06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Pierre Bourdieu
Pierre Bourdieu 1930’ta Fransa’nın güneybatısında kalan Pirene yöresinin Denguin köyünde doğdu Babası köyün posta müdürüydü Bourdieu okulunun parlak bir öğrencisi ve okulun rugby takımının yıldız bir oyuncusuydu Orta eğitiminden sonra Paris’e gelerek, geleceğin ünlü felsefecisi Jaques Derrida’yla sınıf arkadaşı olacağı Fransa’nın ünlü okulu École Normale Superiéure’e devam etti Buradaki öğrenimi sırasında özellikle fenomenolojiye ilgi duydu Heidegger’in Varlık ve Zaman’ını daha okula gelmeden okumuştu; okulda da ilgisini Merlaeu-Ponty ve Husserl’in çalışmalarına yöneltti ve akademik nedenlerle Marx’ın yapıtlarını, özellikle de bu yazarın gençlik döneminde yazdıklarını okudu 1953’te savunduğu mezuniyet tezi Leibniz’in Animadversiones’inin çevirisi ve yorumlanması üzerine kuruluydu Felsefe öğretmenliği için gereken sınavı geçtikten sonra bir yıl kadar bu mesleği icra etti ve daha sonra askere alındı Cezayir’de Fransız ordusunun yerel isyancıları ezmeye çalıştığı çarpışmalarda görev aldı 1959-60 yılları arasında Cezayir Üniversitesi’nde bulundu ve Berberi etnik kültürünü ve geleneksel tarımını çalıştı Bu yılları hakkında düşündüklerini “Kendimi bir felsefeci olarak görüyordum ve bir etnolog olduğumu kabul etmek uzun zaman aldı” , sözleri oldukça açık bir biçimde özetler 1960’ta Fransa’ya kendi kendini yetiştirmiş bir antropolog olarak geri döndü 1962’de Marie-Claire Brisard’la evlendi Antropoloji ve sosyoloji öğrenimine devam etti ve 1960-62 yılları arasında Paris, 1962-64 yılları arasında Lille Üniversitesi’nde dersler verdi 1964’te Yüksek Çalışmalar Uygulama Okulu’na katıldı 1968’de, Avrupa Sosyoloji Merkezi’nin başkanı oldu Burada, bir grup meslekdaşıyla birlikte hakim kültürün aktarımı aracılığıyla bir iktidar sisteminin sürdürülmesi sorunsalı etrafında dönen kapsamlı, kolektif bir araştırmaya katıldı Yapıtlarının her zaman merkezi kalan konularından biri, kültürün ve eğitimin toplumsal sınıflar arasındaki farkların yerleşikleşmesinde ve yeniden üretiminde oynadığı rol oldu Avrupa Sosyoloji Merkezi’ndeki çalışmalarının bir uzantısı olarak, 1970’te yayınlanan Le Reproduction’da Fransız eğitim sisteminin toplumdaki kültürel ayrımları yeniden ürettiğini savundu Bu yapıtında, ayrıca, kendisine ait ‘sembolik şiddet’ kavramını ilk kez kullandı ve devletin meşru şiddetin kullanımı üzerindeki tekeliyle pedagojik edimlerin simgesel şiddeti arasında bir örtüşme olduğunu saptadı Bourdieu 1975’te Actes de la Recherce en Sciences Sociales adında, temel işlevi toplumun hakim yapısına destek olmak olan kültürel üretim mekanizmasını açığa çıkarmak olan bir dergi çıkardı 1981’de çok prestijli bir konuma, College de France’ın sosyoloji kürsüsüne atandı 1980’lrin sonunda yazar A B D ’li akademisyenlerin yazılarında en çok alıntı yaptıkları Fransız sosyal bilimcilerden biri oldu Öğrencileri onu bir guru Bour-dieu (tanrı) ya da sosyoloji kılığında uygulanan terörizmin en korkunç örneği olarak görüyorlardı 1990’ların ortalarından itibaren yazar akademik çevreler dışındaki bir dizi etkinlikte yer aldı Grevdeki demiryolu işçilerini destekledi, evsizler adına konuşmalar yaptı, televizyon programlarına sık sık konuk oldu ve 1996’da ‘Liber/Raisons D’Agir’ adında bir yayınevi kurdu 1998’de Le Monde’da yayımlanan bir makalesinde neo-liberalizmin ‘güçlü’ söylemini bir sığınaktaki psikiyatrik söylemin durumuyla karşılaştırdı Bourdieu’nün son yayınladıkları, erkek egemenliği, yeni neo-liberal dil, Edouard Manet’nin sanatı ve Beethoven’ın müziği hakkında bazı yazılar oldu Yazar, 24 Ocak 2002’de, Paris St Antoine Hastanesi’nde kanserden öldü
|
|
|