Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bölgesi, ege, özellikleri

Ege Bölgesi ve Özellikleri

Eski 09-07-2011   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ege Bölgesi ve Özellikleri



Ege Bölgesi ve Özellikleri

EGE BÖLGESİ


85000km2 dolayındaki yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %11’ini kaplayan, kuzeyde Marmara Bölgesi’ne, doğuda İç Anadolu Bölgesi’ne, güneydoğuda Akdeniz Bölgesi’ne komşu olan bölgemiz batıda da Ege Denizi’yle çevrilidir (adını komşu olduğu denizden alır) Marmara Bölgesi’yle olan sınırı batıda Baba Burnu’ndan başlayarak Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yükselen Kaz Dağı’na uzanır İç Anadolu Bölgesi’yle olan sınırı ise İnönü’nün güneybatısından başlayıp Sultan Dağları’nın kuzey ucuna ulaşır O noktadan başlayarak Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi’ne komşu olur ve bu bölgeyle olan sınır ise Köyceğiz Gölü’nün batısına kadar uzanır
Ege Bölgesi asıl Ege ve İçbatı Anadolu olmak üzere iki bölüme ayrılır Ege Bölümü’ndeki illerimiz; İzmir, Manisa, Aydın, Denizli,Muğla
İçbatı Anadolu’daki iller; Uşak, Kütahya, Afyon’dur

NÜFUS


Ege Bölgesi sık nüfuslanmışır 1990 sayımına göre bölge nüfusu 82 milyondur Nüfus yoğunluğu bakımından Marmara Bölgesi’den sonra ikinci sırada yer alır Bölge nüfusunun yarısından çoğu kentlerde yaşamaktadır
Bölge nüfusunun önemli bir bölümü, kıyı kesimi ile çöküntü ovalarında toplanmıştır Kıyı kesiminde de nüfus dağılışı bakımından yöreler arasında önemli farklılıklar görülür Ovalarda nüfus yoğun, ovaları ayıran dağlık kesimlerde nüfus seyrektir Güneydeki Menteşe yöresi Türkiye’nin en az nüfuslanmış yerlerindendir İçbatı Anadolu ise genel olarak az nüfuslanmıştır

YÜZEY ŞEKİLLERİ

Ege Bölümü’nde başlıca dağ sıraları ve bunları birbirinden ayıran vadi olukları, doğu-batı doğrultulu çukurluklar oluşturur Bu çukurluklar, aralarında kalan doğu-batı doğrultulu yüksek kütlelere dağ sıraları görünümü kazandırır Çukurlukların batı uçları yakın bir dönemde deniz basmasıyla koy ya da körfez biçimini almış ama daha sonra kısmen ya da tamamen alüvyonlarla dolmuştur ve parçalı bir yapı gösterir Yer yer 2000m’yi geçen dağ kütleleri görülür Bunlar İçbatı Anadolu’nun 1000m’yi geçebilen düzlüklerinden daha alçak olan Ege Bölümü’ndeki ovalar üzerinde heybetli bir görünüm kazanır
Ege Bölgesi’nde yerin temelini jeologlaron Menderes Masifi adını verdikleri Saruhan-Menteşe eski kütlesi oluşturur Paleozoyik zaman ortalarında kıvrılmalara uğramış daha sonra aşınarak düzleşmiş olan bu eski temel, Tersiyer Dönem içinde yeniden yer hareketlerine uğrayınca, bir daha kıvrılamayıp kırılmıştır Belli kırık çizgileri boyunca bazı parçaların çökmesiyle sözü edilen oluk biçimli çukurlar (graben) ortaya çıkmış, bunların arasında da sert ve kristalli kayaçlardan oluşan eski dağ kütleleri (horst) yükselmiştir Bu eski kütle yeniden kıvrılmamakla birlikte, çevresinde biriken deniz dibi tortulları kıvrılırken onlara kalıp olmuştur

Doğu-batı doğrultulu çukur alanlarla bunları ayıran aynı doğrultulu yüksek alanlar kuzeyden güneye doğru şöyle sıralanır: Edremit Körfezi ve Edremit Ova’sı çukur alanı, Bakırçay Ovası’ndan Madra Dağı (1334m) ve Kozak Kütlesi’yle (1051m) ayrılır Bakırçay Ova’sı ile Gediz Ovası arasında Yunt Dağı (1075m) yer alır; Gediz Ovası’na kuzeyden Akhisar, güneyden de Nif (Kemalpaşa) Ovaları birer körfez gibi katılır Gediz Ova’sı ile daha güneydeki Küçük Menderes Ova’sı arasına Bozdağlar (2159m) girer Bu kütle doğu kesiminde güneydeki Aydın Dağları’yla birleşir, batı kesiminde ise Nif Dağı’na (1506m) ve kuzeydek Spil Dağı’na (1513m) bağlanır Daha güneyde Küçük Menderes ve Büyük Menderes Ovaları arasında Aydın Dağları (1819m) uzanır Bu dağlar batıya doğru bükülüp incelenerek Samsun (Dilek) Dağı (1237m) üzerinden komşu Sisam (Samos) Adasına geçer Geniş bir alanı kaplayan Büyük Menderes Ova’sı Menteşe yöresi içine Çine ve Bozdoğan Ovalarıyla sokulurEn güzeydeki çukur alanı, Bodrum ve Datça yarımadaları arasında yer alan Gökova Körfezi’dir

Batı Anadolu’da yer alan ovalar, genellikle dördüncü jeolojik zamanda meydana gelen epirojenik hareketlerle oluşmuştur Bu hareketler sonucunda bazı alanlar yükselmiş (horst) ve bugünkü dağlık alanları meydana getirmiş, bazı alanlar ise çökmüş (graben) ve çöküntü alanları oluşmuştur Bu çöküntü alanlarının akarsular tarafında alüvyonlarla doldurulması sonucunda da günümüzdeki ovalar oluşmuştur Bölgemizdeki en önemli ovalar ise Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes, Balıkesir ve Akhisar ovalarıdır Ege Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan ovalar ise çökme olaylarının yanında karstik olayların da etkisi ile oluşmuştur Denizli, Tavas, Çivril gibi ovaların oluşumunda karstik olaylar oldukça etkilidir

Meriç deltası, hızlı ilerleyen taşkın alanlarına sahip bir ovadır Meriç Irmağının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur Bakırçay Deltası, aynı adı taşıyan akarsuyun, Çandarlı Körfezi’ni doldurması ile oluşmuştur Yer yer tuzlu bataklıklar bulunan ovada, eski uygarlıkların kalıntıları da yer alır Küçük ve Büyük Menderes Deltaları da birer çöküntü alanının(graben) ucunda oluşan birikinti ovalarıdır Büyük ve Küçük Menderes Irmakları, Ege Denizi’nin seviye değişikliklerine de bağlı olarak tarihi dönemlerde hızla denizi doldurmuştur Öyle ki, İlkçağ’da bir liman kenti olan Milet, Büyük Menderes’in denizi doldurması ile bu gün kıyıdan bir hayli ileride kalmıştır

Bölgenin İçbatı Anadolu Bölümü’nde dağ sıraları yerine aralıklı da dizileri görülür Bu dağlar, güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda birkaç dizi oluştur Bu dizilerden en doğuda yer alan Emir Dağları (2307m), Türkmen (1826m), Domaniç (1845m) Dağları bölge sınırları dışındaki Uludağ’a kadar uzanır Bu dağlar dizisi batıda aynı doğrultudaki Afyon-Karahisar-Kütahya-Orhaneli üzerinden geçen bir çukur alanla izlenir Bu çukur alanın batısında Kumalar (2247m), Ahır(1915m), Murat (2309m), Şaphane (2120m), Akdağ (2089m), Eğrigöz (1931m) dağları yer alır Bu dizinin daha batısına gidildikçe geniş bir plato uzanır Gediz Ovası’na dik yamaçlarla inen ve yüksekliği kuzeydoğuda 1000m’yi aşan bu platoya Gördes-Uşak Plato’su adı verilir Platonun güney kenarındaki Kula kenti çevresinde sönmüş volkan konileri ve yeni lav akıntıları görülür

Ege Denizi’ne dökülen akarsularımız; Batı Anadolu akarsuları, geniş çöküntü hendeklerine yerleşmiştir Bu çöküntü alanları boyunca batıya doğru akarak Ege Denizi’ne dökülürler Denize ulaştıkları alandaki koy ve körfezlerde geniş delta ovaları oluşturmuşlardır Bu akarsular bölgemiz ve ülkemiz tarımı için oldukça büyük değer taşır Bunların başlıcalrı Bakırçay, Gediz, Küçük ve BüyükMenderes’tir



 Ege Bölümü’nün kuzey-güney doğrultulu profili


İKLİM


Ege Bölgesi genellikle yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidir İçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullarında değişiklik görülür Kuzey kesimlerinde sık sık soğuk baskınları görülür Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür En soğuk ay genellikle ocak, en sıcak ay ise temmuz ayı olarak tespit edilmiştir
Ege Denizi kıyıları boyunca tam bir Akdeniz yağış rejimi görülür Yazlar kurak geçer; yağışlar kış aylarında toplanmıştır Aşağı yukarı bütün meteoroloji istasyonları da yıllık ortalama yağış tutarı 500 mm’nin üstünde, genellikle de 1000 mm’nin altında olarak saptamışlardır


Afyon’un sıcaklık ve yağış
grafiği



BİTKİ ÖRTÜSÜ

Ege Bölgesi’nde kıyıdan itibaren 600-800 m yüksekliklere kadar maki toplulukları ile akrışık olarak kızılçam ormanları görülür Makilerin cılızlaştığı ve toprak örtüsünün inceldiği alanlarda, çoğunlukla dikenli çalılardan oluşan ve “garik” adı verilen bir bitki topluluğu görülür ve genellikle İzmir civarı ile Karaburun yarımadası ve Bodrum civarında yaygındır Orman alanları Ege Bölümü’nün alçak kesimlerinde makiliklerin, İçbatı Anadolu’da ise step görünüşlü alanları üstünde yer alır Ormanların alt basamaklarında çeşitli meşelere rastlanır;iğne yapraklı ormanlar arasında en yaygın tür kızılçam ve karaçamdır Ayrıca Kozak Dağı’nda fıstık çamı yaygındır Türkiye’nin en önemli çamfıstığı üretim alanıdır Bütün kıyı kesimlerde zeytinliklere rastlanır Kuzeyden gelen soğuk hava etkilerinden korunan turunçgiller bölgenin güneyine sığınmıştır Ayrıca kekik, adaçayı, lavanta çiçeği gibi kokulu bitkiler ve Akdeniz iklimine uyan kaktüsler, frank inciri gibi bitkilerde yaygındır Maki türleri arasında çeşitli meşe türleri (pırnal meşesi, palamut meşesi) kocayamiş, mersin ağacı, defne, yabani zeytinlere rastlanır

KENTLER VE ÖZELLİKLERİ

Bölgenin en kalabalık nüfuslı kenti İzmir; İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin üçüncü büyük yerleşme merkezidir Karalar içine derin biçimde sokulan ve aynı adı taşıyan bir körfezin bitim yerinde kurulmuş olan İzmir, coğrafi konumu sayesinde Batı Anadolu’da çok geniş bir alanın ticaret limanı (İzmir’e gelen mallar, gemilere yüklenmeden önce kentte işlenir) ve ülkemizin İstanbul ‘dan sonra ikinci büyük ticaret merkezi haline gelmiştir Kent İzmir Körfezi bitiminde bir ayçe (hilal) biçiminde yayılır; kuzeyde Bostanlı’dan başlayan bu ayçe, 27 km’yi aşkın bir eğri oluşturarak, körfezin güneyinde Üçkuyular’da sona erer; daha sonra, Balçova, İnciraltı gibi yerleşmelerde batıya doğru uzanır

Eskiçağ’da İonia’dan gelen göçmenlerin Bayraklı ve Bornova arasında, o zamanlar deniz kıyısında bulunan bir tepe üstünde kurdukları sanılan kent (Smyrna) Pagoa Dağı (Kadife Kale) eteğinde ikinci kez kurulmuş, Roma ve Bizans egemenliklerinden sonra 1424’te Osmanlı topraklarına katılmış, 1919’da Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, 1922’de de kurtarılmıştır

Bölgenin ikinci büyük kenti Denizli’nin topraklarının büyük bir bölümü, Pamukkale havzasında ve çevresindeki tepelik, dağlık alanda yer alır Selefkilerden Antiokhos 2’nin karısının adı (Laokide) adı verilerek kurulan kent, Selefkiler ve Bizanslılardan sonra da günümüzdeki yerine taşınmış, yeni kurulduğu yerde bulunan Doğuzlu Köyü’nün adı zamanla Denizli’ye çevrilmiştir

Bölgenin üçüncü, İçbatı Anadolu Bölümü’ünde başlıca kenti olan Kütahya, Eskiçağ’da, geniş bir ovanın kenarında yükselen Yellice Dağı eteklerinde, Hisar Tepesi adı verilen yerde kurulmuş, Ortaçağ’da Bizans döneminde Kotyaion adıyla oldukça gelişmiştir Günümüzde hisar kalıntılarının bulunduğu tepenin eteklerinden kuzeydeki ovaya doğru yayılan kentin etkinlik merkezi, Hisar tepesi önünde yer alır Önemli sanayi ve havacılık merkezidir Bölgenin dördüncü büyük kenti Manisa, Eskiçağ’da aynı adı taşıyan dağın (Magnesia) kuzey eteklerinde kurulmuş, Roma döneminde gelişmiş, Bizanslılardan 14yy başlarında Saruhanoğulları’na kısa bir süre sonra da Osmanlılara geçmiş, bir süre şehzadelerin valilik yaptıkları bir merkez olmuş ve önemli anıtlarla süslenmiştir

İKTİSAT VE SANAYİ

TARIM: Ege Bölgesi’nde nüfusun çoğunluğu iklim toprak koşulları ve ulaşım kolaylıklarının da elverişliliğiyle geçimini tarımdan sağlar Ege bölümünde Akdeniz iklimine uygun bazı bitkiler (zeytin,üzüm, vb) ağır basar Ege bölümünden, İçbatı Anadolu bölümüne geçildikçe, tarımın niteliği değişir; tahıl ekimi artar ve hayvancılık geçimde daha önemli yer tutar Tahıl ekiminde buğday başta gelir, onu arpa ve mısır izler Buğday özellikle Afyon ve Denizli’de üretilir bu illeri İzmir, Aydın ve Muğla izler Arpa ise Afyon ve Manisa illerinde, mısırın da başlıca ekim alanı Manisa’dır Pirinç ekimine ovalarda az miktarda yer verilir Bölgede yaş ve kuru sebze üretimine de önem verilir İklim koşulları uygun olduğu için, turfanda sebze (domates, fasulye vb) yetiştirilerek öbür bölgelere yollanır Soğan ve patates ekimi yaygındır; baklagillerden en çok nohut ekilir Kavun ve karpuz üretimi de yaygın biçimde yapılmaktadır

Bölgede yatiştirilen sanayi bitkileri arasında tütün, pamuk, susam, keten ve şekerpancarı baş sıralarda yer alır Edrmit Körfezi kıyıları yağ zeytini üretimi kesir ağaç sayısı bakımından başta gelir bakımından önemlidir Üzüm bağlarına da bölgenin her yerinde rastlanır Üzüm ayrıca şarap ve pekmez yapımında da kullanılır Kuru üzüm İzmir yöresinde, kış soğuna dayanamayan incir ise kıyı kesimlerde yetişir Ülkemizdeki incir ağaçlarının yaklaşık olarak %81’i Ege Bölgesi’ndedir Turunçgiller bölgenin özellikle güney kesiminde yetişir; Bodrum’da mandalina; Aydın ve Nazilli arasında portakal yetişir


tütün zeytin

pamuk üzüm

 Ege Bölgesi’nde yetiştirilen başlıca tarım ürünlerinin, Türkiye üretimindeki payı

HAYVANCILIK: Ege bölgesinde hayvancılık çok gelişmemiştir Üstelik yakın dönemde otlakların daralması nedeniyle, hayvan sayısında azalma gözlenmektedir Kıyı kesimde daha çok kıl keçisi, tiftik keçisi ve koyun, iç kesimlerde sığır ve manda besiciliği yaygındır Balıkçılık ise eski önemini kaybetmiştir özellikle İzmir Körfezi’nin sularını pis olmasından dolayı Yine eski önemini yitirmiş olmakla birlikte Bodrum kıyılarında sünger avcılığı yapılmaktadır

YERALTI KAYNAKLARI: Ege Bölge’si yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir; ama madenlerin birçoğu İlkçağ’dan beri işletildiğinden, tükenmiştir Bölgede yaygın olan linyit yatakları, Kütahya ve Soma yörelerinde toplanmıştır Kütahya yöresindeki linyitlerin işletilmesi Kütahya-Balıkesir demiryolunun yapılmasıyla kolaylaşmıştır İşletilen yataklardan biri Değirmisaz havzasıdır; Tunçbilek bölgesindeki yataklarsa daha önemlidir Soma’dan da oldukça iyi nitelikli linyit kömürü çıkarılmaktadır Demire katılarak çelik elde etmeye yarayan krom, Kütahya ve Balıkesir arasındaki yataklardan Çardı’da çıkarılırken, günümüzde bu ocak tükendiği için bırakılmış, onun yerine Dağardı ve Dursunbey dolaylarındaki ocaklar işletilmeye açılmıştır Bölgedeki çok sayıda demir yatağının başlıcaları Edremit yöresinde, Ayvalık’ın güneyinde ve Simav çevresinde yer alır; Selçuk, Uşak ve Tire’de zımpara yatakları işletilir Ayrıca çeşitli mermer, civa, bor, manganez yatakları vardır Türkiye’nin en önemli maden suyu Afyon dolaylarında Kızılay tarafından işletilmekte İzmir’in Çamaltı tuzlalarından da Türkiye’nin toplam tuz ürünün 3/5’ü elde edilmektedir

SANAYİ ETKİNLİKLERİ: Ege bölgesi Türkiye’de Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci sırada yer alır Özellikle İzmir’de toplanmış olan başlıca sanayi kolları arasında dokumacılık, makine ve madeni eşya yapımı, besin sanayisi (un, makarna, konserve fabrikaları), tütün işletmeciliği sayılabilir Pamuklu, dokumacılık, İzmir’in yanı sıra Aydın, Nazilli, Denizli, ve Uşak’ta gelişmiştir Yağ sanayisi tesisleri özellikle Edremit-Ayvalık yöresinde, şeker fabrikaları Uşak, Kütahya ve Afyon’da yer alır Uşak, Kula, Gördes ve Simav’da halıcılık gelişmiştir

ULAŞIM: Ege Bölgesi ulaşım bakımından Türkiye’nin işlek bölgelerindendir Doğu-batı doğrultulu vadi olukları, karayollarının iç kesimlere kadar ulaşmasına olanak verir Bölge çeşitli demiryolu hatlarıyla öbür bölgelere bağlanır (Ülkemizde ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın hattı, 1856’da Ege Bölgesi’nde hizmete girmiştir) Karayolları ve demiryolları, İçbatı Anadolu’da Afyon ve Kütahya’da düğümlenir Denizyolları açısından İzmir limanı (ticaret etkinlikleri bu limanda toplanmıştır) dışında önemli liman yoktur Turizm bakımındansa Bodrum, Kuşadası, Güllük, Datça ve Marmaris limanları önemlidir İzmir düzenli hava seferleriyle de İstanbul ve Ankara’yla bağlantı kurmaktadır


DOĞAL VE TARİHSEL GÜZELLİKLER, TURİZM OLANAKLARI

Ege Bölgesi’nin turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapısı vardır Dağların kıyıya dik olarak uzanması, son derece girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi yaratmıştır ( Ege denizi kıyılarının toplam uzunluğu 593km’dir) ve doğal kumsalların denize girmeye son derece elverişli olmalarının yanı sıra, yüksek kıyılarda da çekici görünümleriyle ilgi toplarlar Ayrıca yöredeki bük (Akbük, Gökçeler bükü, Değirmen bükü, Palamut bükü, Kargıbük, vb), özellikle son yıllarda iyice yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal liman işlevi gören; “Mavi Yolculuk” adıyla yaygınlaşan ve kıyının Kuşadası’ndan Antalya’ya kadar olan koylarını dolaşan yat turizmi, bölgeye önemli miktarda yerli ve yabancı turist çekmektedir; ülkemizin başlıca üç yat limanı (Kuşadası, Çeşme ve Bodrum yat limanları) da bu kıyılardadır
Ege Bölgesi’nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker Ege Denizi’nde deniz suyu sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artar ve denize girme süresi de bu doğrultuda uzar: Kıyılarda kuzeyden İzmir’e kadar yılda beş ay olan denize girme süresi, Kuşadası’ndan sonra artmaya başlar ve Bodrum’da sekiz ayı bulur

Ege Bölgesi’nde yer alan kaplıca ve içmecelerde sağlık turizmi açısından da ilgi görmektedir: Denizli’de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; İzmir’de Balçova, Dikili, Davutlar, Çeşme ve Şifne kaplıcaları; Seferhisar’ın güneyinde Doğanbey kaplıcası; Kütahya’da Simav-Gediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı kaplıcaları ve içmeceleri ile Eynal kaplıcalarıdır, Manisa’da Kurşunlu kaplıcası ve Sart kaplıcası; Afyon Sandıklı’da Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi kaplıcaları ve içmeceleri yer alır; İzmir’de Urla içmeceleri Özellikle Pamukkale sıcaksu kaynakları, çok eski dönemlerden bu yana bilinmekte ve ilgi çekmektedir Pamukkale’nin özelliklerinden biri de travertenleridir: Sıcak maden suları, aşağı döküldükleri dağın yamaçlarını beyaz traverten taraçaları haline getirmiştir (yöreye Pamukkale adı, suyun kapsadığı kalsiyum karbonat nedeniyle oluşan beyazlıktan ötürü verilmiştir) Travertenleri sayesinde çok sayıda turisti çeker

Bölgede doğal ve tarihsel güzellikleri korumak amacıyla iki Ulusal park düzenlenmiştir Bunlardan Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Aydın ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde yer alır ve Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerini kapsar Ayrıca İonialılar’dan kalma kalıntılar, arkeoloji açısından önemlidir Manisa ilinin yamaçlarına yasladığı Spildağı üstündeki Spildağı Ulusal Parkı’ysa, 1500m’yi bulan yükseltisiyse yazın Manisa’nın sıcağından kaçanlara barınak oluşturur (Osmanlılar döneminde bir devre adını veren Manisa lalesi, burada doğal olarak yetişir) Ayrıca bu ulusal park da, Eskiçağ kalıntılarını kapsar Bölgenin çeşitli illerinde düzenlenmiş Ormaniçi Dinlenme Yeri de, yerli ve yabancı turistlere çeşitli hizmetler sunar

Ege Bölgesi, arkeoloji ve tarih özellikleriyle de bol bol turist çeker: İzmir’de Efes ve Bergama; Denizli’de Pamukkale (Hierapolis); Aydın’da Priene, Miletos, Didim, Afrodisias, Datça’da Knidos: Bodrum’da Halikarnassos; Manisa’da Sart yıkıntıları Dünyanın yedi harikasından ikisi Ege Bölgesi’ndedir (Efes Artemis tapınağı ve Halikarnassos Mausoleion’u) Ayrıca, Selçuk’ta Meryem Ana’nın Evi ve Sen Jan Kilisesi, Didim’de Apollon tapınağı, çok sayıda yabancı turist çekmektedir Günümüzde Ege Denizi kıyısındaki Akçay, Ören, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Güllük, Bodrum, Datça, Marmaris gibi yerleşim merkezlerimiz, yaz mevsiminde gerçek birer turizm odağı haline gelmiştir



EGE DENİZİ

Ege Denizi, 41c-35c kuzey enlemleriyle 23c-27c/28c doğu boylamları arasında yer alır Kuzeyden güneye yaklaşık 660km uzanır; genişliği kuzeyde 270, ortada 150, güneyde ise 400km kadardır Balkan yarımadasının doğu bölümü ile Anadolu arasında yer alan deniz Çanakkale Boğazı aracılığıyla Marmara Denizi’ne ve Karadeniz’e bağlanan Ege Denizi’i yüzölçümü 214000km2’dir

Ege Denizi, yakın bir geçmişte “Aegeis” ya da “Egeid” adı verilen bir kara parçasının, büyük bir bölümünün sular altında kalmasıyla oluşmuştur (adı da buradan gelir); üstündeki adaların çokluğu nedeniyle “Adalar Denizi”diye anılır Kıyılar son derece girintitli çıkıntılıdır

Ege’de gelgit önemsizdir ve yol açtığı düzey genişliği ancak bazı dar boğazlarda, rüzgarlarla meydana gelen yığılmaların da etkisiyle 30-40cm’yi bulur Adalar arasındaki bazı dar ve dolambaçlı boğazlar şiddetli ve karmaşık yerel akıntılara neden olur Bunların en ünlüsü Eğriboğaz Körfezi’nde görülür

Ege Denizi’nde, kuzeyde Saros Körfezi’nden başlayarak güneye doğru “S” biçiminde uzanan, tabanının derinliği yer yer 1000m’yi aşan bir oluk yer alır Ege Denizi’nde çok sayıda ada (toplam yüzölçümleri yaklaşık olarak 23000km2 olan bu adalar, her yana serpilmiş gibi görünmelerine karşın, belli bir düzen ve gruplaşma gösterirler
Ege Denizi üstünde egemen olan Akdeniz iklimi, bu büyük su kütlesinin etkisiyle bazı değişikliklere uğrar: Ege Denizi’nin etkisi, donlu günlerin sayısını azaltır Denizi suyu sıcaklıkları da genelde kuzeyden güneye doğru artar Bu artış kışın daha çok belirlidir Kıyı ve adalarda kışları yağışlı bir Akdeniz iklimi görülür

Yazın bütün Ege Denizi ısınır Kuzey ve güney yüzey suları arasındaki sıcaklık farkı, 1-2C’a iner Sıcaklığın en yüksek olduğu ayda Ege Denizi’nin her yanında denzi suyu sıcaklığı 23-24C arasındır

Ege Denizi’nde yıllık yağış tutarı kuzeyden güneye gidildikçe azalır Yağışlar genellikle kış aylarında toplanmıştır Komşu karalarda olduğu gibi, Ege Denizi alanında da yazlar çok kuraktır Yazın Ege Denizi’nin her yanında, kuzeyden ve kuzeydoğudan “etezyen” adı verilen şiddetli bir rüzgar eser Ege Denizi, biyoloji ve hidroloji özellikleri bakımından Karadeniz ile Akdeniz arasında bir geçiş alanı oluşturur

Çanakkale Boğazı’ndan üst akıntısıyla gelen ve besin tuzları, oksijen ve plankton bakımından zengin olan Karadeniz suları, kuzeydeki balık yaşamını olumlu yönde etkiler Ege Denizi, oksijen bakımından zengin olmasına karşın, fosfat ve nitrat bakımından yoksuldur Bu yüzden güney bölümü, dünyanın balık bakımından en yoksul denizlerindendir
Son yıllarda Ege Denizi’nde, denzi kirlenmesi ve öteki konulardaki bilimsel araştırmalar yoğunlaşmıştır





KAYNAKÇA

1) Ana Britannica
2) Gelişi Hacette
3) Türkiye Coğrafyası (Yusuf Erdoğdu)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Ege Bölgesi İklim Özellikleri

Eski 09-07-2011   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Ege Bölgesi İklim Özellikleri




Ege Bölgesi İklim Özellikleri

Ege Bölgesi genellikle yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidir İçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullarında değişiklik görülür Kuzey kesimlerinde sık sık soğuk baskınları görülür Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür En soğuk ay genellikle ocak, en sıcak ay ise temmuz ayı olarak tespit edilmiştir

Ege Denizi kıyıları boyunca tam bir Akdeniz yağış rejimi görülür Yazlar kurak geçer; yağışlar kış aylarında toplanmıştır Aşağı yukarı bütün meteoroloji istasyonları da yıllık ortalama yağış tutarı 500 mm’nin üstünde, genellikle de 1000 mm’nin altında olarak saptamışlardır

Ege Bölgesi ulaşım bakımından Türkiye’nin işlek bölgelerindendir Doğu-batı doğrultulu vadi olukları, karayollarının iç kesimlere kadar ulaşmasına olanak verir Bölge çeşitli demiryolu hatlarıyla öbür bölgelere bağlanır (Ülkemizde ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın hattı, 1856’da Ege Bölgesi’nde hizmete girmiştir) Karayolları ve demiryolları, İçbatı Anadolu’da Afyon ve Kütahya’da düğümlenir Denizyolları açısından İzmir limanı (ticaret etkinlikleri bu limanda toplanmıştır) dışında önemli liman yoktur Turizm bakımındansa Bodrum, Kuşadası, Güllük, Datça ve Marmaris limanları önemlidir İzmir düzenli hava seferleriyle de İstanbul ve Ankara’yla bağlantı


Ege Bölgesi sık nüfuslanmışır 1990 sayımına göre bölge nüfusu 82 milyondur Nüfus yoğunluğu bakımından Marmara Bölgesi’den sonra ikinci sırada yer alır Bölge nüfusunun yarısından çoğu kentlerde yaşamaktadır

Bölge nüfusunun önemli bir bölümü, kıyı kesimi ile çöküntü ovalarında toplanmıştır Kıyı kesiminde de nüfus dağılışı bakımından yöreler arasında önemli farklılıklar görülür Ovalarda nüfus yoğun, ovaları ayıran dağlık kesimlerde nüfus seyrektir Güneydeki Menteşe yöresi Türkiye’nin en az nüfuslanmış yerlerindendir İçbatı Anadolu ise genel olarak az nüfuslanmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ege Bölgesi ve Özellikleri

Eski 09-07-2011   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ege Bölgesi ve Özellikleri



Ege Bölgesi ve Özellikleri

Ege Bölgesi, Türkiye'nin cografi bölgelerinden biridir Ilkçag'dan beri bölgede yerlesim bölgeleri mevcuttur Günümüze kadar ayakta kalan Efes gibi antik kentler mevcuttur Bölge, Kurtulus Savasi'nin en önemli savaslarina sahne olmustur Kütahya ve Afyon bu savaslarin en önemlilerinin geçtigi illerdir

Yeryüzü Sekilleri • Kiyilari:


Ege Denizi'nin yerinde eskiden Egeid karasi bulunmaktaydi Bu kara parçasinin çökmesi sonucunda bugünkü adalar ve yarimadalar meydana geldi Bölge daglari kiyiya dik uzandigi için kiyi girintili-çikintili, Enine Kiyi Tipidir Kiyida birçok körfez, koy, yarimada ve buruna rastlanir Edremit, Çandarli, Izmir, Kusadasi, Güllük, Gökova baslica körfezleridir Resadiye, Bozburun, Dilek ve Izmir - Karaburun baslica yarimadalaridir Ege kiyilari girintili-çikintili oldugu için en uzun kiyimizdir Mugla, 1100 km kiyi seridi ile en uzun kiyiya sahip ilimizdir • Daglari: Asil Ege Bölümü faylanma hareketlerine ugradigi için Kaz Dagi, Madra Dagi, Yunt Dagi, Bozdaglar, Aydin Daglari faylanma sonucu yüksekte kalmis horstlardir Bölümün güneyinde uzanan Mentese Daglarinin uzanis yönü kiyiya paraleldir Iç Bati Anadolu’ya gidildikçe yükseklik artar Bu bölümde, Alaçam, Egrigöz, Murat ve Sandikli Daglari vardir • Ovalari: Iç Bati Anadolu Bölümünde Yazilikaya Platosu, Tavas- Çivril- Banaz-Örencik ovalari vardir Asil Ege Bölümünde horstlar arasinda kalan grabenler birer alüvyon ovasidir Bunlar Bakirçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovalaridir Bunlar ayni adi tasiyan ve bol alüvyon tasiyan, akarsulari tarafindan olusturulmustur Akarsularin döküldükleri yerlerde de delta ovalari da olusmustur • Akarsulari: Bakirçay, Gediz Nehri, Küçük Menderes Nehri, Büyük Menderes Nehri baslica akarsularidir Iç Bati Anadolu’da Susurluk ve Sakarya Akarsularinin bazi kollari da bulunmaktadirIçeri gidildikçe graben ovalari bulunurBu ovalar sonradan olusmus daglarin çarpmasiyla girintili-çikintili olusmustur

Iklim ve Bitki Örtüsü :

Bölgenin asil Ege Bölümünde graben ovalari sayesinde içlere kadar sokulan Akdeniz Iklimi görülür Bu alanlarda yazlari sicak ve kurak, kislari ilik ve yagisli bir iklim görülür Bitki örtüsü makidir ve yer yer ormanlara da rastlanir Bu bölgede yagislar ortalama ocak ayinda daha fazla görülmektedir Iç Bati Anadolu bölümüne gidildikçe yüksekligin artmasi ve denize olan uzakligi sebebiyle iklim karasallasir Yazlari sicak ve kurak, kislari soguk ve kar yagisli Karasal Iklim görülür Bitki örtüsü de Bozkirdir

Tarim ve Hayvancilik:


Bölgenin yurt ekonomisine katkisi daha çok tarim alanindadir Bölümler arasinda iklim ve yeryüzü sekillerinin farkli olmasina bagli olarak yetistirilen ürünler arasinda da farklilik ve çesit vardir

Tütün: Kiyi ovalarinda yetistirilir Ülke üretiminin %65’ini yetistirir Birinci siradadir
Pamuk: Asil Ege Bölümündeki alüvyal ovalarda ve özellikle güneye yakin bölgelerde yetistirilir Ülke üretiminin %40'ini saglar ikinci siradadir
Zeytin: Kiyi kesiminde, özellikle Edremit Körfezi çevresinde yetistirilir Birinci siradadir
Incir: En çok Büyük Menderes vadisinde yetistirilir Birinci siradadir
Turunçgiller: En çok Akdeniz ikliminin görüldügü kiyi bölümünde yetistirilir
Üzüm: En çok Gediz Vadisi'nde yetistirilir Ülke üretiminin %35’ini saglarken birinci sirada yer alir
Hashas: Iç Bati Anadolu'da Afyon ve Kütahya çevresinde kontrollü olarak yetistirilir
Sekerpancari: Iç Bati Anadolu Bölümü'nde yetistirilir Tahillar: Iç Bati Anadolu Bölümü'nde yetistirilmez

Yeralti Kaynaklari • Krom: Mugla, Denizli, Kütahya • Demir: Balikesir ve Kütahya Birinci siradadir • Linyit: Kütahya, Manisa, Mugla ve Denizli Birinci siradadir • Civa: Usak ve Izmir Birinci siradadir • Bor: Kütahya ve Eskisehir • Manganez: Usak, Afyon ve Denizli • Mermer: Afyon ve Denizli • Titanyum: Izmir ve Manisa Birinci siradadir • Zimpara Tasi: Mugla, Aydin ve Izmir • Uranyum: Manisa, Aydin ve Usak • Tuz: Izmir-Çamalti Birinci siradadir

TARIM SEKTÖRÜ


Sanayi bakimindan Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sirada gelir Bölümler arasinda gelismislik ve sanayi orani bakimindan büyük farklilik vardir Asil Ege Bölümü sanayi bakimindan daha gelismistir Zaten bölgenin en büyük ve gelismis kenti Izmir’de bu bölümde yer alir Izmir sanayisi, fuari, ve ihracat limani ile önemli bir kentimizdir Izmir’de Aliaga Petrol Rafinerisi de bulunmaktadir Izmir'de otomotiv, madeni esya, kimya, seramik, dokuma, çimento, sigara ve zeytinyagi, Edremit ve Ayvalik'ta zeytinyagi, Aydin, Denizli ve Manisa'da dokuma, Usak'ta seker, dokuma ve deri, Afyon'da seker, çimento, kagit ve mermer, Usak, Gördes, Kula, Demirci ve Simav'da halicilik sektörleri vardir bölge ekonomisine ayrica hidroelektrik, termik santraller ve jeotermal enerji santralleri de katki saglar Yatagan-Mugla, Tunçbilek-Kütahya, Soma-Manisa'da termik santraller vardir Türkiye'nin tek jeotermal santrali Sarayköy, Denizli'de bulunmaktadir Bölgedeki hidroelektrik santralleri arasinda Demirköprü (Demirci, Körübasi, Salihli-Manisa), Adigüzel (Güney-Denizli) ve Kemer (Bozdogan-Aydin) sayilabilir Izmir, Türkiye'nin en büyük ihracat limanidir

Nüfus ve Yerlesme : 2000 sayimina göre bölgenin nüfusu 8,9 milyondur Nüfus yogunlugu km²’ye 96 kisidir Bu Türkiye ortalamasina biraz üstündedir En yogun nüfuslu ikinci bölgedir Kentsel nüfus daha fazladir (% 61) %65 olan Türkiye ortalamasina yakindir Nüfus kiyilarda, alüvyal ovalarda yogunlasmistir Iç kesimlere gidildikçe yükseltinin artmasi ve iklimin setlesmesi nedeniyle nüfus yogunlugu azalir Buralarda da nüfus maden isletmelerinin çevresine ve ovalara toplanmistir Kiyida Mentese Yöresi de daglik alan olmasi nedeniyle az nüfuslanmistir Nüfus artis hizi binde 16’dir (Türkiye binde 18,3)

Turizm : Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi'nden sonra turizm geliri en fazla ikinci bölgedir Akdeniz ikliminin görüldügü kiyilar deniz turizmi açisindan zengindir Bunlardan Çesme, Kusadasi, Didim, Bodrum en ünlüleridir Bölgede Ilkçag uygarliklarindan ve Türk Devletlerinden kalan tarihi eserlerde turistlerin ilgisini çeken yerlerdir Bu tarihi yerler Izmir'deki Efes ve Bergama,Mugla'da Bodrum Kalesi ve Halikarnas Müzesi,Kütahya'da ki Frig Vadisidir

Tarihi Önemi:Ilkçag'dan beri bölgede yerlesim bölgeleri mevcuttur Günümüze kadar ayakta kalan Efes gibi antik kentler mevcuttur Bölge Kurtulus Savasi'nin en önemli savaslarina sahne olmustur Kütahya ve Afyon bu savaslarin en önemlilerinin geçtigi illerimizdir Iller • Izmir • Manisa • Aydin • Denizli • Kütahya • Afyon • Usak • Mugla

EGE BÖLGESİ

1- Yüz ölçümü bakımından Türkiye’nin üçüncü küçük bölgesidir
2- Asıl Ege Bölümü, İç Batı Anadolu Bölümü olarak iki bölüme ayrılır
3- Dağlar kıyıya dik uzanırbuna bağlı olarak :
a- Kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım kolaydır
b- Deniz etkisi iç kesimlere sokulabilir
c- Enine kıyı tipi görülür
d- Koy,körfez, liman fazladır
4- Girinti-çıkıntı dahil, en uzun kıyı şeridine sahip bölgemizdir
5- Kıyı kesimlerde Akdeniz iklimi,iç kesimlerde Karasal iklim görülür
6- Zeytin,üzüm,haşhaş,tütün,incir üretiminde Türkiye de ilk sıradadır(ZÜHTİ)
7- Linyit üretiminde Türkiye de ilk sıradadır Buna bağlı olarak termik santrallerin en fazla olduğu bölgemizdir
8- Jeotermal enerji üretiminde ilk sıradadır
9- Bal üretiminde ilk sıradadır(Muğla )
10- İzmir en önemli ihraç limanımızdır
11- Bakırçay , Gediz , Büyük Menderes, Küçük Menderes önemli akarsularıdır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ege Bölgesi ve Özellikleri

Eski 09-07-2011   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ege Bölgesi ve Özellikleri



KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:


Ülkemizin batısında Ege Denizi kıyılarınca uzanan bölge, Marmara Bölgesi, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleriyle ve Ege Denizi ve Ege Adaları ile komşudur


Gerçek alanı olan 93139 Km2 ile Türkiye topraklarının %1018217;ini kaplar Alan bakımından 5 Büyüklükteki bölgemizdir


Nüfusu 2000 sayımına göre 89 milyondur Nüfus yoğunluğu Km28217;ye 96 kişidir Bu Türkiye ortalamasının biraz üstündedir (Türkiye ortalaması Km28217;ye 83 kişi)



BÖLÜMLERİ:


1Asıl Ege Bölümü

2İç Batı Anadolu Bölümü


YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ:


Kıyıları:


Ege Denizinin yerinde eskiden Egeid karası vardı Bunun çökmesi sonucunda bugünkü adalar meydana geldi Bölge dağları kıyıya dik uzandığı için kıyı girintili-çıkıntılı Enine Kıyı Tipidir


Kıyıda bir çok körfez, koy, yarmada ve buruna rastlanır Edremit, Çandarlı, İzmir, Kuşadası, Güllük, Gökova başlıca körfezleridirReşadiye, Bozburun, Dilek VE İzmir başlıca yarımadalarıdır


Ege kıyıları girintili-çıkıntılı olduğu için en uzun kıyımızdır Muğla8217;da en uzun kıyıya sahip ilimizdir


Dağları:


Asıl Ege Bölümü faylanma hareketlerine uğradığı için Kaz Dağı, Madra Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar, Aydın Dağları faylanma sonucu yüksekte kalmış horstlardır Bölümün güneyinde uzanan Menteşe Dağlarının uzanış yönü kıyıya paraleldir



İç Batı Anadolu8217;ya gidildikçe yükseklik artar Bu bölümde, Alaçam, Eğrigöz, Murat ve Sandıklı Dağları vardır


Ovaları:


İç Batı Anadolu Bölümünde Yazılıkaya Platosu, Tavas- Çivril- Banaz-Örencik ovaları vardır


Asıl Ege Bölümünde horstlar arasında kalan grabenler birer alüvyon ovasıdır Bunlar Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovalarıdır Bunlar aynı adı taşıyan ve bol alüvyon taşıyan, akarsuları tarafından oluşturulmuştur Akarsuların döküldükleri yerlerde de delta ovaları da oluşmuştur


Akarsuları:


Bakırçay, Gediz,K Menderes, B Menderes başlıca akarsularıdır İç Batı Anadolu8217;da Susurluk ve Sakarya Akarsularının bazı kolları da bulunmaktadır


Gölleri:



Göl bakımından fakir olan bölgede iki doğal göl vardır Bunlar Marmara ve Çamiçi (Bafa) Gölleridir Adıgüzel, Kemer ve Demirköprü baraj gölleri de vardır


İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ:


Bölgenin asıl Ege Bölümünde graben ovaları sayesinde içlere kadar sokulan Akdeniz İklimi görülür Bu alanlarda yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı bir iklim görülür Bitki örtüsü makidir ve yer yer ormanlara da rastlanır


İç Batı Anadolu bölümüne gidildikçe yüksekliğin artması ve denize olan uzaklığı sebebiyle iklim karasallaşır Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı Karasal İklim görülür Bitki örtüsü de Bozkırdır



TARIMI VE HAYVANCILIĞI:




Bölgenin yurt ekonomisine katkısı daha çok tarım alanındadır Bölümler arasında iklim ve yeryüzü şekillerinin farklı olmasına bağlı olarak yetiştirilen ürünler arasında da farklılık ve çeşit vardır



Tütün: Kıyı ovalarında yetiştirilir Ülke üretiminin %658217;ini yetiştiriri 1Sıradadır


Pamuk: Asıl Ege Bölümündeki alüvyal ovalarda ve özellikle güneye yakın bölgelerde yetiştirilir Ülke üretiminin %408217;ını sağlar 1 Sıradadır


Zeytin: Kıyı kesiminde, özellikle Edremit Körfezi çevresinde yetiştirilir 1Sıradadır


İncir: En çok B Menderes vadisinde yetiştirilir 1 Sıradadır


Turunçgiller: En çok Akdeniz İkliminin görüldüğü kıyı bölümünde yetiştirilir



Üzüm: En çok Gediz Vadisinde yetiştirilir Ülke üretiminin %358217;ini sağlarken 1 Sırada yer alır


Pamuk: Asıl Ege Bölümünün alüvyal ovalarında özellikle güney alanlarda yetiştirilir


Haşhaş: İç Batı Anadolu8217;da Afyon ve Kütahya çevresinde kontrollü olarak yetiştirilir


Şekerpancarı: İç Batı Anadolu Bölümünde yetiştirilir


Tahıllar: İç Batı Anadolu Bölümünde yetiştirilir


YER ALTI KAYNAKLARI:


Krom: Muğla, Denizli, Kütahya


Demir: Balıkesir ve Kütahya 1Sıradadır


Linyit: Kütahya, Manisa, Muğla ve Denizli 1Sıradadır


Civa: Uşak ve İzmir 1Sıradadır

Bor: Kütahya ve Eskişehir


Manganez: Uşak, Afyon ve Denizli


Mermer: Afyon ve Denizli


Titanyum: İzmir ve Manisa 1Sıradadır


Muğla, Aydın ve İzmir


Uranyum: Manisa, Aydın ve Uşak


Tuz: İzmir-Çamaltı 1Sıradadır


SANAYİSİ:


Sanayi bakımından Marmara Bölgesinden sonra 2 sırada gelir Bölümler arasında gelişmişlik ve sanayi oranı bakımından büyük farklılık vardır Asıl Ege Bölümü sanayi bakımından daha gelişmiştir Zaten bölgenin en büyük ve gelişmiş kenti İzmir8217;de bu bölümde yer alır İzmir sanayisi, fuarı, ve ihracat limanı ile önemli bir kentimizdir İzmir8217;de Aliağa Petrol Rafinerisi de bulunmaktadır


Bölgede dokuma, şeker, çimento, termik ve hidroelektrik santraller vardır


Yatağan-Muğla, Tunçbilek-Kütahya, Soma-Manisa8217;da termik santraller vardır Tek Jeotermal Santralimiz Denizli-Sarayköy8217;de bulunmaktadır Demirköprü, Adıgüzel ve Kemer Hidroelektrik Santralleri de vardır


NÜFUS VE YERLEŞME:


2000 Sayımına göre bölgenin nüfusu 89 milyondurNüfus yoğunluğu Km28217;ye 96 kişidir Bu Türkiye ortalamasına biraz üstündedirEn yoğun nüfuslu 3 bölgemizdir Kentsel nüfus daha fazladır % 61 Türkiye ortalamasına yakındır (Türkiye %65) Nüfus kıyılarda, alüvyal ovalarda yoğunlaşmıştır İç kesimlere gidildikçe nüfus yoğunluğu azalır Buralarda da nüfus maden işletmelerinin çevresine ve ovalara toplanmıştır Kıyıda Menteşe Yöresi de dağlık alan olması nedeniyle az nüfuslanmıştır Nüfus artış hızı %o 168217;dır (Türkiye %o 183)

TURİZM:


Bölge Marmara8217;dan sonra turizm geliri en fazla 2 Bölgedir Akdeniz İkliminin görüldüğü kıyılar deniz turizmi açısından zengindir Bölgede İlkçağ uygarlıklarından ve Türk Devletlerinden kalan tarihi eserlerde turistlerin ilgisini çeken yerlerdir Pamukkale-Denizli Travertenleri de güzel yerlerden biridir

TARİHİ ÖNEMİ:


Bölge Kurtuluş Savaşının en önemli savaşlarına sahne olmuştur Kütahya ve Afyon bu savaşların en önemlilerinin geçtiği illerimizdir


BÖLGE HAKKINDA NOTLAR:


Ø Yüzölçümü bakımından 5sıradadır


Ø Orman bakımından %168217;ile 4sıradadır


Ø Ekili-dikili alan bakımından %24 ile 3 Sıradadır


Ø Kıyı uzunluğu bakımından 1 Sıradadır


Ø Ekonomisi tarıma dayanır


Ø Sanayi bakımından Marmara8217;dan sonra 2sıradadır


Ø Zeytin, üzüm, incir, haşhaş ve tütün üretiminde 1sıradadır


Ø Linyitin en çok çıkarıldığı bölgedir termik Santralde çok vardır


Ø En fazla tuz üretilen bölgedir (İzmir-Çamaltı Tuzlası)


Ø İlk demiryolu İzmir-Aydın arsında kurulmuştur


Ø Asıl Ege Bölümünde horst ve grabenler vardır


Ø En önemli ihracat limanımız Doğal bir liman olan İzmir Limanıdır


Ø En önemli uluslar arası fuarımız İzmir8217;de kurulur


Ø Göl yönünden en fakir bölgelerdendir


Ø Turizm gelirleri bakımından Marmara8217;dan sonra 2 Sıradadır


Ø Dağların uzanış yönü sayesinde kıyıdaki Akdeniz İklimi iç kesimler kadar sokulabilir


Ø Termik Santrallerden elektrik üretimi açısından ilk sırada yer alır


Ø Enine Kıyı Tipi görülür


Ø En uzun kıyıya sahip ilimiz Muğla8217;dır


Ø Denizli-Pamukkale Travertenleri vardır


Ø Çiniciliğin ve halıcılığın merkezi konumundadır Kütahya çinicilikte ilk sırada yer alır

Ø Akarsular bol alüvyon taşı***** menderesler çizerek akarlar Delta ovaları oluştururlar


Ø Sünger avcılığı Bodrum kıyılarında yapılır


Ø Seracılıkta Akdeniz8217;den sonra 2 Sıradadır


Ø Tek Jeotermal Santralimiz Denizli-Sarayköy8217;dedir


Ø İlleri:İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Kütahya, Afyon, Uşak

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Ege bölgesinde deyince ilk akla neler gelir?

Eski 09-07-2011   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Ege bölgesinde deyince ilk akla neler gelir?



Ege bölgesinde deyince ilk akla neler gelir?

Çinili camileriyle ünlü KÜTAHYA

Celcius Kütüphanesi, Efes İZMİR

Meryem Ana Evi, Efes İZMİR

Apollon Tapınağı, Didim AYDIN

Artemis Sardes Tapınağı MANİSA

Saat Kulesi İZMİR

Ilıca Plajı, Çeşme İZMİR

Termal Hamam, Pamukkale DENİZLİ

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ege Bölgesi ve Özellikleri

Eski 09-07-2011   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ege Bölgesi ve Özellikleri



Anadolu en güzel manzaralarını Ege kıyılarında sunar, dersek abartmış olmayız Heredot'un deyimiyle "Dünyanın en güzel gökyüzüne ve en iyi iklimine sahip" Ege kıyıları boyunca körfezler ve yarımadalar, koylar ve plajlar peş peşe sıralanır Asırlar boyu sayısız mitolojik olaylarla iç içe yaşamış bu bölgede, adım başına tiyatroları, tapınakları, agoraları ile ünlü antik kentlere rastlarsınız Homer'in ölümsüzleştirdiği Truva, büyük bir devletin başkentliğini yapmış olan ve zamanının kültür ve sanat merkezi Bergama, tanrıların kutsadığı bu topraklar üzerinde yer alır Ege Bölgesinde yer alan iller Afyon, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak'tırGüzel denizi ve şifalı sularıyla Akçay ile çam ve denizin kaynaştığı nefis bir manzara içindeki Ayvalık, "Zeytinlikler Rivierası" adı da verilen Edremit Körfezi'nde yeralır Körfez sahillerinden güneye indiğinizde, Dikili ve Çandarlı gibi sayısız güzel tatil yerlerinden geçerek bir zamanlar kahraman Türk denizcileri ile ün salmış Foça'ya varırsınız Lidya kralı zengin Kresus'un başkenti Sart'ı görmek isterseniz sahilden iç kesime yönelmeniz gerekir Kendi adını taşıyan körfezin içine yerleşmiş olan İzmir, modern ve hayat dolu bir kenttir İzmir aynı zamanda işlek bir ticaret merkezidir Cıvıl cıvıl olan alışveriş merkezinde dolaşmak size keyif verecektir İzmir'in batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme yarımadası uzanır



Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi Tüm İon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun düşünsel etkinliklerle de adını duyuruyordu Dünyanın yedi harikasından biri sayılan Artemis Tapınağı, heykeller, tapınaklar, tiyatrolar, çarşılar, kütüphaneler, bu antik kentin ününü simgeleyen mimari eserlerdir Daha güneyde, Milet'li büyük mimar Hippodamos tarafından yaratılan geometrik planı ile Priene antik şehrine rastlayacaksınız Milet, çağının büyük bir ticari ve düşünce merkezi idi ve burada bilim, önemli ilerlemeler kaydetti Didim, antik kent olmamakla birlikte Apollo'ya adanmış görkemli tapınağı ile ünlenmiştir

İzmir-Antalya yolu üzerindeki Aphrodisias (Geyre) önemli bir kültür ve sanat merkezi idi ve heykelcilik okulu ile ün yapmıştı Aynı yol üzerindeki dünyaca tanınmış Pamukkale'ye uğramadan geçeceğinizi düşünemiyoruz Oluk oluk akan kalsiyum yüklü sıcak sular, zamanla bu doğaüstü manzarayı oluşturmuştur Dünyada bir eşine daha rastlanmayan bu oluşumu izlerken havuzlarındaki şifalı sularında banyo yapmanız da mümkündür Antik Hierapolis'in kalıntıları bu kalsiyum teras yığınının arkasında yer alır

Ege Bölgesi'nin güneyinde çok sevilen tatil yerlerinden ilk akla gelenler Bodrum, Marmaris, Datça, Köyceğiz ve Fethiye'dir Bodrum (eski Halikarnas), Heredot'un anavatanıdır; buradaki kral Mausolos'un mezar anıtı dünyanın yedi harikasından biri sayılmaktadır Modern bir marinaya sahip olan Marmaris etrafını çevreleyen yeşil dağ ve tepeleriyle, pırıl pırıl deniziyle çok cazip bir tatil yeridir Marmaris, yakınlarında çiçeklerle bezeli Datça, biraz daha ileride doğal kırlarıyla Köyceğiz Likya Mezarları ve Ölü Denizi ile Fethiye sonsuz mavi bir denizin ve uçsuz bucaksız kum cennetinin üzerinde sıralanırlar

İzmir

Eski İzmir kenti (Smyrna) körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu Son yüzyıllar boyunca Meles Irmağı Sipylos (Yamanlar) Dağı'ndan gelen sellerin getirdikleri mil ile bugünkü Bornova ovası oluştu ve yarım adacık bir tepe haline dönüştü Şimdi Tepekule adını taşıyan bu höyüğün üzerinde Tekel Müdürlüğü'nün İzmir Şarap ve Bira Fabrikasına ait numune bağı bulunmaktadır Yapılan en son kazılarda İzmir’deki yerleşim alanlarının MÖ 7000 yıllarına dek uzandığı ortaya çıkarılmıştır

Bayraklı’daki Smyrna kentinin tarihi her ne kadar MÖ 3000 yılından çok daha gerilere uzandığı tahmin edilmekte birlikte, yapılan en son kazılarda henüz MÖ 3000 yıllarına kadar gidilebilmiştir Kazılarda elde edilen bilgiler ışığında ilk İzmir yerleşikleri evlerini höyüğün en üst düzeyinde denizden 3 ile 5 metre yukarıdaki kayalar üzerine oturtmuşlardır Bu ilk yerleşme Eski Tunç Çağı dönemine aittir

Demir Çağı boyunca İzmir evleri, büyüklü küçüklü tek odalı yapılardan oluşmakta idi Gün yüzüne çıkarılan en eski ev MÖ 925 ile MÖ 900'e tarihlenmektedir İyi korunmuş halde ortaya çıkarılan bu tek odalı evin (2,45 x 4 m) duvarları kerpiçten, damı ise sazdan yapılmıştı

Eski İzmir'liler kentlerini MÖ 850'lerde kerpiçten yapılmış kalın bir surla korumaya başladılar Bu tarihten itibaren Eski İzmir'in bir kent devlet kimliği kazanmış olduğu söylenebilir Kenti 'Basileus' adı verilen bir beyin idare ettiği olasıdır Göçleri gerçekleştirenler ve kent ileri gelenleri soylu tabakayı oluşturuyordu Kent duvarları içinde yaşayan nüfus olasılıkla bin kişi civarındaydı Kent devlete ait halkın büyük bir bölümü civar köylerde yaşıyordu Bu köylerde, bu çağdaki Eski İzmir'in tarlaları, zeytin ağaçları, bağları, çömlekçi ve taşçı işlikleri yer alıyordu Geçimi tarım ve balıkçılıkla sağlanıyordu

Kentin en önemli kutsal yapısı Athena Tapınağı idi Bu tapınağın günümüze değin korunan en eski kalıntısı MÖ 725-700 yılları arasına tarihlenmektedir Eski İzmir'in parlak dönemi MÖ 650-545 yılları arasına denk düşer Yaklaşık yüz yıl süren bu süre, bütün İon uygarlığının en güçlü dönemini oluşturur Bu dönemde İzmir'in tarımla yetinmeyip Akdeniz ticaretine de ortak olduğunu görmekteyiz Parlak dönemin İzmir'deki önemli belirtilerinden biri MÖ 650'den beri yazının yaygınlaşmaya başlamasıdır Tanrıça Athena'ya sunulan armağanların birçoğunda sunu yazıtları bulunmaktadır Kazılarda ortaya çıkarılan Athena Tapınağı (MÖ 640-580), Doğu Helen dünyasının en eski mimarlık eseridir En eski ve en güzel sütun başlıkları şu ana kadar İzmir'de bulunmuştur

Eski İzmir'in cadde ve sokakları daha 7yüzyılın ikinci yarısında ızgara planlı idi, caddeler ve sokaklar kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanıyor, evler genellikle güneye bakıyordu

İlerde MÖ5 yüzyılda Hippodamos tipi adını alacak olan bu kent planı özünde Yakın Doğuda çoktan biliniyordu Bayraklı şehir planı bu tür kent dokusunun Batı dünyasındaki en erken örneğidir İon uygarlığının en eski parke döşeli yolu Eski İzmir'de gün ışığına çıkarılmıştır

Helen dünyasının en eski sivil mimarlık eseri Eski İzmir'de 7 Yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan güzel taş çeşmedir Bir zamanlar Yamanlar Dağı üzerinde yükselen Tantalos Mezarı, tholos biçimli anıtsal mezarların güzel bir temsilcisidir Tantalos mezarı adı ile anılan bu anıtsal eser, Eski İzmir'de MÖ520-580 tarihlerinde yönetimi elinde tutan basileusun ya da tiranın mezarı olmalıdır

İzmir’in zenginliği ve gelişkinliği komşu Lydialıları harekete geçirdi ve İzmirlilerle savaşa girdiler MÖ 610-600 yıllarında Lydia orduları İzmir’i ele geçirip kenti yakıp tahrip ettiler Ancak İzmirliler kentlerini yeniden kurmayı başardılar

Eski İzmir’in çöküşü, Anadolu’da Pers istilasının sonuçlarındandır Pers İmparatoru orduları Anadolu’da ilerlerken, Lydia krallığına karşı Ege’nin kıyı kentlerinin kendisini desteklemesini istemişti Bu isteğe uymayan Ege’nin kıyı kentlerini cezalandırmak amacıyla, Pers İmparatoru Lydia’nın başkenti Sardes’i ele geçirdikten sonra, diğer kıyı kentleriyle birlikte İzmir’e de saldırdı Pers Ordularının saldırısı sonucu MÖ 545 yılında İzmir tahrip edildi Bu tahribattan sonra Bayraklı’daki yerleşim alanında bir daha kent düzeninde bir yerleşim olmadı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.