Oratoryo Nedir ? |
06-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Oratoryo Nedir ?Oratoryo Nedir ? Oratoryo, (İtalyanca: Oratorio), 16 yüzyılın ikinci yarısında Roma'da ortaya çıkan, hem kiliseyle, hem de tiyatroyla ilgili müzik türü Lirik, epik ve dramatik türleri olan oratoryonun motet'le çile ile (paston), kantat ve kimi zaman da operayla yakınlığı vardır Kaynağı kesin olarak bilinmemekle birlikte, çileyi anlatan dini şarkıların oratoryoyu ortaya çıkardığı düşünülmektedir Obrecht, Sermizy ve Lassus çile'lerini besteledikleri sırada "dramatik diyalog" ilkesine uydular 1563'e doğru Oratorium Tarikatı'nın kurucusu Aziz Filippo Neri, Anomuccia, Palestrina ve Soto da Langa'dan sonra da Felice Anerio'dan, San Girolamo della Carita veya Santa Maria in Vallicella kilisesinde düzenlediği dini toplantılar için Laudi spirituali'ler yazmalarını istedi Oratoryo terimi işte buradan gelir Tarihçe 1600'de Emilio dei Cavaileri, Santa Maria in Vallicella'da, daha sonraları Agazzari ve Laudi'nin yazdıkları gibi gerçek bir ruhani opera olan Rappresentazione di Anima Corpo'yu (Ruh ve Bedenin Temsili) icra ettirdi Carrisimi ise daha çok İncil ve Tevrat hikayeleri yazarak, bunlarda serbest melodi ile recitativo arasında tam bir denge kurmayı başardı: İtalya'da ve yabancı ülkelerde birçok besteci onu örnek aldı: Napoli'de Scarlatti, Viyana'da Caspar von Keril ve Fransız MA Charpentier Napoli okulu Bütün opera bestecileri oratoryolar yazdılar: İtalya'da Draghi, Stradella, A Scarlatti, Lotti, Caldara ve Jommelli Almanya'da ise, Heinrich Schütz, kutsal senfonilerinde ve Noel Oratoryosu'nda Monteverdi'yi sürdürüyor ve Johann Sebastian Bach'ı müjdeliyordu Bu arada birçok öğrenci yetiştirdi Provenzale ile Alessandro Scarlatti tarafından kurulan Napoli okulu 17 yüzyıl sonunda ve yüzyıl boyunca Venedik ve Roma okullarını gölgede bıraktı Bu okula bağlı olanların bellibaşlıları: İtalya'da Piccinni, Anfossi, Galuppi ve Sacchini, sonraları Cimarosa, Paisiello, Salieri, Paer ve Zingarelli; Orta Avrupa'da Gassmann Kozeluh, Holzbauer, Josef Haydn, Wagenseil, Mozart, onları Beethoven devrine kadar izleyen Naumann, Himmel, Dittersdorf, Weigl ve Simon Mary Almanya'da oratoryo Alman oratoryosunda koronun büyük bir yer tutmasına karşılık, İtalyan operasında koro ikinci planda kaldı Oratoryoyu Hamburg'a 1715'te Mattheson soktu Onun, İncil ile ilgili bestelerinden otuziki oratoryosu ile Händel ve Çileleri ile Noel Oratoryosu (kır kantatları dizisi) gibi ölümsüz şaheserleri olan Johann Sebastian Bach ilham aldılar; Keiser, Telemann, Schieferdecker, Kunzen'ler CPE Bach İsraeliten in den Wüsle (İsrailliler Çölde, 1775), İsa'nın ölümü, Händel estetiğini örnek alan oratoryolar bıraktılar Haydn ise, konusunu Tekvin'den ve Milton'ın Kayıp Cenneti'nden alan Die Schöpfung (Yaratılış, 1798), ardından da Die Jahreszeiten'i (Mevsimler) yazdı Fransa'da oratoryo Fransa'da ise Mondonville'in Fransız oratoryoları aslında büyük motetlerdi Persuis, Davesnes, Gossec, Edelmann, Rigel, Vogel, Le Noble, Le Sueur, dini bestelerine tasviri bölümler kattılar Almanya'da 1803'te Beethowen Christus am Olberge (İsa Zeytin Dağında) adlı eserini verdi Bundan kısa bir süre sonra da Mendelssohn, Schumann, Brahms, Liszt ve Dvorjak yeni şaheserler yarattılar Fransa'da ise Cesar Franck Berlioz Gounod'nun eserleri sayılabilir Modern oratoryo Modern oratoryo besteleri arasında Fransa'da V d'Indy, Debussy, Gabriel Pierné, Milhaud, Arthur Honegger (Kral Davut), Cl Delvincourt (Lucifer) senfonik oratoryo geleneğini sürdürdüler İtalya'da yeni klasikçilerden Raimondi, Perosi, Tebaldini ve Bossi'nin yanı sıra, uluslararası bir anlatıma ulaşmak isteyen Respighi ile Molipiero, İngiltere'de Elgar ile izleyicileri Delius, Bantock, Maclean, Holst, Vaughan Williams, Britten, Walton ve Berkeley, Belçika'da Sylvain ve Albert Dupuis, Léon Jongen, Ryelandt, Paul Gilson, İsviçre'de Gagnebin ve Frank Martin (Golgotha, İsa'nın Doğuşu), Joseph Lauber Herman Suter, Polonya'da Szlmanowski, Çekoslovakya'da Martinu, Brezilya'da da Villa-Lobus sayılabilir Türk oratoryoları Batı tekniğiyle beste yapan Türk müzisyenleri oratoryo türünde bazı eserler verdiler Bunlardan en önemlileri, Ahmet Adnan Saygun, metni Yunus Emre'nin şiirlerine dayanan Yunus Emre Oratoryosu (1946) ile Nevit Kodallı'nın, Cahit Külebi'nin uzun bir şiiri üzerine bestelediği Atatürk Oratoryosu'dur (1953) Atatürk Oratoryosu benzeri eserler, oratoryo türünün, dini konular dışına da taştığını göstermektedir |
|