Şengül Şirin
|
Cevap : Gıyas Bin Gavs Bin Es-salt El-ahtal
AHTAL
Ebû Mâlik Gıyâs b Gavs b es-Salt el-Ahtal (ö 92/710-11}Emevî devri hıristiyan Arap şairlerinden
20 (641) yılında Hîre'de veya Suriye çölündeki Rusâfe civarında doğdu Araabistan'ın tanınmış hıristiyan kabilelerinaden Benî Tağlib'in Cüşem b Bekir koluna mensuptur Kendisini sevmeyenler taarafından kullanılan Devbel (domuz yavarusu) lakabından ziyade açık saçık şiirlerle herkes hakkında çekinmeden çok sert hicivler söylediği için, yine Tağlib kabilesine mensup müslüman şairlerden Kâ'b b Cuayl'in ona,Sen boş boğaz ve sefihin (ahtal) tekisin diye hitap etmeasinden dolayı Ahtal lakabıyla şöhret bulamuştur Yine bir hıristiyan olan annesi Leylâ'nın ölümünden sonra kendisine keçi çobanlığı yaptıran üvey annesinin aşırı baskıları ruhunu isyana sevketmiş ve rivayete göre üvey annesini hicvetatiği iki beyitle Ahtal'ın şiir hayatı başalamıştır İlk önce kabilesinin ünlü şairi ve hıristiyanken müslüman olan Kâ'b b Cuayl'i hicvederek kendini kabul ettirdi Ardından Küfe'de kabile ileri gelenleriane methiyeler yazmaya başladı Daha sonra saray muhitine girerek methiyealerinde Emevî halifelerini, özellikle Ye-zfd'i Halife Muâviye'yi, Haccâc ve Ziyâd gibi ileri gelen devlet adamlarını övdü Yezîd'in gözdesi ve nedimi oldu Henüz halife olmayan Yezîd'in isteğine uyarak Emevî düşmanları ile Ehl-i beyti ve ensarı yeren şiirler söyledi Ashâb-ı kiramadan Nu'mân b Beşîr'in şikâyeti üzerine Halife Muâviye Ahtal'ın dilini kesmek istediyse de araya giren Yezîd onu kuratardı Ensarı yerdiği için müslümanlar tarafından lanetlenen Ahtal, Abdülmelik zamanında hanedanın resmî şairliğiane getirildi ve sarayda çok rağbet göradü Boynundaki altın haçıyla Halife Abdülmelik'in huzuruna  izinsiz girip çıkıayordu Hayatı boyunca hıristiyan kalan Ahtal, bu dine fazla bağlı olmamasına rağmen, İslâmiyet'i kabul etmesi için bazı Emevî hanedanı mensuplarının yapatığı teklifleri reddetti Hıristiyanlığın ahalâkî kaidelerini kendine göre yorumlar, aşırı derecede müptelâ olduğu içkiyi hıristiyanların müslümanların karşısında bağımsızlıklarının bir alâmeti sayardı Saraylarda çok rahat bir hayat sürmeasine rağmen bedevî hayatnı özler ve her fırsatta kabilesini ziyaret ederdi Abdülmelik'in oğlu I Velîd halife olunca (705) Ahtal'a hiç iltifat etmedi O sıralarda yetmiş yaşında olan Ahtal'ın yıldızı bu sebeple söndü Beş yıl sonra da öldü
Ahtal ile Emevîler devrinin ünlü şairlearinden Ferezdak ve Cerîr Arap edebiyaatında müstakil bir tabaka meydana geatirirler Tağlibîler'in düşmanı olan Kaysoğullan'nı şiirleriyle savunan Cerîr ile bir Tağlibî olan Ahtal arasında meydaana gelen atışmalar (nekâiz) çok ünlüadür Bu atışmalarda Ferezdak, Cerîr ile aynı kabileden olmasına rağmen Ahtal'ın tarafını tutmuştur Zaten Cerîr'in Ahtal'ı gördüğü zaman onun kendisini Yutaacağı endişesine kapıldığını itiraf etmeasi, Ahtal'ın hicivdeki yerini göstermekatedir Arap münekkitleri eserlerinde bu üç şaire geniş yer vermişler, aralarında karşılaştırmalar yapmışlardır Ahtal'ı kaasidelerinin derli toplu, üslûbunun lirik, duygularının ince ve temiz oluşu bakıamından övmüşlerdir İbn Sellâm üçünü aynı seviyede tutarken Ebû Ubeyde İsalâm devri şairleri arasında Ahtal'ın başata geldiğini söylemiş, Ebû Amr b Ala ise, Şayet Ahtal Câhiliye döneminde bir gün bile yaşamış olsaydı, onu en büyük sayardım demiştir Ferezdak onun medihte kendisinden üstün olduğunu kaabul ederken Cerîr hem medihte hem de hiciv ve hamriyyâtta (şarapla ilgili şiirler) kendilerinden üstün olduğunu itiraf etamektedir Hamriyyâtta hayli ünlü olan Ahtal'ın şarabı tasvir ederken, hayranı olduğu Câhiliye şairi A'şâ'nın tesirinde kaldığı görülür Mağrur kişiliğini ortaya koyduğu fahriyelerinde şekil yönünden bir yenilik getirmediği gibi dili ve kaalıplaşmış ifadeleri çağdaşlarınınkinden farklı değildir Ahtal'ın şiirleri, yaşadığı çağın olaylarını işlemesi, siyasî tartışma ve çekişmeleri aksettirmesi bakımından tarihî bir değer de taşımaktadır
Ebû Saîd es-Sükkerî'nin tertip ettiği divanı, Salhânî tarafından ilk defa 1891'de Beyrut'ta basılmıştır Cerîr ile olan tartışmalarını şair Ebü Temmâm III (IX ) asırda Nekâ'izu Cerîr ve'l-Ahtal adıyla toplamış, bu eserin Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde [806] buluanan tek nüshası yine Salhânî tarafından yayımlanmıştır [807]
Bibliyografya
1) Ebû Zeyd el-Kureşî Cemheretü eş'âri't-Arab, Kahire 1308, s 170;
2) Cumahî Fuhûlû'ş-şu'arâ, I, 298, 451, 502, ayrıca bk İndeks; Ebü Temamâm Nekâ'izu Cerîr ve'l-Ahtal [808], Beyrut 1922;
3) İbn Kuteybe eş-Şi'r ve'ş-şu'arâ', s 393, 404;
4) Ebul-Ferec el-İsfahânî, el-Eğânî, Kahire 1285/1868, VII, 169-188;
5) Abdülkadir el-Bağdâdî Hizinetül-edeb, I, 459-462;
6) L Şeyho, Şu'arâ'û'n-Naşrâniyye, Beyrut 1890-1927, III, 170;
7) Serkîs Mu'cem I, 408, 409; Brockelmanın GAL, I, 49, 52;
8) Suppl, I, 83, 84;
9) Sezgin GAS, II, 318, 321;
10) C, Zeydân Âdâb (Dayf), I, 284, 288;
11) Şevki Dayf, et-Tetaovür ve'Hecdîd şi'ri'l-Emevî, Kahire 1959, s 131, 142, 162, 175;
12) a mlf Târîhut-edeb, II 258, 264;
13) Abdülvehhâb es-Sâbûnî, Şu'arâ' ve deoâvîn, Beyrut 1978, s 101, 103;
14) Ömer Ferrûh, Târîhu'l-edeb, I, 555, 564;
15) İlyâ Hâvî, el-Ahtal fî sîretihi ve nefsiyyetihî ve şirih Beyrut 1981;
16) Halil Merdum Bey el-Ahtal, MMİADm , XXXIII/2 11958, s 177, 203;
17) H Lammens Ahtal, İA 1, 226, 228;
18) R Blachere al-Akhtal (İng), I, 331 [809]
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|