07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazreti Ali .
Resûlullahın amcası Ebu Tâlibin dördüncü oğludur Hulefâ-i râşidîn ve Aşere-i mübeşşerenin de dördüncüsüdür Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" dâmâdı idi ve çok sevgilisi idi Ehl-i beytin, Ehl-i abânın birincisi idi Allahü teâlânın arslanı idi Çeşidli hadîs-i şerîflerde medh edildi Ehl-i sünnetin gözbebeğidir Evliyânın reîsidir Kerâmetler hazînesidir Hicretden 23 yıl önce Mekkede tevellüd etdi Annesi, Fâtıma binti Esed bin Hâşim idi On yaşında iken, bi'setin ikinci günü îmâna geldi Yürüyerek hicret edip, mubârek ayakları şişdi Bütün gazâlarda arslan gibi döğüşdü ve çok yara aldı Uhudda on altı yerinden yaralanmışdı Tebük gazâsında, Medînede muhâfız olarak bırakılmışdı Âyet-i kerîme ile medh ve senâ buyurulmuşdur Üç halîfeye de bî'at etmiş, seve seve tasdîk etmişdir Her üçüne de çok yardım etmişdir 35 yılında halîfe oldu 36 yılındaki Cemel vak'asında Âişe-i Sıddîkayı esîr alınca hurmet ve ikrâm etmiş ve kendi askeri arasında bulunan Muhammed bin Ebî Bekr ile Medîneye göndermişdir 37 de Sıffîn denilen yerde hazret-i Mu'âviyenin askeri ile yüz günde doksan kerre meydân savaşı yapmış, askerinden yirmibeşbin, karşı tarafdan kırkbeşbin kişi şehîd olmuşdu Karşı tarafın sulh teklîfini kabûl edince, ordusundan yedi bin kişi ayrıldı Bunlara hâricî denildi Hâlid bin Zeydi, bunlara nasîhat için gönderdi ise de, fâidesi olmadı Bunların üzerine yürüyüp, perîşan etdi Hâricîler, kendisine çok iftirâ ediyorlar Şâmdaki islâm âlimlerinden Ebû Hâmid bin Merzûk, 1387 [m 1967] baskılı (En-nakd-ül-muhkem) kitâbında diyor ki, (İmâmı Hayder Alîye "kerremallahü vecheh" dil uzatanlardan biri de İbni Teymiyye Harrânîdir (Minhâc-üs-sünne) kitâbında Eshâb düşmanlarına karşı hâricî kitâblarından vesîkalar nakl ederken, hazret-i Alîye ve Ehl-i beyte çirkin iftirâlar yapmakdadır) Hazret-i Alî "radıyallahü anh", hâricîlerden Abdürrahmân ibni Mülcem tarafından kırkıncı [40] yıl Ramezânın onyedinci günü, sabâh nemâzını kıldırırken, kılıncla başından yaralandı İki gün sonra şehîd oldu Necefdedir Üçü Fâtımadan olmak üzere onsekiz oğlu ve on sekiz kızı vardı Orta boylu, buğday renkli, ak ve uzun sakallı idi
xxxx
HAKKINDA YAZILANLAR
HAZRET-İ ALİ'NİN
YÜZ SÖZÜ
(GÜL-İ SAD-BERG)
Yazan
REŞÎDÜDDİN VATVAT
Çeviren
HOCAZÂDE ABDÜLAZİZ EFENDİ
Prof Dr ÂDEM CEYHAN
192 SAHİFE, 110 GRAM BİRİNCİ HAMUR KAĞIT 10 - YTL
Buharayayinlari@yahoo com tr 0212 512 33 90-520 80 33-520 76 70
Çağının büyük âlimlerinden Câhız (ö 869), “ilim şehrinin kapısı” Hz Ali’nin hikmetli sözleri arasından “her biri bin kelimeye denk” yüz sözü seçip derlemiş; bu özlü cümleleri, Harizmşahlar devletinin meşhur şair ve yazarlarından Reşîdüddîn Vatvat (ö 1182), “Matlûbü Külli Tâlib min Kelâmi Emîrü’l-mü’minîn Alî bin Ebî Tâlib” adıyla Farsça olarak çevirip açıklamış; önce Harizmşah Atsız’a, daha sonra bazı ilâvelerle Sultanşah Ebü’l-Kāsım Mahmud bin İI Arslan’a ithaf etmişti
Tanınmış Osmanlı tarihçisi ve şeyhülislâmı Hoca Sâdeddin Efendi’nin oğlu Abdülaziz Efendi, bu eseri, Sultan I Ahmed’in isteği üzerine Türkçeye çevirdi ve ona “Gül-i Sad-berg” adını verdi Bir fazilet rehberi, adab-ı muaşeret kılavuzu ve siyasetname sayılabilecek kitapta, çeşitli konulara dair hikmetli düşünce, tecrübe ve tavsiyeler yer almakta; insanlar kötülüklerden sakındırılarak iyiliklere özendirilmektedir
|
|
|