|  | Osman Sınav |  | 
|  07-04-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Osman SınavHAKKINDA YAZILNLAR Kardeşim 28 Şubat sürecinde ordudan atıldı; şimdi Amerika’da el üstünde Zaman 10 Ocak 2005 Abdullah Çatlı sizin için nasıl bir tiptir? Benim karakterlerimle Abdullah Çatlı’nın ilgisi yok  Allah rahmet eylesin, doğru mu yaptı, iyi mi yaptı, bu ayrı bir konu  Bakın, Kurtlar Vadisi’ni yaparken, şuradan hareket ettik   Türkiye’nin milli gelirinin yarısı, karanlık ve puslu bir vadiden geçiyor ve vergilendirilmiyor  Bu, masum her vatandaşa kesilmiş, toplumsal bir haraçtır  Biz hayal kahramanlarımızı, Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşanan şeylerin içine yerleştirdik  90 sonrası mafyalaşmanın nerelere kadar gittiğini anlatıyoruz  Bu olurken insanlar, birilerini birilerine benzetiyor  Hiç kimse, hiç kimse değil  Ayrıca Abdullah Çatlı’nın filmi yapılabilir  Bir gün yaparız  Yaparsam bunlardan ayrı Abdullah Çatlı diye yaparım   Siz bir söyleşide Çatlı ile ilgili bir soru üzerine “Her şey legal olmalı  Ama neyin legal olduğuna devlet karar verir  ” dediniz  Legal, kanuni demek  Ama her kanuni olan şey, hukuki değildir  Devleti zaten kanunlara dayanarak soydular, soğana çevirdiler  Devleti kim ele geçirirse legalliği onun belirlemesi korkunç değil mi? Korkunç tabii  Kimin, hangi legal güçleri kullanarak devleti ele geçirmeye çalıştığını deşifre eden, o labirentleri gösteren bir film yapmaya çalıştık  Buradan okumayıp da, bu filanca mı diye sorarsanız, buna cevap vermem  Devleti devlet yapan şey, kimin ele geçirmesiyle değişmemesi gereken kurallardır  Legallik budur   O zaman legal demeyeceksiniz  Hukuki diyeceksiniz   Devletin öyle bir yapısı olmalı ki, devleti kimse ele geçirememeli  Ne demek devleti ele geçirmek? Ama bütün siyasi mücadeleler bunun için değil midir? Hayır  Atatürk’ün dediği gibi, devletin bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün müesseselerine girilmiş olabilir  İşte o anda öyle bir şey yapar ki  Bu bir ruhtur, hatta bir teşkilattır  Bu teşkilat kalkar ve o durumu düzeltir  Biz hayali bir teşkilat kurduk filmde  Olmalı böyle bir teşkilat ki ben kendimi güvende hissedeyim   Ama var zaten  Özel Harp Daireleri var  Başka şeyler var  Bunlarda da ne çok yanlışlar oldu     Bunlarda da yanlış olduğunda, devleti ele geçirmeye kalktığında onları da eleştiririm  Ben sinemacıyım  Ben soyut bir fikri uyandırıyorum   Siz uyandırmıyorsunuz  Var olan bir fikri besliyorsunuz  Böyle teşkilatlar hep oldu, birileri vatanı kendi bildiğince kurtarmaya çalıştı, neler olup bittiği hiçbir zaman tam açıklığa kavuşmadı   Siz soruşturacaksınız  Her mesleğin işi farklı  Farklı farklı yerlerden bakıp, devleti kontrol edeceğiz, adalet talep edeceğiz ve inandığımız devletin yıkılmayacağını göreceğiz  Ben bir devlete inanmak istiyorum   Peki devlet güvenliği gerektirdiğinde gayri resmi biçimde insan öldürülebilir mi? Yok   Ama “Ne yaptıysak devlet için yaptık” dedi bazıları   Sorumlusu ben miyim? Benim işim, birileri yanlış yapıyorsa bunu sinema üslubunda eleştirmek  Miroğlu’na dedi ki o filmde bir karakter: ‘Güneydoğu’da bir şey oluyor  Burada bu işi yapanlar, işte uyuşturucu ticareti, savaş sanayiinde kullanılan birtakım maddelerin kaçakçılığı, petrol meselesi, su meselesi; sonuçta burada bir düzen kurulacak  Ve doğan her beş Kürt çocuğundan üçü ölecek elli yıl boyunca  ’ Bunu söyleyen karakteri de Yeşil’e benzettiler  O mu, bu mu, bana ne kardeşim  Ben bir karakter çiziyorum   Kurtlar Vadisi’nin adalet talebini doğurmadığını, aksine kötülüğü korkulacak bir şey olmaktan çıkarttığını, normalize ettiğini, hatta sempati yarattığını düşünüyorum   Hayır  Bence normalize olmuyor  Siz vatanınız için, sevgilinizden, ailenizden vazgeçer misiniz? Kim vazgeçebilir? Dizinin ana fikri budur   Siz, vazgeçenlerden biri mi olurdunuz yani? O noktaya gelirse vazgeçebilirim  Bu vazgeçmek değil, onların hakkını savunmaktır  Vatan ve devleti eleştirerek bir yere varamayız  Ama vatan ve devlet adına kötü şeyler yapanları sorgulamamız gerekiyor  Bunun için vatan ve devlet sevgisine ihtiyacımız var  Benim inandığım şey, devletin kutsallığı, vatanın savunulması gerektiğidir   Devlet kutsal olunca, ben devletin başındakileri sorgulayamam  Diyecek ki, “Devletin kutsallığına halel getiriyorsun”   Bakın benim kardeşim orduda binbaşıydı, doçentti, anatomi hocasıydı, efendi bir adamdı  28 Şubat sürecinde pat diye atıldı  Bir akşam telefon etti  Dedi ki, “Abi arkana yaslan  Derin bir nefes al, sana bir şey söyleyeceğim  Bana yol göründü  Bugün bir zarf aldım  15 gün içinde lojmanımı, masamı, fakültemi, her şeyimi terk etmem gerekiyor  ” Dedim ki, hiç canını sıkma, her şeyde bir hayır vardır  Sakın kalbinden, mensubu olduğun yere karşı bir kötü fikir geçirme  Bugün bu kararı veren insanlar yanlış yapabilirler  Bu tür yanlışlıklar, Türk ordusunun beş bin yıllık kesintisiz varlığını kafanda, gönlünde yıkmasın, sakın   Peki adalet talebinize ne oldu? Bu sorgulanamaz bir şeydi  Mahkeme edilemediği için hak talep edilemedi   Asıl buna karşı çıkmanız lazım değil mi? Tabii ki lazım  Ama benim canım yandı diye yaygara yapmamın bir anlamı yok  Bu fikir için tabii ki savaşıyorum  Ve beş bin yıllık müesseseye zarar vermeden yaparım bunu  Kardeşimin arkasında durdum  Gereğini yaptık  Amerika’da öğretim üyesi şu anda  Türkiye bir bilim adamını kaybetti  Şimdi orada dünya çapında bir timin başında projeler üretiyor   Ordudan iki sebeple atılır insan  Bir dinî, diğeri mali sebeplerle  Sizinki hangisiydi? Sebebini bilmiyoruz  Gerekçeler açıklanmaz diye bir yasa vardı  Bu tür konularda ordumuzun şeffaf olmasını isterim tabii  Bir üstünün, kıskançlık nedeniyle başka bir gerekçeyi kullandığına inanıyoruz  Harran Üniversitesi gibi binası olmayan üniversitelere bile alınmadı kardeşim  Amerika’nın üç büyük üniversitesinden Colombia Üniversitesi bu adama üç ay sonra “Kalk gel kardeşim, harikasın  ” dedi  Ama kendinden altı ay kıdemli bir hıyar, büyük bir ihtimalle buna bir kulp buldu  Ayağını kaydırdı  Ama İlahi adalet diye bir şey var  Neyse bunu söylemeyeyim   Ona bu kötülüğü yapanın başına bir şey mi geldi? Evet  Ailesi var, söylemeyeyim  Zaten meselemiz o değil  Ana fikri kaybedersek, sistemi kurtaramayız   Ama hukuk isteyenlere devlet düşmanı damgası o kadar kolayca vuruldu ki     İşte bu yüzden ‘sistem nasıl çalışıyor’u deşifre etmemiz gerekiyor  Kurtlar Vadisi bunu yapıyor   Siz ülkücü bir kökenden geliyorsunuz  Bu kesimin yanlışları yeterince sorgulandı mı? Ben 12 Eylül 1980 sabahından itibaren hiçbir kesime, hiçbir siyasi görüşe ait değilim  Dostlarım, arkadaşlarım var  Beni o zaman ülkücü yapan duyguya saygım var  Türk olmayı seviyorum  Ama yapmamız gereken çok şey var  Yeni bir proje üretelim bu ülke için  Ben buna bakıyorum, ben sinemacıyım   Ülkücülerin yanlış işler yaptığını hiç söylemediniz   Ülkücülerin içinde yanlış işler yapan da var, doğru işler yapan da  Devrimcilerin içinde de var  Daha sonra bunları ranta çeviren, arkadaşlarının kanını, canını içenler var her tarafta  Yirmi yıl önce ben ülkücülerin içindeyim diye bunların kirlenmesinden ben sorumlu değilim ki  Ne teşkilat yönettim, ne bir olaya girdim  O zaman da kitap okudum, şimdi de okuyorum  O zaman da film çekmeye çalışıyordum, şimdi de   Kurtlar Vadisi’nin Baron’u bize yanlış yaptı Bir hata yaptınız da Kurtlar Vadisi’nden size el mi çektirdiler? Hayır  Tamamen benim teklifimdir  Başka hedeflerim olduğu için, arkadaşlara dedim ki ‘ben devam etmek istemiyorum’ Başka işlerinize engel değildi ki  Çünkü yönetmeni de, senaristi de değildiniz   Bir anlamda genel yönetmeni benim  Benim asistanım yönetiyor  Ben geriye dönüp bakmayan bir adamım  Kurtlar Vadisi’nin 55’inci bölümden sonrasının sorumlusu arkadaşlarım   Devlet içinde bazı grupların, kutsal devletin âlî menfaatleri için bu diziden nemalanmak istemeye başladıkları, siz de çıngar çıkacağını hissettiniz ve ‘ben yokum arkadaş’ diye mi bıraktınız yoksa? Hayır, hayır  Ben başka bir şey yapmak istiyorum  Benim için doyum noktası bu  Bu kadar nettir   Türkiye’de gerçekten işler, Kurtlar Vadisi’ndeki gibi işliyorsa, bunun şu kadar para kazandıran bir diziye sıçramaması mümkün mü yani? Abartılıyor  Her dizi ne kadar para kazanıyorsa, Kurtlar Vadisi ondan biraz daha az kazanır  Çünkü Kurtlar Vadisi’nin masrafı çoktur  Bir başka kanalın yöneticisi dedi ki bana, “Sen delisin ya  Bundan nasıl para kazanacaksın, zarar edersin  ” Evet, büyük ölçüde de zarar ettik   Mafya grupları, kendilerini aynaya bakar gibi hissediyor olabilir  Dolayısıyla kendi istekleri doğrultusunda bazı mesajları diziye sokmayı istememeleri mümkün görünmüyor bana  Bunlardan rahatsız olduğunuzu varsayıyorum   Hayır  Hiçbir zaman bizim öyle bir temasımız olmaz  İşime niye karıştırayım? Ben ve arkadaşlarım neye inanıyorsak onu yaptık yani   Diziden ayrıldıktan sonra seyretmeye devam ediyor musunuz? Etmiyorum  Sahiden hiç vaktim yok  İkincisi, artık gölgemi bile çekmem gerekiyor oradan  Onlar rahat rahat işlerini yapsınlar   Şaşmazlar, bir tarikat şeyhinin oğulları  Benim bildiğim müritler attıkları her adım için, şeyhlerinden izin alırlar  Kaldı ki babaları aynı zamanda  Bir şeyhin, Türkiye’nin siyasi akçalı birtakım karanlık ilişkilerine dair, üstelik de oğulları olan yapımcılarını yönlendiriyor olmasında siz rahatsız edici bir yan bulmuyor musunuz? Bu, benim dışımda bir şey  Böyle olduğunu da bilmiyorum  Yani böyle bir yönlendirmeyle mi yapılıyor? Böyleyse bunu onlara sormanız gerekir   Yani herhangi bir tarikatta, attığınız her adım için, şeyhinizden destur alırsınız   Ben tarikat üyesi değilim  O kadar gönlü mutmain bir adam değilim  Ama o kültüre sonsuz saygım var  Çünkü bizim zihinsel ve kültürel bir kimliğimizin önemli bir parçası   O kültür şudur: Sizinle yolunu ayırma gibi önemli bir kararı da, normal şartlarda şeyhine sorması lazım   Rahatsız oluyorum bu sorulardan  Ben işimi bu arkadaşlarla dayanışma içinde, isteyerek, belirli bir yere kadar yaptım  Sonra önüme başka bir sayfa açıldı  Dedim ki, arkadaşlar, ben enerjimi bölmek istemiyorum  Size isterseniz devredeyim  Siz devam etmezseniz, ben paydos diyeceğim  Kararlarını bana bildirdiler  Çağırdım noteri, bütün haklarımı bedelsiz devrettim   Neden bedelsiz? Çünkü onlar arkadaşlarım  Çünkü Türkiye’de vatan için bedelsiz dövüşmeye gider miyiz, gitmez miyiz, devleti için ölür mü hiç kimse, bunu tartışmaya başladık  Bu yüzden anlayamazlar, bedelsiz bir şey iş arkadaşına devredilir mi? Ama işadamısınız siz  Oradan alacağınız parayı Hollywood hayallerinize yatırırdınız   Olsun  Ben paramı kazanıyorum  Onlar da ihtiyacım olduğunda benim arkamda bedelsiz dururlar  Tabiri caizse benim silah arkadaşlarım, fikir arkadaşlarım onlar   Zafer Ergin sizi arıyormuş, kaçıyormuşsunuz ondan  Ne oldu, barıştınız mı? Hayır, onursuz insanlarla görüşmem ben  Hürriyet gazetesinin yaptığı “tarikat” haberinin ertesi günü, kimseyi aramadan, hiç kimseyle görüşmeden, ona telefon eden muhabire “Ben böyle bir şeyin içinde asla oynamam  ” diyor  Ertesi günü bu demeç çıktı  Ben Zafer’e telefon ettim  Dedim ki, “Zaferciğim, bunu böyle söylememen lazım  Bu işin arkasında başka bir şey var  Arkadaşlarına ‘ne oldu arkadaşlar, bu haber nereden çıktı? Ne demek istiyor, doğru mu bu iş?’ diye bir sorman lazımdı  Kırk yıllık Devlet Tiyatrosu sanatçısısın  Senin ait olduğun bakanlığın, on yıl önce yaptığı bir faaliyetten fotoğraflar onlar  Eğer bunu da böyle bilip onaylamıyorsan, o bakanlıktan istifa etmen lazım dedim  Ama ‘ben oynamam bu dizide’ demek fevri bir davranış”  Sonra arkadaşlara, “Oynamaya devam edecek, göreceksiniz  ” dedim  Zafer, Osman Sınav’la ilgili daha önce çok olumlu şeyler söylüyordu   Zafer Ergin, sizin diziyi bedelsiz bırakmayacağınızı söylemiş  Ve sonra da demiş ki: “Osman Sınav’ın masasında başka pislikler varmış ki temizlemek niyetindeydi  O bir megaloman  ” Zafer Ergin, kendi kalbindeki pisliklere baksın  Ama bunları söyleyen bir adam, dönüp, oynuyorsa demek ki onun için başka bedeller var  Ben o zaman ona “saçmalama, oyna” diye telefon ettim  Ertesi gün bir daha röportaj: “Osman Sınav bana bunu söyleyemez  ” diye demeç verdi  Bu akıllı uslu bir şey değil ki   O haberlerin arkasında ne vardı? Birisi herhalde bazı şeylerin deşifre edilmesini sevmedi  O fotoğraflar devletin arşivindeki fotoğraflar   Oktay Kaynarca’yı diziden atmıştınız, işte illegal örgütlerle bağı var vs  diye  Hâlâ küs müsünüz? Bu benim özelim  Artık ne Oktay orada oynuyor, ne ben o işi yapıyorum  Oktay ile küssem de bana, arkadaş olsam da bana  Aramızdaki şey kimseyi ilgilendirmiyor   Eğer bir husumet varsa ilgilendirir   Husumet de kimseyi ilgilendirmez  Olabilir  Özel husumetimdir   | 
|   | 
|  | 
|  |