) Ayrıca “tükenen ömür ipi ile “zülf-i dırâz “[ = uzun zülüf ] arasında da bir tezat manzarası oluşturmak istenmiştir ● Zîn-i zerrîn-i hilâli Mîr-i âhâr-i kazâ Hink-i çarha urdı koşmaga kaşuñda subh-dem Figânî ○ Kader imrahoru, yarışında koşmak için sırmalı hilâl eğerini sabah vakti felek atına vurdu Düğün münasebetiyle düzenlenen at yarışlarına temas etmek isteyen şair, gökteki hilâli felek atına vurulmuş bir eğere benzetmektedir Feleğin ata benzetilmesi, sürekli koşarcasına hareket etmesi sebebiyledir Metinde “”mîr-i âhûr” şeklinde geçen “Mîrâhur” yahut “imrahor” sarayda atların bakımıyla uğraşan kimse demektir Beyitte geçen “zîn” [ = eğer ] “emîr-i âhûr [ =has ahır memuru ], “hınk” [ = at ] “koşu” gibi tabirler at ve binicilikle ilgili kavramlar olduklarından özellikle bir arada kullanılmalarına dikkat edilmiştir (Tenasüp) (2) Modern Türk şiirinde Edebi Sanatlar, Hasan Aktaş ● Şâm-i zülfüñle göñül Mısrı harâb oldı diyû Saña ilatdi kebûter haberi döne döne Necâtî ○ Zülfünün Şam’ıyla gönül Mısrı harap oldu diye güvercin döne döne sana haberi ulaştırdı Buradaki “Şam” [ = 1- Şam Şehri, 2-Akşam ] ve “Mısr” [=1 Mısır ülkesi 2 Büyük şehir ] ibâreleri her ikisi de birer yer ismi olmaları bakımından beyitte bir uyum teşkil etmek üzere özellikle tercih edilmiştir (Tenasüp) ● Ne gamzeñ ahı kim atsañ nişâna irer ey Meh-rû Yavuz göz görmesûn sini eyâ Türk-i kemân-ebrû Ahmedî ● Göñül zülfüñ `ukâbınuñ `ikâbı çengine düşmüş Nite kim avda şâhînüñ düşer minkârına tîhû Ahmedi ● Ol Skender - âsistân ü Hızr-süret ki adını Şeyhî çün aña dilinden çeşme-i hayvân döker Şeyhî ● Mürşid olmaz Mushaf-i hüsnüñ revân itmezse şeyh Kim îmâm eyler ano bilmez çü Kur’ânı dürüst Karamanlı Nizâmî ● Yakam âh-i âteşînümle sipihrüñ dâmenin Dest-i mihnetden Figânî ger alınmazsa yakam Figânî ● Mugaylân-i gam-i dilber safâdur Merve hakkıyçün Başum gitse yüzüm döndürmezem ben kıble-gâhumdan Usûlî ● Ka’be-i maksûdo ol kim irgürür sa’y ile yol Cânın kurbân virür olmaz hayâtından melül Nagme-i `uşşâka âheng idimez her bî-usûl “Terk îdüp zühd ü salâhı kılmışam zülfüñ kabûl Rûz-i mahşerde benem ey dost zünnâr isteyen” Hayâlî ● Esrâr-i kâinâta ezel cür`a-dân iken Ben hânkâh-i `ışkda hayrañ idüm saña Hayali ● Âdem iseñ bâğ seyrin eyle bu mevsimde kim Bâğı reng ü bûy ile kıldı behişt-âsâr gül Fuzûlî ● Derd-i `ışkınıng bu ne hikmetdür devâsın tapmagay Eylegenler `ilm-î hikmet içre Lokmân birle bahis Kâtibî ● Hadîs-i `ışkı benden sor ne bilsün zâhid-i nâdân Rüm’uzın bu mu’ammânuñ mücerred ehl-i hâl añlar Rahmî ● `Adli ger ârâyiş-i bezm-i Cihan itse olur Şem`a şeh-perr-i küleh pervânenün b^l ü peri Nef`î ● Hâmenüñ râh-i sülûk-i fitne hatt-i sâyesi Şi`rümüñ habl-i metîn-i feyz târ-i mısteri Nef`î ● Çemende sümbül ile göñlümüz küşâd olmaz Sebû be-dûş-i safâ lâlezâre dek gideriz Nef |
|