Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1880, 1968, kazım, özalp

Kazım Özalp ( 1880)- (1968)

Eski 07-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kazım Özalp ( 1880)- (1968)



1882’de Köprülü’de (Makedonya Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan Titov Veles) doğan Kazım Özalp 1902’de Harp Okulu’nu, 1905’te Harp Akademisi’ni bitirdi İlk görev yeri olan Selanik’te 36Alay’da görev yaparken İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi 1909’da 31 Mart Ayaklanması’nın bastırılması hareketine, 1912’de Balkan Savaşı’na katıldı IDünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’nde Ruslarla savaştı ve rütbesi 1914’te binbaşılığa, başarılarından dolayı da 1915’te yarbaylığa, 1917’de albaylığa yükseltildi 1919’da Kurtuluş Savaşı başlayınca Heyet-i Temsiliye kararıyla Kuzey Cephesi komutanlığına atandı; 1920’de Aznavur Ayaklanması’nı bastırdı IDönem TBMM’ye Karesi milletvekili olarak girdi; 1921’de olağanüstü yetkilerle Kocaeli bölge komutanı olarak görevlendirildi ve İzmit ile Adapazarı’nı düşmandan geri aldı Emrine verilen kolorduyla Sakarya Savaşı’na katıldı, gösterdiği başarı nedeniyle Eylül 1921’de rütbesi tümgeneralliğe yükseltildi 1921 sonunda kolordu komutanlığını bırakan Kazım Özalp, Ocak 1922’de milli savunma bakanlığı görevini üstlendi ve aynı yıl korgeneral, 1926’da orgeneral oldu; 1927’de emekliye ayrıldı


TBMM’deki yerini 1920’den, siyasal yaşamdan çekildiği 1954’e kadar aralıksız koruyan Kazım Özalp, 1924-1935 arasında TBMM başkanı, 1935-1939 arasında da ikinci kez milli savunma bakanı olarak görev yaptı 1971-1972’de yayımlanan Milli Mücadele adlı bir de kitap yazdı


Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen adlarından asker ve siyaset adamı Kazım Özalp 6 Haziran 1968’de Ankara’da öldü


ESERLERİ


1Atatürk'ten Anılar

Kazım Özalp, Teoman Özalp

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Atatürk Dizisi


1930'lu yıllarda çocuk yaşlarında olan, bugünün belirli yaş düzeyinin üzerindeki akranlarımdan bir kısmı, Atatürk'ü, bir kez uzaktan dahi görmüş olmayı, haklı olarak büyük bir mutluluk saymaktadırlar Ben bu yönden gerçekten çok şanslı bir insanım Babamın ona yakınlığı nedeniyle çok kereler Atatürk'le beraber olabilmek şansına eriştim Bu ülkede yaşayan herkes, eğer Atatürk ile ilgili bir anısı varsa, bunu milletine mal etmeyi bir görev saymalıdır Bu nedenle, her ne kadar çocuk yaşlarımdaki anılar da olsa, bazıları, büyük dersler alınacak değerdedir Anılarımı bu kitap içerisinde ikinci bölüm olarak yayınlamayı mutlu bir fırsat sayıyorum Ailemizin elinde bulunan ve bazıları bugüne kadar hiç yayınlanmamış olan fotoğrafların, bu yayına bir katkı sağladığı inancındayım Kitabın birinci bölümünü oluşturan babamın anılarında, kendi yazdıklarına aynen sadık kalınmış, ancak o devirde kullanılmakta olan Arapça kelimelerin bazıları, gençlerin daha iyi anlayabilmeleri için, bugün kullanmakta olduğumuz şekilde Türkçeleştirilmiştir Belirli bir tarihten sonraki anılarda, soyadları ve kullanılmaya başlanmış bulunan yeni kelimeler kullanılmıştır…

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.