01-11-2011
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Köy Enstitüleri
Köy enstitüleri
Köy enstitüleri, köy okullarına öğretmen ve eğitmen yetiştirmek, yöre kalkınmasında etkin bir görev üstlenmek üzere açılmış olan eğitim kurumları (kuruluşu 1940) Bu konuda biri 17 4 1940 gün ve 3803 sayı ile, öteki 19 6 1942 gün ve 4274 sayı ile İki yasa çıkarıldı ve 30 11 1943 tarihinde de ilköğretim genel müdürlüğü'n-ce "Köy okulları ve enstitüleri teşkilat kanunu izahnamesi" yayımlandı Köy enstitülerinin hukuksal çerçevesini, bu iki yasa ile adı geçen izahname oluşturur Özellikle 71 maddelik 4274 sayılı yasada ve buna ilişkin izahnamede, konu İle ilgili hemen bütün ayrıntılara yer verildi
ilköğretimin yaygınlaştırılması amacıyla harekete geçilmesi, 1931 ve 1935 CHP kurultaylarında alınan kararlara göre geliştirilen "eğitmen projesi"ne değin uzanır Askerliğini onbaşı ve çavuş olarak yapan yetenekli gençler devlet üretme çiftliklerinde yetiştiriliyor ve atandıkları okullarda genel öğretimin yanı sıra tarımsal alanda da öncülük yapıyorlardı 1936'da başlayan uygulamaların olumlu sonuçlar vermesi üzerine, konuyu kapsamlı bir biçimde ele alan 3238 (1937) ve 3704 (1939) sayılı yasalar çıkarıldı Saffet Arıkan'ın Milli eğitim bakanlığı döneminde atılan bu adımlar, ismet İnönü'nün Cumhurbaşkanı ve Hasan Âli Yücel'in Milli eğitim bakanı oluşu İle ve ilköğretim genel müdürü ismail Hakkı Tonguç'un mimarlığını yaptığı "köy enstitüleri projesi"ne dönüştü
Belli aşamalardan geçen bir örgütlenme sonucunda ortaya çıkması öngörülen "Köy enstitüsü bölgesi" kavramı, sistemin ana düşüncesini oluşturdu ve şu öğeleri kapsamına aldı:
1 köylerdeki birimler (okul, kurs, akşam okulu);
2 her 10-15 köy için bir bölge okulu;
3 15-30 köyü kapsayan bir gezici başöğretmenlik;
4 3-5 gezici başöğretmenlik bölgesini birleştiren bir ilköğretim müfettişliği;
5 sayıları 10-20 arasında ilköğretim müfettişliğini kapsayan köy enstitüleri bölgesi;
6 tüm bu çalışmaların eşgüdümünden sorumlu ilköğretim genel müdürlüğü
Köy enstitülerini bitirerek köylerde görev alacak öğretmen ve eğitmenlerin, yasalar ve izahname ile belirtilmiş olan görevleri İki ana grup içinde toplanıyordu Birinci grup görevler okul ve kurslarla İlgiliydi ve okulların, yalnız derslik olarak değil, köyün özelliğine göre teknik ve tarımsal çalışmaların yapıldığı birer eğitim merkezi biçiminde çalışmasını amaçlıyordu Köy okulu işliği de tüm köye hizmet verecek şekilde donatılacaktı Okulun ve öğretmenin ikinci grup görevleri ise dışa dönüktü ve köyde üretimin artmasına, ekonomik yaşamın gelişmesine ve kooperatifleşmeye yönelinmesini öngörüyordu Böylece "canlı ve hareketli köy" kavramının oluşması sağlanmış olacaktı Yasada çeşitli özendirme hükümlerinin yanında, çalışmaları baltalayanlar için ceza yaptırımları da yer alıyordu
Sistemin önemli öğelerinden biri de, bölge okullarıydı Bunların, küçük birer enstitü gibi çalışması planlandı Pansiyonlu olanlara kabul edilecek yetenekli köy çocuklarının yiyeceklerini ve yatak takımlarını sağlamak görevi, köy ihtiyar heyetlerine verildi
Köy enstitülerini bitiren öğrencilere, atanacakları kendi köylerinde, olanak yoksa en yakın köyde toprak ve ev sağlanacak ve kendilerini geçici birer memur olarak görmeleri önlenmiş olacaktı Öğretmen ve eğitmenler, köyün altyapı taşlarından biri haline getirilmek suretiyle, çeşitli baskı gruplarının etkisiyle ya da başka nedenlerle yerlerinden edilme kaygısından uzak, güven içinde çalışacak ve yabancılaşma sorunu ile karşı karşıya kalmayacaklardı
Köy enstitülerine 5 yıllık köy okulunu bitirenlerle 3 yıllık köy okullarından çıkıp 2 yıl hazırlık sınıfı okuyan çocuklar alınıyordu Eğitim süresi 5 yıldı 1946-1947 ders yılına değin köy enstitülerinden 5 447 köy öğretmeni, 8 756 eğitmen, 541 sağlık memuru yetişti Sayıları önceleri 14 olarak düşünülen ve sonradan 20 olarak gerçekleşen enstitülerde genel bilgi ve kültür derslerinin yanı sıra tarımsal ve teknik bilgiler, beceriler kazandırmaya yönelik uygulamalı derslere büyük ağırlık verildi
Bu uygulama çalışmaları ile enstitülerin altyapı sorunları da büyük ölçüde çözümlenmiş oluyordu Başlangıçta çeşitli yüksek ve orta düzey meslek okullarından karşılanan öğretmen gereksinimi, yeni bir kuruluşu zorunlu kılıyordu Köy enstitülerine öğretmen yetiştirmek ve projenin yürütülmesine ilişkin araştırmalar yapmak üzere, 1942-1943 öğretim yılında, Hasanoğlan yüksek köy enstitüsü açıldı
Siyasal yaşamda çokpartili döneme girildiği 1946 yılında, bu eğitim kuruluşlarına yöneltilen eleştiriler Kenan Öner-Hasan Âli Yücel davası ile noktalandı Yücel' den sonra Milli eğitim bakanlığı'na getirilen Reşat Şemsettin Sirer zamanında önce Hasanoğlan'daki yüksek bölüm kapatıldı ve enstitülerin kuruluş amaçlarından önemli sapmalar oldu Enstitüler, teker teker klasik öğretmen okullarına dönüştürüldü 1950'den sonra ise işlevlerini tümüyle yitirdi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|