Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğal, güzellikler, türkiye’deki

Türkiye’deki Doğal Güzellikler

Eski 09-16-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Türkiye’deki Doğal Güzellikler



Türkiye’deki Doğal Güzellikler


Türkiye ve Doğal Güzellikler

Türkiye bir çok doğal güzelliklere sahip bir ülkedir Kumsalları, mağaraları,limanları,şelaleri, peribacaları, traverten ,falez ve kıyıları ile ülkemiz turistler için büyük bir potansiyel taşımaktadır Bu güzellikleri sayesinde turizme yatırım yaparak her yıl büyük bir turist kitlesini ülkemize çekmekteyiz tek yapmamız gereken ise bu güzelliklere sahip çıkmak ve onları korumaktır
Görülmesi Gereken Güzelliklerimiz

ALTINBEŞİK DÜDENİ







Dünyanın en ilginç mağaralarından birisidir Toros Dağlarının altındaki bu ilginç yeraltı Dünya’sını görmek için özel hazırlık ve gereçler gereklidir Yer altında çok sayıda mağara ve göl vardır Bu göllerin su seviyeleri farklı olup aralarında çağlayanlar oluştururlar
Mağaralarda dev boyutlarda sarkıt ve dikitler mevcuttur Bu mağara ve göllerin milyonlarca yıllık bir sürecin sonucu oluştuğu bilinmektedir Konu ile ilgilenenler ve cesur tırmanıcılar için eşi bulunmaz bir doğa harikasıdır

DAMLATAŞ MAĞARASI






Alanya’dadır Sarkıt ve dikitler ihtiva eder Mağara içindeki havanın nemlilik oranı % 90 civarındadır Tedavi amacıyla da kullanılmaktadır

KARAİN MAĞARASI





Yapılan kazılardan, bölgenin günümüzden 50 000 yıl kadar öncede yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır Türkiye’nin içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır

KAPADOKYA






Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştırapadokya bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir Coğrafi olaylar Peribacaları’nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya’nın yazılı tarihi Hititlerle başlar Tarih boyunca ticaret kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya, İpek Yolu’nun da önemli kavşaklarından biridir

FALEZLER,






Antalya’nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında kalan bölgedir Bu ilginç jeolojik yapı aynı zamanda doğal arıtma sistemi işlevi ile körfezin temizliğine önemli bir katkı sağlamaktadırAntalya’nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında kalan bölgedir Bu ilginç jeolojik yapı aynı zamanda doğal arıtma sistemi işlevi ile körfezin temizliğine önemli bir katkı sağlamaktadır
Antalya ile Fethiye arasında bulunan “Likya Bölgesi”, tarihi ve turistik birçok değerlerinin yanısıra
Bakırdağları


yöreyi tümüyle kaplayan ve kendi aralarında 4 bölüme ayrılan “BEYDAĞLARI” ile ünlüdür En yüksek noktasının 3070 metre ile”Kızlarsivrisi” nin olduğu Beydağları “Tahtalıdağlar”, “Bakırdağları”, “Merkezi Beydağları” ve “Güneybatı Bölümü Beydağları” gibi alt katagorilere ayrılmaktadırlar
Kızlarsivrisi
Bölgedeki akarsuların ortak amacı Akdeniz’e ulaşmaktadırEn güzelleri Antalya’nın;
15 km kuzeyindeki DÜDEN ŞELALESİ
18 Km batısındaki KURŞUNLU ŞELALESİ
ve Manavgat’ın 3 Km kuzeyindeki MANAVGAT ŞELALESİ‘dir

ALTINBEŞİK DÜDENİ,


Dünyanın en ilginç mağaralarından birisidir Toros Dağlarının altındaki bu ilginç yeraltı Dünya’sını görmek için özel hazırlık ve gereçler gereklidir Yer altında çok sayıda mağara ve göl vardır Bu göllerin su seviyeleri farklı olup aralarında çağlayanlar oluştururlar
Mağaralarda dev boyutlarda sarkıt ve dikitler mevcuttur Bu mağara ve göllerin milyonlarca yıllık bir sürecin sonucu oluştuğu bilinmektedir Konu ile ilgilenenler ve cesur tırmanıcılar için eşi bulunmaz bir doğa harikasıdır

DAMLATAŞ MAĞARASI,


Alanya’dadır Sarkıt ve dikitler ihtiva eder Mağara içindeki havanın nemlilik oranı % 90 civarındadır Tedavi amacıyla da kullanılmaktadır

KARAİN MAĞARASI,


Yapılan kazılardan, bölgenin günümüzden 50 000 yıl kadar öncede yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır Türkiye’nin içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır

SAKLIKENT





Sadece 45 km uzaklaşılınca 3000 m yüksekliğe ulaşan Saklı Yaylasında kurulu Saklıkent’e varılır Kış sporlarına elverişli bir yerdir Saklıkent Aynı gün içinde Antalya plajlarından denize girebilir ya da Saklıkent’te kayak yapabilirsiniz

İNSUYU MAĞARASI




Burdur İnsuyu Mağarası, Burdur-Antalya Karayolu üzerinde, Burdur’a 15 km uzaklıkta bulunan ve ülkemizde turizme ilk açılan mağaradır 597 m Uzunluğundadır Su yüzeyine paraleldir İçinde akarsular ve göller bulunmaktadır


Mağara ilk kez mağarabilimci Jeolog Dr Temuçin AYGEN tarafından bulunmuş ve dönemin Valisi Vefik KİTAPÇIGİL’in çabalarıyla 1966 yılında turizme açılmıştır
597 metrelik bölümü gezilebilen mağaranın içinde birbirleriyle bağlantılı irili ufaklı dokuz göl vardır Bunlardan “Büyük Göl” adıyla anılanı 512 m2’lik alanıyla Türkiye’nin en büyük yer altı gölüdür


Oluşumu 10 milyon yıl öncesine dayanan mağara, yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlar ve tavandan aşağıya sarkan kalker birikintileriyle bir saray görünümündedir Dilek Gölü’nde bulunan dikit, 6 metrelik boyuyla Türkiye’nin en büyük dikiti ve bir doğa harikasıdır


Nilüfer Çayı




Nilüfer İlçesi’ne adını veren ve Bursa’nın en önemli akarsuyu olan 103 km uzunluğundaki Nilüfer çayı, Uludağ’ın güney yamaçlarında 850 metre yükseklikteki 2 mağaradan çıkar Başlangıç bölümünde adı Aras Suyu’dur Bu su batı doğrultusunda akarken çeşitli kollarla birleşerek “Nilüfer” adını alır
Doğancı köyü yakınlarında önüne kurulan bir barajla Bursa kent içme suyunun önemli bir bölümünü depolar Ayrıca kentin içme suyu gereksinimini karşılamak üzere, daha yüksekte Karaıslah dolaylarında Nilüfer Barajı yapımı sürmektedir


Antik çağ kaynaklarında adı “Odrys” çayı olarak geçen Nilüfer, Bursa Ovası’nı suladıktan sonra Uluabat Gölayağına dökülür Bursa Ovası ve çevresinin derelerini ve Çayırköy Ovası’ndan Ayvalı Dere’yi alarak Uluabat Gölü’ne ulaşan Nilüfer, daha sonra Susurluk Çayı ile birleşerek Karacabey Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne dökülür


Soğukpınar, Kaplıkaya, Değirmendere ve Madendere ile dağın kuzeyinden doğan Gökdere, Kaplıkaya, Kırkpınar ve Balıklı derelerinin tümü Nilüfer’e karışarak Marmara Denizi’ne dökülür 1930′lu yıllarda, Bursa ovasına açılan Almankanalı, Cenupkanalı ve Anakanal gibi kanallar da Nilüfer’e bağlıdır 1671 tarihli bir kadı sicilinden anlaşıldığı üzere, o dönemlerde Nilüfer Deresi ile çam ağaçları taşınmıştır “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” diyen Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de bu suyun asla geçit vermediği yazar

Uluabat Gölü (Apolyont Gölü)




Türkiye’nin 10 büyük gölü olan ve Nilüfer ilçe sınırlarında bulunan Uluabat Gölü, kentin en gözde doğal güzelliklerinden biridir


Yüzölçümü 156 km2 olan gölün kuzey ve batı kıyıları sazlık ve bataklıktan oluşmaktadır Doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 25, en geniş kesiminde genişliği 14 kilometredir Göl havzasının büyüklüğü yaklaşık olarak 10 bin 500 kilometrekare, göl alanı 13 bin 500 hektar, derinliği ise ortalama 24, en çok 4 metre dolayındadır


En önemli beslenme kaynağı, göle saniyede ortalama 64 metreküp su getiren Mustafakemalpaşa Çayı’dır Çayın, mevsimlere göre getirdiği su miktarında görülen değişiklikler, göl su düzeyinin alçalıp yükselmesinde neden olmaktadır Ayrıca, gölün güneybatısındaki tarım alanlarının drenaj suları da göle verilmektedir Gölün fazla suları gölün batısındaki Uluabat Deresiyle Susurluk Çayı’na ve bu çayla birlikte Marmara Denizi’ne akmaktadır


Gölde irili ufaklı 9 ada vardır Bunların en önemlisi Gölyazı köyünün üzerinde kurulu olduğu ada ile, Halilbey (Alyos) ve Nailbey (Manastır) adalarıdır Gerek Alyos, gerekse Manastır adalarında Bizans döneminden kalma örenler bulunmaktadır


Uluabat Türkiye’nin önemli balıkçılık alanlarından biridir 21 balık türünün bulunduğu ve daha önceleri kerevitin bol olduğu gölde, şimdilerde daha çok sazan ve turna avlanmaktadır
Uluabat Gölü sucul bitkiler yönünden de ülkemizin en zengin sulak alanlarından biridir Gölün hemen hemen bütün kıyıları geniş sazlıklarla, sığ kesimleri ise su içi bitkileriyle kaplıdır Göl, Türkiye’nin en geniş nilüfer yataklarına sahiptir


Anadolu’ya kuzeybatıdan giren kuş göç yolu üzerinde yer alması ve önemli kuş alanlarından Kuş Gölü’ne çok yakın mesafede bulunması nedeniyle Uluabat Gölü, kuş varlığı yönünden sadece ülkemizin değil, Avrupa ve Ortadoğu’nun da en önemli sulak alanlarından biridir Türkiye’deki 97 önemli kuş alanından biridir Uluabat Gölü dünya çapında yok olma tehlikesi altında olan kuş türlerinden Küçük Karabatağın ve Tepeli Pelikan’ın önemli beslenme ve kışlama alanıdır


Antik çağda çok daha büyük olan Uluabat Gölü ile Marmara Denizi arasında, deniz taşımacılığı yapıldığı bilinmektedir


1980’li yıllardan sonra göl yakınlarında kurulmaya başlanan sanayi ve Orhaneli Çayı’nın taşıdığı kömür atıkları dolayısıyla gölün suyunda büyük ölçüde kirlenme ve göl alanında daralma başlamıştır


Göl ve havzasındaki yaşamın tehlike altına girmesi üzerine, bölge 1998 yılında uluslararası “Ramsar Sözleşmesi” kapsamında koruma altına alınmıştır 2000 yılında ise uluslararası ‘yaşayan göller’ kapsamına alınan Uluabat Gölü, çevresindeki biyolojik çeşitlilik nedeniyle de doğasever ve çevreci bakışların buraya yönelmesine yol açmıştır

Ayvaini Mağarası




Uluabat Gölü yakınlarındaki pekçok şirin köyden biri olan, Bursa’ya 40 km uzaklıktaki Ayva Köyü, eşsiz bir özelliğe sahip


Türkiye’nin en uzun 6 mağarası olan Ayvaini Mağarası, Bursa’nın “yeşil” sıfatına yakışır özellikteki bu köyde yer alır


Hidrolojik olarak etkin durumda olan mağaranın Ayva ağzından yer altı suları çıkmaktadır Mağaranın ikinci ağzı ise, Mustafakemalpaşa İlçesi’ne bağlı Kazanpınar ve Doğanalan köyleri arasındadır


Mezozoik zamandan günümüze gelen ve 1970 yılında 3 kişilik bir İspanyol ekip tarafından keşfedilen mağaranın uzunluğu 55 kilometreyi buluyor
İçinde derinlikleri yer yer 3-4 metreye ulaşan 60 adet gölcük bulunan mağaranın çıkışındaki gölcüğün uzunluğu ise yaklaşık 400 metre Su seviyesinin mevsimlere göre değişiklik gösterdiği, olağanüstü sarkıtlarla kaplı, bakir ve el değmemiş yapısı ile gerçek bir doğa harikası olan Ayvaini Mağarası, özellikle üniversitelerin mağaracılık kulüplerinin ilgi odağıdır


Güney Marmara Bölgesi’nin en uzun yer altı geçidi olduğu belirlenen ve sarkıt, dikit, duvar damlataşları, sulu damlataş havuzları ve küçük gölcükleriyle olağanüstü bir doğa harikası olan bu mağarayı gezmek için rehber alınması zorunludur






__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Türkiye’deki Doğal Güzellikler

Eski 09-16-2010   #2
Emel Tns
Varsayılan

Cevap : Türkiye’deki Doğal Güzellikler



Harika gerçekten hepsini görmek isterim
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.