Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşklar or, bener, erhan, yaralı

Yaralı Aşklar/ (Erhan Bener)

Eski 05-14-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Yaralı Aşklar/ (Erhan Bener)



Yaralı Aşklar
(Erhan Bener)




KİTABIN ADI : Yaralı Aşklar
KİTABIN YAZARI : Erhan BENER
YAYINEVİ : Remzi Kitabevi
BASIM TARİHİ : Ekim 1998



KİTABIN KONUSU
Kitap, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman gülünç yada traji-komik öykülerin bir derlemesidir Sabırlık, Kahve Molası, İlk Aşk, Kaçış, Yataklı Vagonlar Mabudesi, Nazife Hanım’ la Kızları, Eski Kareler, Pavyonda, Sonuncu, Evlilik Ajansı, Eski Defter isimli öykülerden oluşmaktadır


KİTABIN ÖZETİ
–SABIRLIK–
Öykü, şehir dışında hatta dağ başında yalnız yaşayan bir ressamın genç kız ile olan ilişkisini anlatır
Genç kız, daha önce bir dergide fotoğrafını gördüğü ressamın sergisine gitmiş ve bir resmini satın almıştı Sonrasında ise kendisini yaşlı ressamın evine davet ettirmişti Bu davetin gerekçesi ise ressama modellik yapmaktadır
Hiç umulmadık vakitte ve zoraki bir davet üzerine genç kızın çıkagelmesi yaşlı ressamı epey şaşırtmıştı


Başına buyruk ama aynı zamanda çekici olan genç kız yaşlı ressamı kaygılandırıyordu
Genç kız tüm çekiciliği ile yaşlı ressamın kalbini fethetmişti Ama ressam mantıklı bir iş yapmadığını düşünüyordu Ne de olsa aralarında en az kırk yaş fark vardı Mantığı ile sevgisi arasında kala kalmıştı Ama buna son vermeliydi Her ne kadar genç kız istemese de onu gönderdi Bu ayrılış sırasında yaşlı ressam yol kenarındaki bitkileri göstererek :
“Bunlara yalnızca Bodrum’da rastlayabilirsin İsmi “Sabırlık” tır Kaktüsler iyice yaşlanıp kurumaya yüz tutarken göbeklerinden bu tür bitkiler çıkar Bunlar kaktüsün ölümünün işaretidir Ama bunu yeniden güç kazandığının belirtisi sanarak kendisini avutur” der
Bu sözlerden genç kız hiçbir şey anlamamıştır


KAHVE MOLASI–

Öykü, sosyalist görüşlü birinin 12 EYLÜL öncesinde, öğrenci iken başından geçen bir öyküyü anlatır Öykü, küçük bir olayın ya da rastlantının insanların yaşamında bazen çok büyük değişikliklere neden olabileceğini, ancak bu rastlantının sadece o kişi için önemli olduğunu, genel olarak bakıldığında hiçbir önemli değişikliliğe yol açmadığını anlatmaktadır

İLK AŞK–

Öykü, henüz lise çağındaki genç bir erkeğin kendinden yedi sekiz yaş büyük birine olan aşkını anlatıyor Liseli genç için bu bayan, bir aşkın ötesinde bir masal tanrıçasıdır Ona karşı beslediği, çoğu kez cinsel bir heyecan değildir Ancak bu aşk da “yaralı bir aşk” olmaya mahkumdurYüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet

KAÇIŞ–

Bu öykü, Doğu Anadolu’ da, bir gazetecinin rastlantı sonucu gece vakti gittiği bir köyde başından geçen olayı anlatır
Gazeteci köye vardığında köyde bir eğlence vardır Bu, öğretmen olmak üzere iken ninesinin baskısıyla kendinden yaşça büyük olan ve sağır bir adamla evlendirilmek zorunda kalan genç bir kızın nişan gecesidir
Genç kız, bu yaşlı adamla evlenmek istemez Zira kasabada bir sevgilisi vardır ve ondan hamiledir Kız gazetecinin yardımıyla o gece köyden kaçar ve sevgilisine kavuşur


YATAKLI VAGONLAR MABUDESİ–

Öykü, ikisi de evli olan bir politikacı ile bir yüksek memur bayanın ilişkisini bayanın ağzıyla anlatır
Politikacı beyle memur bayan evliliklerinden pek memnun değillerdir Çocuklarının okul-aile birliği toplantısında tanışmışlar ve birlikteliklerini ilerletmişlerdir Bu birlikteliklerini, bir gecesini yataklı vagonda geçirecekleri bir İstanbul seyahatiyle sürdürmeyi düşünürler
Bu tren yolculuğu sırasında başlarından umulmadık bir olay geçer Politikacı bey bu olay karşısında mantığın gereği olan hareket tarzını seçmiştir Ancak bayan, mantığın gereği olan bu davranışın sevgiye ters düşüp düşmediğini, sevginin gereğinin ne tür bir davranış olduğunu sorgulamaktadır


NAZİFE HANIM’ LA KIZLARI–

Öykü, lise çağlarında bir genç erkeğin ağzından anlatılmıştır
Bu gencin babasının akrabası olan Nazife Hanım, eşini ve annesini yitirmiş bir bayandır Nazife Hanım’ın iki kızı vardır Nazife Hanım ile gencin babası daha önceleri aileleri tarafından evlendirilmek istenmiş ama bu mümkün olmamıştır Nazife Hanım’ ın kimsesiz kalması karşısında gencin babası onları, kendilerinin oturduğu kasabaya davet etmiş, onlara ev tutmuş ve yardımcı olacağını söylemiştir
Öyküde asıl anlatılan, bu genç ile Nazife Hanım’ ın kızları arasında geçen küçük kaçamaklardır Genç bunlardan hem tedirgin olmakta hem de hoşlanmaktadır Ancak bu kaçamakların birinde Nazife Hanım’ a yakalanırlar Neticede bu kaçamaklar Nazife Hanım’ların kasabayı terk etmesiyle sona erer


ESKİ KARELER–

Eski bir sinema oyuncusu olan öykü kahramanı bir belediye otobüsü seyahati sırasında genç bir kızın ona tatlı bir gülümsemeyle baktığını farkeder Yaşlı aktör, bu tatlı gülümsemeyi kızın kendisini televizyonda gösterilen eski filmlerinden tanımasına bağlar Hatta tıpkı eski günlerdeki gibi kendisinin hala çekici olduğunu, kızın kendisine aşık olduğunu zanneder Halbuki kızın bu tatlı bakışı ve gülümsemesi; “Buyurun amca, ayakta kalmayın Ben nasıl olsa bir durak sonra ineceğim” sözleriyle yaşlı aktör için bambaşka bir hal alır ve bir hayal kırıklığına yol açar

PAVYONDA–

Öykü 19 yaşında genç bir erkek olan kahramanın ilk cinsel deneyimini ve yaşadığı ortamda geçenleri anlatıyor
Genç henüz liseden mezun olmuştur ve köyde yetişmiştir Gerçi liseyi şehirde okumuştur ama burası da pek büyük bir yer değildir Bu genç, askerliğini yapmak için geldiği Ankara’ da dayısı tarafından bir pavyona götürülmüş ve burada bir pavyon kadını ile dans etmiş, sohbet etmiştir

Sohbet sırasında kadın, gence aşık olduğunu, onu sevdiğini ve artık burayı bırakarak onunla birlikte olacağını söyler Genç buna inanmış ama bu masalın gerçek olmadığını büyük bir üzüntü ile öğrenmiştir Genç bütün parasını o gece harcamıştırYaşadığı bu olay onun hayatında önemli bir tecrübe olacaktır

SONUNCU–

Bu öyküde, aralarında evlilik bağı olmamasına rağmen birlikte yaşayan ve büyük oranda cinselliğe dayanan bir birliktelik içinde olan bir çift anlatılıyor
Bu çift on yıldır birliktedirler ve bu beraberlikleri artık eskisi gibi heyecan vermemektedir Nitekim adam kadını aldatmış, bir başkasıyla birlikte olmuştur Kadın bunu her nasılsa öğrenmiş ve birlikteliğe son vermiştir Adam ise bunu kabullenememiş ve bir vesile ile kadınla tekrar buluşmuş ve ondan son bir şans istemiştir İlişkiyi kurtarmak için girişilen bu sonuncu deneme önce başarılı olmuş ve kadın adamı affetmiştir Ama birlikte yenilen yemekten sonra eve giden çiftin beraberlikleri bu buluşma ile sona erer ve bir daha görüşmezler


EVLİLİK AJANSI–

Rahmi Bey, orta yaşlarda ve hiç evlenmemiş olan biridir İşi icabı Ankara ile İstanbul arasında çok sık seyahat eder ve bu seyahatlerinde genelde treni tercih eder Yine böyle bir yolculuk sırasında, arka koltukta oturan iki bayanın konuşmalarına kulak misafiri olur
Bayanların konuşmalarından anlaşıldığı üzere bu iki bayan hiç evlenmemişlerdir ve birbirleriyle okul arkadaşıdırlar Bu iki iş kadını kendilerine birer hayat arkadaşı ararlarken başka bir arkadaşlarının tavsiyesi ile Swiss Otel’ in barına giderler Gerçekten de orada Sermet isimli bir beyle tanışırlar Bu bey bankacıdır Bayanlar bu beyden oldukça etkilenmişlerdir Onun boğazda yemek yeme teklifine olumlu yanıt verirler Bu yemek sırasında Sermet Bey’ in ince tasarlanmış oyununa gelmişlerdir Gerçekte Sermet Bey bu bayanlarla eğlenmiş ve yemek hesabını onlara ödetmiştir
Genç bayanlar yaşadıkları bu olayı tren yolculuğu sırasında birbirlerine anlatarak eğlenmektedirler Rahmi Bey’ de bu konuşmadan kendisine hesap çıkarmaktadır


–ESKİ DEFTER–


Başarılı bir cerrah olan öykü kahramanının Ester ve Albert isimli iki doktor arkadaşı vardır ve bu iki arkadaşı Yahudi’dir Ester ve Albert öykünün anlatıldığı zamanlarda nişanlıdırlar Ama Ester ile öykü kahramanı birlikte olmaktadırlar Yine bu birlikteliklerinden birinde Albert’ e yakalanırlar Bu olaydan sonra Ester ve Albert ayrılır Cerrah ise ikisiyle bir daha görüşmez Ta ki 20 yıl sonra İstanbul’ a gelene kadar Bu kez onları bulmaya karar verir Araştırmasında Albert’ in İsrail’ e göç ettiğini öğrenir Ester ise İstanbul’ dadır Onunla telefonda görüşür ve akşam yemeği için onun evine gider İkisi birbirlerini hala sevmektedirler Ancak Ester, onunla beraber olamayacağını, çünkü kendisine çok büyük yardımları olan evli biriyle beraber olduğunu söyler
Cerrah buna üzülür ama saygı duyar ve ayrılırlar


KİTABIN ANA FİKRİ

Yaşantımızda her ne olursa olsun yaşanılan olaylardan devamlı ders almalı ve hayatımızda verecegimiz kararlarda oldukça iyi düşünmeli ve bizim için en iyi olanı şeçmeliyiz

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ


Kitaptaki şahıslar ve olaylar tamamen kitapta adı geçen öykülere aittir Hepsi kendilerine özgü karakterlerdir

KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER


Kitap bünyesinde bulundurduğu küçük öykülerle okuyuculara hem ders vermektedir

YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ


Bener, 19 Nisan 1929′da, babasının Türk Lisesi’nde görevli bulunduğu Lefkoşe’de doğdu Bener, İlk, orta, lise öğrenimini Anadolu’nun çeşitli kentlerinde tamamladı Çocukluğunun ilk yılları Amasya, Erzincan, Bursa’da geçti Oradan Zile’ye, Zile’den Bolu’ya, Bolu’dan Bergama’ya, Bergama’dan Kayseri’ye; Kayseri’de liseyi bitirdi” Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye şubesini bitirdi (1950) 1956 yılında da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden lisans diploması aldı 1957′de gazeteci-yazar Fikret Otyam’ın kızkardeşi ile evlendi (1957) 1958′de staj için Brüksel’e gitti, burada bir yıl kaldı Dönünce Hazine Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı Maliye Bakanlığı bünyesinde, Maliye Müfettiş Muavinliği, Hesap Uzmanlığı yaptı 1963′te Paris Elçiliğimize Maliye Müşaviri olarak tayin oldu Uluslararası Ekonomik İşbirliği Teşkilatı OECD’de, bir yıl maliye müşavirliği yaptı Türkiye’ye dönüşünde Maliye Bakanlığı Hazine Genel Sekreterliği’nde kambiyodan sorumlu genel müdürlük görevine getirildi OECD’de Türk heyetinin 2 başkanlığına atandı, 1973 sonuna dek bu görevini sürdürdü Dönüşünde Emekli Sandığı Genel Müdürü oldu Görevleri nedeniyle ABD’den Hindistan’a, Danimarka’dan İsrail’e kadar birçok ülkede bulundu 1975′te kendi isteğiyle emekliğe ayrıldı 1993′e kadar, bir süre avukatlık yaptı Daha sonra tümüyle edebiyata yöneldi
Yazarın başlıca eserleri şunlardır; Köleler Ve Tutkular, Sisli Yaz, Bürokratlar 1, Hınzır Kız, Gece Gelen Ölüm, Elifin Öyküsü,Tekilleşme, Bir Büyük Bürokratın Romanı Memduh Aytür, Günbatımı Öyküleri, Böcek, Yalnızlar, Ortadakiler, Denizaşırı Öyküler, Kedi Ve Ölüm, Dönüşler, Oyuncu, Anafor, Loş Ayna, Baharla Gelen, Işığın Gölgesi, Böcek, Ölü Bir Deniz, Sonbahar Yaprakları, Yalnızlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Yaralı Aşklar/ (Erhan Bener)

Eski 12-31-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Yaralı Aşklar/ (Erhan Bener)





Öykü, şehir dışında hatta dağ başında yalnız yaşayan bir ressamın genç kız ile olan ilişkisini anlatır
Genç kız, daha önce bir dergide fotoğrafını gördüğü ressamın sergisine gitmiş ve bir resmini satın almıştı Sonrasında ise kendisini yaşlı ressamın evine davet ettirmişti Bu davetin gerekçesi ise ressama modellik yapmaktadır
Hiç umulmadık vakitte ve zoraki bir davet üzerine genç kızın çıkagelmesi yaşlı ressamı epey şaşırtmıştı


Başına buyruk ama aynı zamanda çekici olan genç kız yaşlı ressamı kaygılandırıyordu
Genç kız tüm çekiciliği ile yaşlı ressamın kalbini fethetmişti Ama ressam mantıklı bir iş yapmadığını düşünüyordu Ne de olsa aralarında en az kırk yaş fark vardı Mantığı ile sevgisi arasında kala kalmıştı Ama buna son vermeliydi Her ne kadar genç kız istemese de onu gönderdi Bu ayrılış sırasında yaşlı ressam yol kenarındaki bitkileri göstererek :
“Bunlara yalnızca Bodrum’da rastlayabilirsin İsmi “Sabırlık” tır Kaktüsler iyice yaşlanıp kurumaya yüz tutarken göbeklerinden bu tür bitkiler çıkar Bunlar kaktüsün ölümünün işaretidir Ama bunu yeniden güç kazandığının belirtisi sanarak kendisini avutur” der
Bu sözlerden genç kız hiçbir şey anlamamıştır


KAHVE MOLASI

Öykü, sosyalist görüşlü birinin 12 EYLÜL öncesinde, öğrenci iken başından geçen bir öyküyü anlatır Öykü, küçük bir olayın ya da rastlantının insanların yaşamında bazen çok büyük değişikliklere neden olabileceğini, ancak bu rastlantının sadece o kişi için önemli olduğunu, genel olarak bakıldığında hiçbir önemli değişikliliğe yol açmadığını anlatmaktadır


İLK AŞK

Öykü, henüz lise çağındaki genç bir erkeğin kendinden yedi sekiz yaş büyük birine olan aşkını anlatıyor Liseli genç için bu bayan, bir aşkın ötesinde bir masal tanrıçasıdır Ona karşı beslediği, çoğu kez cinsel bir heyecan değildir Ancak bu aşk da “yaralı bir aşk” olmaya mahkumdur


KAÇIŞ

Bu öykü, Doğu Anadolu’ da, bir gazetecinin rastlantı sonucu gece vakti gittiği bir köyde başından geçen olayı anlatır
Gazeteci köye vardığında köyde bir eğlence vardır Bu, öğretmen olmak üzere iken ninesinin baskısıyla kendinden yaşça büyük olan ve sağır bir adamla evlendirilmek zorunda kalan genç bir kızın nişan gecesidir
Genç kız, bu yaşlı adamla evlenmek istemez Zira kasabada bir sevgilisi vardır ve ondan hamiledir Kız gazetecinin yardımıyla o gece köyden kaçar ve sevgilisine kavuşur


YATAKLI VAGONLAR MABUDESİ

Öykü, ikisi de evli olan bir politikacı ile bir yüksek memur bayanın ilişkisini bayanın ağzıyla anlatır
Politikacı beyle memur bayan evliliklerinden pek memnun değillerdir Çocuklarının okul-aile birliği toplantısında tanışmışlar ve birlikteliklerini ilerletmişlerdir Bu birlikteliklerini, bir gecesini yataklı vagonda geçirecekleri bir İstanbul seyahatiyle sürdürmeyi düşünürler
Bu tren yolculuğu sırasında başlarından umulmadık bir olay geçer Politikacı bey bu olay karşısında mantığın gereği olan hareket tarzını seçmiştir Ancak bayan, mantığın gereği olan bu davranışın sevgiye ters düşüp düşmediğini, sevginin gereğinin ne tür bir davranış olduğunu sorgulamaktadır


NAZİFE HANIM’ LA KIZLARI

Öykü, lise çağlarında bir genç erkeğin ağzından anlatılmıştır
Bu gencin babasının akrabası olan Nazife Hanım, eşini ve annesini yitirmiş bir bayandır Nazife Hanım’ın iki kızı vardır Nazife Hanım ile gencin babası daha önceleri aileleri tarafından evlendirilmek istenmiş ama bu mümkün olmamıştır Nazife Hanım’ ın kimsesiz kalması karşısında gencin babası onları, kendilerinin oturduğu kasabaya davet etmiş, onlara ev tutmuş ve yardımcı olacağını söylemiştir

Öyküde asıl anlatılan, bu genç ile Nazife Hanım’ ın kızları arasında geçen küçük kaçamaklardır Genç bunlardan hem tedirgin olmakta hem de hoşlanmaktadır Ancak bu kaçamakların birinde Nazife Hanım’ a yakalanırlar Neticede bu kaçamaklar Nazife Hanım’ların kasabayı terk etmesiyle sona erer


ESKİ KARELER

Eski bir sinema oyuncusu olan öykü kahramanı bir belediye otobüsü seyahati sırasında genç bir kızın ona tatlı bir gülümsemeyle baktığını farkeder Yaşlı aktör, bu tatlı gülümsemeyi kızın kendisini televizyonda gösterilen eski filmlerinden tanımasına bağlar Hatta tıpkı eski günlerdeki gibi kendisinin hala çekici olduğunu, kızın kendisine aşık olduğunu zanneder Halbuki kızın bu tatlı bakışı ve gülümsemesi; “Buyurun amca, ayakta kalmayın Ben nasıl olsa bir durak sonra ineceğim” sözleriyle yaşlı aktör için bambaşka bir hal alır ve bir hayal kırıklığına yol açar


PAVYONDA

Öykü 19 yaşında genç bir erkek olan kahramanın ilk cinsel deneyimini ve yaşadığı ortamda geçenleri anlatıyor
Genç henüz liseden mezun olmuştur ve köyde yetişmiştir Gerçi liseyi şehirde okumuştur ama burası da pek büyük bir yer değildir Bu genç, askerliğini yapmak için geldiği Ankara’ da dayısı tarafından bir pavyona götürülmüş ve burada bir pavyon kadını ile dans etmiş, sohbet etmiştir

Sohbet sırasında kadın, gence aşık olduğunu, onu sevdiğini ve artık burayı bırakarak onunla birlikte olacağını söyler Genç buna inanmış ama bu masalın gerçek olmadığını büyük bir üzüntü ile öğrenmiştir Genç bütün parasını o gece harcamıştırYaşadığı bu olay onun hayatında önemli bir tecrübe olacaktır


SONUNCU

Bu öyküde, aralarında evlilik bağı olmamasına rağmen birlikte yaşayan ve büyük oranda cinselliğe dayanan bir birliktelik içinde olan bir çift anlatılıyor
Bu çift on yıldır birliktedirler ve bu beraberlikleri artık eskisi gibi heyecan vermemektedir Nitekim adam kadını aldatmış, bir başkasıyla birlikte olmuştur Kadın bunu her nasılsa öğrenmiş ve birlikteliğe son vermiştir Adam ise bunu kabullenememiş ve bir vesile ile kadınla tekrar buluşmuş ve ondan son bir şans istemiştir İlişkiyi kurtarmak için girişilen bu sonuncu deneme önce başarılı olmuş ve kadın adamı affetmiştir Ama birlikte yenilen yemekten sonra eve giden çiftin beraberlikleri bu buluşma ile sona erer ve bir daha görüşmezler


EVLİLİK AJANSI

Rahmi Bey, orta yaşlarda ve hiç evlenmemiş olan biridir İşi icabı Ankara ile İstanbul arasında çok sık seyahat eder ve bu seyahatlerinde genelde treni tercih eder Yine böyle bir yolculuk sırasında, arka koltukta oturan iki bayanın konuşmalarına kulak misafiri olur
Bayanların konuşmalarından anlaşıldığı üzere bu iki bayan hiç evlenmemişlerdir ve birbirleriyle okul arkadaşıdırlar Bu iki iş kadını kendilerine birer hayat arkadaşı ararlarken başka bir arkadaşlarının tavsiyesi ile Swiss Otel’ in barına giderler Gerçekten de orada Sermet isimli bir beyle tanışırlar Bu bey bankacıdır Bayanlar bu beyden oldukça etkilenmişlerdir Onun boğazda yemek yeme teklifine olumlu yanıt verirler Bu yemek sırasında Sermet Bey’ in ince tasarlanmış oyununa gelmişlerdir Gerçekte Sermet Bey bu bayanlarla eğlenmiş ve yemek hesabını onlara ödetmiştir
Genç bayanlar yaşadıkları bu olayı tren yolculuğu sırasında birbirlerine anlatarak eğlenmektedirler Rahmi Bey’ de bu konuşmadan kendisine hesap çıkarmaktadır

ESKİ DEFTER

Başarılı bir cerrah olan öykü kahramanının Ester ve Albert isimli iki doktor arkadaşı vardır ve bu iki arkadaşı Yahudi’dir Ester ve Albert öykünün anlatıldığı zamanlarda nişanlıdırlar Ama Ester ile öykü kahramanı birlikte olmaktadırlar Yine bu birlikteliklerinden birinde Albert’ e yakalanırlar Bu olaydan sonra Ester ve Albert ayrılır Cerrah ise ikisiyle bir daha görüşmez Ta ki 20 yıl sonra İstanbul’ a gelene kadar Bu kez onları bulmaya karar verir Araştırmasında Albert’ in İsrail’ e göç ettiğini öğrenir Ester ise İstanbul’ dadır Onunla telefonda görüşür ve akşam yemeği için onun evine gider İkisi birbirlerini hala sevmektedirler Ancak Ester, onunla beraber olamayacağını, çünkü kendisine çok büyük yardımları olan evli biriyle beraber olduğunu söyler
Cerrah buna üzülür ama saygı duyar ve ayrılırlar
Yazar: Erhan Bener

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.