07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hilmi Hacısalihoğlu
BİLİM DİLİ TÜRKÇE YAZIM DİLİ TÜRKÇE
Prof Dr Hilmi HACISALİHOĞLU
Gezegenimizde irili ufaklı 30 000 farklı dil konuşulmaktadır Bunların bir kısmının 25-30 kişilik kabilelerde geçerli birkaç yüz kelimelik diller olmalarına karşın bir kısmı da dünyaca yaygındır Dünyaca yaygın dillerden biri de Türkçemizdir Türkçemiz okunduğu gibi yazılan ya da yazıldığı gibi okunan, grameri kolay ve mantıklı, alfabesinde kafa karıştıran harfleri olmayan bir dildir Desimal sisteme en mantıklı uyum sağlayan dildir Bir, iki,  dokuz; on, o bir, on iki,  ; on dokuz;  doksan, doksan bir, doksan iki,  doksan dokuz,  Bu uyumlu sayma ve dil sistemi örneğine bir eş daha bulamayız Bu husus ABD’de son yıllarda en çok satılan Being Digital isimli kitapta teyit edilmekte ve Türkçe, uluslar arası bilgisayar için en uygun dil olarak tanımlanmaktadır
Bunu göremediği için, Türkçe bilim değildir  diyen YÖK başkanımız, neden onu bilim dili yapmak için hiçbir işlem yapmıyor, daha hangi makama yükselmeyi bekliyor?
İngilizce ve Rusça gibi dillerin konuşulduğu ülkelerde, yabancı dillerdeki yayınları anında kendi dillerine tercüme edip, daha 20-25 yaştaki araştırmacılarının yayınları anında kendi dillerine tercüme edip, daha 20-25 yaştaki araştırmacılarının ellerine sunan merkezleri vardır Böylece, bu merkezi kuramayan ülkelerin gençlerine oranla, onların gençleri, ana dillerinden başka dilleri (ki hepsini öğrenmek zaten imkânsız) öğrenmek için zaman harcamak yerine, gelişmeleri, yenilikleri kendi ana dillerinden takip ederek zaman kazanmaktan başka kendi dillerine yeni kelimeler de kazandırmaktadırlar
Lisan öğrenmeye karşı değiliz, ancak insanlar kendi ana dillerinde daha kolay öğrenirler, yaratıcılık ana dille olur İnsanlar rüyalarında bile ana dillerini kullanırlar Bu nedenle ana dilimizde eğitim esastır, böylece ana dilimize yeni terimleri de yerleştirmiş oluruz Örneğin bir uzay mekiği ile 1 500 yeni kelime İngilizceye girmiştir Bunların Türkçe karşılıkları bize yasak mıdır? Bunları kim Türkçeleştirecektir? Yabancı dil öğrenmek elbette güzel bir iştir ama, bir yabancı dil bilmek, bilim adamı olmak için, bugünkü koşullarda gerekli koşul gibi görünüyorsa da yeterli koşul değildir
Yabancı dil hayranlığımız tabelâlarımıza kadar inmiştir (Hotel, motel, hospital, market, restaurant  ) Taşradan gelen sadece Türkçe bilen bir Türk vatandaşını Bilkent Plâza’ya bırakırsak yabancı bir ülkede olduğuna inanır Bunun yanında gramer yapısı bakımından Türkçemizle mukayese edilemeyecek kadar düzensiz olan ve bilim dili sayılan dillerin sahipleri bizim yaptığımızın aksine, dillerini koruma ve geliştirme kanunları çıkarıyorlar (Örneğin 1994’de Fransa’nın çıkardığı dil kanunu) Eğer dilimize sahip çıkmazsak, dün bir bilim dili olan ve sahip çıkılmadığı için bugün ölü sayılan Lâtince gibi, yarın bizim 2000 yıllık mazisi olan Türkçemiz de unutulur
Bu konuda çeşitli ortamlarda (üniversite, TV, konferans, MEB ve YÖK seviyesindeki toplantılarda) yaptığım konuşmalarda bir “Millî Tercüme Merkezinin Kurulması”na işaret ettim, ediyorum Bu hususa hiç sahip çıkan olmuyor Böyle bir merkezin kurulması bir kişinin, bir üniversitenin işi olamaz Ama böyle bir merkezin kurulması dilimize ve milletimize en iyi hizmetlerden biri olur
Öyle istiyorum ki, Türk dili bilim yöntemleriyle kurallarını
ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle
çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar
ATATÜRK
|
|
|