Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
imparatorluğu, inka, medeniyeti

İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti

Eski 05-24-2009   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti



İnkaların Çocuk Kurbanları

Zaman: 14-15 yüzyıllar
Mekân: Ekvator, Peru, Şili, Arjantin ve Bolivya

Bir keresinde bu adaya kurban edilmek üzere on dört yaşında bir kız getirilmişti Ancak başrahip kızı kabul etmedi Vücudunu titiz bir muayeneden geçirince memelerinin birinin altında küçük bir ben bulmuştu Bu nedenle tanrılarına kurban edilmeye değer bulunmamıştı

Peder Bernabecobo, 1653

İnka İmparatorluğu'nu konu edinen ilk vakayinameyi yazan İspanyol vakanüvislerinden Peder Barnabe Cobo, bize şimdi Bolivya Cumhuriyeti'nde olan Titikaka Gölü'ndeki Güneş Adası'ndan getirilen genç kızın yukardaki hikâyesini anlatır Kız, eski Andlar'ın en büyük hac merkezlerinden ve dini tapınaklarından birinde kurban edilecekti Ancak kız, kurban edilemeyince hikâyesini İnka İmparatorluğu'nun 1532'de fethinden birkaç yıl sonra adaya gelen bazı İspanyollar'a anlatacaktı

İnkalar hakkındaki bilgilerimiz Cobo gibi eski zaman vakanüvislerinden ve çağdaş arkeolojik araştırmalardan gelmektedir İnka İmparatorluğu'nun çok büyük, çok-etnikli, çok-dilli bir devlet olup 4000 kilometrekare bir alana yayıldığını biliyoruz, iktidar hanedanlarını 16 ya da 14 yüzyılda kuran halk Andlar'ın çok yükseklerinde olan Cuzco'da yaşıyorlardı ve burası onlara göre dünyalarının maddi ve manevi merkeziydi

İnka İmparatorluğu'nun Quechua dili konuşan ataları birkaç kuşak içinde Batı Amerika'nın bu geniş topraklarında yaşayan onlarca farklı etnik grubu ve topraklarım fethetmişlerdir İsyanlar çok sıktı ve böyle büyük bir alam ve halkı kontrol altında tutmak çok güçtü Dünyanın diğer eski imparatorluklarında olduğu gibi, farklı grupları iktidardaki hanedanların kontrolü altında tutmanın ve İktidarlarını yaygınlaştırmanın başlıca yolu, bir devlet dininin kurulmasıydı

And'ların Kutsal yerleri

İnka İmparatorluğu boyunca ve ondan yüzyıllarca önce And halkları kutsal yerlerde "Huaca" adını verdikleri tapınaklar inşa ederlerdi Huaca'lâr ruhani gücü olduğuna inanılan bir doğa parçasındaki doğal ya da insan elinden çıkma bir mekândı Bunlar mağaralarda, su kaynaklarında, büyük kayalarda, tepelerde, pınar ya da köprü yakınlarında ve dağların doruklarında yapılırdı Bu huaca'larda adaklar çok yaygındı

En popüler adaklar koka yaprağı dolu sepetler, renkli deniz kabukları, lamalar, alpakalar, mısır birası, bez, metal heykelcikler ve bazen de çocuklardı İlk İnkalar Cuzco bölgesinde yüzlerce tapmak yapmışlardı ve bunların her biri yeni doğmakta olan İmparatorluktan akraba gruplar tarafından bakılır ve korunurdu

İmparatorluk büyüdükçe devlet Güneş Adası'nda-ki gibi daha büyük tapmaklar inşa etti Tapınak külliyeleri belli başlı huaca'larda Güneş'e, Ay'a, Gökgürültüsü Tanrısı'na ve diğer tanrılara adanırdı Bu huaca'ların çevresinde bir din geliştirmek için çok büyük kaynak ve enerji harcanmıştı Görkemli tapınaklar Cuzco soylularının, uyruklarının yaşamları üzerinde sahip oldukları ideolojik ve politik gücü vurgulamaktaydı

İnsan kurban etme

İnsan kurban etme, İnkalar'ın bir icadı değildi İspanyol öncesi And ikonografisinde genelde savaş tutsakları olmak üzere kurban edilmiş insanların tasvirleri yer almaktadır Hatta Peru'da ilk yontulmuş taş kitabelerde, kafaları kesilmiş savaş tutsakları görülür Diğer kültürlerde de insan kafası ganimet olarak alınmıştır İnkalar bu uygulamaları imparatorluğu bir arada tutan devlet dininin ve imparatorluk ideolojisinin bir parçası haline getirmişlerdir

Çocukların kurban edilmesi de bu bağlamda ele alınmalıdır Çocuklar capac hucha adı verilen politik bakımdan önemli bir ayinde kurban edilirlerdi Colin McEwan ve Maarten van de Guchte'ye göre bu terim, "Kraliyet yükümlülüğü" olarak çevrilebilir

Bu bilimadamları, araştırmalarında, altı ile on yaşında çocukların imparatorluğun dört bir yanındaki köy ve kasabalardan Cuzco'daki başkente nasıl gönderildiklerini anlatırlar Bazıları için bu, yüzlerce, hatta binlerce kilometre yol demekti Çocuklar ve kendilerine eşlik edenler yol boyunca köylerden şarkılar söyleyerek geçerlerdi

Cuzco'ya vardıktan sonra kentin merkezinde toplanırlar ve İnka rahipleri tarafından sembolik olarak evlendirilirlerdi Hayvanların ve diğer adakların kurban edilmesinden sonra, çocuklar Cuzco'nun büyük meydanının çevresinden geçirilirlerdi Sonra tekrar köy ve kasabalarına gönderilir, buralarda yeni törenler yapılırdı Törenin sonunda çocuklar alkol ve diğer maddelerle uyuşturulur ve memleketleriyle ilişkili bir huaca'da öldürülürlerdi

Arkeologlar Andlar'ın her yerinde çocuk kurban edildiğini saptamışlardır Bu capac hucha törenlerinin kalıntıları adalarda, mağaralarda ve dağ tepelerinde bulunmuştur Arkeolog Johan Reinhard, And-Ur'da çoğunlukla karla kaplı volkanik doruklarda kurban izlerine rastlamıştır

Bu kurbanların oralardan çıkarılması, dünyanın en güç arkeolojik çalışmalarıdır: Reinhard ve arkadaşları 6000 metre yüksekliğe çıkmak, oksijen azlığından doğan yükseklik yorgunluğu, buz, kül ve karla mücadele etmek zorundaydılar Eski çağların insanlarının, o dağlara çağdaş araç gereç olmadan çıkmalarındaki kararlılık gerçekten şaşırtıcıdır

Bu mumyaların bulunması beceri olduğu kadar şans da gerektirir Beceri bunları nerede arayacağını bilmek ve şans da cesetleri ortaya çıkaracak doğru çevre koşullarının bir araya gelmesidir Yağmacılar çalmadan ya da havayla temas ettiği için havadaki mikroorganizmalar tarafından cesetler bozulmadan mumyaları elde etmek için, Reinhard ve ekibi buzları ve kaya kadar sert toprağı kazmak, bulgularını bilimsel olarak kaydetmek ve sonra mumyayı kamplarına güvenli bir şekilde taşımak zorundaydılar

Belgelerde çocuk kurban etmeye ilişkin büyük törenler hâlâ anlatılmaktadır Peru'da Arequipa yakınlarında Ampato'da bulunan arkeolojik kanıtlar bu belgeleri doğrulamaktadır Ampato kızı görkemli tüylü bir başlık, çanak çömlek, kaşıklar, ahşap kupalar, giyimli metal heykelcikler, yiyecek ve güzel kumaşlarla gömülü bulunmuştu

Kutsal bir renk olan kırmızı toprak, mezarının zeminine serilmek üzere dağın tepesine taşınmıştı Kurban yerinin çevresinde inşa edilen platformlar ve belki de başka binalarda başka küçük çocukların kurban edildikleri kuşkusuzdur

Eski ve yeni dünyadaki diğer imparatorluklarla kıyaslandığında çocukların kurban edilmesi İnka devletinde pek nadir rastlanan bir şeydir Ancak çocuk kurban edildiği bir gerçektir ve bunun çok önemli dini ve politik amaçları vardı Yerel bir yöneticinin çocuğunu kurban edilmek üzere vermesi, hem İnka devletine hem de taptıkları yaratıcı tanrılara bağlılığının kanıtıydı

Kurban edilmek üzere Cuzco'ya bir tören alayı halinde götürülen düzinelerce çocuğun görüntüsü, İnka devletinin gücünün yılda bir kere olsun gözler önüne serilmesiydi Bu trajik ama güçlü devlet kurumunu tam olarak değerlendirebilmek için, inka İmparatorluğu'nun siyasal mantığını ve dini ilkelerini tarihi bağlamı içinde anlamamız gerekir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnka İmparatorluğu

Eski 05-24-2009   #2
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : İnka İmparatorluğu



İNKA İMPARATORLUĞU

Amerika’da Kolombiya’nın güney kesiminde Şilideriz Mavle’ye kadar, doğuya doğru ise Amazon ormanına kadar uzanan ve doruk noktasına XV yy’da ulaşan Kolomb öncesi imparatorluktur Yaşam: İnkalar mimari şehircilik ve tarım alanlarında çok ilerlemişlerdir Dağların eteklerinde teraslama yönetimiyle tarım yapmışlardır ve halen bu yerler de patates, mısır, buğday ve fasulye üretiminde aynı sistem uygulanmaktadır Bilimler: Yazı olmadığından, İnkalar’ın bilimsel bilgi düzeyini kestirmek zordur Bir inka takvimi vardı, buna karşılık kronik yazarları İnkaların astronomide ulaştıkları düzey üzerine çelişkili bilgiler verirler Mimarlık ve Şehircilik: Dağınık bölgelerde kalan görkemli ve yalın taş yapılar ya kabaca yontulmuş taş bloklarıyla ya da dış yüzleri hafifçe taşkın dikdörtgen bloklara çok düzgün bir biçimde örülmüş tapınaklar ve duvarlara nişler açılmıştı aha önceki dönemlerden (Chavin, Tiahvanaco) farklı olarak mimarlık, çoğunlukla heykelcilikten bağımsız bir biçimde gelişmiştir Cuzco’da Sacsahvaman, Vrubanaba vadisinde Oltanhaytambo kaleleri, Pisaç, Machu Picchu kentleri ve başkent Cuzco en gözalıcı şehircilik örnekleridir Yine de Güney Amerika’nın estetik açıdan en az gelişmiş topluluğudur Ay tapınağı inkaların törenlerinde kullandıkları birkaç yapının yer aldığı iki mağaradan oluşur İnka taş işlemeciliğinin en güzel örneği güneş tapınağıdır Güney Amerika’da, ekvator, Peru, Bolivya civarında eski inka uygarlığında kalan bir çok tünel olduğu söylenir En fazla bilineni Lima’yı Peru2nun eski başkenti olan Cuzca’ya bağlayan ve sonrada Bolivya sınırına kadar uzanan bir tünel şebekesidir Eski bilgilere göre bu tünellerde çok zengin bir kralın mezarı vardır İnkalar bu tünelleri biliyor, kullanıyorlar ama bu tünellerin ilk inşaatçılarını onlarda bilmiyorlardı El Sanatları: Sanatsal açıdan, İnka seramiği Nozkalar ve Maşikalar’inkinden daha düşük nitelikliydi Aryballas gibi, genellikle geometrik süslemeli, bazı kap biçimleri yarattılar Dokumacılık (kıyıda pamuklu, dağlık bölgelerde yün) atölyelerde yapılırdı İnka dokumalarındaki renk ve motifler paracas dokumalarının inceliğine ulaşmamıştır İnkalar altın, platin ve gümüşü işlediler Tunç elde etmek için bakırı kalayla karıştırdılar, bu metali kullanarak süslemeler, silahlar ve aletler yaparlardı Altın işçiliği Avrupa kökenlilerin eline geçmiştir


İNKALAR AZTEKLER İspanyolca Azteras, XV yy’da Meksika’da imparatorluk kuran Orta Amerika yerli halkıdır Aztek kökeni kesin olarak bilinmemektedir Mimarlık ve Plastik Sanatlar: Bugünkü Aztek mimarlığı yalnızca birkaç yapı ile temsil edilmektedir; çünkü anıtsal eserlerin çoğu İspanyolların başkenti tahrip etmesi ile yok olmuştur
Bu mimarlık sanatı büyük ölçüde Teotihvacan klasik sanatında ve Toltekler’in sanatından esinlenmiştir Ama huastec geleneğinden alıntılarda görülmektedir Bununla birlikte Aztek mimarlık sanatı, örneğin Mexico’daki Tlaloc ve Huitzipochtli tapınaklarda görüldüğü gibi, aynı pramit üstünde ikiz yapılar gibi özgün niteliklerde yoksun değildir Kayaya oyulmuş bir tapınak olan Malinaco bir başka özgün uygulamayı oluşturmaktadır Aztekler kafatasını uğurlu sayıyorlar ve süs eşyası olarak kullanıyorlardı Diğer yerli halktan aldıkları esirleri gruplar halinde kurban ederlerdi ve kurban edilmek için esri alırlardı Tapınakların merdivenlerini kurbanların kanları ile boyamış, kimi duvarları kafatasları ile örmüşlerdir Tenochtitlai büyük ve zengin bir kentti Köprülerle dışa bağlanmış dört ana girişi dışında kente giriş bulunuyordu Aztek hükümdarlığı dönemin sonunda taş heykelciliği-heykeller ve alçak kabartmalar büyük bir gelişme gösterdi; tapınaklardaki bir çok tanrı tasvirleri bunu kanıtlar Tanrıça Coatlicve’nin dar heykelleri, bunun yanı sıra güneş takvimini gösteren tek parça taş anıt Aztek heykel sanatının Mexico Müzesi’nde korunan yetkin örnekleridir

Alıntı Yaparak Cevapla

İnkalar ( İnkalar'ın Kayboluş Efsanesi )

Eski 05-24-2009   #3
[KAPLAN]
Varsayılan

İnkalar ( İnkalar'ın Kayboluş Efsanesi )



İNKALAR And Dağları’nın yüksek kesimlerindeki vadilerde yaşamış ve 12-16 yüzyıllarda büyük bir imparatorluk kurmuş olan Güney Amerika yerli halkıdır16 yüzyıldaki İspanyol istilasından önce,ortalama 5-10 milyon nüfuslu çok iyi örgütlü bu imparatorluk,14 ve 15 yüzyıllarda güçlenerek topraklarını bu günkü Bolivya, Peru,Ekvador ile Arjantin ve Şili’nin bazı bölimlerini içine alacak kadar genişletti İnkalar’dan önce Güney Amerika’da başka uygarlıklar vardıBunlar Bolivya’nın yüksek dağlık bölgelerinde ,Titicaca Gölü yakınında yaşayan Tiahuanacolar,And Dağları’nın Ekvador’dan Bolivya’ya kadar uzanan yüksek yaylarında yaşayan Keçuvalar,Peru’nun kuzeyindeki dağlarda yaşayan Çavinler,Peru’nun güney kıyısındaki Nazkalar ve kuzeyde kıyıda yaşayan çimulardırBu eski uygarlıkların doğuşu yaklaşık İÖ 200 tarihlerine kadar uzanırBu insanların nereden geldikleri bilinmemektedir,ama ağır kayaları biçimlendirmedeki başarıları ve yapı tekniklerindeki ustalıkları düşünülürse, ne kadar yetenekli oldukları anlaşılırTiahuanaco’da birbirine kenetlenecek biçimde dikkatle oyulmuş dev bloklardan yapılma büyük taş yapılar vardırÇimu ve Nazka halkının ise yapı ve piramitlerinde kayadan çok ker***i yeğledikleri görünmektedir





Varlığı Roma İmparatorluğu ile aynı döneme rastlayan bu eski uygarlıklar Roma İmparatorluğu gibi İS 200-400 yılları arasında çökmeye başladı ve
İS 800’de çoğunun yerinde yalnızca yıkıntılar kaldıBundan ortalama 300 yıl sonra İnka Peru’nun ortalarındaki Cuzco vadisinden indi ve kendilerinden önce başka halkların yaşamış olduğu bu bölgeye yerleşti İnkalar dağlardan kıyılara doğru yayıldılar15yüzyılda çevrelerindeki güçlü kabilelere boyun eğdirdilerEle geçirdikleri topraklardaki insanların bir bölümünü başka bölgelere sürerek başkaldırmalarının önüne geçerken,bir bölümünü de tarım ve bayındırlık işlerinde zorla çalıştırdılar Cuzco vadisinde yer alan ve İnka İmparatorluğu’nun başkenti olan Cuzco ‘’Güneşin Kutsal Kenti’’olarak bilinirdiİmparatora Tanrı gözüyle bakılır ve Güneş’in soyundan geldiğine inanılırdıİmparatorun,yaşam ve ölüm konusunda tartışılmaz bir otoritesi vardı
İnka’larda 10 ailelik gruplar kendilerine bir önder seçer,önderler bir şefin sorumluluğunda olurduHer şefin buyruğunda 5 önder vardı ve bu düzen hepsinin önderi ve yöneticisi olan İmparatora kadar uzanırdı
Halk belirli bir yaşama ve çalışma düzenine uymak zorundaydıHer şey devletindiÇocuklar ve yaşlılar dışında herkesten çalışması beklenirdiTembellik ve insan onuruna aykırı davranışlar ağır biçimde cezalandırılırdıHalk yoksul değildi;ama malı mülkü de yoktu,özgürlükleriyse sınırlıydıÜrettiklerinin belirli bir kısmını İmparatora ve rahiplere vermek zorundaydı
İnkalar'ın kayboluş efsanesi
İnkalar ileri bir uygarlık olmakla birlikte, Mayalar kadar astronomiye önem vermedikleri söylenmektedir Denildiğine göre onlar için Ay, Güneş ve yıldızlar kutsaldı Bu güçler daima onların hayatında önemli rol oynar ve rahiplerin her biri aynı zamanda birer müneccimdi
Rahipler gelecekte olacakları bugün bilmediğimiz gizli bir yöntemle saptamaktaydılar İşte İnkalar'ın yokoluşunu anlatan efsane, bu ‘önceden bilmek’e son derece ilginç bir örnek
Altın kitaplar yayınevinin ‘‘Kayıp uygarlıklar’’ adlı yayınladığı kitapta Rupert Furneux, bu efsaneyi şöyle anlatıyor;
İmparator, Ay'ın etrafındaki üç halkayı görünce rahiplerle birlikte başrahip Ilaica'yı çağırıp bunun anlamını sormuş Rahipler, İmparatordan izin isteyip çekilmişler ve bu halkaların ne anlama geldiğini çözmek için çalışmaya koyulmuşlar Kısa bir süre sonra da İmparatorun karşısına çıkıp durumu anladıklarını söylemişler Eski bir belgede bu olay şöyle anlatılmaktadır
‘‘Başrahip, 'Ah efendim!’’ diye bağırır ‘‘Söyleyeceğim sözler için beni bağışlayın Annemiz Ay, ileride başımıza büyük felaketler geleceğini haber veriyor Ay'ın etrafındaki ilk halka kan kırmızısı renginde Bu bizim çok kanlı bir savaşa girişeceğimizi açıklıyor Siyah daireyse, bu savaşı kaybedeceğimizi belirtiyor Üçüncü halkaysa, duman rengi ve hafif Bu da dinimizin, imparatorluğumuzun, yasalarımızın tıpkı rüzgarda bir duman gibi dünya üzerinden kaybolacağını gösteriyor'
İmparator, başrahiple diğer rahiplerin bu yorumuna çok kızdı Daha sonra haber salarak bütün kabilelerdeki ünlü büyücü ve müneccimleri getirtti Ancak, gelenlerin hepsi de aynı sözleri tekrarladılar
İnka İmparatorluğunun sonu yaklaşıyordu İmparator geceleri endişeden uyuyamıyor, Ay'ın etrafındaki halkalara bakıyordu Ama bir gece bu halkalar birden kayboldu Parlak, yeşil renkli bir kuyruklu yıldız gökte parladı ve topraklar korkunç bir gürültüyle sallanmaya başladı İnkalar'ın başkenti Cuzco'da arka arkaya bir kaç deprem oldu
Bir iki hafta sonra da başlarında kana susamış, cahil ve açgözlü Pizarro'nun bulunduğu İspanyollar, Peru'ya ayak bastılar İnka İmparatorluğu bundan kısa süre sonra ortadan kalktı’’
Bu anlatılanlar bir efsane olmakla birlikte bir takım gerçeklere dayanmaktadır, diyor, Furneux Ay'ın etrafındaki halkaları başka topraklarda yaşayanlar da o zamanlar görmüşler Ve efsanede anlatılan kuyruklu yıldızı da ilgiyle izlemişler Onlar'ın bıraktıkları belgeler efsanede anlatılan doğa olaylarını doğrulamaktadır
Güneşin kapısındaki kent



İnka kültürünün ayakta kalan en önemli ürünlerinden olan Machu Picchu kaleleri, yıkılma tehdidi ile karşı karşıya Bilimciler, kaleleri tehdit eden toprak kayması ihtimaline dikkat çekiyorlar İnkalar, kaleleri 16 yüzyılda işgalci İspanyol işgalinden korunmak amacıyla kullanmışlardı Saklı kent adıyla da bilinen yapı, İnkalar tarafınan işgale direnmenin bir sembolü olarak kabul ediliyor 1911’de Yale Üniversitesi tarihçisi Profesör Hiram Bingham tarafından bulunan kaleler, 1983’te UNESCO tarafından “Dünya Mirası” kapsamına alınmıştı Profesör Bingham, İnkaların İspanyollara karşı son savaşlarını verdikleri Vilcabamba kentini ararken Machu Picchu’yu tesadüfen bulmuş



Alıntı Yaparak Cevapla

İnka dilindeki bazı sözcüklerin anlamları

Eski 05-24-2009   #4
[KAPLAN]
Varsayılan

İnka dilindeki bazı sözcüklerin anlamları



İnka dilindeki bazı sözcüklerin anlamları
  • Aclla Huasi = Seçilmiş kadınların evi
  • Amaru = Yılan
  • Ayllu = Sosyal sınıf, sülale
  • Ayni = Karşılıklı anlaşma, mukabele, Karşılıklı hizmetlerin sistemi
  • Borla = İnkalar'ın güç nişanları
  • Callanca = Kesilmiş taşlardan yapılmış oda ya ev
  • Calpa = Bir ruhun ya da vücudun güç ya da kuvveti, kehanet, sezi
  • Colca = Yiyeceklerin ya da eşyaların saklandığı yer, kiler
  • Co-regente = Kendisiyle aynı sorumlulukları paylaşan İnka'nın varisi
  • Coya = Kraliçe, çok üst makamdaki kadın
  • Curaca = Halkın en üst yöneticisi
  • Charqui = Tuzlanarak ya da güneşte kurutularak saklanmış et
  • Chasqui = Ulak, Cuzco'da posta servisi için kullanılan bir terimdi
  • Guaranga = Toplumsal organizasyon içinde kullanılan bin sayısı, bin ev halkı için kullanılan ideal sayı
  • Hanan = Üst yarısı
  • Hurin = Alt yarısı
  • Huaca = ya da guaca Bir tanrının tapınağı ya da tanrının kendisi
  • Hatun runa = Yetişkin erkek, genç bir adam evelenip de hayatın ilk kademesine giriş yaptığında kullanılırdı
  • Huauque = Bir erkeğin erkek kardeşi, aynı zamanda İnkalar'ın çifti
  • Mamacona = Acllahuasi'de çalışması için seçilmiş olan kız
  • Mascapaycha = Püskül,İnka işaretlerinden biri
  • Minka = Bir kişinin yerine geçerek önceki anlaşmalarından gelen zorunluluklarını yerine getirme ya da çalışma
  • Mita = Zaman, dönem, süre
  • Mitimae = ya da mitmaq Bir devlet görevini yerine getirmek için yabancı bir yere gönderilmiş kimse
  • Mocha = Tapmak, tapınmak, kutsamak
  • Moya = Mera
  • Mullu = Sıcak denizlerden gelen deniz kabukları, çok özeldiler ve değiş tokuşlarda kullanılırlardı
  • Pacarina = Kökeninin yeri
  • Pachaca = Toplumsal organizasyon içinde kullanılan yüz sayısı, yüz ev halkı için kullanilan ideal sayı
  • Panaca = İmparatorun yerine geçecek olan oğlu haricindeki tüm imparator sülalesine verilen ad
  • Purucaya = Cenaze töreni
  • Pururauca = Efsanevi savaşçılara dönüşen taşlar
  • Quipu = Nesnelerin ya da tarihi olayların kayıtlarını tutmak için kullanılan değişik renklerde ve düğümlerde olan iplere verilen ad
  • Quipucamayo = Quipulardan sorumlu olan kişi
  • Reciprocidad = Değişik seviyelerdeki hizmetlerin düzenlenmesi amacıyla kullanılan Sosyoekonomik organizasyon sitemine verilen ad Eşyların dağıtımında ya da üretiminde kullanılan ilişki sistemine verilen ad
  • Sapa inca = sapa'dan = Geniş En büyük İnka
  • Tambo = Bir çeşit taverna, han, bar
  • Tiana = Koltuk, taht, Asillik nişanı
  • Tupu = Bir alanın ya da uzunluğun ölçümü, ölçmek
  • Ushnu = Ana meydanlarının ortalarında yer alan ve İnkaların dini törenlerinde ve diğer kutlamalarında kullandıkları küçük taştan yapı, kaide
  • Yana = Hizmet eden uşak ya da işçi
  • Yunga = ya da yunca Kıyı boyundaki düzlüklere ve orda yaşa

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti

Eski 05-24-2009   #5
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti



İnka medeniyeti, Güney Amerika'nın batı kıyısındaki And Dağları bölgesindeki Cuzco şehri civarında, efsanevi kralları ve ilk Sapa Inca olan Manco Capac'ın 11 yüzyılda Cuzco Krallığı'nı kurmasıyla başlamıştır Manco Capac'ın soyunun egemenliğinde Krallık bölgedeki diğer Andlı topluluklar gibi büyümeye devam etmiş ve 1438 yılında adının birebir çevirideki anlamı yer sallayan olan Pachacutec liderliğindeki İnkalar sınırlarını genişleterek diğer Andlı toplulukları egemenlikleri altına almaya başlamışlardır Böylece, Pachacutec AmerikaKolomb öncesi varolan en büyük imparatorluk olan İnka İmparatorluğu'nu (Tawantinsuyu) kurmuştur kıtasında

1532 yılında, iki kardeş Huascar ve Atahualpa arasındaki iç çekişmeler sonrasında, Francisco Pizarro önderliğindeki İspanyol işgalciler İnka bölgesini ele geçirmişlerdir Bunu takip eden yıllarda İspanyollar tüm And bölgesindeki tek hakim güç konumuna gelmişlerdir 1542 yılında Peru Valiliği'nin kurulmasına dek isyan eden İnkaları bastırmayı bilen İspanyollar, 1572 yılındaki Vilcabamba'daki son İnkaların direnişinin de yıkılması ile İnka medeniyetini bitirmiş oldular Tüm bu olanlara rağmen İnkaların bazı kültürel gelenekleri, özellikle Quechuas ve Aymara halkları arasında olmak üzere günümüze kadar gelmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti

Eski 05-24-2009   #6
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti



Genel

İnkalar önceleri, Cuzco yukarılarındaki And dağlarındaki savaşçı kabilelerdilerMS 1000 yıllarında inka kabilesi komşu kabileleri egemenliği altına alıp Cuzco Vadisine doğru inmeye başladı Böylece bu avantajlı yeri kullanarak etraflarındaki bölgeleri işgal ederek genişlemelerini sürdürdüler 1500'lü yıllara gelindiğinde, İnkalar, eski Amerikadaki en geniş ve en zengin imparatorluğu olmuşlardı İnkalar başkentleri Cuzco'dan 2500 mil dışına nerdeyse tüm batı Amerika kıyılarına ve And dağlarına yayılmışlardı Bu bölge çok değişik iklim ve doğa koşullarını içermekteydi Öyleki, hükmettikleri And Dağlarının batı kıyısında çöl ve vadiler yer alırken, yine bu dağlarının kuzey doğu kesimlerinde ise tropikal bir yağmur ormanı iklimi hakimdi




İnka duvar işçiliğine bir örnek





İnkalar, Şehirlerini ve kalelerini çoğunlukla And Dağları'nın yüksek kesimlerdeki dik ve sarp yamaçlara inşa etmişlerdi İnka şehirlerinin mimarisi hala bilimadamlarını şaşırtmaktadır Şehirlerdeki taş merdivenler tüm şehri ve taş evleri ve taş dini binaları geçerek şehirlerin en yüksek noktalarına kadar ulaşmaktadırlar Bu yapılardaki devasa taş bloklar o kadar hassas ve düzgün bir şekilde birbirlerine birleştirilmiştirki aradan binlerce sene geçmesine rağmen bugün bile aralarına bir jilet dahi sokmak olası değildir İnka evlerinin mimarisinde duvarlarda taş kullanılmış ve çatıları da otla yapılmıştır



İnka toplumu çok sıkı bir hiyerarşik düzen içindeydi Birçok değişik toplum kademeleri vardı ve bu kademelerin en üstünde Sapa (Baş rahip ve yönetici) ve ordu kumandanı bulunuyordu Tüm aile bireyleri Sapa'nın danışmanları idi hatta kadınların bile inka hiyerarşik düzeninde otorotileri vardı Bunların altında tapınaklardaki rahipler, mimarlar ve ordu komutanları geliyorlardı En alttaki iki sınıf ise zanaatkarlar, ordudaki subaylar, çiftçiler ve çobanlardı Vergilerini altın olarak ödemek durumundaydılar ve bu vergiler yüksek sınıflara dağıtılmaktaydı[3]
İnkalar korkusuz birer savaşçı olmalarının yanı sıra çok vahşi bir cezalandırma sistemine sahiptiler Eğer bir kişi hırsızlık yapar, Sapa'nın eşiyle ya da bir Güneş Bakiresi ile seks yaparsa uçurumdan atılır, elleri kesilir, gözleri oyulur ya da açlıktan ölünceye kadar asılırdı Dolayısıyla cezalıların çoğunun ölümle cezalandırıldığı bir toplumda hapishaneler gereksizdi



İnka ören yerlerinde yapılan kazılarda, İnka kraliyet ailesine ait kişilerin mumyalaşmış cesetleri bulunmuştur And Dağlarının yüksek tepelerindeki buzların içinde kalarak günümüze kadar ulaşmışlardır

İnkalar'ın 40000 nüfuslu bir orduları vardı Francisco Pizarro komutasındaki İspanyol ordusu ise sadece 180 kişiden oluşuyordu 180 kişilik bir ordunun 40000 kişilik bir orduyu yenmesinin temel nedenleri büyük bir olasılıkla şöyledir:
  1. İnka ordusunun büyük bir bölümü, İspanyol istilacılar tarafından getirilmiş olan çiçek hastalığı dolayısıyla ölmüştü
  2. İspanyol istilacılar İnka yönetimindeki diğer kabileleri onlara karşı yanlarında savaşmaları için ikna etmişlerdi
  3. İnka savaşçılarının silahları kabile savaşları için kullanışlı olmakla birlikte İspanyol ordusundaki silahların gücüyle karşılaştırılamayak kadar güçsüzdüler

Tarihçe


İnka efsaneleri

Manco Capac, hem Perudaki İnka Hanedanlığı'nın hem de Cuzco'daki Cuzco Hanedanlığı'nın efsanevi kurucu lideridir Bu efsanevi karakterin hakkındaki mitler ve tarih oldukça karmaşıktır Manco Capac'ın doğumu ve Cuzco ile ilgili efsaneleri özellikle çok karışık ve çeşitlidir Bir efsanede Tici Viracocha'ın oğlu olarak yer alırken bir başka efsanede ise Titicaca Gölü'nün derinliklerinde güneş tanrısı Inti tarafından çıkartılıp yer yüzüne getirilen bir kahramandır

Tarih Öncesi

Amerika kıtasına gelen ilk insanlar olan Homo sapiyenler MÖ 12000 yıl veya daha öncesinde Asya kıtasından yola çıkarak Bering Boğazı üzerinden Kuzey Amerika'ya ulaşmışlardır Amerika üzerindeki yayılımlarını Orta Amerika'dan geçerek MÖ 10000'li yıllarda Güney Amerika topraklarına ulaşmışlardır[4]
Güney Amerika'da, Andlar'daki kuru mağaralarda yapılan araştırmalarda bulunan organik kalıntılar MÖ 6500'lü yıllarda bitkilerin yetiştirildiğini göstermektedir Bu kalıntılar arasında yerel patates türleri ile fasülye ve yerel kırmızı biber türleri yağmur ormanlarından doğu bölgelerine uzanan yerlerde bulunmuştur Bu da Güney Amerika'daki ilk tarımın Amazonçanak-çömlek kalıntıları bunun ispatı olmaktadır[5] bölgesinde başladığını göstermektedir Ancak bölgenin nemli yapısı nedeniyle yapılan bu tarımla ilgili günümüze ulaşmış bir organik kanıt yoktur Fakat bölgede bulunan MÖ 2000'li yıllardan kalma tarım işlenmesi ile ilgili
Bu dönemde And bölgesindeki köylüler, yerel kaynakları kullanmak adına değişik teknikler geliştirmişlerdir; Kıyı bölgelerinde balıkçılık geliştirilmiş, iç bölgelerde sulu tarım yapılmış, daha yüksekce bölgelerde patates yetiştirilmiş ve dağlık bölgelerde ise lama ve alpakalardan yün ve et üretimi yani hayvancılık yapılmıştır Yine bu dönemde MÖ 1200'lü yıllarda Peru sahillerindeki halkları biraraya toplamış olan Chavin kültürünü de içeren bu yerli halk dini merkezler, büyük mezarlıklar ve anıtsal yapılar inşa etmişlerdir



MS 600 ile 1200 yılları arasında, Güney Amerika'da yayılan en azından üç politik varoluş vardı Titicaca Gölü yakınlarındaki Tiwanaku şehri, gücünü göl çevresindeki zengin tarım alanlarından Peru'nun güneyindeki aşağı bölgelere yakın vadilere, hatta Şili'nin ve Arjantin'in Kuzey bölgelerine kadar genişletmişti Böylece bu bölge ilk inka toplumunun geliştiği yer oldu

Yükselme ve Genişleme dönemleri


İnka İmparatorluğu'nun genişleme haritası

Ana madde: İnka İmparatorluğu




İnkalar genişlemeye 12 yüzyılda Cuzco bölgesindeki bir kabile olarak başladılar Manco Capac liderliğinde küçük bir şehir olan Cuzco'yu (QuechuaQosqo - Türkçe Kusko okunur) kurdular

1438 yılında, adının anlamı yer sallayan olan Sapa Inca (Ulu önder) Pachacuti komutasında yayılmaya ve genişlemeye başladılar Pachacuti, Cuzco Krallığını yeniden organize ederek bir imparatorluğa çevirdi İnkalar imparatorluklarına kendi dillerinde Dört çeyreğin ülkesi anlamına gelen Tahuantinsuyu demekteydiler İmparaturluk, merkezi bir hükümeti olan ve herbirinin başında bir İnka bulunan ve adları Chinchasuyu (Kuzeybatı), Antisuyu (Kuzeydoğu), Contisuyu (Güneybatı) ve Collasuyu (Güneydoğu) olan dört federatif eyaletten oluşmaktaydı Pachacuti, aynı zamanda Machu Picchu'nun da imarını yaptıran kişi olarak bilinmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti

Eski 05-24-2009   #7
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti



Dini inançları

İnkaların tapındıkları tanrılardan oluşan çok tanrılı bir dinleri vardı Yaratıcı konumunda bir tanrı ve onun yarattığı birçok başka tanrı vardı Ayrıca toprak ana ve deniz ana konumunda bulunan tanrıçalar da vardı Bu tanrılardan bir kısmı:
  • Viracocha - Yaratıcı tanrı
  • İnti - Güneş tanrısı
  • Mama Quilla - Ay Ana , Ay tanrıçası
  • İlyapa - Hava durumu tanrısı (iklim tanrısı)
İnkalar altının güneşten gelen bir çeşit şekerleme olduğunu düşünürlerdi Altın ancak çeşitli kutular, mücevherler gibi törensel eşyalar ya da süslü mezar taşları veya tapınaklar yapmak amacıyla kullanıldığında bir değere sahipti İnka altınlarının neredeyse tamamına yakını İmparatorluk Pizarro tarafından ele geçirildiğinde alındı ve eritildi

Dini kutlamaların ritüellerin büyük bir çoğunluğu tarımdaki ekim ve hasat gibi dönemler ile ya da hastalıkların iyileştirilmesi ile ilişkiliydi İnkalar başta Güneş tanrısı İnti olmak üzere tanrılara hayvan hatta insan kurban etmekteydiler İnkaların Capacocha dedikleri bu kutsal törenler depremler, savaşlar ya da imparator ölümleri gibi büyük toplumsal olaylardan sonra yapılırdı


Dini törenleri yöneten rahiplerin yayında Hristiyanlıktaki rahibelere benzeyen mamacunalar bulunmaktaydı Mamacunalar manastırlarda yaşarlardı İplik eğirmeyi, dokuma yapmayı, kraliyet kıyafetleri dikmeyi ve kutsal ekmek pişirmeyi öğrenirlerdi[7]

İnka mimarisi


İnka taş işçiliğinden bir örnek Ekvador'daki Ingapirca kalıntıları


İnka mimarisi üç temel kavram üzerine kurulmuştur: hassaslık, kullanışlılık ve sadelik İnka mimarisinin temel anlayış prensibi "Az çoktur!" olmuştur
İnka mimarisindeki en baskın biçim basit ancak zarif ve mükemmel bir şekilde kullanılmış olan "ikizkenar yamuk" şeklidir İkizkenar yamuk biçimindeki kapılar, pencereler ve duvarlardaki nişler her tipteki inka yapısında görülmektedir Kullanışlılığın etkilenmediği her yerde bu yamuklardan mümkün olduğunca bol bir şekilde kullanmışlardır

İnka inşaatçılarının kullanışlılığı geri plana attıkları tek yer akan suyla girdikleri mimari ilişki olmuştur Suyun, ağızlarından şırıltıyla ve köpürerek döküldüğü oluklar, bazen oyma süslerle bezenmiş taşlar ile süslenmiş bazen de hiç gerekli olmadığı halde komplike taş kanallar ile bir sonraki çeşmeye ya da banyolara bağlanmışlardır Bazen de bir çeşmeden bir diğer çeşmeye gereksiz ancak hoş ve güzel bir dekorasyon verilmek amacıyla şelaleler ve süslemeler yapılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti

Eski 09-30-2009   #8
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti









İnkalar

And Dağları’nın yüksek kesimlerindeki vadilerde yaşamış ve 12-16 yüzyıllarda büyük bir imparatorluk kurmuş olan Güney Amerika yerli halkıdır 16 yüzyıldaki İspanyol istilasından önce, ortalama 5-10 milyon nüfuslu çok iyi örgütlü bu imparatorluk, 14 ve 15 yüzyıllarda güçlenerek topraklarını bu günkü Bolivya, Peru, Ekvador ile Arjantin ve Şili’nin bazı bölümlerini içine alacak kadar genişletti
İnkalar, Güney Amerikalı bir yerli halk ve kurdukları imparatorluk And Dağları’nın yüksek kesimlerindeki vadilerde yaşamış ve 12 -16 yüzyıllarda büyük bir imparatorluk kurmuş olan Güney Amerika yerli halkıdır 16 yüzyıldaki İspanyol istilasından önce, ortalama 5-10 milyon nüfuslu çok iyi örgütlü bu imparatorluk, 14 ve 15 yüzyıllarda güçlenerek topraklarını bugünkü Bolivya, Peru, Ekvador ile Arjantin ve Şili’nin bazı bölümlerini içine alacak kadar genişletti

İnka İmparatorluğu 13 yüzyıl ile 16 yüzyıl arasında hüküm sürmüş, çok yüksek derecede organizasyon yeteneği gelişmiş bir imparatorluktur Etkileri bugünkü Ekvador'dan Şili ve Arjantin'e kadar ulaşmış, çok büyük bir alana yayılmıştır Bugün ile mukayese edecek olursak Avrupa'nın kuzey ucundan Sicilya arasındaki mesafeden daha büyük bir bölgeyi kapsar Kültürel ve ekonomik başkentleri, bugün Peru sınırlarında kalan Cuzco'dur Amerika'nın keşfinden sonra İspanyollar tarafından soy kırıma uğramışlardır ve bütün zenginliklerine el konulmuştur

İnkalar’dan önce Güney Amerika’da başka uygarlıklar vardı Bunlar Bolivya’nın yüksek dağlık bölgelerinde, Titicaca Gölü yakınında yaşayan Tiahuanacolar, And Dağları’nın Ekvador’dan Bolivya’ya kadar uzanan yüksek yaylarında yaşayan Keçuvalar, Peru’nun kuzeyindeki dağlarda yaşayan Çavinler, Peru’nun güney kıyısındaki Nazkalar ve kuzeyde kıyıda yaşayan Çimulardır Bu eski uygarlıkların doğuşu yaklaşık MÖ 200 tarihlerine kadar uzanır Bu insanların nereden geldikleri bilinmemektedir ama ağır kayaları biçimlendirmedeki başarıları ve yapı tekniklerindeki ustalıkları düşünülürse, ne kadar yetenekli oldukları anlaşılır Tiahuanaco’da birbirine kenetlenecek biçimde dikkatle oyulmuş dev bloklardan yapılma büyük taş yapılar vardır Çimu ve Nazka halkının ise yapı ve piramitlerinde kayadan çok kerpici yeğledikleri görünmektedir

Varlığı Roma İmparatorluğu ile aynı döneme rastlayan bu eski uygarlıklar Roma İmparatorluğu gibi İS 200-400 yılları arasında çökmeye başladı ve İS 800’de çoğunun yerinde yalnızca yıkıntılar kaldı Bundan ortalama 300 yıl sonra İnka Peru’nun ortalarındaki Cuzco vadisinden indi ve kendilerinden önce başka halkların yaşamış olduğu bu bölgeye yerleşti İnkalar dağlardan kıyılara doğru yayıldılar 15 yüzyılda çevrelerindeki güçlü kabilelere boyun eğdirdiler Ele geçirdikleri topraklardaki insanların bir bölümünü başka bölgelere sürerek başkaldırmalarının önüne geçerken, bir bölümünü de tarım ve bayındırlık işlerinde zorla çalıştırdılar

Cuzco vadisinde yer alan ve İnka İmparatorluğu’nun başkenti olan Cuzco, ‘’Güneşin Kutsal Kenti’’olarak bilinirdi İmparatora Tanrı gözüyle bakılır ve Güneş’in soyundan geldiğine inanılırdı İmparatorun, yaşam ve ölüm konusunda tartışılmaz bir otoritesi vardı

İnkalarda 10 ailelik gruplar kendilerine bir önder seçer, önderler bir şefin sorumluluğunda olurdu Her şefin buyruğunda 5 önder vardı ve bu düzen hepsinin önderi ve yöneticisi olan İmparatora kadar uzanırdı

Halk belirli bir yaşama ve çalışma düzenine uymak zorundaydı Her şey devletindi Çocuklar ve yaşlılar dışında herkesten çalışması beklenirdi Tembellik ve insan onuruna aykırı davranışlar ağır biçimde cezalandırılırdı Halk yoksul değildi;ama malı mülkü de yoktu, özgürlükleriyse sınırlıydı Ürettiklerinin belirli bir kısmını İmparatora ve rahiplere vermek zorundaydı

İnkalar, çatıları tahta kirişler üzerine saman örtülü, altın süslemeli büyük taş kaleler ve tapınaklar yaptılar Cuzcu Kalesi’nin duvarları tonlarca ağırlıkta taşlardan yapılmıştı ve yüksekliği 6 metreyi buluyordu İspanyollar Cuzco’daki büyük güneş tapınağını bastıklarında olağan üstü güzellikte altın ve değerli taşlarla süslü eşyaların yanı sıra üzerinde Güneş tanrısının resminin bulunduğu kocaman bir altın tabak buldular Ay tapınağında ise her şey som gümüştendi Başkentte yapılan büyük şenliklerde yağmur tanrısına lamalar ve insanlar kurban edilirdi

İnkaların evleri kendilerinden önceki uygarlıklar oranla daha küçüktü Köylülerin evleri kerpiçten ve saman damlıydı Eski Mısırlılar gibi İnkalarda ölülerini mumyalar yada başka yöntemlerle korurlardı

İnka İmparatorluğu’nun kıyı halkı bakırı döverek kaplar yapar yada eritilmiş metali, kalıplara dökerek biçimlendirirdi Kıyının kuzey kesiminde yaşayan halk, değişik anlatımlı insan başı biçiminde çanak çömlek yapıyordu İnkalar basit tezgahlarda çok güzel duvar halıları ve yaygılarda dokurlardı Pamuklu dokumaları o kadar inceydi ki, İspanyollar bunları ipek sanmıştı Kemik ve bambudan flüt, toprak ve deniz kabuklarından borazan ve tunçtan çanlar yaptılar

İnkalar düzgün ve geniş yollarını taşlarla döşediler Kayaları oyarak kısa tüneller, tahtadan köprüler yaptılar Gelişkin bir haberleşme sistemleri vardı Belli aralıklarda kurulu posta istasyonlarına ulaklar haber taşırdı Yollarda ayrıca dinlenme evleri de yapılmıştı Tekerlek bilinmediğinden yükleri lama sürüleri taşırdı

Taş yontuculuğundaki üstün becerilerine karşın İnkalar’ın Mayalar gibi gelişkin araç gereçleri yoktu Ne bir yazı sistemleri ne de paraları vardı İplere düğüm atarak hesap yaparlardı

Dünyada ilk patates üreticileri İnka çiftçileridir Öbür ürünleri mısır, tatlı patates ve manyoktu Domuz, ördek, köpek ve lama yetiştirirler, lama tüyünden dokumalar yaparlardı

16 yüzyılda iki kardeş arasında çıkan taht kavgası imparatorluğu zayıflattı Tahtın varisi Huascar’ı üvey kardeşi Atahualpa hapse attırdı Francisci Pizarro yönetimindeki İspanyollar altın aramak için Peru’ya ayak bastıklarında tahtta Atahualpa vardı

İspanyol komutan Francisci Pizarro, Atahualpa’yı tuzağa düşürerek tutsak aldı Atahualpa hapisteyken Huascar’ın öldürülmesi için emir verdi Emir yerine getirildi;ne var ki, bunu gerekçe gösteren Pizarro, Atahualpa’yı idam ettirdi Başsız kalan ülkeye İspanyollar egemen oldular ve İnka İmparatorluğu’nun topraklarının tümünü ele geçirdiler

Günümüzde yaşayan İnka nüfusu 3 milyondan daha azdır Bugün And Dağları’nın Keçuva dili konuşan köylüleri İnkalar’ın soyundan gelir Bunlar Peru’nun yüzde 45’ini oluştururlar



İnkalar'ın Kayboluş Efsanesi

İnkalar ileri bir uygarlık olmakla birlikte, Mayalar kadar astronomiye önem vermedikleri söylenmektedir Denildiğine göre onlar için Ay, Güneş ve yıldızlar kutsaldı Bu güçler daima onların hayatında önemli rol oynar ve rahiplerin her biri aynı zamanda birer müneccimdi

Rahipler gelecekte olacakları bugün bilmediğimiz gizli bir yöntemle saptamaktaydılar İşte İnkalar'ın yok oluşunu anlatan efsane, bu ‘önceden bilmek’e son derece ilginç bir örnek

Altın kitaplar yayınevinin ‘‘Kayıp uygarlıklar’’ adlı yayınladığı kitapta Rupert Furneux, bu efsaneyi şöyle anlatıyor;

İmparator, Ay'ın etrafındaki üç halkayı görünce rahiplerle birlikte baş rahip Ilaica'yı çağırıp bunun anlamını sormuş Rahipler, İmparatordan izin isteyip çekilmişler ve bu halkaların ne anlama geldiğini çözmek için çalışmaya koyulmuşlar Kısa bir süre sonra da İmparatorun karşısına çıkıp durumu anladıklarını söylemişler Eski bir belgede bu olay şöyle anlatılmaktadır

‘‘Başrahip, 'Ah efendim!’’ diye bağırır ‘‘Söyleyeceğim sözler için beni bağışlayın Annemiz Ay, ileride başımıza büyük felaketler geleceğini haber veriyor Ay'ın etrafındaki ilk halka kan kırmızısı renginde Bu bizim çok kanlı bir savaşa girişeceğimizi açıklıyor Siyah daireyse, bu savaşı kaybedeceğimizi belirtiyor Üçüncü halkaysa, duman rengi ve hafif Bu da dinimizin, imparatorluğumuzun, yasalarımızın tıpkı rüzgarda bir duman gibi dünya üzerinden kaybolacağını gösteriyor '

İmparator, baş rahiple diğer rahiplerin bu yorumuna çok kızdı Daha sonra haber salarak bütün kabilelerdeki ünlü büyücü ve müneccimleri getirtti Ancak, gelenlerin hepsi de aynı sözleri tekrarladılar

İnka İmparatorluğunun sonu yaklaşıyordu İmparator geceleri endişeden uyuyamıyor, Ay'ın etrafındaki halkalara bakıyordu Ama bir gece bu halkalar birden kayboldu Parlak, yeşil renkli bir kuyruklu yıldız gökte parladı ve topraklar korkunç bir gürültüyle sallanmaya başladı İnkalar'ın başkenti Cuzco'da arka arkaya bir kaç deprem oldu

Bir iki hafta sonra da başlarında kana susamış, cahil ve açgözlü Pizarro'nun bulunduğu İspanyollar, Peru'ya ayak bastılar İnka İmparatorluğu bundan kısa süre sonra ortadan kalktı ’’

Bu anlatılanlar bir efsane olmakla birlikte bir takım gerçeklere dayanmaktadır, diyor, Furneux Ay'ın etrafındaki halkaları başka topraklarda yaşayanlar da o zamanlar görmüşler Ve efsanede anlatılan kuyruklu yıldızı da ilgiyle izlemişler Onların bıraktıkları belgeler efsanede anlatılan doğa olaylarını doğrulamaktadır



Güneşin Kapısındaki Kent

İnka kültürünün ayakta kalan en önemli ürünlerinden olan Machu Picchu kaleleri, yıkılma tehdidi ile karşı karşıya Bilimciler, kaleleri tehdit eden toprak kayması ihtimaline dikkat çekiyorlar İnkalar, kaleleri 16 yüzyılda işgalci İspanyol işgalinden korunmak amacıyla kullanmışlardı Saklı kent adıyla da bilinen yapı, İnkalar tarafından işgale direnmenin bir sembolü olarak kabul ediliyor

1911’de Yale Üniversitesi tarihçisi Profesör Hiram Bingham tarafından bulunan kaleler, 1983’te UNESCO tarafından “Dünya Mirası” kapsamına alınmıştı Profesör Bingham, İnkaların İspanyollara karşı son savaşlarını verdikleri Vilcabamba kentini ararken Machu Picchu’yu tesadüfen bulmuş

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti

Eski 09-13-2010   #9
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : İnka İmparatorluğu | İnka Medeniyeti






İNKA İMPARATORLUĞU, Amerika' da Kolombiya'nın güney kesiminde Şili' de rio Maule'ye kadar, doğuya doğru ise Amazon ormanına kadar uzanan ve doruk noktasına XV yy'da ulaşan Kolomb öncesi imparatorluk

• Tarih İspanyol kronik yazarlarına göre kavimler, kudretli Tahuantinsuyu impara-torluğu'na bağlı olduklarını söylüyorlardı Efsaneye göre bu imparatorluk, dört kardeşin kanlarıyla birlikte Pacarl-tampu'daki dört mağarayı terk etmelerinden sonra kuruldu Ayar Manco'nun XII yy'a doğru hüküm sürdüğü sanılır Bu efsanede, inkalar'ın vadide yaşayan kavimler arasında giriştiği uygarlık kurma çalışmaları yüceltilir Bununla birlikte arkeolojik kazılar And dağlarındaki mağaralarda İÖ 1000'e doğru avcı-toplayıcıların yaşadığını ve tarımın ilk izlerinin İÛ 4000 yılında görüldüğünü (oysa mısır üretimi İÖ 1800'e doğru başlamıştır) ortaya koydu

İÖ 1500'e doğru Chavı'n" gibi ileri uygarlıklar Kuzey Andlar'da varlığını sürdürüyordu; daha sonraları isa'dan birkaç yüzyıl önce, kıyı bölgelerinde birçok savaşçı devlet gelişti (Paracas, Nazca, Vicus, Moşikalar vb) Huarl egemenliğinden sonra, birkaç kavim arasından sıyrılan inka kavmi, yavaş yavaş egemenliğini genişletti ve yedinci hükümdarları Yáhuar Huácac zamanında, tüm vadiyi denetimi altına aldı Sekizinci hükümdar Viracocha döneminde, Chancalar krallığı tehdit ettilerse de, Viracocha'nın oğlu İnka Yu-panqui'ye yenildiler; bunun üzerine Yupanqul, Pachacütec ("dünyanın iyileştiricisi") adıyla devlet yönetimini ele geçirdi imparatorluğun böylece başlayan yayılması, 1471'den sonra Yupanqui'nin oğlu Tüpac Yupanqui tarafından sürdürüldü Hu-ayna Câpac yeni topraklar fethetti; ancak, ölümünden sonra 1527'ye doğru oğulları Atahualpa ve Huáscar arasında patlak veren iç savaş, ispanyol conquistador Pi-zarro'nun zaferini kolaylaştırdı, ispanyollara esir düşen Atahualpa 1533'te öldürüldü Yerine geçen kukla hükümdar Manco inka da 1537'de öldü Gerilla hareketi, kral temsilcisi Francisco de Toledo zamanında (1569-1581) bastırıldı

Bunlardan biri, Ayar Manco, karısı Mama Ocllo'yla Cuzco vadisine geldi ve buraya yerleşerek kendi uygarlığını kurmaya girişti, inkalar'a göre Ayar Manco ya da Manco Câpac, inka hanedanının on iki ya da on üç hükümdarının ilkiydi Tüpac'ın orduları kuzeyde Quito'ya dek ilerledi, güneyde bugünkü Kuzey-batı Arjantin ve Kuzey Şili toprakları İle Bolivya' nın büyük bir bölümünü ele geçirdi • Siyasal örgütlenme

Çok değişik kavimlerin yaşadığı bu geniş İmparatorluğu denetleyebilmek amacıyla inkalar güçlü ve merkezi bir yönetim kurdular; bu yönetimin başındaki hükümdarın, ilahi kökenli (Güneş tanrısı'nın soyundan geliyordu) otoritesi mutlaktı, imparatora, bir kurul yardım ederdi; ayrıca, her eyaletin başında bir yönetici bulunuyordu Bu yüksek düzeyli yöneticilerin altında yer alan bir dizi görevlinin başlıca işi vergilen tahsil etmek ve hükümdarın otoritesine İtaat edilmesini sağlamaktı:

Daha güçlü bir birlik sağlamak için inkalar, egemenlikleri altındaki kavimlere runa-simi dilini (fetihten sonra kiçua adı verildi), Güneş tanrısı ve Yaratıcı Viracocha kültlerini kabul ettirdiler Ezme ve susturma siyaseti mitmaj yoluyla (halkların toptan sürgün edilmesi) daha rahat uygulandı; bu uygulama, hem yeni fethedilmiş bölgelerde boyun eğdirme harekâtına katılan sadık kabileleri, hem de tersine, uzun süredir inkalaşmış topluluklar arasına yerleştirilen asi kabileleri kapsıyordu Taşra soylularının erkek çocuklarının, eğitim görmek üzere düzenli bir şekilde Cuzco'ya gönderilmesi başka bir özümleme biçimiydi Üzerinde devlet tampularının (giysi ve yiyecek depolarının yer aldığı bir tür kervansaray) yer aldığı birçok yol, askeri birliklerin hareketini kolaylaştırıyor ve başkentle bölgeler arasında chasqui'ler (inka kuryeleri) aracılığıyla nispeten hızlı bir iletişim sağlıyordu

• Toplumsal örgütlenme

Yalnızca imparatorun soyunun erkek tarafından gelen erkek üyeler imparator olabiliyordu Bunlar, atalarının anısını yaşatmak ve mumyalarını korumakla görevliydi Tahtın vârisi, inka'nın ve kızkardeşi Coya'nın oğluydu inka'nın Cuzco'da oturan tüm diğer akrabalarının yanı sıra taşra soyluları da soylular sınıfına dahildiler ve rahipler gibi vergi ödemezlerdi Mimarlar, heykelciler, çanak çömlek zanaatçıları, dokumacılar ve metal işçileri, üyeleri çoğunlukla inka' nın hizmetinde olan özel bir kast oluşturuyorlardı Bu grupların altında ise, sıradan insanlar sayılan köylüler vardı Özellikle soyluların hizmetinde çalışan bir de köleler kastı (Yana) vardı; bunlar biraz mal mülk sahibi olabilirler, ama toplumsal konumlarını değiştiremezler ve bunu çocuklarından birine aktarırlardı Devlet tarafından seçilen genç kızlar (aqlla, "seçilmiş kadınlar") manastırlara kapatılırdı; bunların büyük bir bölümü buralarda kalır ve gerçek atölyelerde, İmparatorluğa ait sürülerden sağlanan, yünü eğlrir ve dokurlardı

• iktisadi örgütlenme, iktisadi sistem, toprakların üçlü dağılımına dayalıydı Güneş'e ayrılan birinci bölüm, rahipler sınıfının gereksinimleri için ekilirdi; ikincisi inka'ya aitti, ama gerektiğinde ihtiyat olarak kullanılabilirdi; üçüncü bölüm ise akrabalık ya da evlilik bağlarıyla birleşmiş ve aynı köyde oturan aile topluluklarına (ayllu) aitti; ekilebilir topraklar ve otlaklar parsellenir ve aileler tarafından İşletilirdi Her topluluğun, ayyu'nun kurucusunun soyundan gelen bir reisi (curaca) vardı Birkaç topluluk güçlü bir reisin yönetimi altında birleşirdi; bu reislikler de konfederasyonlar halinde örgütlenirdi Bu ilişkiler, bir dizi karşılıklı yükümlüfük getirmişti: evli ve aile reisi olan köylü tarımla uğraşır, bina ve yol yapardı, ama bu köylünün gereksinimleri, yaptığı İşten yararlanan reisler tarafından karşılanırdı, inka ile reislikler arasında da aynı tür ilişkiler vardı Sayımı yapılan bu büyük İşgücünün gereksinimleri, kipucamayoc'lar (devlet saymanları) tarafından, ondalık sisteme göre kipularla hesaplanırdı

• Din

Güneş tanrısı inti'nin kültünü tüm İmparatorluğa kabul ettirmiş olmalarına karşın inkalar, ele geçirdikleri kavimlerin inançlarına karşı hoşgörülü davranırlardı Güneş'ten başka Ay'a (Killa), Şimşek'e (iI-lapa) vb tapınırlardı

• Bilimler Yazı olmadığından, inkalar'ın bilimsel bilgi düzeylerini kestirmek zordur Bir inka takvimi vardı, buna karşılık kronik yazarları inkalar'ın astronomide ulaştıkları düzey üzerine çelişkili bilgiler verirler

• Mimarlık ve şehircilik

Dağlık bölgelerde inkalar görkemli ve yalın taş yapılar yaptılar: ya kabaca yontulmuş taş bloklarıyla ya da dış yüzleri hafifçe taşkın dikdörtgen bloklarla çok düzgün bir biçimde örülmüş tapınaklar ve tek katlı büyük konutlar Açıtlar yamuk biçimindeydi ve duvarlara nişler açılmıştı Daha önceki dönemlerden (Chavı'n, Tlahuanaco") farklı olarak mimarlık, çoğunlukla heykelcilikten bağımsız bir biçimde gelişmiştir Cuzco' da Sacsahuáman, Urubamba vadisinde Ollantaytambo kaleleri, Pı'sac, Machu Picchu kentleri ve başkent Cuzco en gözalıcı şehircilik örnekleridir

• El sanatları


Sanatsal açıdan, inka seramiği Nazkalar ve Moşikalar'ınkinden daha düşük nitelikliydi Aryballos gibi, genellikle geometrik süslemell, bazı kap biçimleri yarattılar Dokumacılık (kıyıda pamuklu, dağlık bölgelerde yün) atölyelerde yapılırdı inka dokumalarındaki renk ve motifler, Paracas dokumalarının inceliğine ulaşmamıştı, inkalar, altın, platin ve gümüşü işlerlerdi; tunç elde etmek için bakırı kalayla karıştırırlar, bu metalleri kullanarak süslemeler, silahlar ve aletler yaparlardı

• Edebiyat,

inkalar'da kiçua edebiyatı, kaynak yetersizliği (ispanyol fethinden önceki inka uygarlığı, yazı denebilecek kadar gelişmiş bir anlatım sistemi yaratamadığından, inka edebiyatı bütünüyle sözlüydü) ve ispanyollar'ın yerli inka kültürüne karşı yürüttüğü sömürgeci siyasetin alabildiğine baskıcı niteliği nedeniyle Aztekler ya da Mayalar'ın edebiyatından çok daha az tanınır Birkaç ispanyol kronik yazarı bu edebiyat üzerine bilgi verir: Cieza de León, Del sehorio de los Incas adlı yapıtında, inka şiiri ve işlediği konulardan söz eder Cristóbal de Molina, Relación de las fábulas y ritos de los incas en tiempo de su infelidad adlı yapıtında, bazı ezgilere yer verir, ispanyol fethinden önceki inka edebiyatı oldukça resmi nitelikliydi; edebiyat etkinlikleri, dinsel törenlere, kamusal ve ritüel (kolektif anlatılar ve şarkılar) bir işlevi olan inka gelenekleri ve efsanelerinin korunmasına sıkı sıkıya bağlıydı; bu olgu, lirik ve dramatik içerikli din dışı halk yapıtları için de geçerliydi Amaulas (filozof ve tarihçi) ve arawi-cus (şair ve müzisyen), bu edebi üretimin resmi yaratıcılarıydı İster tarihten esinlenen dramlar, isterse müzik ve şarkı eşliğinde eğlendirici komediler olsun, tiyatroya geniş bir yer verilmiştir Bu edebiyat türünü yansıtan bazı parçalar (Ollantay; El pobre mas rico, Usça Paukar gibi) günümüze dek ulaşabilmiştir

Ollanlay, devlet çıkarlarına ve dine ters düştüğünden engellenen tutkulu bir aşkın 2 000 kadar dizede anlatıldığı bir dramdır; El pobre mas rico, bir XVI yy komedisi, Usça Paukar ise dini İçerikli bir XVII yy dramıdır Şiir, çeşitli biçimler altında gelişmiştir; bunlardan jailli, kutsal ya da din dışı bir ezgidir (Cristöbal de Mollna, tanrı Viracocha'ya adanan on kadar jailli derlemiştir); arawi ise ana konusu aşkta umutsuzluk olan lirik bir şiir türüdür Ayrıca efsane anlatılarını ve doğaüstü masalları da anmak gerekir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.