![]() |
Atatürk Ilkeleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Atatürk IlkeleriAtatürk'ün en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti'dir ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk'ün "Türk Devrimi" dediği toplumsal değişme ve oluşmanın değişmez ilkeleri, onun ölümünden sonra "Atatürk İlkeleri" deyimiyle yeni Türkiye'nin yasama felsefesinin ana kaynağı olmuştur ![]() Atatürk ilkeleri, Türk devriminin dayandığı temel düşünce ve inançların özüdür ![]() ![]() ![]() 1924 ve 1961 Anayasalarında da açık seçik yerini bulan bu ilkeler, kaderde ve tasada birlesen bireylerinin ortak mutluluğunu amaçlayan ve birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturan bir ulusal inanç olarak yasayacaktır ![]() ![]() ATATÜRK İLKELERİNİN OLUŞUMU VE BİRBİRİYLE İLİŞKİSİ Atatürk İlkeleri, tarihsel sureci içinde Türk ulusunun ve toplumsal yapısının gereklerinden çıkmış, çağdaşlaşma gereksinimin yarattığı toplumsal ilkelerdir ![]() ![]() Özgürlükçülük, Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik yeni devletin kurulmasında ulusun özünden kopmuş birer yasama ve var olma savaşımının temel ilkeleridir ![]() ![]() ![]() ![]() Özgürlükçülük ilkesi, Kurtuluş Savaşının iki ana sloganıyla özetlenebilecek olan "Ya bağımsızlık, ya olum" ve "milli misal (ulusal ant)"in özünü belirler ![]() ![]() ![]() Genç Türkiye devletinin demokratik esaslara dayalı ilk yönetim biçimi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetiminin sağlam kurallara bağlanarak çalışmasını öngören "Halkçılık Programı" da 13 Eylül 1920'de yine Atatürk tarafından meclise verilmişti ![]() Atatürk İlkelerinin tümü, yeni Türkiye'nin atılımlarına kaynak olarak "dokuz umde" adıyla 8 Nisan 1923'te yine Atatürk tarafından ortaya atılan programın uygulama eylemlerinin adım adım gerçekleştirilmesinde tarihsel süreçlerin doğal sonucu olmuştur ![]() Bu ilkeleri, bu tarihsel oluşum ve gelişimin ana çizgileri olarak anlamak ve birbirini bütünleyen bir demet halinde incelemek ve açıklamak gerekir ![]() ![]() CUMHURİYETÇİLİK Atatürk devriminde cumhuriyetçilik, ana ilke ve esas değerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyetçilik ilkesi, böylece devletin biçimini belirleyerek devlet düzen ve yönetiminde kişisellik ve keyfiliğin egemen olmasını önleyen en sağlam güvencedir ![]() Ulusal Kurtuluş Savaşı, başlangıcından ölümüne değin Atatürk, halk yönetimini, devleti halkın yönetmesini, yönetimin halkın eline geçmesini, devletin bir halk devleti haline gelmesini savunmuştur ![]() ![]() Egemenliğin ulus tarafından kullanılmaya başlandığı 23 Nisan 1920 gününden itibaren özgürlük ve bağımsızlık savaşlarını kazanan Türk ulusu, kendi yönetim biçimini belirlemiş, bu yönetim biçimi ayni zamanda ulus şeref ve onurunu kurtarmak için en güçlü araç olmuştur ![]() ![]() ![]() "Ey Türk Gençliği: Birinci ödevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza değin korumak ve savunmaktır ![]() Bu sözleri ruhuna ve varlığına perçinlemiş olan Türk ulusu, cumhuriyeti dünya durdukça korumağa ana içmiştir ![]() ![]() ![]() MİLLİYETÇİLİK Atatürk İlkeleri arasında son derece önemli bir ilke olan milliyetçilik, akilcilik, gerçekçilik, barışçılık ve cumhuriyetçilik ilkeleriyle bütünleşen ve bu ilkelerle çelişen yorumlara kapalı bir ilkedir ![]() Milliyetçilik ilkesi, ulusal savaşın çıkış noktasını oluşturmuş ve tüm tutsak ulusların kurtuluş hareketlerine ışık tutmuştur ![]() Atatürk'ün turlu demeç ve söylevlerinde açıklık kazanmış olan bu ilke, Fransız devriminden sonra dünyaya yayılan özgürlük düşüncesinin tarihsel gelişimi içinde her ulusun kendi kaderini çizme inancının doğal bir sonucu olmuştur ![]() Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde, ulusallık niteliğini yitirmekte olan dilimizin sadeleştirilmesi ve dünyaya yayılmış Türk toplumlarının araştırılıp incelenmesi hareketlerinin ortak adi olarak Türkçülük akimi biçiminde belirmiştir ![]() ![]() Bugün anayasamızda da yer alan milliyetçilik kavram bir ilke olarak, Türk ulusunun egemenliğini kendi iradesine aldığı süreç içinde gerçek anlamını kazanmıştır ![]() ![]() ![]() Milliyetçilik ilkesine göre, Türk ulusu büyük insanlık ailesinin yüksek onurlu bir üyesidir ![]() ![]() Milliyetçilik ilkesi, bütün çağdaş uluslarla uyum içinde yasamakla birlikte, Türk toplumsal varlığının özel karakterini ve başlı başına bağımsız kimliğini saklı tutmayı esas sayar ![]() ![]() Atatürk milliyetçiliği, gerek bağımsız, gerek başka devletlerin uyruğu olarak yasayan bütün Türkleri, hangi dinden olurlarsa olsunlar derin bir kardeşlik duygusuyla candan sevmek ve onların refah ve gelişmesini candan dilemekle birlikte, siyasal sinir olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını tanır ![]() Milliyetçilik ilkesine göre, Türkiye Cumhuriyeti içinde, Türk dili ile konuşan, Türk kültürü ile yetişen, Türk ulusunun her yönden yükselmesi düşüncesini benimseyen her birey, hangi dinden olursa olsun Türk’tür ![]() Milliyetçilik ilkesini, ulusal bilincimize Kurtuluş Savası ile perçinleyen güç, Türk toplumunu birbirine bağlayan en yüce bağın ulusçu bağ olduğu inancıdır ![]() ![]() Milliyetçilik ilkesi özet olarak: "Türk ulusunun yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan gelen zekasını, bilime bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, ulusal birlik duygusunu aralıksız olarak ve her turlu araç ve önlemlerle besleyerek geliştirmek"tir ![]() Milliyetçilik ilkesi, Türk ulusunun "bütün bireylerini, kaderde, kıvançta ve tasada ortak bir bütün halinde ulusal bilinç ve ülküler çevresinde toplamak" inancıdır ![]() HALKÇILIK Devrim Tarihimizde üzerinde duyarlıkla titrediğimiz, 1924 ve 1961 anayasalarında yer alan halkçılık ilkesi, Atatürk ilkeleri arasında demokrasi ülküsünün temelini oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() egemenliği bir zümre ya da bir aileye bağlayan çağdışı biçimlerin yerini alan ve halkın secimle saptadığı bir meclis aracılığı ile yönetim ve egemenlik haklarını kullanması yönetimi, geniş anlamda "halkın, halk tarafından halk için yönetimi" halkçılığın özünü oluşturur ![]() Yasalar önünde salt bir eşitlik öngören ve hiçbir bireye, hiçbir aileye, hiçbir sınıfa, ayrıcalık tanımayan bireyler halktandır ![]() ![]() a ![]() b ![]() c ![]() ![]() halkçılık ilkesi, ulusal egemenliği geniş halk yığınlarının özgür iradesine bağlarken öteki ilkelerden soyutlanmadan değerlendirilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() DEVLETÇİLİK anayasamızda da yer alan devletçilik ilkesi, tüm ülkelerin ortak amacı olan toplumun esenlik ve mutlulugunui sağlayıcı toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmada devletin üstlenmesi gereken görevleri saptayan bir yöntemdir ![]() ![]() Anayasamızın devletin görev ve sorumlulukçuna bıraktığı, yerine getirmekle yükümlü olduğu belli başlı görevleri saptayan maddeleri, devletin, ulusun bireylerinin ve tümünün esenlik ve mutluluğu ile ülkenin güvenlik ve bağımsızlığının korunması esaslarını kapsar ![]() Genel olarak her devletin temel iki ödevi vardır: a ![]() b ![]() ![]() Denebilir ki devletin oluşturulmasında amaç bu iki temel ödevin yerine getirilmesini sağlamaktır ![]() ![]() Bunlardan başka devletin ilgilendiği belli başlı isler, bayındırlık, eğitim, kültür, sağlık ve sosyal yardim, tarım, ticaret ve sanayice ilişkin ekonomik etkinliklerdir ![]() Tarımla, tecimle, sanayi ile ekonomik islere devletin girmemesi, bireylere bırakması gerektiği görüsünde bulunan kurama "bireycilik" derler ![]() ![]() Devletin temel iki ödevinin yanında ekonomik amaçlı ödevler, doğrudan doğruya devletin zorunlu görevlerinden görünmemekle birlikte, ana görevlerinin yerine getirilmesinde etkindirler ![]() ![]() Bu gibi islerde, bireylerin kurmaya olanak bulamayacakları geniş ve güçlü örgütler gerekebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Devletin, bireye göre amacı çok farklı bir özellik taşır ![]() ![]() ![]() Anayasamızda da yer alan bu ilkenin, özellikle halkçılık ilkesini bütünleyici, halkçılık ilkesinin gerçekleşmesini sağlayacak bir yöntem olduğu gözden uzak tutulmamalıdır ![]() ![]() ![]() devletçilik ilkesi, devlet ile bireyin etkinlik alanlarını saptarken özel ve bireysel ekonomik girişim ve etkinliklere set çeken, onları yok eden bir yöntem değil, ilke olarak devleti bireyin yerine koymamak, fakat bireyin gelişmesi için genel koşulları hazırlamak ve bireyin kişisel etkinliğini ekonomik ilerlemenin ana kaynağı olarak görmek anlayışıdır ![]() Kurtuluş Savaşımız, "birlik ve dayanışma" ile anamalcılığın sömürgeciliğine karsı kazanılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devletçilik ilkesi, doğumu, denemesi, uygulanması ile ulusal; amacı ve geleceği ile evrenseldir ![]() LAİKLİK Atatürk ilkeleri arasında devrimcilik, cumhuriyetçilik ve uygarlıkçılık ilkeleri ile sımsıkı ilişkili olan laiklik ilkesi, yaygın anlatımıyla din ile dünya, din ile devlet islerinin ayrılmasını öngören akilci bir yöntemdir ![]() Laiklik, geniş anlamıyla çağdaşlaşmanın doğal bir sonucudur ![]() ![]() ![]() Devlet yönetiminin dinsel kural ve kurumlardan ayrılması, çağdaş Türk toplumunun yüzyıllardır beklediği bir devrim atilimidir ![]() ![]() Laiklik ilkesi, kimi gerici çevrelerin yorumladıkları gibi, dinsizlik anlamında düşünülmemelidir ![]() ![]() Laiklik, devlet yönetiminde bütün yasaların, kuralların ve yöntemlerin, bilimsel ve teknik bulgularla çağdaş uygarlığın sağladığı verilere ve dünya gereksinmelerine göre yapılması ve uygulanması ilkesidir ![]() DEVRİMCİLİK Devrimcilik ilkesi, Atatürk ilkeleri arasında devingenlik, eylem ve atilim kavramlarını içlem ve kaplamına almış tek ilkedir ![]() Atatürk, Büyük Söylevinin sonunda: "Bu açıklamalarımla ulusal yasamı sona ermiş varsayılan Büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını ve bilim ve tekniğin en son esaslarına dayalı ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım," diye değindiği çağdaş devlet kavramıyla devrimcilik ilkesinin şaşmaz işaretini veriyordu ![]() çağdaş devleti kuran bir ulusun çağdışı niteliklerden kurtulması gerekirdi ![]() ![]() Devrim, sözcüğünün su ya da bu anlama geldiğini tartışmanın devrimcilik kavramının anlamını değiştirmeye bir yararı yoktur ![]() ![]() "Türk ulusunu son yüzyıllarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak, yerlerine ulusun en yüksek uygarlık gereklerine göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumları koymuş olmaktır" tümcesiyle tanımlamış olduğu devrim atılımlarını gerçekleştiren Atatürk, "ulusu ve toplumsal ortamı hazırlamak" yöntemini uygulamıştır ![]() Devrimcilik, bu ana yönteme uyarak, yalnızca çağdışı kurumları yıkmak yerine, çağdaşlarını kurmakla yetinmemek, ulusu çağdaşlaşmanın gerektirdiği yeni kurumlara bilimin ve uygarlığın kılavuzluğunda çağdaş değerlere kavuşturmaktır ![]() ![]() Devrimcilik devrime konu olan eylemlerin türüne, niteliğine göre bir atilim sureci saptamaktır ![]() ![]() Devrimcilik, Atatürk ilkelerinin hemen hemen tümüyle birleşir ![]() ![]() ![]() Devrimcilik gerçek anlamıyla "Türkiye Cumhuriyeti halkını butunuyle çağcıl ve Bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplumsal kurul (heyeti içtimaiye) durumuna vardırmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() BÜTÜNLEYİCİ İLKELERİ AKILCILIK Atatürk İlkelerinin tümü, kavram ve uygulama olarak, akılcılığa dayanır ![]() ![]() Türk toplumunun yüzyıllık çağdaşlaşma atılımlarının ortaçağın karanlık ve bağnaz düşüncelerinden ötürü, basarisiz kaldığını en iyi anlayanlardan biri Atatürk’tü ![]() ![]() "Bizim akil, mantık ve zeka ile davranmamız, yönetimimizdir ![]() ![]() ![]() Bilimin yol gostericiligini tüm girişimlerinde bir meşale gibi çizdiği ve açtığı yolu aydınlatan "aklin" tek ve yanılmaz denektaşı" olduğunu göstermiştir ![]() Atatürk ilkeleri arasında on sıraya aldığımız "akilcilik" ilkesinin pek önemli bir yani da Türk toplumuna acılan gerçekçi yolun, bir dogma ve öğreti kalıbına sokulmamasıdır ![]() ![]() "öğreti istemem, donar kalırız, biz yürüyüş halindeyiz" diyerek büyük sağduyusu ve sevgisiyle dünya savaşlarının ideoloji ve öğreti ayrılıkları yüzünden insanlığı nasıl bölüp parçalayabileceğini görmüştü ![]() Atatürk ilkelerinin kati ve bağnaz bir kalıba sokulmayarak bu akilcilik ölçüleri içinde bütünleşmesi, onun özgürlükçülük ve devrimcilik ilkelerine hız veren bir güç kaynağı olmuştur ![]() BARIŞÇILIK Atatürk İlkelerinden akilcilik, gerçekçilik ve uygarlıkçılık ilkeleriyle birlikte değerlendirilmesi ve yorumlanması gereken barışçılık ilkesi, buğun tüm dünyada korunmasına ve yaşatılmasına Bütün ulusların caba gösterdiği yüce bir insanlık ülküsüdür ![]() Tarih boyunca giriştiği turlu savaşlarda kahramanlıklar yaratan Türk ulusunun, insanlık ailesinin onurlu bir üyesi olarak barısı korumada gösterdiği duyarlık ve titizlik, Atatürk ilkeleri arasında barışçılık kavramının akılcılığa ve gerçekçiliğe dayalı bir ilke olarak Nasıl değer kazandığının bir kanıtıdır ![]() "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesiyle özetlenebilecek olan barışçılık, dünyanın geleceğini, dünya uluslarının anlaşarak kardeşçe geçinmeleri, turlu nedenlerle ve etkenlerle birbirinden ayrılmış ve birbirine düşman kesilmiş ulusların aralarında bir yakınlaşma ve kardeşlik kurmalarının mümkün olacağı inancıdır ![]() ![]() ![]() GERÇEKCİLİK Atatürk İlkelerinden uygarlıkçılık, barışçılık ve devrimcilik ilkelerinin akilcilik ilkesiyle çakışmasının doğal bir sonucu olan gerçekçilik, tüm ilkelere canlılık kazandıran bir ilkedir ![]() Türk ulusunun tarihsel ve sosyal gerçeklerine dayandaki, toplumun içinde bulunduğu koşulları acık ve aydınlık biçimde belirleyerek geleceğin yolunu çizmek Atatürk gerçekçiliğinin özüdür ![]() ![]() Gerçeği bilmek devrimciyi yolundan çevirmez, üstelik turlu çareler arayıp gücünü arttırmak olanağını sağlar ![]() ![]() ![]() Atatürk gerçekçiliği, kimi kez halka rağmen, çok kez halkla birlikte ve fakat sonunda kesinkes halk için en iyi yolu bulmak ve gerçekleştirmektir ![]() Yalan ve yanlısın er geç gerçeğin parlak aydınlığında yok olacağı inancı, gerçekçiliğin temelidir ![]() ![]() barışçılık, uygarlıkçılık ve devrimcilik girişimlerinin başarıya ulaşmasında gerçekçiliğin çizdiği sağlam ve güvenli yoldan şaşmadan ilerlemek gerçek Atatürkçülerin değişmez idealidir ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK büyük Fransız Devrimiyle evrensellik kazanan özgürlük kavramı, yakınçağa damgasını vuran çağdaş devlet gerçeğinin temelini oluşturan bir eylemi de vurgular ![]() ![]() Türk toplumunun özgürlük savaşımı, kotu yönetimle yoksulluğa ve tutsaklığa itilmiş soylu bir ulusun bağımsızlık direnişi ile diş güçlere karsı, kazandığı başarılarla son sınavını vermiştir ![]() Ulus, cani pahasına kurtardığı ülkesinde kendi egemenliğine dayanan bağımsız bir yönetim kurarken, ülke bağımsızlığını ve ulus egemenliğini bir daha tehlikeye düşürmeyecek önlemleri ancak özgürlükçü bir ortamda etkin ve güçlü tutabilir ![]() Özgürlüğün bu iki öz varlığı, bağımsızlık ve egemenliği korumada yasalarını koyarken yanlış ve olumsuz davranışları sınırlayıcı ilkeleri yine akilci ölçülere göre saptamak gerekir ![]() Sinirsiz özgürlük anlayışının yaratacağı kargaşa, toplumun ve kişinin amaçladığı mutluluğa ters düşer ![]() ![]() Akilcilik ilkesiyle çakışan özgürlükçülük ilkesinin, gerçekçilik ilkesiyle de siki bağıntısı düşünülmeden bu ilkenin soyut bir kavram olarak ya bütünüyle yok olması ya da bir kargaşa kaynağı olması önlenemez ![]() ![]() Özgürlüğün kutsallığını korurken gerçek bir özgürlükçü inanısın özü su olmalıdır: "Zorbalık haline gelen otorite, otoriteyi yıkar, keyfilik haline gelmiş özgürlük de özgürlüğü" (Jarpers) ![]() İnsan özgürlüğüne kaynak olan insan haklarının en büyüğü olan yasama hakki bile sinirsiz değildir ![]() ![]() Atatürk, tüm yaşamında ulusuyla birlikte uğrunda büyük savaşımlar verdiği Özgürlüğün en titiz bir savunucusuydu ![]() ![]() UYGARLIKCILIK Atatürk devrimlerinin temeli uygarlıkçılıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Türk toplumunun geri birakilmisliginin siyasal, sosyal ve ekonomik nedenlerine ilk olarak doğru tanı (teşhis) koyan Atatürk, yer yüzünde her ulusun varlığı, değeri, özgürlük ve bağımsızlık hakkinin elinde bulundurduğu ve yaratacağı uygarlık ürünleri ile oranlı olduğunu vurgulamıştı ![]() Uygarlıkçılık ilkesine göre ülkeler değişiktir, fakat uygarlık tektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uygarlıkçılık, Atatürk’ün ve Türk ulusunun "Türklüğün unutulmuş uygar niteliğinin ve büyük uygar yeteneğinin, bundan sonraki gelişmesiyle, geleceğin yüksek ufkundan yeni bir güneş gibi doğacağı" özlem ve inancıdır ![]() |
![]() |
![]() |
|