Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cudi, dağı, tufan

Tufan ve Cudi Dağı

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tufan ve Cudi Dağı



Tufan ve Cudi Dağı
Cudi Dağı’nın ismi ile eski çağda etkin bir uygarlık kuran Gutiler (Gudi) arasında filolojik olarak bir münasebet olduğu anlaşılıyor Kürtçede Gudi olan dağ ismi, Arapçaya Cudi olarak geçmiş olsa gerek Çünkü Arapçada G harfi yoktur Zaten G harfi ile C harfi birbirlerinin yerine okunabiliyor

Gutiler, MÖ 2120-2030 yılları arasında, Akadların yıkılmasından sonra kurulmuş ve yaşamışlar Mezopotamya topraklarında; özellikle Cizre, Silopi, İdil vb bölgelerde etkin olmuşlar Çünkü Başkentlerinin de bizim bu bölgede olduğu iddia ediliyor “Hılgırt” dağı olarak anılan dağın ismi, Gutilerin etkinliğinden ve baskın olmasından dolayı Gudi olarak değiştiği ve Arapçaya Cudi ismi ile geçtiği iddia edilebilir Yalnız Dağın birçok isminden biri olan “Hılgırt” ismini dikkatlerinize sunmak istiyorum Çünkü bu kelimenin Kürtçede anlamı; “yüklendi, yükledi” dir Yani bir kişi sırtına yük aldığı zaman “Hılgırt” denilir Gemiyi üzerine aldı anlamında da, bu kelime çok rahatlıkla kullanılabilir

Coğrafyacılar ve tarihçiler, tufanın lokal bir vaka olup olmadığı hususunda tartışmaya devam ediyorlar Kur’an’da geçen diğer kavimler ve uğradıkları ilahi cezalar göz önüne alındığında, olayın sadece Hz Nuh (as) kavminin yaşadığı bölge ile sınırlı olması gerekiyor Çünkü eski kavimlere bir anda, birden çok Nebi veya Peygamber gelebiliyordu Dünyanın değişik yerlerinde yaşayan ve birbirinden habersiz kavimlere değişik Nebiler gönderildiği bir vakadır Bu anlamda Hz İbrahim (as) ile HzLut (as) aynı zaman diliminde, başka yerlerde görevliydiler Eğer Hz Nuh (as) zamanında Dünyanın başka bir yerlerinde yaşayan insan toplulukları var ise, onların söz konusu kavmin hatalarının ceremesini çekmesi, Allah’ın ilahi ceza sünetullahına aykırı olur Çünkü suçlu olan HzNuh’un kavmidir

Ayrıca o dönem ile ilgili olmazsa bile, eski Anadolu coğrafyasının haritasını yayınlayan bilim adamları Anadolu’nun, Güneydoğu Bölgesi hariç denizlerle kaplı olduğu fikrindedirler Çevre denizlerin Güneydoğu Anadolu bölgesine hareket etmesi başlı başına bir tufandır Zaten Kur’an’da Tufan hadisesinde hem yerden hem de gökten suların o bölgeyi istila ettiği bildirilir Tabi yukarıda bahsettiğim denizler, Hz Nuh’tan çok öncedir Ama çevre suların o bölgeye doluşması hadisesi de mümkün olabilir Bu durumda tufanın bölgesel olduğu fikri ortaya çıkıyor Zaten o zamanların medeniyet merkezi Mezopotamya’dır Sadece Hz Nuh değil, hemen tüm peygamberler oradan çıkmıştır Bu da bize tufanın Mezopotamya’da olduğunu ve geminin durduğu yerin de Cudi olduğunu gösterir

Bu bölgede kopan tufanın ardından Gutiler zamanında ismi Gudi olarak anılan dağın tepesine konan gemi sakinleri, suların çekilmesi ile gemiden dışarı çıkmış ve o bölgede, hemen yakınlarda ilk yerleşim yerini kurmuşlardır Tabi fazla ilerleyemezlerdi, çünkü su bir anda çekilmedi Su yavaş yavaş çekildikçe onlar da, bu sınırlar içinde yeryüzüne dağılıyorlardı İbnü’l-Esir’in bildirdiğine göre; gemiden indiklerinde 80 kişiydiler Karyat Seman (Semanin) köyünü kurmuşlar Bu gün hala Heştan=Heştiyan olarak anılan köyün isminin anlamı Seksen=Seksenler’dir Bu, gemiden inen 80 kişinin sayı olarak kurdukları köye ad olmasından başka bir şey değildir

Suların yavaş yavaş çekilmesi sonucu, Hz Nuh (as) ve beraberindekiler, yaşam için daha elverişli bölgelere inme ihtiyacı hissetmiş olmalıdırlar Şırnak’ın aşağı kısmında yer alan Cizre, bu düşüncenin gerçekleştirilmesi için biçilmiş kaftandır Zaten bu nedenle binlerce yıldır kesintisiz olarak şehir olma vasfını korumuştur Nitekim bu gün de ziyaretgâh olan bir türbe var Cizre’de Bu türbe Hz Nuh’un türbesi olarak bilinir Halk, Hz Nuh’un orda medfun olduğuna inanır Demek ki; Cudi’de duran gemiden inen Hz Nuh ve inananları, Cizre’ye inmiş, bir süre sonra Hz Nuh (as) burada vefat etmiş ve yine buraya defnedilmiştir Okurların bu kabri ve külliyeyi ziyaret etmelerini şiddetle tavsiye ederim

Gelelim Ararat, yani Ağrı Dağı iddialarına Bilindiği gibi bu bilgi Tevrat’ta geçer Kıtab-ı Mukaddeste olayın ayrıntısı anlatılır Oysa 1200’lerde yaşayan İslam Alimi Yakut el-Hemavi, Kitab-ı Mukaddes’ten bir parça aktararak, geminin Cudi’de oturduğunu yazmaktadır Demek ki; 1200’lerdeki Kitab-ı Mukaddes’te geminin Cudi’de olduğu bilgisi mevcuttu Daha sonra bu bilgi Kitab-ı Mukaddes’ten çıkarıldı Tevrat’ta “Nuh’un güvercini gemiden salıverdiğini, döndüğünde ağzında bir zeytin dalı olduğunu yazar Sadece bu bilgi bile geminin Ararat’ta değil, Cudi’de olduğunun delilidir Çünkü Ararat’ta zeytin yetişmez Ama Cudi Dağı yamaçlarında bol bol zeytin ağacı vardır TBMM Zeytin ve Zeytinyağı Sorunlarını Araştırma Komisyonu da bu tartışmaya katılmış ve 2007 yılında kurulan araştırma komisyonunun raporunda tarihi tartışma şöyle işlenmiştir: “Beyaz bir güvercinin Nuh’un gemisine tufan sonrası canlılık belirtisi olarak, ağzında zeytin dalı ile dönmesi nedeniyle, Cudi ve Gabar dağlarında bol miktarda yabani zeytin ağaçlarının olması, Nuh’un gemisinin Ağrı Dağı’na değil, Cudi Dağı’na konduğu rivayetini oldukça güçlendirmektedir” Bu arada şunu hatırlatmakta da fayda var Cudi, Ararat dağ zincirinin bir parçası olarak kabul görmektedir

Asıl önemli konu ise Hz Nuh ve tufanın Şırnak, Cizre ve Cudi Dağı’nda bıraktığı sosyo-kültürel zemindir Örneğin Kur’an’ın Cudi’yi kutsamasından dolayı, bu dağa kutsal gözüyle bakılır Eskiden burada “Zêv” dediğimiz panayırlar yapılırdı Ayrıca Cudi’ye komşu olan Çiyayê Bêhêyra, Hayırsız Dağ olarak bilinmektedir Rivayete göre; Hz Nuh (as) ilk önce bu dağdan duracak bir yer istemiş ama dağ ona yer vermemiş Bu nedenle Hayırsız Dağ olarak isim almış Ama Cudi bu teklifi geri çevirmemiş ve bereketli, kutsal bir dağ olmuş Geminin durduğu yer bellidir ve buraya “Sefine” denilir Sefine; Arapça’da gemidir Şırnak isminin kökeninde Şehr-i Nuh kelimelerinin olduğu bilgisi vardır Gemiden inen 80 kişinin sayı olarak ismini taşıyan bir köy olan Heştiyan-Heştan hala o bölgede mevcuttur Köy bu güne kadar ismini muhafaza edebilmiştir Cizre’de Hz Nuh’un türbesi vardır Bu türbe ziyaretgâh olma konumundadır Hz Nuh’un oğullarında biri olan Yafes’in ismi bir köprüye ad olmuştur Bu gün bu köprü Suriye sınırları içinde kalmıştır Halkın anlatımlarına konu olan yüzlerce menkıbe bu konuyu işlemektedir Bunların aslı olmazsa bile kaynağında Cudi ve tufan vardır Yani gerçek bir olaydan olağanüstü anlatımlar türetilmiştir En önemlisi geminin Cizre’nin imarında iz bırakmasıdır Aşağıya aldığım fotoğrafta, eski Cizre surlarının gemi şeklinde olduğu açıkça görülür Uç tarafı sivri, arkası oval olan bu surlar tam bir gemi şeklini andırıyor Surun iki kapısı vardır Bunlar kürek yerleri olarak düşünülmüştür

Yukarıda şahsıma ait fikirler hatadan hali olmazsa bile, Hz Nuh’un gemisinin Cudi Dağı’nda durduğu Kur’ani mutlak bir gerçektir





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.