|  | Kanuni Sultan Süleyman |  | 
|  06-22-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kanuni Sultan SüleymanOsmanlı Sultanlarının onuncusu ve islam halifelerinin yetmişbeşincisi  1509'da Kefe sancakbeyliğine gönderilinceye kadar babasını yanında kalmış ve bu müddet içinde iyi bir öğrenim ve eğitim görmüştür  Babası Yavuz Sultan Selim'in 1514 İran ve 1516 Mısır seferleri sırasında Rumeli'nin muhafazasıyla görevlendirildi ve Edirne'de oturdu  Babasını vefatı ile de 30 Eylül 1520 tarihinde 26 yaşında iken Osmanlı tahtına çıktı  Kanuni Sultan Süleyman, Belgrad'ın fethi(1521) ile Orta Avrupa'nın, şovalyelerin üssü olan Rodos'un zaptı (1522) ile de Akdeniz hakimiyetinin kapılarını devletine açtı  1526'da yüzbin kişilik ordusu ve 300 kadar top ile Mohaç ovasında Macar ordusuyla karşılaştı  Bu durumda sancaklarını açıp ellerini semaya doğru kaldıran Sultan; "Ya Rabbi! Senin kudret ve himayeni diliyor, hazreti Muhammed'in ümmetine yardımını niyaz ediyorum  " diye yalvardı  Tarihin bu en büyük meydan sava- şında düşman ordusunu yok eden Kanuni, 20 Eylül'de Macaristan'ın başşehri Budin'e girdi  1529 da Viyana muhasara edildi ise de, kuşatma vasıtalarının getirilmemesi ve kış mevsiminin yaklaşması üzerine neticesiz kaldı  1532'de Alman seferine çıkan Kanuni, Viyana'yı arkada bırakarak Gratz, Marburg, Gunss ve daha bir çok Alman şehirlerini zaptetti  Yedi ay Avrupa içlerin- de dolaştığı halde imparator karşısına çıkmağa cesaret edemeyince geri döndü  1534'de Safeviler üzerine sefere çıkan sultan, Bağdat ve Basra'yı zaptetti  Bağdad'da evliya kabirlerini ve Kerbela' da hazret-i Ali ve hazreti Hüseyin'in makamlarını ziyaret eden Kanuni, Abdülkadir-i Geylan'i hazretlerinin kabrine türbe ve yanına imaret yaptırdı  Fetih hareketlerine devam eden Kanuni, 1535'de Tebriz'i zaptetti  1537'de İtalya seferine çıkarak, Otranto'ya kadar ilerledi  Karalarda cihan hakimiyetini eline geçiren Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayreddin Paşa vasıtasıyla denizlerde de Osmanlı Devleti'nin gücünü gösteriyordu  Nitekim bu büyük deniz komutanı haçlı donanmasını 27 Eylül 1538'de Preveze'de imha ederek, müstesna bir zaferle Akdenizde tam bir Türk hakimiyeti kurdu  Kanuni süveyş'te kurduğu donanma ile de Kızıldeniz'i ve Arabistan sahillerini emniyet altına aldı ve Avrupalıları Hindistan sahillerinden uzaklaştırmaya başladı  Bu fetihleri; 1543'de Estergon,Nis ve İstolni-Belgrad, 1551'de Trablusgarb'ın zaptı ve 1553'de Nahcıvan seferi takib etti  İhtiyar ve hasta bir halde iken 1566'da yine cihada çıkan bu büyük Türk sultanı, Sigetvar kalesinin zaptı sırasında top sesleri arasında 72 yaşında iken vefat etti  Naşı Süleymaniye'deki türbesine defn edilmiştir  Türklerin kendisine Kanuni ve Gazi, Avrupalıların ise "Muhteşem" dedikleri Süleyman Han, babasından devraldığı 6  557  000 km2 Osmanlı toprağını, yaptığı fetihlerle 14  893  000 km2 ye ulaştırdı  Bulunduğu yüzyıl, dünya tarihine Türk asrı olarak geçti  Bu asırda her sahada dahi devlet ve ilim adamları yetişti  Nitekim Sadrazamı İbrahim Paşa, Lütfi Paşa, Sokullu Mehmed Paşa; Şeyhülislamı Kemalpaşazade, Ebüssü'ud Efendi, şairi Baki, Fuzuli; san'atkarı Mimar Sinan; Kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa olan bir devletin padişahı Kanuni olurdu  Sultan Süleyman Han'ın asıl adından daha fazla bilinip, şöhreti olan Kanuni ünvanı, önceki Osmanlı kanunnamelerini ve devri icabı lüzumlu hükümleri Kanunname-i Al-i Osman adı altında, islam hukuku esasları dahilinde toplattırıp tanzim ettirme- sinden ileri gelmektedir  Kanuni hareket ve sözleri güzel, aklı kamil, nezaketli, irfan sahibi, sözleri tatlı, alim, hakim ve şairlere dost, bütün maddi-manevi iyilikleri şahsında toplamış emsalsiz bir padişahtı  Pek çok hayrat ve iyilikleri olan Kanuni, imar faaliyetleriyle de uğraştı  Memleketin hemen heryerinde camiler, mescid- ler, medreseler, hamamlar ve çeşmeler inşa ettirdi  Mimar Sinan'ın yaptığı Süleymaniye Camii de bu devirde Türk azameti devrinin tacını teşkil etmiştir  Koca Mimar Sinan büyük Hakan'a; "Padişahım sana öyle bir cami inşa ettimki, kıyamete değin ayakta duracak bir metanete sahiptir  " diyerek bu eserini takdim etmiştir  Pek çok özellikleri yanında büyük bir şair olan Kanuni Sultan Süleyman'ın hastalığında yazdığı şu beyti yüzyıllardır dillerde söylenmektedir  Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi   | 
|   | 
|  | 
|  | Kanuni Sultan Süleyman |  | 
|  06-22-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kanuni Sultan SüleymanOsmanlı sultanlarının on birincisi ve islam halifelerinin yetmiş altıncısı  Şehzadeliğinde mükemmelbir tahsil ve terbiye gördü  Devlet idaresini ve teşkilatını iyice öğrenmesi için Anadolu'nun çeşitli yerlerine vali olarak gönderildi  Bu müddet içinde tahsiline devamla bilgi ve kültürünü artırdı  Babası Kanuni Sultan Süleyman'ın Sigetvar'ın fethi sırasında vefat etmesi üzerine Kütahya'dan İstanbul'a gelerek 30 Eylül 1566'da tahta çıktı  Osmanlı Devlet'indeki saltanat değişikliğinden istifade etmek isteyen devletler sulh yapabilmek için elçilerini İstanbul'a gönderiyorlardı  Selim Han uzun görüşmelerden sonra Avusturya ile sekiz yıllığına andlaşma imzaladı  (17 Şubat 1567)  Buna göre Kanuni'nin sigetvar seferinde zaptettiği yerler Osmanlı Devletine kalacak ve Avusturya imparatoru hersene Osmanlı Devleti'ne 30  000 macar altını vergi verecekti  İran ile yapılan bir andlaşma ile de Amasya sulhü yenilendi  Bu sırada Yemen'de büyük bir isyan çıkmış ve Zeydi imamlarından Topal Mutahhar, Aden, San'a ve çevresini ele geçirmişti  1568'de Yemen'e serdar olarak gönderilen Sinan Paşa, Süveyş Donanması kumandanı Kurdoğlu Hızır Reis'inde desteğiyle isyanı kısa sürede bastırdı  Mutahhar'ın eline geçmiş olan bütün yerler alındı  Osmanlı Devleti, Suriye ve Mısır'ı alıp, Kuzey Afrika'nın en mamur kısmına sahip olduktan sonra yol üzerinde bulu- nan ve korsan gemilerinin barınağı durumuna gelen Kıbrıs adasının alınması bir zaruret halini almıştı  Bu itibarla İkinci Selim Han bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra Lala Mustafa Paşa'yı Kıbrıs Serdarlığına tayin etti  Lala Mustafa Paşa bütün Avrupa devletlerinin yardım etmelerine rağmen 1 Ağustos 1571'de Kıbrıs'ın fethini tamamladı  Ancak Osmanlı Donanması 7 Ekim 1571'de Haçlı Donanmasına karşı giriştiği muharebeyi kaybetti  Savaşta gemilerinin büyük bölümünü kaybeden Osmanlılar, ertesi sene denize daha büyük bir donanma indirmeyi başardılar  Bu sebeple Avrupalılar başarılarının meyvelerini toplayamadılar  Osmanlıların 1569'da Don-Volga kanalını açmak üzere giriştikleri teşebbüslerden Rusların kışkırtmaları ve karşı koymaları üzerine bir netice elde edilememişti  Bu sebeple Selim Han, 1571 baharında Kırım Han'ını Ruslar üzerine akına memur etti  Devlet Giray Han, 120  000 kişilik ordusu ile Rus ordularını onbinlerce zayiat verdirerek dağıttı ve Moskova'ya girdi  150  000 esirle Kırım'a dönen Devlet Giray, bu zaferi üzerine tahtalan lakabıyla anıldı  1574'de Boğdan voyvodasının isyanı üzerine Osmanlı kuvvetleri ile birlikte hareket eden Kırım kuvvetleri kısa zamanda duruma hakim oldular  Tunus mes'elesi ile de ilgilenen Selim Han, Kıbrıs'ın fethi sırasında İspanyolların eline geçen kalenin fethine Kılıç Ali Paşa ile Koca Sinan Paşa'yı me'mur etti  İspanyol'ların yıllardır tahkim ederek, hiçbir suretle zaptedilmez diye övündükleri Halk-ul-vad, Osmanlı ordusuna ancak otuzüç gün mukavemet edebildi ve 24 Ağustos'da zaptedildi  13 Eylül'de ise Tunus tamamen Osmanlıların eline geçti  Selim Han, Tunus mes'elesinin hallinden sonra çok geçmeden 15 Aralık 1574'de rahatsızlanarak vefat etti  Mimar Sinan'a Ayasofya Camii avlusunda yaptırdığı türbeye defnedildi  İkinci Selim Han, uzuna yakın orta boylu, açık alınlı, ela gözlü ve sarışındı  Avcılık ve yay çekmeğe son derece meraklı idi  Şehzadeliğinde savaşlara katılmakla birlikte padişahlık müddetince bizzat iştirak etmedi  Tecrübeli ve bilgili bir vezir olan Sokullu Mehmet Paşa'yı hükimet işlerinde serbest bırakmakla en isabetli kararı vermiş ve sekiz sene muvaffakiyetli bir devir geçirmiştir  Divan sahibi değerli bir şair olan Selim Han, aynı zamanda imarcı bir padişahtı  Kısa süren saltanat döneminde Türk ve dünya san'atının şaheseri sayılan Edirne Selimiye Camii'ini inşa ettirdi  Ayasofya Camii'ini tahkim ettirerek günümüze kadar gelmesini sağladı  Bunlardan başka, Mekke-i mükerremenin su yollarının tamiri, Mescid-i Haram'ın mermer kubbeler ile tezyini, Lefkoşe Selimiye Camii ve Aziz Efendi tekkesi diğer hayratları arasındadır   | 
|   | 
|  | 
|  |