|  | Seyidet Nefise |  | 
|  07-11-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Seyidet NefiseSeyyidet Nefise Ölmeden ‘ölen’ bir zâhide    Kahire yakınlarında dört kızı olan dul bir kadın yaşar  Çoluk çocuk bir hafta iplik eğirirler  Kadın bunları alır cuma pazarına getirir ve 20 dirheme satar  On dirhemiyle tekrar iplik yapacak kadar pamuk alır, on dirhemiyle de geçinir gider  İpliğin talibi daima vardır ve az da olsa para eder  Hani nasıl derler, kazandıkları ucu ucuna yeter  Ama bir aksilik olsa var ya    Bir kerecik sekteye uğrasa    Kadın bunu düşünmek bile istemez, lâkin aklına gelen başına gelir  Yine bir cuma günü sepetini koluna takar bohçasını başına koyar  Pazara doğru ilerlerken bir kartal bohçayı kaptığı gibi kalkar ve uzaklara uçar  Kadın bir müddet çaresizlikle kuşun peşinden koşar  Sonra bir köşeye çöküp ağlamaya başlar  Kendini o kadar yalnız ve o kadar zavallı hisseder ki    Garibim günlerce sızlanır durur, kâh ağıtlar yakar, kâh kendini paralar  Evin küçük kızı “Üzülme be anacım” der, “bir kucak ip dünyanın sonu değil ya, Allah büyüktür, bakarsın rızkımızı başka taraftan verir  ” Sonra çilekeş kadının elinden tutar, Seyyidet Nefise’ye götürür  Dertli kadın bu nurlu büyüğün sohbetiyle çok ferahlar  Gerçi bir ara yine “kartaldan, ipten, paradan” söz açmaya niyetlenir ama Seyyidet Nefise biliyormuş gibi “hele sabret” der, “görelim bakalım neler olacak?” Gemicinin nezri Kartal uçmuş, ip gitmiştir, bu saatten sonra birşey olacağı yoktur ama elden ne gelir? Kadıncağız “haydi hayırlısı” der, boynunu büker  Aradan 10 dakika ya geçer ya geçmez  Genç bir hanım heyecanla içeri girer  “Seyyide anne” der, “sana öyle bir şey anlatacağım ki inanamayacaksın”  -Haydi anlat bakalım  -Biliyorsun beyim gemicidir  Bunlar İskenderiyye açıklarında seyrederlerken teknenin tahtaları oynuyor ambara su sızmaya başlıyor  Hani ellerinde azıcık pamuk ipliği olsa katrana bulayıp kalafat yapacaklar ama derya ortasında pamuk ipini nerede bulsunlar? Arkadaşları yıkılıyor ama kocam ümidini hiç kaybetmiyor  Birara ellerini açıyor ve “Ya Rabbi” diyor, “Seyyidet Nefise hürmetine bize yardım eyle  ” Tam o sıra ne oluyor biliyor musunuz  Bir kartal geliyor ve güverteye bir bohça bırakıyor  Açınca ne görseler beğenirsiniz? Bohçasını kaptıran kadının “Bir kucak pamuk ipi!” diye haykırası gelir ama heyecanını yener  Gemicinin karısı ağız dolusu dualar yağdırdıktan sonra Seyyidet Nefise’ye döner “Kocam bu 500 dirhemi size hediye etti” der, “N’olur kabul edin, bizi sevindirin!” Seyyidet Nefise gemicinin karısını uğurlayınca para kesesini iplikçi kadının önüne koyar  “İşte paran” der, “söyle bakalım, yirmi dirhemlik ipi beşyüze satacağın aklına mı gelirdi?” Allah rahmet eylesin Bir ara İmam-ı Şafii Hazretleri hastalanır  Talebelerinden birini Seyyidet Nefise’ye yollar ve dua ister  Mübarek kadın “Allah şifa versin” der  Talebe döndüğünde hocasını sapasağlam bulur  İmam- Şafii Hazretleri bir zaman sonra yine rahatsızlanır, yine talebesini yollar, yine dua ister  Ama Seyyidet Nefise bu kez hüzünle mırıldanır: “Allah rahmet eylesin!” İmam-ı Şafii ölüm hazırlıklarına başlar vasiyetini yazar, etrafındakilerle helalleşir  Talebelerine “N’olur cenazeme Seyyide Hanımı da de getirin” der  Kısa bir süre sonra emr-i Hak vaki olur  İmam-ı Şafii’nin talebeleri Seyyidet Nefise’yi çağırmaya cesaret edemez ama naaşı onun ayağına götürürler  Mübarek kadın cemaatin arkasına geçer  Cenaze namazını birlikte kılar beraber fatiha okurlar  Ortalıkta öylesine feyz yüklü bir hava dolanır ki kalabalık ayaklarının yerden kesildiğini hisseder  Seyyidet Nefise ölmeden ölenlerdendir  Evinin bahçesine elceğizi ile bir kabir kazar  Namazlarını burada kılar  O çukurda tam 6 bin hatim indirir  Seyyidet Nefise’nin Zeynep isminde bir yeğeni vardır ki halasına aşıktır, ona severek hizmet eder  Birlikte yılları geçer ama yüce kadını bir kere bile uyurken göremez  Seyyidet Nefise ölüm halleri belirdiğinde oruçludur  Alimler orucunu bozabileceğini söyleyince Zeynep bir şeyler hazırlar, halasına getirir  Mübarek mânâlı mânâlı güler, “ben 30 yıldır oruçlu ölebilmek için dua ediyorum” der  Yanında Kur’an-ı Kerim okurlar  “Düşünen ve hakkı kabul edenlere, Rableri katında cennet vardır” (En’âm suresi ayet 127) meâlindeki ayet okunurken vefat eder  Cenazesi öyle kalabalık olur ki Kahire Kahire olalı böyle izdiham görmemiştir  Zevci onu Medine’ye götürmek ister ama ahali önüne geçer  Yalvarır, yakarır Kahire de bırakması için ısrar ederler  Beyi o gece rüyasında Efendimizi (Sallallahü aleyhi ve sellem) görür  Ona “Mısırlıları kırma” buyururlar, “Nefise’nin bereketi ile yöre halkına rahmet iner” Kahire’nin zarif çiçeği Nefise binti Hasan, Hazret-i Ali Efendimizin torunlarındandır  İmam-ı Cafer Sadık’ın oğlu İshak-ı Mu’temen ile evlenir  Bir ilim ikliminde doğar ve ûlema arasında yetişir  Muazzam hafızası ve muhteşem bilgisi bir yana benzeri az bulunan bir zahidedir  Dünya onu terketmeden o dünyayı terkeder  Kalbinden fanilerin sevgisini çıkarır, daima baki olana koşar  Mısırlılar onu çok sever bağırlarına basarlar  Minik evi ziyaretçilerle dolup taşar  Bazen diz bükecek kadar bile yer kalmaz  Veliler, abidler, arifler nurlu kapıyı aşındırır, hisse almaya bakarlar  Mübârek gün boyu misafir ağırlar  Herkesi dinler, dertleriyle dertlenir  Ancak birara Hicaz’a dönmeyi ve sakin bir hayat sürmeyi düşünür  Bunu duyan Mısır emiri ayağına kadar gelip yalvarır ve kendi evini ona bağışlar  “Halkımız haftada sadece iki gün ziyaretinize gelsinler” der, “bundan böyle ibadetinize mani olmasınlar” Biliyor musunuz Allah-ü teâlâ bazı kullarını kırmaz  İşte Seyyidet Nefise bunlardan biridir  Kahireliler sıkıntılı anlarında nurlu türbeye gelir Alemlerin Rabbi’nden onun hatırına ister ve ferahlarlar  Yine aynı şekilde neşelerini de bu büyük zahide ile paylaşırlar  Nasıl mı? Meselâ bütün sünnet çocukları ve düğün alayları mutlaka bu eşiğe uğrar  Gelin ve damat kutlu kapıda birer fatiha okurlar  Sadece Kahireliler mi? Seyyidet Nefise’yi bütün İslâm âlemi tanır, dualarını ziynetlendirmek için onu anarlar  Bakın İslâm alimleri bizlere bir sır fısıldıyorlar  Hani bazen insanın kalbi kırık, gözü yaşlı olur ya    Yahut bir seher vakti ellerinizi açasınız gelir  Böyle anlarınızda bu büyük zahideye hatırlayıp fatiha okuyun  Feyzle kuşatıldığınızı, nurla donandığınızı hissedeceksiniz  İşte o an kendinize, ailenize ve bütün müminlere dua edin   | 
|   | 
|  | 
|  |