|  | Seyrani ( 1800)- (1866) |  | 
|  07-13-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Seyrani ( 1800)- (1866)1800 yılında Kayseri-Develi'de (Everek) doğdu  Develi ilçesi imamı Cafer Ağa’nın oğludur  Öğrenimine memleketinde başladı, İstanbul'da tamamladı  Sultan Abdülmecid döneminde İstanbul'da yedi yıl kaldı  Âşık kahvehanelerinde, konaklarda ve hatta sarayda çalıp söyledi  Tasavvufa ilgi duydu  Hicivleri yüzünden İstanbul'dan kaçmak zorunda kaldı  Bir süre Halep'te bulundu  Memleketine döndü  Hayatının son zamanları yokluk ve sefalet içinde geçti  Âşık ve dîvân tarzı şiirler yazdı  Sistemin aksayan yönlerini hicvetti  Beşerî duyguları sağlam bir dil ve içten bir anlatımla şiirleştirdi  Şiirleri üzerine çeşitli araştırmalar yapıldı ve yayınlandı  1866 yılnda öldü  Gönül senden geçer yardan geçemez Bağlanmış ikrara kavi özlüyüm Her sözüm dinleyen özüm seçemez Sırat köprüsünden ince sözlüyüm Benim sözüm çürük değil sağ gibi Çürük sözler erir akar yağ gibi Üzerinden kervan geçer dağ gibi Yokuşluyum sanma beni düzlüyüm Yolcu ateş yakmak ile yol almaz Erenlerin dokunduğu çul yanmaz Cehennemde günah yanar kul yanmaz Ben günahtan sürmelenmiş gözlüyüm Seyrani aradım onu her yerde Aşk-ı hakikatla düştüm bu derde Tuttum günahımdan yüzüme perde Rabbim divanında kara yüzlüyüm ******** Ateş vapurunu icat eyleyen Yelken açıp yel kadrini ne bilsin Süleyman dır kuş dilini söyleyen Her Süleyman dil kadrini ne bilsin Hayvanlarda bir kaç çeşit fıkralar Kimi düzen aşar kimi yorgalar Gübreliğe inip kokan kargalar Has bahçede gül kadrini ne bilsin Seyrani babanın beli büküldü Ağzının içinde dili döküldü Davud nebi haddesinden çekildi Saz çalmayan tel kadrini ne bilsin | 
|   | 
|  | 
|  |