![]() |
Hasta Hakları |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Hasta HaklarıHASTA HAKLARI SAĞLIK HİZMETLERİNDEN FAYDALANMA HAKKI • Adalet ve Hakkaniyete Uygun Olarak Faydalanma • Bilgi İsteme • Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme • Personeli tanıma, seçme , değiştirme • Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme • Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Tedavi ve Bakım • Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı • Ötenazi Yasağı • Tıbbi Özen Gösterilmesi SAĞLIK DURUMU İLE İLGİLİ BİLGİ ALMA HAKKI • Kayıtları İnceleme • Kayıtların Düzeltilmesini İsteme • Bilgi Vermenin Usulü • Bilgi Verilmesi Caiz Olmayan ve Tedbir Alınması Gereken Haller • Bilgi Verilmesini Yasaklama MAHREMİYETE SAYGI GÖSTERİLMESİ • Rıza Olmaksızın Tıbbi Ameliyeye Tabi Tutulması • Bilgilerin Gizli Tutulması TIBBİ MÜDAHALEDE HASTANIN RIZASI • Hastanın Rızası ve İzin • Tedaviyi Reddetme ve Durdurma • Küçük veya mahcurun tıbbi müdahaleye katılımı • Alışılmış Olmayan Tedavi Usullerinin Uygulanması • Rızanın Şekli ve Geçerliliği • Organ ve Doku Alınmasında Rıza • Aile Planlaması Hizmetleri ve Gebeliğin Sona Erdirilmesi • Rızanın Kapsamı TIBBİ ARAŞTIRMALAR • Tıbbî Araştırmalarda Rıza • Gönüllünün Korunması ve Bilgilendirilmesi • Rıza Alınmasının Usulü ve Şekli • Küçüklerin ve Mümeyyiz Olmayanların Durumu • İlâç ve Tertiplerin Araştırma Amacıyla Kullanımı DİĞER HAKLAR • Güvenliğin Sağlanması • Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Faydalanma • İnsanî Değerlere Saygı Gösterilmesi ve Ziyaret • Refakatçi Bulundurma • Hizmetin Sağlık Kurum ve Kuruluşu Dışında Verilmesi SORUMLULUK VE HUKUKİ KORUNMA YOLLARI • Müracaat, Şikâyet ve Dâvâ Hakkı • Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının Sorumluluğu • Devlet Memuru veya Diğer Kamu Görevlisi Personelin Sorumluluğu • Kamu Personelinin Sorumluluğunu Tesbit Usûlü • Kamu Personeli Hakkındaki Müeyyideler ![]() • Kamu Görevlisi Olmayan Personelin Sorumluluğu HEKİM HAKLARI • Çağdaş bilimsel tıp olanaklarını uygulama hakkı • Mesleğini uygularken etik ilkelere bağlı olma hakkı • Hekimin baskı altında olmadan mesleğini uygulama hakkı • Hekimin kendi değerlerine ters düşen durumlardan kaçınma hakkı • Hekimin sağlığını koruma hakkı • Hekimin yeterli bir gelir düzeyi talep etme hakkı • Hekimin hastayı reddetme hakkı • Hekimin yönetsel süreçlere katılma hakkı • Hekimin danışma hakkı • İyileşme garantisi vermeme hakkı • Yeterli zaman ayırma hakkı • Tanıklıktan çekilme hakkı • Tedavi Yöntemini Seçme Hakkı DÜNYA TABİPLER BİRLİĞİ HASTA HAKLARI BİLDİRGESİ (LİZBON, 1981) Hekim, pratik, etik ve yasal tüm zorlukların bilincinde olarak, her koşulda vicdanının sesini dinlemeli ve hasta için en iyi olanı yapmalıdır ![]() ![]() ![]() Hasta, hekimini özgürce seçme hakkına sahiptir ![]() Hasta, hiçbir dış etki altında kalmadan özgürce klinik ve etik kararlar verebilen bir hekim tarafından bakılabilme hakkına sahiptir ![]() Hastanın, yeterli ölçüde bilgilendirildikten sonra önerilen tedaviyi kabul veya reddetme hakkı vardır ![]() Hasta hekimden, tüm tıbbi ve özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğine saygı duyulmasını bekleme hakkına sahiptir ![]() Her hastanın onurlu bir şekilde ölme hakkı vardır ![]() Hasta, uygun bir dini temsilcinin yardımı da dahil olmak üzere, ruhi ve manevi teselliyi kabul veya reddetme hakkına sahiptir ![]() HASTA HAKLARI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarih: 01 ![]() ![]() BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler Amaç Madde 1- Bu Yönetmelik; temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, diğer mevzuatta ve milletlerarası hukuki metinlerde kabul edilen "hasta hakları"nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluşlarda ve sağlık kurum ve kuruluşları dışında sağlık hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin "hasta hakları"ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usül ve esasları düzenlemek amacı ile hazırlanmıştır ![]() Kapsam Madde 2- Bu Yönetmelik; sağlık hizmeti verilen resmi ve özel bütün kurum ve kuruluşları, bu kurum ve kuruluşlarda veya bunların dışında hizmete katılan her kademedeki ve unvandaki ilgilileri ve hizmetten faydalanma hakkını haiz olan bütün fertleri kapsar ![]() Hukuki Dayanak Madde 3- Bu Yönetmelik; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 9 uncu maddesinin (c) bendine ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 43 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır ![]() Tanımlar Madde 4- Bu Yönetmelik'te geçen deyimlerden; a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı'nı, b) Hasta: Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan kimseyi, c) Personel: Hizmetin, resmi veya özel sağlık kurumlarında ve kuruluşlarında veya serbest olarak sunulmasına bakılmaksızın, sağlık hizmetinin verilmesine iştirak eden bütün sağlık meslekleri mensuplarını ve sağlık meslekleri mensubu olmasa bile sağlık hizmetinin verilmesine sorumlu olarak iştirak eden kimseleri, d) Sağlık kurum ve kuruluşu: Milli Savunma Bakanlığı'na ait olanlar hariç olmak üzere, sağlık hizmeti verilen resmi veya özel bütün kurum ve kuruluşlar ile tababet icra edilen bütün yerleri, e) Hasta hakları: Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan fertlerin, sırf insan olmaları sebebiyle sahip bulundukları ve T ![]() ![]() milletlerarası andlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan haklarını, ifade eder ![]() İlkeler Madde 5- Sağlık hizmetlerinin sunulmasında aşağıdaki ilkelere uyulması şarttır: a) Bedeni, ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yaşama hakkının, en temel insan hakkı olduğu, hizmetin her safhasında daima gözönünde bulundurulur ![]() b) Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını haiz olduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek, hastaya insanca muamelede bulunulur ![]() c) Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınamaz ![]() ![]() d) Tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında, rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulamaz ![]() e) Kişi, rızası ve Bakanlığın izni olmaksızın tıbbi araştırmalara tabi tutulamaz ![]() f) Kanun ile müsaade edilen haller ile tıbbi zorunluluklar dışında, hastanın özel hayatının ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz ![]() İKİNCİ BÖLÜM Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı Adalet ve Hakkaniyete Uygun Olarak Faydalanma Madde 6- Hasta,adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere, sağlık hizmetlerinden ihtiyaçlarına uygun olarak faydalanma hakkına sahiptir ![]() ![]() Bilgi İsteme Madde 7- Hasta, sağlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceği konusunda bilgi isteyebilir ![]() ![]() Bütün sağlık kurum ve kuruluşları, hastayı birinci fıkra uyarınca bilgilendirmek için yeterli teknik donanımı haiz birimi oluşturmak; bu birimde, hastaya kesin ve yeterli bilgi verebilecek nitelik ve ehliyete sahip personeli daimi olarak istihdam etmek ve hastanın ihtiyacı olan birimlere kolayca ulaşabilmesini temin etmek üzere, kuruluşun uygun yerlerinde bilgilendirici tabela, broşür ve işaretler bulundurmak gibi tedbirleri almak zorundadırlar ![]() Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme Madde 8- Hasta; tabi olduğu mevzuatın öngördüğü usül ve şartlara uyulmak kaydı ile, sağlık kurum ve kuruluşunu seçme ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetinden faydalanma hakkına sahiptir ![]() Mevzuat ile belirlenmiş sevk sistemine uygun olmak şartı ile hasta sağlık kuruluşunu değiştirebilir ![]() ![]() Acil vak'alar dışında, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olup da mevzuatın öngördüğü sevk zincirine uymayanlar aradaki ücret farkını kendileri karşılar ![]() Hastanın sağlık kuruluşunda kalmasında tıbben fayda bulunmayan veya bir başka sağlık kuruluşuna nakli gerekli olan hallerde, durum hastaya veya 15 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kişilere açıklanır ![]() ![]() ![]() Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Madde 9- Hastaya talebi halinde, kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında bilgi verilir ![]() Mevzuat ile belirlenmiş usüllere uyulmak şartı ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır ![]() Personeli seçme, tabibi değiştirme ve konsültasyon isteme hakları kullanıldığında, mevzuat ile belirlenen ücret farkı, bu hakları kullanan hasta tarafından karşılanır ![]() Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme Madde 10- Sağlık kuruluşunun hizmet verme imkanlarının yetersiz veya sınırlı olması sebebiyle sağlık hizmeti talebi zamanında karşılanamayan hallerde, hastanın, öncelik hakkının tıbbi kriterlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini istemek hakkı vardır ![]() Acil ve adli vak'alar ile yaşlılar ve özürlüler hakkında öncelik sırasının belirlenmesinde ilgili mevzuat hükümleri uygulanır ![]() Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Tedavi ve Bakım Madde 11- Hasta, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir ![]() Tababetin ilkelerine ve tababet ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapılamaz ![]() Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı Madde 12- Teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yolaçabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez ![]() Ötenazi Yasağı Madde 13- Ötenazi yasaktır ![]() Tıbbi gereklerden bahisle veya her ne suretle olursa olsun, hayat hakkından vazgeçilemez ![]() ![]() Tıbbi Özen Gösterilmesi Madde 14- Personel, hastanın durumunun gerektirdiği tıbbi özeni gösterir ![]() ![]() ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sağlık Durumu İle İlgili Bilgi Alma Hakkı Genel Olarak Bilgi İsteme Madde 15- Hasta; sağlık durumunu, kendisine uygulanacak tıbbi işlemleri, bunların faydaları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi müdahale usülleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri konusunda sözlü veya yazılı olarak bilgi istemek hakkına sahiptir ![]() Sağlık durumu ile ilgili gereken bilgiyi, bizzat hasta veya hastanın küçük, temyiz kudretinden yoksun veya kısıtlı olması halinde velisi veya vasisi isteyebilir ![]() ![]() ![]() Hasta, tedavisi ile ilgilenen tabip dışında bir başka tabipten de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir ![]() Kayıtları İnceleme Madde 16- Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir ![]() ![]() Kayıtların Düzeltilmesini İsteme Madde 17- Hasta; sağlık kurum ve kuruluşları nezdinde bulunan kayıtlarında eksik, belirsiz ve hatalı tıbbi ve şahsi bilgilerin tamamlanmasını, açıklanmasını, düzeltilmesini ve nihai sağlık durumu ve şahsi durumuna uygun hal'e getirilmesini isteyebilir ![]() Bu hak, hastanın sağlık durumu ile ilgili raporlara itiraz ve aynı veya başka kurum ve kuruluşlarda sağlık durumu hakkında yeni rapor düzenlenmesini isteme haklarını da kapsar ![]() Bilgi Vermenin Usulü Madde 18- Bilgi, gerektiğinde tercüman kullanılarak, hastanın anlayabileceği şekilde, tıbbi terimler mümkün olduğunca kullanılmadan, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden ve hastanın ruhi durumuna uygun ve nazik bir ifade ile verilir ![]() Bilgi Verilmesi Caiz Olmayan ve Tedbir Alınması Gereken haller Madde 19- Hastanın manevi yapısı üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın artması ihtimalinin bulunması ve hastalığın seyrinin ve sonucunun vahim görülmesi hallerinde, teşhisin saklanması caizdir ![]() Hastaya veya yakınlarına, hastanın sağlık durumu hakkında bilgi verilip verilmemesi, yukarıdaki fıkrada belirtilen şartlar çerçevesinde tabibinin takdirine bağlıdır ![]() Tedavisi olmayan bir teşhis, ancak bir tabip tarafından ve tam bir ihtiyat içinde hastaya hissettirilebilir veya bildirilebilir ![]() ![]() Bilgi Verilmesini Yasaklama Madde 20- İlgili mevzuat hükümlerine ve hastalığın mahiyetine göre yetkili mercilerce alınacak tedbirlerin gerektirdiği haller dışında; hasta, sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına bilgi verilmemesini isteyebilir ![]() DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Hasta Haklarının Korunması Mahremiyete Saygı Gösterilmesi Madde 21- Hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır ![]() ![]() ![]() Mahremiyete saygı gösterilmesi ve bunu istemek hakkı; a) Hastanın, sağlık durumu ile ilgili tıbbi değerlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini, b) Muayenenin, teşhisin, tedavinin ve hasta ile doğrudan teması gerektiren diğer işlemlerin makül bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini, c) Tıbben sakınca olmayan hallerde yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini, d) Tedavisi ile doğrudan ilgili olmayan kimselerin, tıbbi müdahale sırasında bulunmamasını, e) Hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın şahsi ve ailevi hayatına müdahale edilmemesini, f) Sağlık harcamalarının kaynağının gizli tutulmasını, kapsar ![]() Ölüm olayı, mahremiyetin bozulması hakkını vermez Eğitim verilen sağlık kurum ve kuruluşlarında, hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olmayanların tıbbi müdahale sırasında bulunması gerekli ise; önceden veya tedavi sırasında bunun için hastanın ayrıca rızası alınır ![]() Rıza Olmaksızın Tıbbi Ameliyeye Tabi Tutulmama Madde 22- Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz ![]() Bir suç işlediği veya buna iştirak ettiği şüphesi altında bulunan kişinin işlediği suçun muhtemel delillerinin, kendisinin veya mağdurun vücudunda olduğu düşünülen hallerde; bu delillerin ortaya çıkarılması için sanığın veya mağdurun tıbbi ameliyeye tabi tutulması, hakimin kararına bağlıdır ![]() Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu ameliye, cumhuriyet savcısının talebi üzerine yapılabilir ![]() Bilgilerin Gizli Tutulması Madde 23- Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller dışında, hiçbir şekilde açıklanamaz ![]() Kişinin rızasına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkalarına devri veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuki sorumluluğunu kaldırmaz ![]() Hukuki ve ahlaki yönden geçerli ve haklı bir sebebe dayanmaksızın hastaya zarar verme ihtimali bulunan bilginin ifşa edilmesi, personelin ve diğer kimselerin hukuki ve cezai sorumluluğunu da gerektirir ![]() Araştırma ve eğitim amacı ile yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik bilgileri, rızası olmaksızın açıklanamaz ![]() BEŞİNCİ BÖLÜM Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası Hastanın Rızası ve İzin Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir ![]() ![]() ![]() Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise, velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi; Türk Medeni Kanunu'nun 272 nci ve 431 inci maddeleri uyarınca mahkeme kararına bağlıdır ![]() Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi tehdit altına girecek ise, izin şartı aranmaz ![]() Üçüncü fıkrada belirtilen ve hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde, rızanın her zaman geri alınması mümkündür ![]() Rızanın geri alınması, hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir ![]() Rızanın müdahale başladıktan sonra geri alınması, ancak tıbbi yönden sakınca bulunmaması şartına bağlıdır ![]() Tedaviyi Reddetme ve Durdurma Madde 25- Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir ![]() ![]() Bu hakkın kullanılması, hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatinde hasta aleyhine kullanılamaz ![]() Küçüğün veya Mahcurun Tıbbi Müdahaleye İştiraki Madde 26- Kanuni temsilcinin muvafakatinin gerektiği ve yeterli olduğu hallerde dahi, mümkün olduğu ölçüde küçük veya mahcur olan hastanın dinlenmesi suretiyle tıbbi müdahaleye iştiraki sağlanır ![]() Alışılmış Olmayan Tedavi Usullerinin Uygulanması Madde 27- Klinik veya laboratuar muayeneleri sonucunda bilinen klasik tedavi metodlarının hastaya fayda vermeyeceğinin sabit olması ve daha evvel deney hayvanları üzerinde kafi derecede tecrübe edilmek suretiyle faydalı tesirlerinin anlaşılması ve hastanın rızasının bulunması şartları birlikte mevcut olduğunda, bilinen klasik tedavi metodları yerine başka bir tedavi usulü uygulanabilir ![]() ![]() Evvelce tecrübe edilmemiş bir tıbbi tedavi ve müdahale usulü, ancak zarar vermeyeceğinin ve hastayı kurtaracağının mutlak olarak öngörülmesi halinde yapılabilir ![]() Altıncı Bölüm'de yeralan hükümler saklıdır ![]() Rızanın Şekli ve Geçerliliği Madde 28- Mevzuatın öngördüğü istisnalar dışında, rıza herhangi bir şekle bağlı değildir ![]() Hukuka ve ahlaka aykırı olarak alınan rıza hükümsüzdür ve bu şekilde alınan rızaya dayanılarak müdahalede bulunulamaz ![]() Organ ve Doku Alınmasında Rıza Madde 29- 18 yaşından küçük ve mümeyyiz olmayanlardan organ ve doku alınamaz ![]() ![]() ![]() Aile Planlanması Hizmetleri ve Gebeliğin Sona Erdirilmesi Madde 30- İlgilinin rızası mevcut olsun veya olmasın, Bakanlık tarafından tespit edilmiş olanlar dışındaki ilaç ve araçlar aile planlaması hizmetlerinde kullanılamaz ![]() Gebeliğin sona erdirilmesi, 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ile öngörülen şartlara tabidir ![]() Sterilizasyon ve gebeliğin sona erdirilmesi hallerinde, hastanın rızası ile evli ise eşinin de rızası gereklidir ![]() Rızanın Kapsamı Madde 31- Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları hakkında bilgilendirilip aydınlatılması esastır ![]() Hastanın, uygulanacak tıbbi müdahale için verdiği rıza, bu müdahalenin gerektirdiği sair tıbbi işlemleri de kapsar ![]() ![]() Tıbbi Araştırmalarda Rıza Madde 32- Hiç kimse; Bakanlığın izni ve kendi rızası bulunmaksızın, tecrübe, araştırma veya eğitim amaçlı hiçbir tıbbi müdahale konusu yapılamaz ![]() Tıbbi araştırmalardan beklenen tıbbi fayda ve toplum menfaati, üzerinde araştırma yapılmasına rıza gösteren gönüllünün hayatından ve vücut bütünlüğünün korunmasından üstün tutulamaz ![]() Tıbbi araştırmalar, sadece, mevzuata göre araştırmada bulunmayan yetkili ve yeterli tıbbi bilgi ve tecrübeyi haiz olan personel tarafından, mevzuat ile belirlenmiş bulunan yerlerde yürütülür ![]() Gönüllünün tıbbi araştırmaya rıza göstermiş olması, bu araştırmada görev alan personelin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ![]() Gönüllünün Korunması ve Bilgilendirilmesi Madde 33- Araştırmalarda, gönüllünün sağlığına ve diğer kişilik haklarına zarar verilmemesi için gereken bütün tedbirler alınır ![]() ![]() Gönüllü; araştırmanın maksadı, usulü, muhtemel faydaları ve zararları ve araştırmaya iştirak etmekten vazgeçebileceği ve araştırmanın her safhasında başlangıçda verdiği rızayı geri alabileceği hususlarında, önceden yeterince bilgilendirilir ![]() Rıza Alınmasının Usülü ve Şekli Madde 34- Tıbbi araştırma hakkında yeterince bilgilendirilmiş olan gönüllünün rızasının maddi veya manevi hiçbir baskı altında olmaksızın, tamamen serbest iradesine dayanılarak alınmasına azami ihtimam gösterilir ![]() Tıbbi araştırmalarda rıza yazılı şekil şartına tabidir ![]() Küçüklerin ve Mümeyyiz Olmayanların Durumu Madde 35- Reşit ve mümeyyiz olmayanlara, kendilerine faydası olmadan, sırf tıbbi araştırma amacı güden tıbbi müdahaleler hiçbir surette tatbik edilemez ![]() ![]() Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, 24 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır ![]() İlaç ve Terkiplerin Araştırma Amacıyla Kullanımı Madde 36- Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmış olsa dahi, sırf tıbbi araştırma amacı ile hasta üzerinde kendi rızası ve Bakanlığın izni bulunmaksızın hiçbir ilaç ve terkip kullanılamaz ![]() İlaç ve terkiplerin tıbbi araştırmada kullanımı, 29/11/1993 tarihli ve 21480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine tabidir ![]() YEDİNCİ BÖLÜM Diğer Haklar Güvenliğin Sağlanması Madde 37- Herkesin, sağlık kurum ve kuruluşlarında güvenlik içinde olmayı bekleme ve bunu istemek hakları vardır ![]() Bütün sağlık kurum ve kuruluşları, hastaların ve ziyaretçi ve refakatçi gibi yakınlarının can ve mal güvenliklerinin korunması ve sağlanması için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar ![]() Tutuklu ve hükümlerin sağlık kurum ve kuruluşlarında muhafazaları ile ilgili özel mevzuat hükümleri saklıdır ![]() Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Faydalanma Madde 38- Sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde hastalara dini vecibelerini serbestçe yerine getirebilmeleri için gereken tedbirler alınır ![]() Kurum hizmetlerinde aksamalara sebebiyet verilmemek, başkalarını rahatsız etmemek ve personelce düzenlenip yürütülen tıbbi tedaviye hiç bir şekilde müdahalede bulunulmamak şartı ile hastalara dini telkinde bulunmak ve onları manevi yönden desteklemek üzere talepleri halinde, dini inançlarına uygun olan din görevlisi davet edilir ![]() ![]() İfadeye muktedir olmayıp da dini inancı bilinen ve kimsesiz olan agoni halindeki hastalar için de, talep şartı aranmaksızın, dini inançlarına uygun olan din görevlisi çağrılır ![]() Bu hakların nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu konuda alınacak tedbirler, sağlık kuruluşunun çalışma usul ve esaslarını gösteren mevzuatta ayrıca düzenlenir ![]() İnsani Değerlere Saygı Gösterilmesi ve Ziyaret Madde 39- Hasta, kişilik değerlerine uygun bir şekilde ve ortamda sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkına sahiptir ![]() Sağlık hizmetlerinde görev alan bütün personel; hastalara, yakınlarına ve ziyaretçilere güleryüzlü, nazik, şefkatli ve sağlık hizmetleri ile ilgili mevzuat ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde davranmak zorundadır ![]() Sağlık hizmetlerinin her safhasında, hastalara, onların bedeni ve ruhi durumları dikkate alınarak, hangi işlemin neden ve nasıl yapıldığı, yapılacağı ve bekletilmeleri sözkonusu ise, bekletilmenin sebepleri hususunda gerekli ve yeterli bilgi verilir ![]() Sağlık kurum ve kuruluşlarında, insan haysiyetine yakışır gereken her türlü hijyenik şartların sağlanması, gürültünün ve rahatsız edici diğer bütün etkenlerin bertaraf edilmesi esastır ![]() ![]() Hasta ziyaretçilerinin kabul edilmesi, kurum veya kuruluşca belirlenen usul ve esaslara uygun olarak ve hastaların huzur ve sükunlarını bozacak fiil ve tutumlara sebebiyet vermeyecek şekilde gerçekleştirilir ve bu konuda gereken tedbirler alınır ![]() Refakatçi Bulundurma Madde 40- Muayene ve tedavi sırasında hastaya yardımcı olmak üzere; mevzuatın ve kurum imkanlarının elverdiği ve hastanın sağlık durumunun gerektirdiği ölçüde, tedaviden sorumlu olan tabibin uygun görmesine bağlı olarak, refakatçi bulundurulması istenebilir ![]() Bu hakkın nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu konuda alınacak tedbirler, sağlık kurum ve kuruluşunun çalışma usül ve esaslarını gösteren mevzuata ayrıca düzenlenir ![]() Hizmetin Sağlık Kurum ve Kuruluşu Dışında Verilmesi Madde 41- Hastalar, aşağıdaki hallerde sağlık hizmetlerinden bulundukları yerlerde de faydalanabilirler: a) Koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde, b) Tıbbi sebeplerden dolayı sağlık kuruluşuna bizzat gidilemeyen veya götürülemeyen hallerde, c) Tabii afetler gibi olağanüstü hallerde ![]() Hizmetin sağlık kuruluşu dışında verilmesi ile ilgili usul ve esaslar, Bakanlık tarafından ayrıca düzenlenir ![]() SEKİZİNCİ BÖLÜM Sorumluluk ve Hukuki Korunma Yolları Müracaat, Şikayet ve Dava Hakkı Madde 42- Hastanın ve hasta ile ilgili bulunanların, hasta haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü müracaat, şikayet ve dava hakları vardır ![]() Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının Sorumluluğu Madde 43- Hasta haklarının ihlali halinde, personeli istihdam eden kurum ve kuruluş aleyhine maddi veya manevi veyahut hem maddi ve hem de manevi tazminat davası açılabilir ![]() Ancak, aleyhine dava açılacak merciin kamu kurum ve kuruluşu olması halinde; a) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 nci maddesine göre; hakkın bir idari işlem dolayısı ile ihlal edilmesi halinde ilgililer, doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açabilirler ![]() b) Aynı Kanun'un 13 üncü maddesi uyarınca, zarar verici eylemin öğrenildiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde maddi ve manevi tazminat olarak istenilen tazminat miktarı ayrı ayrı gösterilerek idareye müracaat edilmesi ve talebin açıkca veya zımnen reddi halinde kanuni süresi içinde idari yargı mercilerinde dava açılması gerekir ![]() Devlet Memuru veya Diğer Kamu Görevlisi Personelin Sorumluluğu Madde 44- Bu Yönetmelik'te gösterilmiş olan hasta haklarının fiilen kullanılmasına mani olan veya bu hakları başka şekilde ihlal eden personelin, cezai, mali ve inzibati sorumluluklarının tamamı veya bunlardan bir kısmı doğabilir ![]() Birinci fıkrada belirtilen sorumluluklar haricinde, ihlalin durumuna göre, personeli istihdam eden kurum ve kuruluş tarafından personel hakkında uygulanacak idari tedbir ve müeyyideler saklıdır ![]() Kamu Personelinin Sorumluluğunu Tesbit Usulü Madde 45- Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelin, hasta haklarını ihlal eden fiil ve halleri, şikayet halinde veya idarece kendiliğinden tespit edildiğinde, hadisenin takibi, soruşturulması ve gerekir ise müeyyideye bağlanması için doğrudan valiliklerce veyahut Bakanlık veya personelin görevli olduğu kurumlar tarafından müfettiş veya muhakkik görevlendirilir ![]() Kamu Personeli Hakkındaki Müeyyideler Madde 46- Hasta haklarının Devlet memuru veya diğer kamu görevlisi personel tarafından ve görevleri sırasında herhangi bir şekilde ihlali halinde uygulanacak müeyyideler aşağıda gösterilmiştir: a) Kamu görevlisi olan personelin fiilinin niteliğine göre, soruşturmacı tarafından hakkında disiplin cezası teklif edilmiş ise, mevzuatın öngördüğü disiplin cezaları yetkili amir veya kurullarca usulüne göre takdir edilir ![]() b) Hak ihlali aynı zamanda ceza hukukuna göre suç teşkil ettiği takdirde, memur olan personel hakkında, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre yapılan soruşturma sonucunda lüzum-u muhakeme kararı verilir ise, dosya cumhuriyet başsavcılığı'na gönderilerek ceza davası açılması ve böylece personel hakkında fiiline uygun bulunan cezai müeyyidenin tatbiki sağlanır ![]() c) Anayasa'nın 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 129 uncu maddesinin beşinci fıkrası ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13 üncü maddesi ve ilgili diğer mevzuat uyarınca, memurların ve diğer kamu görevlilerinin hukuki sorumluluğu doğrudan doğruya memur aleyhine açılacak dava yolu ile gerçekleştirilemez ![]() ![]() ![]() Kamu görevlisi personelin verdiği zarar, mahkeme kararı üzerine idare tarafından tazmin edildikten sonra, müsebbibi olan sorumlu personele rücü edilir ![]() d) Kamu görevlisi personelin mesleklerini resmi görevleri dışında serbest olarak icra etmekte iken işledikleri fiillerden dolayı haklarında 47 nci maddeye göre işlem yapılır ![]() Kamu Görevlisi Olmayan Personelin Sorumluluğu Madde 47- Hasta haklarının Devlet memuru veya diğer kamu görevlisi olmayan personel tarafından herhangi bir şekilde ihlali halinde uygulanacak müeyyideler aşağıda gösterilmiştir: a) Kamu görevlisi olmayan personel; hakları ihlal edilen hastanın doğrudan vaki olacak şikayeti üzerine veya bu fiillerin başka şekilde tespiti halinde Bakanlık veya başka kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan bildirim üzerine, bunların özel kanunlara göre kurulmuş olan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları haysiyet divanlarınca disiplin cezaları ile cezalandırılabilir ![]() b) Kamu görevlisi olmayan personelin hasta haklarını ihlallerinden doğan hukuki sorumlulukları, genel hükümlere göre doğrudan doğruya kendilerine veya bunları çalıştıran kurum ve kuruluşlara karşı veya hem kendilerine ve hem de çalıştıranlara karşı birlikte dava açılarak ileri sürülebilir ![]() c) Kamu görevlisi olmayan personel hakkında, ceza hukukuna göre suç teşkil eden fiilleri sebebiyle cezai müeyyideler tatbik edilmesi, genel hükümlere göre doğrudan doğruya cumhuriyet savcılıklarına yapılacak ihbar veya şikayet yoluyla gerçekleştirilebilir ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Hasta Hakları |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Hasta HaklarıDOKUZUNCU BÖLÜM Son Hükümler Kurum ve Kuruluş Yetkililerinin Görevi Madde 48- Sağlık kurum ve kuruluşlarının yetkilileri; bu Yönetmelik'te ve diğer mevzuatta belirtilen hasta haklarının lafzına ve ruhuna uygun olarak kullanılabilmesine yardımcı olmak amacı ile bu Yönetmelik'te gösterilen "hasta hakları"nı bir liste, tabela veya broşür haline getirerek, bunları sağlık kurum ve kuruluşunun, hastalar, personel ve ziyaretçiler tarafından kolayca ulaşılıp okunabilecek uygun yerlerinde bulundurmak da dahil olmak üzere, gereken bütün tedbirleri almakla mükellef ve yetkilidir ![]() Saklı Olan Hükümler Madde 49- Milli güvenliğin, kamu düzeninin, kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması maksatları ve kanun hükümleri ile getirilen özel düzenlemeler ve sınırlamalar saklıdır ![]() Yürürlük Madde 50- Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer ![]() Yürütme Madde 51- Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür ![]() HEKİM HAKLARI İnsan Hakları: Başka hiçbir niteliğe bakılmaksızın kişilerin (ve toplulukların) salt insan olmaları sıfatıyla sahip oldukları düşünülen, tanınması istenen ya da tanınan temel hak ve özgürlüklerdir ![]() Söz konusu hakların, kendilerinden öteki hakların türetilebildiği "temel haklar" denen bir türüde bulunmaktadır ![]() Ancak, toplum içinde yaşayan kişiler istedikleri herşeyi yapabilme anlamında sınırsız bir özgürlüğe sahip değildir ![]() Kişilerin öteki kişilerle yada toplumla ilişkilerinin düzenlenmesi, ilişkilerde bazı normların saptanmasını gerektirmektedir ![]() ![]() ![]() Hakkın 1 ![]() ![]() ![]() ![]() İkincisi ise bireyin ya da bir topluluğun kendiliğinden sahip olduğuı düşünülen, herhangi bir alanda istediğini yapabilme yetisidir ki "nesnel hak" diye tanımlanır ![]() Bu tanımları hasta hekim ilişkisi çerçevesinde değerlendirelim ![]() Binlerce yıldır süren hasta-hekim ilişkisinde hekim mutlak otoriteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Geleneksel bu modelin çağın gelişimine uygun olarak değişim göstermesi, hekimin baba rolünü değiştirmeye başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasta özerk bir birey olarak ele alınmakta, hekimle ilişkisinde en önemli tanımlayıcılık "katılımcılık" olarak belirmektedir ![]() Artık sadece psikiyatride değil diğer hastalıklarda da şikayet dinlenildikten sonra "hastalığınızın neye bağlı olduğunu düşünüyorsunuz?" sorusuna yönelinmektedir ![]() Özgürlük gerçekte insanın varlığının bir parçasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Hasta ve hekimin katıldığı grup biriminde sadece bir tarafın hak ve özerkliğinden bahsetmek, diğer tarafın yalnız sorumluluk ve ödevlerinden söz etmek ancak eşitsiz bir ilişki için olasıdır ![]() Hastanın bazı hakları olduğu yorumuyla gelişen yeni durumda, hekimin eski babacan rolünü sürdürmesi beklenemez ![]() ![]() ![]() Bu yeni konuma hekim eski kimliğini olduğu gibi taşımayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumda hekimin ödev ve sorumlulukları genişlemekle birlikte, daha önce söz edilmeyen hakları da gündeme gelecektir ![]() Gerçekte yüksek ahlaksal ideallere bağlı oldukları varsayılan hekimlerin kendileri ve mesleki uygulamaları ile ilgili yasal düzenlemeler hekimlere güvensizlik temelinde geliştirilmiştir ![]() Hekimlerin yasa karşısındaki durumu çoğunlukla bireysel hekimlik sanatı yönünden ele alınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Çağdaş bilimsel tıp olanaklarını uygulama hakkı Hekimlik mesleği, son yıllarda yükselen bir ivme ile gelişen iletişim ve bilgisayar teknolojisine her düzeyde gereksinen bir uygulamaya dönüşmüştür ![]() ![]() ![]() Mesleğini uygularken etik ilkelere bağlı olma hakkı Hekim mesleğini uygularken etik ikilemlerde yasal, politik, toplumsal , estetik ve ekonomik değerlerle çatışabilir ![]() ![]() Hekimin baskı altında olmadan mesleğini uygulama hakkı Mesleki uygulamada hekimin gereksinim duyduğu klinik özgürlüğün sağlanmasına engel olabilecek her türlü baskı girişimi mesleğin doğasıyla çelişir ![]() ![]() Hekimin kendi değerlerine ters düşen durumlardan kaçınma hakkı Hastanın değerlerine saygı duyulan bir ilişkide, hekim kendi değerlerini (hastalar açısından olumsuzluk yaratmamak koşulu ile) savunabilirler ![]() ![]() Hekimin sağlığını koruma hakkı Hekimin mesleğini uygularken sağlık risklerini en aza indirecek çalışma koşullarını talep etme hakkına sahip olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Hekimin yeterli bir gelir düzeyi talep etme hakkı Hekimlik mesleğindeki gelişmelerin izlenmesi, belirli bir bedeli gerektirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hekimin hastayı reddetme hakkı Hasta-hekim ilişkisinin temelinde yer alan öge güvendir ![]() ![]() ![]() ![]() Kamu kuruluşlarında ve tüzel kişiliği olan kurumlardaki hekim ve diğer sağlık mensupları hastayı kabul etmek zorundadır ![]() ![]() ![]() Bu itibarla hekimin hastaya bakıp bakmamakta serbest oluşu ; acil yardım,resmi ya da insani vazifenin ifası gibi hallerle sınırlıdır ![]() ![]() Ancak; Hekim ya da diş hekimi acil yardım , resmi ya da insani görevin yerine getirilmesi hariç olmak üzere mesleki ve kişisel sebeplerle hastaya bakmayabilir (Tıbbi Deontoloji Tüzüğü 18 ![]() ![]() Hekimin yönetsel süreçlere katılma hakkı Hekimin hem bulundukları kurumlarda, hemde ülke ile ilgili yönetsel süreçlerde etkili olma ve sağlıkla ilgili hazırlanan mevzuatta görüş bildirme hakkı olmalıdır ![]() Hekimin danışma hakkı Hekimlik mesleğinin gelişimi, hekimin tek karar verici durumundan "karar veren bir ekibin üyesi" konumuna doğru değişmesini de beraberinde getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() İyileşme garantisi vermeme hakkı Tedaviye gelen hastayla hekim arasında bir sözleşme yapılmış sayılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hekim bilimsel gereklere uygun olarak tanı koyar ve gereken tedaviyi uygular ![]() ![]() ![]() Yeterli zaman ayırma hakkı Hekimden hastasına gerekli özeni göstermesi, bilgi ve belgeleri iyi bir şekilde kaydetmesi, hastaya hastalığı ile ilgili bilgileri vermesi beklenmektedir ![]() ![]() ![]() Tababet Uzmanlık Yönetmeliği:10:…Her servisin normal polikliniğinde günde bir uzman 20 den fazla hastaya bakamaz ![]() ![]() Tanıklıktan çekilme hakkı Hekim meslek sırrının söz konusu olduğu durumlarda tanıklıktan çekinebilir "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 245/4 , Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) 48 ![]() ![]() Hukuk davalarında , meslek sırrı nedeniyle tanıklıktan çekinme hakkını kullanacağını ileri süren hekim , duruşmadan önce bir dilekçe ile durumu mahkemeye bildirebilir ![]() ![]() Tedavi Yöntemini Seçme Hakkı Bir hastalığın tedavisinde aynı anda birden fazla tedavi yöntemi uygulanabilmekte ise, hekim bunlardan dilediğini seçmeye özgürdür ![]() ![]() Tabip ve diş tabibi , sanat ve mesleğini uygularken hiçbir etki ve baskıya kapılmaksızın vicdani ve mesleki görüşüne göre davranır ![]() Tabip uygulayacağı iyileştirme yöntemini saptamada serbesttir (Tıbbi Deontoloji Tüzüğü 6 ![]() ![]() Acil hizmetlerin hızır ambulans sistemiyle gerçekleştirilmesi Acil durumlarda hastaya gitmeyen hekim taksirle ölüme sebebiyet suçundan sorumlu tutulmaktadır ![]() ![]() ![]() Hekim Gerçekten Hatalı mı? Tıp, toplum tarafından genellikle kesinlikler içeren bir bilim dalı olarak kabul edildiğinden farklı hekimlerin "hasta" hakkındaki değişik yorumları toplum tarafından, hatta bazen hekimler tarafından bile hata olarak görülmektedir ![]() Bir hasta bir hekim tarafından görülüp incelenip, bir tanı aldıktan sonra başka bir hekim tarafından görülüp bir başka tanı alabilir ![]() ![]() ![]() Hastaya tam olarak tanının konamadığı ve dolayısıyla tedavinin yapılamadığı bu gibi durumları, tıp dışı insanlar genellikle hekimlerin bilgisizliği, yetersizliği veya ilgisizliği gibi nedenlerle açıklama eğilimindedirler ![]() ![]() ![]() Usubütün’e göre ; yukarıda sıralanan örneklerde de görüldüğü gibi her ne kadar toplum tıbbı mutlak bir bilim dalı olarak kabul etmiş olsa da tüm ayrıntılı incelemelere rağmen tanı konulamayan , tüm semptomları verilen tanı ile açıklanamayan veya tedaviye verilen yanıta göre tanı konulan olgu sayısı bir hayli çoktur ![]() ![]() Hekimlerin karşı karşıya olduğu bu belirsizliklerin kökenleri , ikisi temel üç ayrı nedene bağlanmaktadır ![]() ![]() ![]() 1-Bugün tıbbın erişmiş olduğu bilgi birikimi göz önüne alındığında, hiç bir hekim ne kadar çaba harcarsa hârcasın bu bilgilerin tümünü öğrenemeyecektir ![]() ![]() ![]() 2-Her ne kadar tıp biliminin bu gün ulaşmış olduğu bilgi düzeyi geçmiş zamanlar ile karşılaştırıldığında inanılmaz boyutlara ulaştığı düşünülse de, bildiklerimizi gerçekte çok az olduğunu söylemek durumundayız ![]() Hekim hastasına tanı koyamayıp, bir belirsizlik ile karşı karşıya kaldığında bu durum bilimin bugün ulaştığı bilgi düzeyindeki yetersizlikten kaynaklanabilir ![]() ![]() 3-Üçüncü tür belirsizlik ise, ilk iki belirsizlikten kaynaklanır ![]() açıklayamadığında bunun kendi bilgi düzeyindeki yetersizlikten mi, yoksa tıbbi bilginin sınırlılığından mı kaynaklandığını bilemediği durumlarda da bir belirsizlik ile karşı karşıyadır ![]() Bu belirsizlikler tıp öğrencileri tarafından tüm öğrenimleri boyunca adım adım fark edilmekte ve bu belirsizlikler ile baş etme yolları aranmaktadır ![]() ![]() ![]() Özellikle Yeterli sosyal destekten yoksun psikolojik sorunları bulunan, hastalıklarına tam olarak tanı konamayan ve dolayısıyla tedavi edilemeyen bazı hastalar, gelişen tıp teknolojisi sayesinde kendilerinin tanrısal bir güçe sahip olduklarını düşünen genç hekimleri zorlamaktadır ![]() Hastasına tanı koyamamak hem hekimi hasta karşısında çaresiz bırakmakta, hem de hekimi kendi gözünde entellektüel olarak yetersiz hissettirmektedir ![]() Her hekim hasta ile karşı karşıya kaldığında ve tanı koymakta zorlandığında belirgin bir sıkıntı yaşamaktadır ![]() ![]() ![]() Tıpta kesin olmayan durumların varlığı nedeniyle hekimlerin farklı pratik uygulamalarda bulunmaları da kaçınılmazdır ![]() Tıp alanındaki uygulamalarda kesin olmayan durumlar ile baş edebilmek ve tıp pratiğindeki hataların azaltılabilmesi için, yapılan işlemlerin sürekli olarak yeniden değerlendirilmesi iyi yoldur ![]() ![]() Bir başka sorun da kendilerine aşırı güven duyarak mezun olan tıp öğrencisinin , alanda gerçeklerle karşılaştığında kendini yetersiz hissetmesidir ![]() Siz herşeyi bilirsiniz, siz iyi hekimlersiniz duygusu verilerek yetiştirilen hekimler gerçek yaşamda böyle olmadığını görerek bunalıma girebilmektedirler ![]() Norveçte yeni mezun hekimler arasında intihar insidansının normal popülasyona göre bir hayli yüksek olduğu belirtilmektedir ![]() Tüm bu durumların fakülte eğitimi esnasında etik dersleri içinde tıp öğrencisine öğretilmesi ve tıp biliminin sınırlarının gösterilmesi sağlanmalıdır ![]() HEKİM HAKLARININ KİTLE HABERLEŞME ARAÇLARI KARŞISINDA KORUNMASI Sağlık Personelinin Medyada Teşhir Edilmesi Bazı basın kitle haberleşme araçlarında hekimlere yönelik haksız eleştirilerin olduğu görülmekte ve hekimler mağdur duruma düşmektedirler ![]() Hastanın iyileşmemesi ya da ölmesi mutlaka hekimin kusurundan kaynaklanmaz, bu durum hastalığın doğal seyrinden ya da komplikasyonlardan kaynaklanmış olabilir ![]() ![]() Halbuki Anayasamıza göre; suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz ![]() ![]() ![]() Sunucuların kaygıları ne olursa olsun o insanları yargılamaları ve sonuçta kendilerince ceza vermeleri hukuka aykırıdır ![]() ![]() Hukukun en temel ilkelerinden biri "Aksi kanıtlanıncaya kadar herkesin masum olduğu"nun kabul edilmesi gerekliliğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Medyanın kullanımı çok önemlidir ![]() ![]() Medyanın sorumluluğu, yasal yaptırımlar Hukukumuzda, yasal düzenlemelerle, kişilerin özel hayatı, onur ve itibarı korunmuş; toplumun haber alma ihtiyacının karşılığında; haber konusu kişinin kişilik haklarının, özel hayatının gizliliği; şeref ve itibarının korunmasına özel bir önem atfedilmiştir ![]() ![]() Kişilik haklarına saldırı Kişilik hakları kavramı: Kişilik, kişiyi ve onun bu sıfatıyla haiz olduğu tüm hakları ifade eder ![]() ![]() Kişinin ismi, resmi, özel hayatı, sırları, düşünceleri, inançları, özgürlüğü, ekonomik varlığı ve bütünlüğü, hayatı, sağlığı, vücudu ve bunun bütünlüğü, onuru, şeref ve saygınlığı, hatıraları "kişilik hakları" kavramı altında toplanmıştır ![]() Kişiliğin korunması: Kişiliğin korunması, pozitif hukukumuzda , başta Anayasamızda yer alan temel hak ve özgürlüklere ilişkin temel hukuk kurallarının yanında, Ceza Yasasında yer alan şahsın hayatına (md 448 vd) , bedensel bütünlüğüne (md 456 vd), kişi hürriyetine (md 179-192), vicdan ve din özgürlüğüne (md ![]() ![]() ![]() ![]() Yazılı basın, sözlü ve görüntülü yayın organları tarafından tecavüz edilmesi mümkün olan kişilik hakları kişinin şeref, onur ve saygınlığı, özel hayatı, ve resmi üzerindeki haklarıdır ![]() Medeni Kanunumuzun 23 ve 24 ncü maddeleri kişiliğin korunmasına ilişkin iki genel kuralı içermektedir ![]() ![]() TMK 23:Kimse, medeni haklardan ve onları kullanmaktan kısmen olsun feragat edemez ![]() Kimse hürriyetini ferağ edemediği gibi kanuna ve adabı umumiyeye (genel ahlaka) mugayir (aykırı) takyit edemez (sınırlayamaz) ![]() Ancak, yazılı rıza üzerine insan kökenli biyolojik maddelerin alınması , aşılanması ve nakli mümkündür ![]() ![]() TMK 24: Hukuka aykırı olarak şahsiyet hakkına tecavüz edilen kişi, hakimden tecavüzde bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir ![]() Şahsiyet hakkı ihlal edilenin rızasına veya üstün nitelikte bir özel ya da kamu yararına veya kanunun verdiği yetkiye dayanmayan her tecavüz hukuka aykırıdır ![]() Bir kimsenin, kendi yaptığı hukuki işlemlerle kişiliğine bizzat kendisi tarafından yapılan tecavüzlerin önlenmek istenmesi, bir bakıma onu kendisine karşı değil , kendisinden iktisaden veya başka yönlerden kuvvetli olan diğer gerçek veya tüzel kişilerin veyahut değişik sosyal, iktisadi veya siyasi baskı gruplarının böyle bir işlemi yapmağa zorlaması tehlikesine karşı zorlanmasına yöneliktir ![]() Buna karşılık Medeni Kanunun 24 ![]() ![]() ![]() Bir kitle haberleşme aracının halk nazarında itibarı ne kadar büyükse, onun tarafından kişilik haklarına yapılacak tecavüzlerin halk önünde yapacağı tesir o kadar ciddi ve vahim olacaktır ![]() Basın yoluyla kişilik haklarına yapılan tecavüzler ve basın özgürlüğü Basının başlıca görevi, topluma gerekli konularda bilgi vermek, onu uyarmak ve aydınlatmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kişilik haklarına yönelik saldırılarda, basının diğer saldırıda bulunanlardan imtiyazlı durumu yoktur ![]() ![]() Basın, belirli kişiler hakkında haber verirken, onların düşüncelerini ve fikirlerini eleştirip tartışırken, objektif bilgi verme ve tartışma zorundadır ![]() ![]() Yalan haberin hukuka aykırılığını, ne basın özgürlüğü ne de haberi verenin iyi niyeti ortadan kaldırmaz ![]() Eğer doğru olan bir olay, bir değer yargısı biçiminde bir haberle beraber veriliyorsa, bu değer yargısı yeni ve daha başka bir olayın meydana geldiği intibaını uyandırabilir ![]() ![]() Şeref (onur) , geniş anlamda bir kavram olup kişinin kendisine karşı olan iç namus ve haysiyet telakkisi gibi "iç şeref" ve yaşadığı toplum içindeki yeri, çeşitli ilişkileri ile olan bağlılığındaki namus ve haysiyet telakkisi gibi, çevresinde kazandığı "toplumsal şeref=itibar" ını ifade eder ![]() Geniş anlamda şeref, kişinin eylem, işlem ve davranış sahasından başka genel hayat tecrübelerine göre, onun yakını sayılabilecek kimselerin eylem, işlem ve davranışlarını kapsar ![]() ![]() Kişinin kendisine karşı duyduğu namus ve haysiyet telakkisini, çevresinde kazandığı itibarı küçülten yazılı, sözlü veya görüntülü her açıklama, yine kişinin şu veya bu vasıflara sahip olmadığı intibağını veren, yazılı, sözlü veya görüntülü her haber, kişilik haklarından şeref ve haysiyete tecavüz sayılmaktadır ![]() İddia olunan olaya bağlı olarak yapılan açıklama ve yayınlardan oluşan değer yargısı biçimindeki haberlerde, bir değerlendirmenin uygun olup olmadığı herşeyden önce iddia olunan olayın gerçek olup olmadığına bağlıdır ![]() ![]() Yalan haberin hukuka aykırılığını, ne basın özgürlüğü ne de haberi verenin iyi niyeti ortadan kaldırmaz ![]() Kural olarak, küçültücü veya yerici değer yergisi taşıyan haber ve yorumların, belirli bir iddia ile ilişkisi kurulamıyorsa, bunların kişinin şeref ve haysiyetini ihlal edici niteliği daha ağırdır ![]() Eğer doğru olan bir olay, bir değer yargısı biçiminde bir haberle beraber veriliyorsa, bu değer yargısı yeni ve daha başka bir olayın meydana geldiği intibaını uyandırabilir ![]() ![]() Konuyla İlgili Yasal Düzenlemeler Anayasa 12:Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz , devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa 15: ………… ![]() ![]() Anayasa 22: Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir ![]() …………… ![]() ![]() Anayasa 38/4: Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz Televizyonla yapılan hakaret Ülkemizde radyo ve televizyon aracılığı ile yapılacak yayınlara yönelik sınırlamalar çeşitli yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiştir ![]() 20 Nisan 1995 yılında kabul edilen 3984 sayılı Radyo Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 4 ![]() ![]() 28 Mayıs 1995 gün ve 22296 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Radyo ve Televizyon Yayınları Yayın ve Usulleri Hakkında Yönetmelik" de de bazı düzenlemeler oluşturulmuştur ![]() Yayınlarda aksi yargı kararıyla kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu olarak gösterilemez ![]() ![]() Aksine durumlar için; Kişilik haklarına saldırı teşkil eden ya da gerçeğe aykırı olduğu iddia edilen yayınlarda karşı ilgililer düzeltme ve cevap hakkının tanınması için Ankara Sulh Ceza Mahkemesi; bölgesel ve yerel yayınlarda başvuru sahibinin ikametgahındaki sulh ceza mahkemesine başvurur ![]() Ayrıca genel hükümlere göre tazminat davası açma hakkı saklıdır ![]() Yargı kararı ile aynı gün ve saatte cevap hakkı kullandırılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Radyo ve Televizyon yayınlarının yayın ilkelerinin düzenlendiği 3984 sayılı Radyo Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 28 Mayıs 1995 gün ve 22296 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Radyo ve Televizyon Yayınları Yayın ve Usulleri Hakkında Yönetmelik"in 5 ![]() -Yayınların, kişi haklarına aykırı ve bireylerin Anayasa'da belirtilen temel hak ve özgürlüklerden eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri ışığında yararlanmalarını engelleyici unsurlar taşımayacağı -Yayınlarda özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı ilkelerinin ihlal edilemeyeceği -Yargıya intikal etmiş herhangi bir dava söz konusu olduğunda, davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar, yargı kararını etkileyebilecek şekilde yayın yapılamayacağı belirtilmiştir ![]() Yayın ilkelerine aykırı ve kişilik haklarına saldırı oluşturan yayınlarla karşılaşıldığında; Yayından zarar gören kişiler ya da onların veli yada vasileri tarafından yayın bandının dava açmaya esas olmak üzere istendiğini içeren bir yazı ile Radyo Televizyon Üst Kurulu'na başvurulur ![]() ![]() ![]() ![]() Kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan yayınlar ile gerçeğe aykırı yayınlara karşı cevap ve düzeltme hakkı kullanılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Cevap ve düzeltmeye ilişkin mahkeme kararına karşı ilgililerin tebliğinden itibaren üç gün içinde itiraz hakları vardır ![]() ![]() ![]() Yayım yapmayan veya belirtilen şekilde yapmayan yayın kuruluşunun yayınları Radyo Televizyon Üst Kurulu'nca 3 aya kadar durdurulur ![]() Radyo ve Televizyon Kuruluşları tarafından yapılan kişilik haklarına saldırı niteliğindeki veya gerçeğe aykırı yayınlar nedeniyle yayını yapan yayım kuruluşu aleyhine tazminat davası açılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Radyo ve Televizyon kuruluşu tarafından yapılan yayın aynı zamanda suç oluşturuyor ise, sahip ve yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunlabilir ![]() İlgili yayın kuruluşu aleyhine 3984 sayılı kanunda öngörülen yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesi ile RTÜK'na yazılı olarak başvurulabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Televizyonla yapılan hakaret TCY'nın 482/4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazılı basın için yaptırımlar 5680 sayılı Basın Kanunu; Bir kişinin haysiyet ve şerefine dokunan veya gerçeğe aykırı haber ya da yorum yayınlanması halinde; yayının yapıldığı tarihten 2 ay içinde yayının sorumlu müdürüne düzeltme ya da cevap dilekçesini göndermelidir ![]() ![]() Basın Kanunu Madde 30: " Ceza kovuşturmasının başlamasıyla hüküm kesinleşinceye kadar hakim ve mahkemenin hüküm, karar ve işlemleri hakkında mütalaa (yorum) yayınlamak yasaktır ![]() ![]() Yargıtay Kararları: Basın, yayımladığı gerçeğe aykırı haber ve eleştiriden sorumludur "Gerçeği yansıtmayan haber ve eleştiriden kural olarak basın sorumludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ……Gazete haberinde olaya gerçek dışı unsurların eklenmesi hukuka aykırıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TTB'nin Tabip Odalarına Medya Konusundaki Genelgesi (1996) Konu: Bölgesel ya da ulusal yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarında asılsız haberlerle hekimlerin - diğer sağlık çalışanlarının kişilik haklarına saldırıda bulunmaları, gerçeğe aykırı haber yapmaları hallerinde başvurulacak hukuksal yollar 3984 sayılı Radyo Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 28 Mayıs 1995 gün ve 22296 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Radyo ve Televizyon Yayınları Yayın ve Usulleri Hakkında Yönetmelik"in 5 ![]() -Yayınların, kişi haklarına aykırı ve bireylerin Anayasa'da belirtilen temel hak ve özgürlüklerden eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri ışığında yararlanmalarını engelleyici unsurlar taşımayacağı -Yayınlarda özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı ilkelerinin ihlal edilemeyeceği -Yargıya intikal etmiş herhangi bir dava söz konusu olduğunda, davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar, yargı kararını etkileyebilecek şekilde yayın yapılamayacağı belirtilmiştir ![]() Bir kısım radyo televizyon kuruluşlarının çeşitli kaygı ve amaçlarla yayın ilkelerine uymadıkları bilinmektedir ![]() ![]() Yayın ilkelerine aykırı ve kişilik haklarına saldırı oluşturan yayınlarla karşılaşıldığında Tabip Odaları veya hekimler tarafından aşağıdaki işlemler yapılabilir; 1-Başvuru sahibinden, ilgili yayının bandı istenmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2-Kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan yayınlar ile gerçeğe aykırı yayınlara karşı cevap ve düzeltme hakkı kullanılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Cevap ve düzeltmeye ilişkin mahkeme kararına karşı ilgililerin tebliğinden itibaren üç gün içinde itiraz hakları vardır ![]() ![]() ![]() Yayım yapmayan veya belirtilen şekilde yapmayan yayın kuruluşunun yayınları Radyo Televizyon Üst Kurulu'nca 3 aya kadar durdurulur ![]() 3-Radyo ve Televizyon Kuruluşları tarafından yapılan kişilik haklarına saldırı niteliğindeki veya gerçeğe aykırı yayınlar nedeniyle yayını yapan yayım kuruluşu aleyhine tazminat davası açılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4-Radyo ve Televizyon kuruluşu tarafından yapılan yayın aynı zamanda suç oluşturuyor ise, sahip ve yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunlabilir ![]() ![]() 5-İlgili yayın kuruluşu aleyhine 3984 sayılı kanunda öngörülen yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesi ile RTÜK'na yazılı olarak başvurulabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Suç İşlediği Belirtilerek Hekimin Basında Gösterilmesi İçişleri ve Adalet Bakanlıklarınca yayımlanan “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği” Soruşturma safhasında gözaltındaki bir kişinin basın önüne çıkarılması yasaklanırken, soruşturma evrakının da hiçbir şekilde yayınlanamayacağı hükmünü getirmiştir ![]() Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği :Madde 26- Suçluluğu bir yargı hükmüne bağlanana kadar kişinin masumiyeti esastır ve hazırlık soruşturması gizlidir ![]() "suçlu" olarak kamuoyuna duyurulmasına , basın önüne çıkartılmasına, yer gösterme gibi soruşturmaya ilişkin işlemlerin basın önünde veya iştirakiyle yapılmasına, kişilerin basına sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmez ve soruşturma evrakı hiçbir şekilde yayımlanamaz ![]() Kolluk kuvveti faaliyetlerinin kamuoyuna duyurulması amacıyla, yakalanan kişilerin kimliklerini ihtiva etmeyen olay bilgileri, basın bildirisi şeklinde ve yetkili birimler tarafından kolluk kuvvetlerinin basına bilgi verme!erine ilişkin özel rnevzuat hükümleri dikkate alınarak basın - yayın organlarına bildirilebilir ![]() Hasta Hakları Yönetmeliği Kapsamında Hastalara Yönelik Yazılması Gereken Duyuru HASTA HAKLARI Bu sağlık kuruluşuna, sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin: 1-Hizmetten genel olarak faydalanma: Adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, 2-Eşitlik içinde hizmete ulaşma: Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet almaya, 3-Bilgilendirme: Her türlü hizmet ve imkanın neler olduğunu öğrenmeye, 4-Kuruluşu seçme ve değiştirme: Sâğlık kuruluşunu seçme ve değiştirmeye ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya 5-Personeli tanıma, seçme ve değiştirme: Sağlık hizmeti verecek ve vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye, seçme ve değiştirmeye, 6-Bilgi isteme: Sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü ve yazılı olarak istemeye, 7-Mahremiyet: Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmetini almaya 8-Rıza ve izin: Tıbbi müdahalelerde rızasının alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya 9-Reddetme ve durdurma: Tedaviyi reddetmeye ve durdurulmasını istemeye, 10-Güvenlik: Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya, ![]() 11-Dini vecibelerini yerine getirebilme: Kuruluşun imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye, 12-Saygınlık görme: Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli sağlık hizmeti almaya, 13-Rahatlık: Her türlü hijyenik şartlar sağlanmış, gürültü ve rahatsız edici bütün etkenler bertaraf ,edilmiş bir ortamda sağlık hizmeti almaya, 14-Ziyaret: Kurum ve kuruluşlarca belirlenen usul ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etmeye, 15-Refakatçi bulundurma: Mevzuatın, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde ve tabibin uygun görmesi durumunda refakatçi bulundurmayı istemeye, 16-Müracaat, şikayet ve dava hakkı: Haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü müracaat, şikayet ve dava hakkını kullanmaya, 17-Sürekli hizmet: Gerektiği sürece, sağlık hizmetlerinden yararlanmaya; 18-Düşünce belirtme: Verilen hizmetler konusunda düşüncelerini ifade etmeye, HAKKI VARDIR ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|