Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
karataş, yahya

Yahya Karataş

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yahya Karataş



Yeşilçam'da bir gönüllü tarihçi

Timur Soykan 31/10/2002


Diş hekimi Yahya Karataş, 6 bin filmi izleyerek, çekim hatasından figüranına kadar Yeşilçam'ı kayda geçirmiş


Türkiye'de yılda ortalama 10 sinema filmi çekiliyor Oysa bir zamanlar yılda 300 film yapılıyordu Yeşilçam, 1970'li yıllarda yüzlerce insan için ekmek kapısıyken furya kimi zaman erotizm, kimi zaman salon, kimi zaman komedi bazen de yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu macera filmleriydi Ancak Yeşilçam fabrika gibi çalışırken çekilen filmlerin kaydını kimse tutmadı Bugün, bir sinema tutkunu olan diş hekimi Yahya Karataş, bu işi gönüllü yapıyor


Karataş, 1987 yılından beri, hemen her gün iki Türk filmi izliyor Jenerikte geçen bütün isimleri, seslendirenleri, film müziklerini kaydediyor O döneme ait magazin sinema dergilerini inceleyerek çekimi sırasında sette yaşanan olayları, çekim mekânlarını buluyor Jenerikte ismi geçmeyen oyuncuların, figüranların adlarını da bir hafiye gibi iz sürerek öğreniyor Jenerikteki hatalar bile gözünden kaçmıyor Bugüne kadar 5 bin 910 filmin bilgilerine ulaşan Karataş, Türk sinemasında en kapsamlı araştırmayı yaparak ansiklopedi hazırlamayı istiyor


Yedi yaşında başlamış


38 yaşında olan Karataş'ın sinema merakı, henüz yedi yaşındayken annesiyle birlikte gittiği sinemalarda başlamış Kuzeni ile 13 yaşında gittiği bir macera filminin arasında 'parça' olarak adlandırılan seks sahnelerini görünce sinema bir ergenlik macerasına dönüşmüş Daha sonraki yıllarda da Türk sinemasının her türünün meraklı bir izleyicisi olmuş Ancak 1987 yılında bir video kaset izlerken çok sevdiği sinemanın emekçilerinin adını öğrenmek istemiş Kâğıdı-kalemi alıp jenerikte geçen bütün isimleri yazmış Bugün Yahya Karataş'ın evi eski video kasetler, film afişleri, sahneleri, oyuncuların resimleriyle dolu Üzerinde video bulunan televizyonunun önünde ise emektar daktilosu duruyor


Figüran izi sürüyor


Karataş, boş vakitlerinin büyük çoğunluğunu burada geçiriyor Televizyonda genellikle sadece Türk filmlerinin yayımlandığı şifreli bir kanalı izliyor Ayrıca bulduğu video filmleri izleyerek özelliklerini yazıyor Arşivinde olmayan bir film bulduğunda çocuklar gibi mutlu olurken, onun için en önemli an, filmde emekleri geçenlerin isimlerinin ekrana yansıması Sadece 'star'ların isimlerinin bilinmesine içerliyor, 'çorbada bir tuzu olanın' bile adını öğrenip not alıyor Kamera, ses, dekor, kostüm asistanları, ulaşımı sağlayanlar, sadece bir sahnede görünen figüranlar, oyuncuları seslendirenleri yazıyor Yönetmen ve oyuncuların kariyer notlarını bile tutuyor Örneğin bir yönetmenin daha önce kimin yardımcılığını yaptığı, bir kameramanın kimin asistanı olduğu

onun arşivinde yer alıyor


Ancak Türk filmlerinin jenerikleri çoğu zaman eksik olduğu için sadece filmleri izlemek yetmiyor Adı yazılmayan oyunculara birer kod isim veriyor Daha sonra oynadığı filmleri inceliyor, mutlaka adının yazıldığı bir film buluyor Karataş, Türkiye'deki bütün yönetmen, oyuncu, sinema kameramanı ve figüranları, görev aldıkları filmleri bildiğini söylüyor Aynı zamanda jeneriklerdeki hataları buluyor Örneğin filmde rol almayan oyuncuların isimlerinin yazıldığına ya da isimlerin yanlış yazılmasına rastlıyor Araştırmasında bunları düzeltiyor


Eksik olan bilgileri tamamlamak için bir tarihçi ciddiyetinde çalışırken, filmlerin çekildiği tarihlerde yayımlanmış magazin dergilerini inceliyor Bu kütüphane çalışmalarında filmlerin çekildiği mekânlar, sette yaşanan

olaylar gibi pek çok bilgiyi ediniyor Karataş, dört yıl çalışmanın ardından 1961 yılında yayın hayatına başlayan Ses dergisinin 1974'teki sayılarına gelebilmiş Ayrıca sahaflarda satılan kitapları, afişleri, film sahnelerinin bulunduğu fotoğrafları inceliyor


'Dorsay da yararlandı'


Türk sineması üzerine hazırlanan bazı kitaplarda çalışmalarından faydalanılması Karataş'ı motive ediyor Atilla Dorsay'ın Türkan Şoray'ın hayatını anlattığı 'Sümbül Sokağın Tutsak Kadını' adlı kitabında Karataş'ın topladığı bilgilerden faydalanılmış

Bir buçuk yıl öncesine kadar kayıtlarını yaptığı filmleri biriktirmemiş Kayıtlarını aldıktan sonra iade etmiş Bundan dolayı elinde bilgisi bulunan film sayısı 5 bin 910 iken arşivinde yalnızca bin film bulunuyor


Beğenmediği yönleri


Karataş'ın, Türk filmlerinde gördüğü en büyük eksiklik senaryo Senaryoların hep birbirine benzediğini ya da Avrupa ve Amerikan filmlerinin senaryolarının uyarlandığını söylüyor Ayrıca çok sayıda teknik ve mantık hatasının bulunduğunu ifade ediyor Bir oyuncuyu üç ayrı kişinin seslendirdiği filmler bile bulduğunu anlatan Karataş, sinema tutkusunu ise şöyle dile getiriyor:

"Bütün boş zamanımı Türk sinemasına ayırıyorum Bugün benim bulduklarımın bir geçmişi aydınlatacağını düşünmek bana haz veriyor Ancak henüz ulaşamadığım daha çok film var Ben yaklaşık 6 bin 500 Türk filmi olduğunu tahmin ediyorum İnsanlar beni anlamakta zorlanıyor Türkiye'de çekilen filmlerin büyük çoğunluğu gelir sağlamak için çekilmiş, piyasa filmleri Ancak onlar duygusal masallar Bu yüzden halen televizyonda oynatıldığında yüksek reyting alıyor Ben de bu masalları çok seviyorum Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit en çok sevdiğim sanatçılar"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.