Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
osman, suikastı

Hz. Osman Suikastı

Eski 12-29-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hz. Osman Suikastı





Hz Muhammet (sav) bir gün evinde yatak kıyafetiyle oturmuş, az önce kendisini ziyarete gelen Hz Ebubekir ve Hz Ömer’le konuşuyordu Bir süre sonra kapı çalınmış ve kendisine Hz Osman’ın geldiği bildirilmişti,


Hz Osman’ın geldiğini öğrenen Hz Muhammet (sav), hemen başka bir odaya geçerek, üzerindeki geceliği çıkarmış elbiselerini giymişti Hz Muhammet (sav)’in bu davranışını gören Hz Ayşe, elbiselerini neden giydiğini sormuş ve şu karşılığı atmıştı:
“Osman’dan melekler utanır, ben nasıl utanmam!)”


Ne acıdır ki, Hz Muhammet (sav)’in böylesine saygısını kazanan bu büyük adam, öldürmesini bilmediği için, kendisine baş kaldıranlar tarafından vahşice öldürülecekti…
Hz Osman, Hicret’ten 47 yıl önce, bugünkü tarihle 575′te Mekke’de dünyaya gelmişti Mekke’nin soylu Kureyş ailesindendi, O tarihlerde Kureyşliler birçok kollara ayrılmışlardı Bunların en önemlileri, Hz Muhammet (sav)’in de bağlı bulunduğu Haşimiler, öbürü Hz Osman’ın soyu olan Emevilerdi Bu iki aile Mekke’yi birlikte yönetiyordu

Hz Osman Müslümanlığı kabul ettiğinde 34 yaşındaydı Müslüman olduktan sonra, Hz Muhammet (sav)’in büyük kızı Rukiye’yle evlenmişti Fakat Rukiye, amansız bir hastalık sonucu ölünce, Hz Muhammet (sav) bu sefer küçük kızı Ümmü Gülsüm’ü, aralarındaki akrabalık bozulmasın diye Hz Osman’a verdi Böylece Hz Osman iki kere peygamber damadı oldu Bundan ötürü de kendisine “İki Nur Sahibi” anlamına gelen “Zinnureyn” deniliyordu

Hz Osman, yumuşak başlı, dürüst, son derece dinine bağlı bir kimseydi İnsan sevgisi ve acıma duygusu, onun en büyük özelliklerindendi… Hz Muhammet (sav)’i içtenlikle sever Onun uğrunda hiç bir fedakârlıktan kaçınmazdı Etkili bir konuşmacıydı Kur’an-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde olduğu kadar Müslümanlığın yayılmasında da büyük çaba göstermiş ve başarı sağlamıştı


Hz Osman’ın Halifeliği zamanında, İslâm Devleti, Orta Asya’dan Atlas Okyanusuna kadar uzanıyor; İran, Azerbaycan, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır’ı içine alıyordu Bütün bu ülkeler, Basra, Küfe, Şam ve Mısır Valilikleri tarafından yönetilirdi


Onun amacı, Hz, Ömer’den devraldığı bu büyük İslâm devletinin sınırları içindeki değişik ırk, dil ve dindeki toplumları birbirleriyle kaynaştırmak, ileri ve uygar bir yönetim kurmaktı Bunda başarı kazanmış, Hz Ömer’in yerini tam anlamıyla doldurmuştu
On iki yıllık Halifeliğinin ilk altı yılı, tam bir güvenlik ve düzen içinde geçmişti Ülkede eksiksiz bir denetim kurulmuş, tarım ve ticaret alanlarında büyük atılımlar yapılmıştı Ne var ki, varlıkları çoğaldıkça Müslümanlar yaşadıkları gösterişsiz ve yalın hayattan uzaklaşıp dünya zevk ve nimetlerinden yararlanmak için günlerini gün etmeye bakıyorlardı
Hz Muhammet (sav) bir konuşma sırasında, rekabet ve kin duygusunun varlıkla birlikte geleceğini bildirmişti Gerçekten de öyle olmuştu; aralarına çıkar ayrılıkları girdikçe, Müslümanların birliği bozuluyor, eski içtenlik ve gerçek dostluk hiç bir yerde görülmez oluyordu Artık Müslümanlar da Bizanslılar -ve İranlılar gibi, saraylarda oturuyor, değerli kumaşlardan elbiseler giyiyorlardı Hz Muhammet (sav)’in döneminde yaşamış olanlar yaşlanmışlardı Onların yerine geçen yeni kuşak eskilerin ülkülerine bağlılığından yoksundu Madde ve çıkar onlara daha çekici geliyordu


Öte yandan Kureyş’in iki kolu olan Haşimilerle Emeviler birbirlerine düşman kesilmişlerdi Emeviler, Hz Osman’la olan yakın akrabalıklarından yararlanıp bütün yüksek memurlukları ellerine geçirmişlerdi Bu durumdan en çok Haşimiler yakınıyorlardı
Bu Sıralarda Mısır’dan birkaç kişi Medine’ye gelerek Hz Osman’a Vali Abdullah bin Sa’d'ı şikâyet ettiler Halife Hz Osman, Vali’yi azarlayan bir mektup yazdı Gelenler, mektubu Vali’ye ilettiklerinde, Abdullah bin Sa’d Halife’nin buyruklarına boyun eğeceği yerde, onları dövdürdü Dahası şikâyetçilerden biri, dayak sırasında öldü Bu olay, genel hoşnutsuzluğun su üzerine çıkmasına ve birtakım ayaklanma girişimlerine yol açtı


Ayaklananlar Basra, Küfe ve Mısır üzerinden Medine’ye doğru üç ayrı koldan yürüyüşe geçtiler Ancak, Medine’de Hz Osman’ı tutanların bir ordu topladıklarını işitince, kentin yakınlarında konakladılar Gelenler 600 kişiydiler Duydukları bu haberin doğruluğunu öğrenmek için, Medine’ye birkaç kişilik bir kurul gönderdiler Bunlar, Medine’de Hz Ali, Talha ve Zübeyr’den başka, Hz Muhammet (sav)’in eşleri ve kentin ileri gelenleriyle görüştüler Hac amacıyla geldiklerini, ayrıca halka kötü davranan memurların görevlerinden alınmaları için başvuracaklarını, arkadaşlarının da Medine’ye girmelerine izin verilmesini söylüyorlardı Talha ve Zübeyr söylenenlere inanmadılar Ayaklananlar, kötü amaçlarının ortaya çıktığını görünce Medine’nin dışında bekleyen arkadaşlarının yanına döndüler
Aralarında yeniden bir görüşme yaptıktan sonra, Mısırlıların Hz Ali’ye Basralıların Talha’ya ve Kulelilerin ise Zübeyr’e baş vurarak, kabul ederlerse Hz Osman’ın yerine kendilerini Halife seçeceklerini söyleme kararını aldılar Teklif aynı anda üçüne birden yapılacak ve onların iktidar tutkuları kamçılanarak, düşmanlarını parçalayıp güçsüz düşüreceklerdi


Hz Ali olup bitenlerden kuşkulandığı için, Medine’de asker toplamış, oğulları Hasan ve Hüseyin’i de Hz Osman’ı korumakla görevlendirmişti Kendisi de Medine dışında karargâh kurmuştu Burada Mısırlılarıntemsilcileriyle görüşen Hz Ali, teklifi öğrenince öfkelendi, hepsini kovdu Öteki asi kurulları da Talha ve Zübeyr’den aynı karşılığı alınca, gidiyormuş gibi yaptılar Bunun üzerine Hz Ali, askerleriyle Medine’ye döndü
Fakat ayaklananlar birdenbire geri dönerek saldırıya geçmişler ve güvenlik tedbirlerinin kaldırıldığı Medine’ye girmişlerdi Kendilerine karşı koyanların öldürüleceğini, halka hiç bir kötülüklerinin dokunmayacağını açıklayan isyancılar, Hz Osman’ın gönderdiği kişilerin öğütlerini dinlemediler Daha sonra Medine’nin ileri gelen kişileriyle ayaklananların yanına giden Hz Ali:


“Gitmeye karar vermişken niçin geri döndünüz?” diye sordu
İsyancılar, Hz Ali’ye amaçlarının Hz Osman’ı Halife’likten düşürmek olduğunu söylediler Hz Osman’ı tutanlar, isyancılarla çarpışmak için ondan izin istediler Fakat Hz Osman, kendisinin yüzünden Müslüman kanı akıtmasından yana olmadığından, onlara bu izni vermedi


İsyancılar Medine’ye yerleşmişlerdi Hz Osman ise sanki hiç bir şey olmamış gibi imamlık görevine devam ediyordu Ona karşı olanlar da arkasında namaz kılıyorlardı Bir cuma namazında Hz Osman minberden, isyancılara seslenerek:


“Sizler lanetlenmiş kişilersiniz Gelin asilikten vazgeçin, lanetlenmiş olmayın!” dedi Camide bulunanlardan birkaç kişi de onun bu sözlerini onayladılar Buna çok kızan asiler, halkı taşa tuttular Atılan taşlardan biri de Hz Osman’ın başına geldi ve bayılmasına yo! açtı
Vilâyetlerde, Medine’deki karışıklıklar öğrenilince, Hz Osman’ı kurtarmak için hazırlıklar başladı Şam’dan, Kûfe’den ve Basra’dan ona bağlı birlikler hızla Medine’ye doğru ilerlemeye başladılar Tehlike içinde olduklarını anlayan isyancılar, işi çabucak bitirmek için Hz Osman’ı öldürmeye karar verdiler


Hz Ali isyancıların kararını öğrenince, oğulları Hasan ve Hüseyin’i yeniden Hz Osman’ı korumakla görevlendirdi Talha, Zübeyr ve öteki seçkin kişiler de oğullarını Hz Osman’ın yanına gönderdiler, öte yandan isyancıların Hz Osman’ı öldürmeye iyice kararlı olduklarını gören Hz Ali onlara:
“Kılıçlarınızı sıyırmayın; sıyırırsanız bir daha kınına koyamazsınız! Unutmayınız ki, Medine’yi koruyan meleklerdir Eğer onu öldürürseniz, melekler Medine’yi bırakıp giderler! Bir Halife öldürülürce, 30 bin insan öldürülmüş sayılır” diye onlara öğüt verdi fakat bu sözlerinin bir etkisi olmadı


İsyancılar bir gün saldırıya geçip Hz Osman’ın evini ok yağmuruna tuttular Atılan oklardan, Hz Ali’nin oğlu Hasan’la, Talha’nın oğlu Muhammet yaralandı İsyancılar, ok atarak bir sonuç alamayacaklarını anlayınca, bitişik evin duvarını delerek Hz Osman’ın evine girdiler
Bu sıralarda Hz Osman 82 yaşındaydı Bir gece önce düşünde Hz Muhammet (sav)’i görmüş ve Peygamber ona:


“Yarın akşam iftarı bizim yanımızda yapacaksın…” demişti
Delik duvardan içeri giren isyancılar, Hz Osman’ı oruçlu ağzıyla Kur’an-ı Kerim okurken buldular Muhammet bin Ebubekir, Hz Osman’ın sakalından tutarak:
“Şimdi seni elimden hiç kimse alamaz!” diye bağırdı
Hz Osman, Muhammet bin Ebubekir’in yüzüne bakarak yavaş bir sesle:
“Baban bu halini görse, ne kadar utanır, ne kadar üzülürdü…” deyince, Ebubekir utancından kaçtı Geriye kalan üç suikastçıdan biri kılıcını çekerek Hz Osman’a doğru salladı Eşinin yanında bulunan Naile Hatun, Hz Osman’ı korumak için kollarını siper etmek isteyince parmakları doğrandı Bu sefer öbür iki suikastçı Halife’ye saldırdı Biri kılıcını Hz Osman’ın göğsüne saplarken, öteki de boğazına sarıldı Az sonra, Hz Osman kanlar içinde, cansız yerde yatıyordu Hz Osman’ın kanı, okumakta olduğu Kur’an’ın üzerine sıçramıştı


Naile Hatun’un bağırışı üzerine koşan kölelerden biri, suikastçilerden ikisini öldürdü, üçüncüsü kaçmayı başarabildi Kapıda nöbet bekleyenler de içeriden gelen gürültüleri duyunca, odaya girmişler, fakat geç kaldıklarını görmüşlerdi


İsyancılar iki gün Medine’ye egemen oldular Korkusundan kimse sokağa çıkamıyordu Hz Osman’ın cesedi iki gün olduğu yerde kaldı Sonunda Hz Ali Hz Osman’ın gömülmesi için harekete geçti Ölüyü taşlamak isteyen isyancıları dağıttı Hz Osman’ın cenazesi, Medinelilerden ancak 20 kişi tarafından kaldırılarak gömüldü




Hz Osman’ın Kur’an-ı Kerim üzerine sıçrayan kanı hiç bir zaman kurumadı Müslümanlar arasındaki savaşın başlangıcı oldu Yüzyıllarca, sanki bu kanın kurumasını önlemek istercesine, mezhep kavgalarıyla Müslümanlar birbirlerinin kanını akıtıp durdular

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.