![]() |
Islah Ile Konusu Para Olan Davanın Değerinin Arttırılmasında (kısmi ıslahta) özellik |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Islah Ile Konusu Para Olan Davanın Değerinin Arttırılmasında (kısmi ıslahta) özellikISLAH İLE KONUSU PARA OLAN DAVANIN DEĞERİNİN ARTTIRILMASINDA (KISMİ ISLAHTA) DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE BU KONUDAKİ YARGITAY KARARLARINA ELEŞTİREL YAKLAŞIM Islah HUMK m ![]() ![]() ![]() HUMK m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İptal kararının incelenmesi sonucu, itiraz konusu kuralın; 1- Davaların en az giderle ve olabildiğince hızlı sonuçlandırılması gerektiği (AY m ![]() 2- İtiraz konusu kuralın, davacıyı ikinci kez dava açmaya zorlaması nedeniyle bir hakkın elde edilmesini zorlaştırdığı, dolayısıyla hak arama özgürlüğünü kısıtladığı, temel hak ve özgürlükler sınırlanırken sınırlama ile öngörülen amaç arasında makul ve adaletli bir denge kurulmadığı (AY m ![]() ![]() İptal kararının 6`ya karşı 5 oy çokluğu ile alınması oldukça anlamlıdır ![]() Bu iptal kararından sonra, dava devam ederken müddeabihin ıslah suretiyle arttırılmasının önü açılmıştır ![]() ![]() ![]() Bu makalede ıslah deyimiyle konusu para olan davada, dava sebep ve konusunun aynı kalması kaydıyla, dava değerinin arttırılması şeklindeki kısmi ıslah kastedilmiş olacaktır ![]() FAİZ VE TEMERRÜT 1- Islah ile arttırılan kısım için ilk önceleri Yargıtay`ın verdiği bazı kararlarda faizin ilk dava açıldığı tarihten itibaren işleyeceği belirtilmekteydi; - "Fazla mesai ücreti dışında kalan işçilik alacakları için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan dava dilekçesi ıslah edilerek ücret, ikramiye, hafta tatili, akdi tatil, gece zammı ve vardiya ücret alacağına ilişkin müddeabih arttırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Davacı ihbar tazminatı, fazla çalışma parası ile hafta, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Ancak Yargıtay daha sonra ıslah ile arttırılan miktar için faize dava tarihinden değil de ıslah tarihinden itibaren hükmolunması yönünde görüş değiştirmiştir ![]() - "Kısmi davanın dava edilmeyen fakat saklı tutulan miktar bakımından borçluyu temerrüde düşürmeyeceği, yargısal kararlarda benimsenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HUMK`nun 87/son cümlesinin Anayasa Mahkemesi`nce iptalinden önce fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan kısmi davada davalı önceden temerrüde düşürülmemişse, dava açılmakla oluşan temerrüdün ilk kısmi davaya konu alacaklarla ilgili olduğu, daha sonra açılan ek dava istenen bakiye alacaklarla ilgili olarak ek dava tarihi itibariyle borçlunun temerrüde düşürüldüğü, bunun sonucu olarak ek davaya konu alacaklara ek dava tarihinden itibaren faiz yürütüleceği Yargıtay`ca benimsenmekte idi ![]() ![]() ![]() ![]() Somut olayda, davacının dava dilekçesindeki müddeabihi aynı davada harcını yatırmak suretiyle kısmi ıslah yolu ile arttırdığı, harcın yatırıldığı tarihte arttırılan kalemler için temerrüt oluştuğu gözetilerek bu kalemler için 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Islah dilekçesi ile miktarın arttırılması halinde ıslahla arttırılan miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Öte yandan ıslah suretiyle dava konusunun arttırıldığı hallerde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`nun 03 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemece ıslah dikkate alınarak alacakların tamamına ilk kısmi davadan faize karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir" ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Yargıtay kararlarına göre dava açmadan, davalı ihtarla temerrüde düşürülmüşse, ıslahla arttırılan miktar için ihtar tarihinden itibaren faiz istenebilecektir ![]() - "Davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 21 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemece, "kısmi davadan önce işverene ihtarname çekilip tebliğ edildiği, ihtarnamede ödeme günü belirtilmediğinden kısmi davada istenen miktarlar ile sonradan arttırılan kalemlere ilişkin miktarlara 21 ![]() ![]() ![]() Davacı (alacaklı) açacağı kısmi davadan önce borçluyu temerrüde düşürmüş ve yargılamanın devamı sırasında kısmi ıslah yolu ile müddeabihi arttırmış veya ek dava açmış ve kısmi dava ile birleştirilmiş ise, bu temerrüt ihtarının bu iki halde borçlu temerrüdünü oluşturup oluşturmayacağı sorununun da çözümlenmesi gerekir ![]() Genel olarak ihtarın normal gerçekleşme tarzı, alacaklının sırf ödeme talebinden ibaret iradesini borçluya iletmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde bir borç ilişkisinde alacaklının temerrüt faizi talep edebilmesi için, iki temel şartın bir arada bulunması gerekir ![]() ![]() Bu ilkeleri somut olaya uyguladığımızda; davacı, kısmi davayı açmadan önce doğan para borcu için işverene gönderdiği ihtarnamede fazla çalışmalara ilişkin alacaklarının, hafta sonu çalışmalarına ilişkin alacaklarının, kullanmadığı yıllık izinlerine ilişkin alacaklarının derhal bankadaki hesabına yatırılmasını, aksi halde alacaklarını faizi ile tahsil edeceğini ihtaren bildirmiş, ihtarname işverene usulüne uygun tebliğ edilmiş bulunduğundan ihtarnamede sayılan alacaklar için davadan önce temerrüt oluşmuştur ![]() 1- Bu nedenle ücret alacağı dışındaki alacaklar için ihtarnamenin tebliği ile temerrüt oluştuğundan kısmi davadaki istek ve ıslahla arttırılan miktara temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir ise de mahkemece bu iki istek için ilk dava tarihi bulunan 21 ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Davacı ihtarnamede ücret alacağını talep etmemiş olup, bu kesim için işveren davadan önce temerrüde düşürülmediğinden kısmi dava ile istenen miktara bu davanın açıldığı 21 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4- Yargıtay ıslah isteminde faiz talep edilmediği takdirde, ıslah ile arttırılan bölüm için faize hükmedilmeyeceği görüşündedir ![]() - "Davacı işçi, işverene gönderdiği 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davacı ıslah dilekçesinde ise, faiz istemine yer vermemiştir ![]() ![]() Bilirkişi hesap raporunda alacaklar belirlenmiş, bunun üzerine davacı 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemece kıdem tazminatına 30 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davacı, alacaklara dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yönünden bozulmasını istemiş olduğundan özel dairece dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur ![]() Mahkemece eski kararda direnilmiştir ![]() Hemen belirtelim ki, ıslah isteminde davacı faiz talep etmediğinden kural olarak ıslah ile arttırılan bölüm için faize hükmedilmemesi gerekir ![]() ![]() ![]() Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin ıslah ile arttırılan alacak kesimi için, davalının ıslah tarihinde temerrüde düşeceği ve faize de ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği yönündeki direnme kararı usul ve yasaya uygundur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Zamanaşımı Yönünden; 1- Kısmi dava açılması ile alacağın yalnız o kısmı için zamanaşımının kesildiği, dava dışı kalan kısım hakkında bu hak saklı tutulsa bile zamanaşımının kesilmeyeceğine dair Yargıtay kararları kökleşmiştir ![]() - "İlk davayı açarken sebepsiz mal edinme hükümleri uyarınca davalı kurumdan alacaklı olduğunu bilen davacının bir kısım hakkını saklı tutarak bir kısmını dava etmiş olması saklı tutulan kısım hakkında BK m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -"İlk davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olması zamanaşımını kesemez" (Y ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Yukarıdaki kararlar Prof ![]() ![]() ![]() ![]() -"İşçinin fazla çalışma, hafta tatili ve bayram tatili alacakları için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan kısmi dava, talep edilmeyen miktarlar bakımından zamanaşımını kesmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki dönemdeki kararlar da aynıdır ![]() -"Davacıların ıslah dilekçesinde ileri sürdükleri istemin ıslah yolu ile talep sonucunun arttırılması şeklinde olsa da, yeni bir dava niteliğinde bulunduğu ve HUMK`un 195 vd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Davacı 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Ek dava kısmi davadan bağımsız bir dava olup, açılan ilk davadan ayrı değerlendirilmesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3-Yargıtay haksız fiil (trafik kazası) nedeniyle açılan kısmi davada zararı kesinleştiren rapor tarihinden bir yıl, zarara neden olan olay tarihinden itibaren beş yıl (uzamış ceza zamanaşımı) içinde ıslah dilekçesi verilmez ise, ıslahla arttırılan zarar miktarının zamanaşımına uğradığını belirtmektedir ![]() - "Davaya konu trafik kazası 21 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Islah olarak adlandırılan dilekçe HUMK`un 83 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir dilekçe ıslah olarak nitelendirilse bile, zamanaşımı ve hak düşürücü süre gibi hususları kesmeyecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Borçlar Kanunu`nun 60 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hak Düşürücü Süre Yönünden 1- Kısmi dava ile, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan kesimi için hak düşürücü sürenin korunduğu, kısmi dava dışı kalan (saklı tutulan) alacak kesimi için hak düşürücü sürenin korunmadığı yerleşik Yargıtay karalarındandır ![]() - "Kamulaştırma bedelinin arttırılması davaları müddete tabi olup, bu süre hak düşürücü süredir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Kamulaştırma Kanununun 38 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Yukarıdaki kararlar Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Anayasa Mahkemesi`nin kararından sonra da Yargıtay`ın görüşü değişmemiştir ![]() - "Kamulaştırma bedelinin arttırılması davası, kamulaştırma işleminin tebliğinden, tebligat yoksa, ferağ tarihinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ![]() Olayımızda tebligat ve ferağ olmadığına göre dava tarihi olan 25 ![]() ![]() ![]() Dava dilekçesinde istem sınırlandırılarak talepte bulunulmuştur ![]() ![]() ![]() Bu nedenle ilk dava dilekçesindeki istemle bağlı kalınması gerekirken ıslah kabul edilmek suretiyle kamulaştırma bedelinin fazla arttırılması, Doğru görülmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Islah Ile Konusu Para Olan Davanın Değerinin Arttırılmasında (kısmi ıslahta) özellik |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Islah Ile Konusu Para Olan Davanın Değerinin Arttırılmasında (kısmi ıslahta) özellikFAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIN SAKLI TUTULMASI 1- Yargıtay`a göre ilk dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması, bu haklardan zımnen vazgeçilmesi sonucunu doğurmaktadır ![]() - "Davacı dava dilekçesinde talep konusu alacaklardan fazlaya ait haklarını saklı tutmadığı gibi, davayı da kısmi dava olarak açmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde davacının isteyebileceği, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretleri dava dilekçesiyle sınırlandırılmış bulunduğundan, bu istekler için fazlaya ait kısımları açıkça saklı tutmadığından, zımni olarak vazgeçmiş sayılmalı ve dava dilekçesi dışında kalan miktarların reddi cihetine gidilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - "Davacılar ilk davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan destekten yoksun kalma tazminatını, yani maddi tazminatı istemişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Yargıtay ıslah dilekçesinde de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması halinde, sonradan ıslah veya ek dava yoluyla yeniden istemde bulunulamayacağı görüşündedir ![]() -"Dava haksız eylemden kaynaklanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davacı taraf bu ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığına göre daha sonra 28 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İNCELEME - DEĞERLENDİRME Türk Dil Kurumu Sözlüğünde ıslahın tanımı düzeltme, iyileştirme olarak verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Islahın hukuki niteliğinin belirlenmesi, daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır ![]() Yargıtay 4 ![]() ![]() ![]() Yani Yargıtay`a göre Anayasa Mahkemesi`nin iptal kararı ile kısmi ıslah, ek davanın yerini almıştır ![]() Oysa dava değerinin arttırılması şeklindeki kısmi ıslah, bir dava değildir ![]() ![]() ![]() 1- Kısmi ıslah bir dava açılması şeklinde yapılmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Yani kısmi ıslah için yapılan işlem HUMK m ![]() ![]() ![]() ![]() Islah yapılırken mahkeme kalemine yeni bir kayıt yapılmıyor, tarafların ayrıca belirtilmesi zorunluluğu yok, yeni bir dava açılmış olmuyor ![]() Aksine ıslah işlemi ile ilk davadaki olay, delil, rapor ve belgelere dayanılıyor ![]() ![]() ![]() 2- Arttırılan kısım için harç yatırıldığı için yeni bir dava açıldığı kabul edilmelidir denebilirse de, bu harç dava açılmasındaki harç değil, bir tamamlama harcı (Harçlar Kanunu m ![]() ![]() ![]() 3- Yargıtay`ın kabulüne göre davacı iddiasını genişlettiğinde (davasının değerini arttırdığında) ve davalı da buna açıkça veya zımnen muvafakat ettiğinde, yeni bir dava açılmış sayılacaktır ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak açılmış bir davada, dava sebepleri ve konusunun içeriği değiştirilmeden, saklı tutulan kısım için yapılan kısmi ıslah (sadece dava değerinin arttırılması), bir dava olmayıp, iddianın genişletilmesidir ![]() ![]() Yukarıdaki Yargıtay Kararlarına Diğer Eleştiriler Kanunda açıkça kısmi davada saklı tutulan kısım için zamanaşımının başlangıcı ve temerrüt konusunda bir düzenleme yapılmamıştır ![]() Yargıtay yorum yoluyla kısmi ıslahın ileri etkili sonuçlar doğuracağını kabul etmektedir ![]() Oysa yorum hak arama özgürlüğünü genişletici ve adalete uygun olarak kanunun ruhu, günün koşulları ve ihtiyaçları ile tarafların hak ve menfaatlari dikkate alınarak yapılmalıdır ![]() Genelde tazminat ve alacak davalarında, davalının sorumlu tutulacağı miktar başlangıçta belirli değildir ![]() Yargıtay`ın yorumuna göre alacağın bir kısmının zamanaşımına uğramamasını ve tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini sağlamak isteyen davacı, belirsiz ve yüksek değerler üzerinden dava açmaya zorlanmaktadır ![]() Başlangıçta kesin olarak belirsiz değeri yüksek tutarak dava açarak fazla miktarda harç ödemek zorunda kalan davacı, red vekalet ücreti ile de sorumlu tutulma riskine girmektedir ![]() En büyük adaletsizlik belirsizliktir ![]() ![]() Davasını tamamen ıslah eden, yani dava konusunu (talep sonucunu) veya sebebini tamamen değiştiren kimse lehine zamanaşımının, hak düşürücü sürenin kesilmesi ve temerrüt konusunda ilk davanın açıldığı tarih baz alınırken, aynı dava sebeplerine dayanan dava konusunun arttırılmasında niye ilk dava tarihi dikkate alınmıyor anlamak mümkün değildir ![]() Daha açık bir dille anlatmak gerekirse, yanlış olarak dava açanın düzeltme hakkı, niçin davayı doğru açıp sadece değerini elinde olmayan nedenlerle tam bilemeyenin düzeltme hakkına karşı üstün tutuluyor? Örneğin; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının tamamen ıslah edilerek, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali davasına dönüştürülmesinde, mutlak butlan davası için öngörülen hak düşürücü süre ilk dava tarihinde kesilmiş kabul edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ya da iki haklı ihtara dayanılarak açılan tahliye davası, temerrüt nedeniyle tahliye davasına veya tahliye nedeniyle açılan dava, ıslahla fuzuli işgal sebebine dayandırılabilmektedir ![]() ![]() Bu noktada Yargıtay kararlarında HUMK m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yani ıslahı yapan tarafın ıslah talebini hangi konuda (HUMK m ![]() ![]() ![]() ![]() Kısmi ıslah yoluyla iddianın genişletilmesinin kapsatıldığı an, davanın açılma anıdır ![]() ![]() ![]() Islahın konusu da fazlaya ilişkin olarak saklı tutulan hakkın değeridir ![]() ![]() Düz bir mantıkla hareket edildiğinde; fazlaya ilişkin hakkın tutarı belirtilmediği ve bu hak için harç yatırılmadığı, dolayısıyla dava açılmadığı sonucuna varılarak, zamanaşımı, hak düşürücü sürenin kesilmediği, belirsiz bir tutar için davalının temerrüdünün söz konusu olamayacağı iddia edilebilirse de, davanın sebeplerine dayanan konusu ve onun içinde yer alan değeri arasındaki ilişki dikkate alındığında, bu iddia çürütülmüş olur ![]() Davanın sebeplerine istinaden belirlenen konusu ile değeri birbirinden ayrılarak yorum yapılmalıdır ![]() Örneğin iş veya trafik kazasına dayanan tazminat veya iş aktinin haksız feshi nedeniyle işçilik haklarının (yıllık ücretli izin, ihbar tazminatı vs ![]() ![]() ![]() Kısmi dava açıldığı tarihte, davalı bu davanın hangi sebeplere istinaden ve hangi konuda açıldığını öğrenmiş olmakta, dolayısıyla o sebeplere dayanan konuda zamanaşımı ve hak düşürücü süre kesilmiş, davalı temerrüdü gerçekleşmiş bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Daha açık bir dille anlatmak gerekirse aynı sebebe dayanan, aynı konudaki dava değerinin arttırılması, ilk dava tarihinden itibaren geriye yönelik hüküm ifade etmelidir ![]() Örneğin davacı dükkanını haksız işgal eden davalıdan, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, işgal tarihinden işgalin son bulduğu tahliye tarihine kadarki 14 aylık dönem için ecrimisil bedeli olarak 5 milyar istemiş, bilirkişi incelemesinde bunun tutarı 8 milyar belirlenmiştir ![]() ![]() Ancak dava sırasında davacı, davalının taşınmaza verdiği zarar için de talepte bulunursa, bu zararın tutarı için ilk dava tarihinde temerrüt oluşmaz ve zamanaşımı kesilmez ![]() ![]() Dava değerinin artmasını doğuracak şekilde dava sebeplerinin (vakıaların) veya istem sonucunun veya her ikisinin birden değiştirilmesi durumunda, yapılan ıslah, Yargıtay kararlarındaki gibi ileriye yönelik olarak sonuçlarını doğurabilir ![]() Ancak davanın sebebi ve konusu değiştirilmeden, sadece değerindeki arttırımın ise geriye yönelik olarak sonuç doğurması gerekir ![]() Burada dava sebeplerinden kasıt, hukuki sebepler değildir ![]() ![]() ![]() Yargıtay`ın işverenin temerrüde düşürülmesi için, ayrıca miktar belirtilmeksizin, istenen alacak kalemlerinin gösterilmesinin yeterli olduğuna dair kararları yukarıdaki görüşlerimi doğrulamaktadır ![]() - "Davacı vekilince 08 ![]() ![]() ![]() ![]() Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre işverenin temerrüde düşürülmesi bakımından tahsili istenen miktarların açıkça belirtilmesi bir zorunluluk değildir ![]() ![]() Yapılan bu açıklamalara göre, mahkemece hüküm altına alınan işçilik hakları yönünden temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi istenen alacak kalemleri tutarlarının belirtilmesi temerrüt için şart değildir ![]() Yargıtay aynı hususu ibranameler için de kabul etmektedir ![]() - "İşçi iş akdi sona erdikten sonra hür iradesi ile tüm işçilik alacaklarını açık ve ayrıntılı olarak yani kalem kalem göstererek aldığını belirtmiş ise miktar yazılı olamasa bile işvereni ibra etmiş sayılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her ne kadar dava tarihinden itibaren saklı tutulan kısım için faiz istendiği ve zamanaşımının kesildiği, yani kısmi ıslahın geriye yönelik sonuç doğurduğu, dolayısıyla bu andan itibaren usule ilişkin tüm işlemlerin yapılmamış sayılması gerekir denirse de, 87 ![]() ![]() ![]() Yargıtay`ın görüşü likit alacaklar bakımından doğru olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Yargıtay zarar ve alacağın kapsamını belirlemek için eda davasının öncüsü olarak, eda davası ile birlikte tespit davası açılmasına da imkan vermemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eda davası sonunda verilen hüküm ile aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin de var olup olmadığı tespit edilir ![]() ![]() Örneğin davacı-işçinin, davalı-işverenden fazla mesai ücreti alacağının tespitini ve tespit edilen ücretin tahsilini birlikte istemesi ya da kazazedenin, sorumluya karşı açtığı davada uğranılan zararın tespiti ve tahsilini birlikte talep etmesi neden mümkün olamıyor? Bir husus da fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması sonucu bu haklardan zımnen vazgeçildiği sonucuna hangi gerekçeye dayanılarak karar verildiğidir ![]() ![]() Gerçekten Anayasa Mahkemesi`nin ıslahla ilgili iptal kararına konu somut davada; davacı Orman İdaresi, davalı adına tespit edilen 2100 m2`lik yerin orman olduğunu belirterek tespite itiraz davası açmış, ancak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamıştır ![]() ![]() ![]() Ormanla ilgili ve kamu düzenini ilgilendiren bir davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması, talep sonucunun arttırılmasını engellemez ve böyle bir dava tazminat-alacak davaları için emsal olmaz denilebilirse de, Anayasa Mahkemesi kararında davanın kamu düzenine ilişkin olup olmadığı hususu dikkate alınmadığı gibi, kanunda fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmasa bile, talep sonucundaki değeri değiştirerek, davanın ıslahını engelleyen bir hüküm de yoktur ![]() Ancak öğreti ve Yargıtay; fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan açılan davada, talep sonucunun, davalının muvafakatı ile dahi artırılmayacağı görüşündedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumda " fazlaya ilişkin haklarım saklıdır ![]() ![]() Bir haktan zımnen feragat edildiğini, hiçbir yasal dayanak olmaksızın kabul etmenin, sonuçlarını ve etkilerini tartışmak bu makale boyutunu aşacağından, sadece bu hususu kabul etmediğimi belirtmekle yetiniyorum ![]() Ancak bir örnekle bu konuya kısaca değinmek istiyorum: Bir trafik kazası sonucu sürücünün kusuru ile kolu kopmuş kimse aracın işleteni olan 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılınca, Harçlar Kanunu m ![]() ![]() BK m ![]() ![]() ![]() Ancak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması, yapılacak değer arttırımının geriye yönelik sonuç doğurmasını engellemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak; fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan açılan davada, dava değerinin arttırılması imkanı tanınmalı, zımni feragat görüşü bırakılmalı, ancak değer arttırımına dair talebin yeni bir dava olduğu dikkate alınarak, ileri yönelik sonuçlarını doğuracağı kabul edilmeli düşüncesindeyim ![]() Yargıtay fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu durumlarda dahi bazı şartlarda ek dava açılmasını kabul etmemektedir ![]() - "Öte yandan dava dilekçesinin sonuç bölümünde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş olsa bile, dilekçede isteklere ait kalemler teker teker gösterilmiş ve bu kalemlerin karşılığı alacaklar bildirilmiş, başka bir ifade ile alacağın ne miktardan ibaret olduğu tayin ve tespit edilmiş ise fark alacak için dava açılamaz, bu şekilde açılan dava reddedilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Somut olayda davacı ilk dava dilekçesinde 1975-1995 yılları arasında kullanmadığı izin günlerini yıllar itibariyle tek tek yazmış,1992 yılında kullanmadığı izninin bulunmadığını, 1993 yılında da 16 gün izin kullanmadığını açıkça belirtmek suretiyle kullanmadığı toplam 263 günlük izin ücreti alacağının ödetilmesini istemiştir ![]() ![]() Davacı her ne kadar dava dilekçesinin sonuç kısmında fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu bildirmiş ise de, dava dilekçesindeki sınırlayıcı sözler, o dava ile hakkın tamamının hedef tutulduğunu ve davanın kısmi dava olmayıp, tam dava olduğunu göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuçta fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasından başka, dava dilekçemizdeki ifadelerimize de dikkat etmeliyiz ![]() Hukuk Genel Kurulu yukarıdaki kararının devamında, faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi ile ilgili olarak aynen şöyle demektedir ![]() "Çalışılan sürede kullanılan ve kullanılmayan izinlerle ilgili belgeler, işveren nezdinde olduğundan davacıdan bu süreleri saptayarak alacak miktarını BELİRLEMESİNİ beklemek MÜMKÜN DEĞİLDİR ![]() Kendi içinde bile çelişkili olan bu kararla ilgili yorum yapmıyorum! Peki Yargıtay`ın ısrarlı tutumu karşısında ne yapılabilir? Kısmi dava dilekçesi ihtar niteliğine büründürülebilir ![]() ![]() Çünkü böyle bir talepte, davalıdan olan alacağın tümü belirtilerek, davalının uyarılması, dolayısıyla ihtar fonksiyonu yerine getirilmiştir ![]() Ancak şu anki Yargıtay görüşleri dikkate alındığında, temerrüde düşürme bakımından en sağlam yol; davadan önce alacağı en yüksek seviyede tutarak, davalıya noterden bir ihtar göndermektir ![]() Ancak BK m ![]() ![]() Ayrıca ihtarın hüküm ve sonuçlarını doğurması için karşı tarafa tebliği şarttır ![]() ![]() ![]() ![]() O zaman tek yol, yargılama giderini göze alıp, alacağı en yüksek seviyede tutarak doğrudan dava açmaktır ![]() Görüldüğü gibi Yargıtay`ın hak ve adaletle bağdaşmayan tutumu karşısında aranan çareler, bizleri hukuk cambazı olmaya zorlamaktadır ![]() Kısmi ıslahın geriye yönelik olarak hüküm ve sonuç doğurduğu kabul edildiğinde, ıslahın bir istisna olmaktan çıkıp, her zaman başvurulan olağan yol durumuna geleceği ileri sürülebilir ![]() ![]() ![]() Bunu önlemenin, yani ıslahın amacına uygun ve istisna olarak kullanılmasını sağlamanın yolu; eda davasının öncüsü olarak tespit davasını, eda davası ile birlikte açma imkanı tanınmasıdır ![]() ![]() ![]() Bu makalenin yazıldığı tarihlerde Meclis gündeminde bulunan ve Adalet Bakanlığı`nca hazırlanan `` Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı`` nda, ıslahla ilgili bir hüküm bulunmadığını belirtmek isterim ![]() Son Söz: Kanunla düzenleme yapılıncaya kadar, Sayın Yargıtay`ımızın, davanın sebepleri ve konusu değişmeksizin, sadece değerinin arttırılmasıyla ilgili kısmi ıslahın geriye yönelik sonuç doğurmasını sağlayacak içtihatlarının oluşması ve hak arama özgürlüğünü engelleyici yorumlarının son bulması dileğiyle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|