Prof. Dr. Sinsi
|
Mustafa Bumin ( 26.06.1940)
26 Haziran 1940 yılında Mucur’da doğan Bumin, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra, Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiren Bumin, 1965’te 6 ay Ankara Belediyesi Encümen raportörlüğü, 1966’da 9 ay TRT Genel Müdürlüğü Disiplin Komisyonu raportörlüğü yaptı Bumin, mesleğe 31 Ocak 1967’de Danıştay Yardımcılığı ünvanı ile başladı 1972’de Türkiye ve Ortadoğu Kamu Yönetimi Enstitüsü, 1977-1978 yıllarında da Paris Uluslar arası Kamu Yönetimi Enstitüsü’nü bitiren Bumin, Fransız Danıştayı’nda 3 ay süreyle staj yaptı Bumin, 1982’de Danıştay Savcılığı görevinde iken 1985’te Danıştay Üyeliği’ne seçildi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda 1989-1992 yılları arasında asıl üye olarak da görev yapan Bumin, 2 Kasım 1992’de Özal tarafından Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine seçildi 31 Mayıs 2000 tarihinde Anayasa Mahkemesi Kurulu tarafından Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na seçildi
GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM 13 HAZİRAN 2001
FAZİLET'İN KAPATILMA DAVASINDA KARAR HAFTAYA KALDI!!!
Haberturk com 13 Haziran 2001
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, FP`nin kapatılması istemiyle açılan davada kararın, önümüzdeki haftaya da kalabileceğini bildirdi Bumin, gazetecilerden boşuna beklememelerini isteyerek, ``Bu hafta sonuna kadar herhangi bir şey çıkmaz Hafta sonu belki, ama benim tahminim önümüzdeki haftaya da kalabilir Bir kere perşembeden önce bir şey belli olmaz`` dedi Bumin, hafta sonuna kadar kararın çıkmaması halinde, Cumartesi, Pazar günleri çalışmalarını sürdürmeyeceklerini, ``arkadaşlarının da dinlenmeye ihtiyacı bulunduğunu`` söyledi Anayasa Mahkemesi'nde şimdiye kadarki bütün kararlarında, hep ''raportörün'' hazırladığı rapor doğrultusunda alındı Bunun istisnaları yok denecek kadar az
Şimdi bütün piyasalar ve siyaset Anayasa Mahkemesi'ndeki Fazilet'in kapatma davasına kilitlenmiş durumda Bugün başlayacak görüşmelerin cuma gününe kadar sürmesi, kararın da piyasalar kapandıktan sonra açıklanması bekleniyor
Gözler raportörün Fazilet'in kapatılmasını isteyip istemediğinde Hemen belirtelim, Fazilet'in raportörü Doç DR Mehmet Turhan  Turhan, kişisel olarak parti kapatmalara karşı bir isim Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu ve bütün üyelelirin şu anda elinde olan raporunda da, bir partinin kapatılmaması gerektiğine dair düşüncelerini sık sık dile getiriyor Ama 
İşin bir de ''ama''sı var Raportörün raporunda, anayasanın getirdiği koşullar ile siyasi partiler yasasının getirdiği koşullara göz atılınca Fazilet'in kapatılabileceğinin de altı çiziliyor yani kapatılsın denmiyor ama mevcut yasalarla bu yapılabilir de deniliyor  Doç Turhan, ortaya kapatın ya da kapatmayın diye kesin bir yargı koymuyor Ama ''mevcut yasalar yüzünden kapatılabilir'' ağır basıyor
İşte bu noktada Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun ek iddianamesi çok önemli  Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu ek iddianamesinde Fazilet'in kapatılmasını isterken, piyasaları ve Meclis'i rahatlatacak bir istemde de bulundu Başsavcı, son mütaalasında Fazilet'e sadece refah'ın devamı olma ''suç''unu yükledi bu durumde de, Fazilet'in kurucusu olan 2 milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesini istedi İsmail Alptekin ve Mehmet Özyol 
Kanadoğlu'nun bu istemi çok önemli  Mevcut anayasa Meclis'te 22 sandalye boşaldığında ara seçim öngörüyor Fazilet'in halen 102 milletvekili var Eğer hepsinin milletvekilliği düşerse kaçınılmaz olarak ara seçim genel seçime dönüşüyor bu piyasaların alt üst olması demek Meclis'in karışması demek Oysa Kanadoğlu'nun iddianamesi bunu istemiyor Raportörün raporu da az önce belirttiğimiz yönde olunca, ortaya Fazilet'in kapatılacağı ama çok az milletvekilinin milletvekilliğinin düşeceği dolayısıyla seçim tehlikesinin olmayacağı bir ortam doğuyor
Gerçi ortada Fazilet'in tüm milletvekillerinin istifa eder meclis'i seçime sürükleriz gibi bir ''siyasi şantaj''ı var  Ama böyle büyük çaplı bir istifanın meclis tarihinde yeri yok Yüzde 100 de Türkiye böyle bir sürece sürüklenmez Ve son bir not, bu durumun daha net ortaya çıkması için Anayasa Mahkemesi kararını büyük olasılıkla cuma günü borsa ve piyasalar kapandıktan sonra açıklayacak Hafta sonunda da bu gelişme soğukkanlı bir şekilde değerlendirilip, Habertürk'ün yukarı paragraftaki analizinin doğruluğu da ortaya net bir şekilde konunca, piyasalar bu sarsıntıyı atlatacak gibi görünüyor
Anayasa Mahkemesi’nin Başkan Mustafa Bumin, Başkanvekili Haşim Kılıç, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Rüştü Sönmez, Ahmet Akyalçın, Ali Hüner, Yalçın Acargün, Tülay Tuğcu, Mahir Can Ilıcak, Ertuğrul Ersoy ve Sacit Adalı’dan oluşan 11 kişilik heyeti, bugün saat 10 00’da toplanarak, FP’nin kapatılması istemiyle açılan davayı görüşmeye başlayacak Anayasa Mahkemesi’nin asıl üyelerinden herhangi biri toplantıya katılamazsa, yerine en kıdemli yedek üye girecek Anayasa Mahkemesi Heyeti, araştırılacak veya incelenecek herhangi bir husus tespit etmezse, davayı ara vermeden görüşmeye devam edecek
DAVADAKİ SÜREÇ
Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 7 Mayıs 1999’da, FP’nin, “laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği” ve “kapatılan Refah Partisi’nin devamı olduğu” gerekçesiyle kapatılması istemiyle dava açmış ve kapatma davasından bir gün önce partisinden istifa eden İstanbul Milletvekili Aydın Menderes dışındaki FP’li milletvekillerinin tümünün milletvekilliklerinin sona erdirilmesini istemişti Savaş, esas hakkındaki görüşünü bildirirken, Siyasi Partiler Yasası’nın 103 maddesinin 2 fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek, iptalini istedi Odak olmanın kriterlerini düzenleyen bu fıkra, Anayasa Mahkemesi’nce 5’e karşı 6 üyenin oyuyla iptal edildi ve iptal gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandı Savaş, FP’nin 1 olağan kongresinde kapatılan RP’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan’a yönelik sözleri içeren kaseti emekliye ayrılmadan önce Anayasa Mahkemesi’ne göndermişti Anayasa Mahkemesi bu kasetlere ilişkin olarak Savaş’tan sonra göreve başlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’ndan görüşünü sormuştu Kanadoğlu da, söz konusu kasetin ek delil olarak kabul edilmesini istemişti Yüksek Mahkeme, Kanadoğlu’nun bu istemini FP 1 olağan kongresine ilişkin kasetin, “iddianame tarihinden sonraki bir olaya ilişkin olduğu” gerekçesiyle reddetmişti 2 MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ Bunun üzerine Başsavcı Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne ek iddianame göndererek, FP’nin 1 olağan kongresine ilişkin kasetleri delil olarak göstermiş ve FP’nin, kapatılan RP’nin devamı olduğu gerekçesiyle kapatılmasını istemişti Kanadoğlu, FP’nin kurucularına 5 yıl süreyle siyasi yasak getirilmesini, bu kuruculardan milletvekili olan İsmail Alptekin ve Mehmet Özyol’un milletvekilliklerinin sona erdirilmesini talep etmişti
KUTAN’DAN FP’YE İHTAR TALEBİ
Anayasa Mahkemesi, FP Genel Başkanı Recai Kutan’ın “Siyasi Partiler Yasası’nın kapatmadan önce ihtar verilmesini düzenleyen 104 maddesinin uygulanması yönündeki istemine” de olumsuz yanıt vermişti İKİNCİ İDDİANAME Yüksek Mahkeme, 7 Şubat 2001’de yaptığı toplantıda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun “ek iddianamesini” ana davayla birleştirme kararı almıştı Bunun ardından, davanın ilk açıldığında olduğu gibi yeniden başa dönüldü FP ek iddianameye karşı ön savunmasını verdi, ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı esas hakkındaki görüşünü bildirdi FP’nin son yazılı savunmasının ardından Kanadoğlu sözlü açıklamalarda bulundu, FP Milletvekili Mustafa Kamalak da sözlü savunma yaptı Davanın Raportörü Mehmet Turhan da, ek iddianameye karşı ek raporunu hazırladı ve bu rapor Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtıldı
|