İlişki

ilişki

1 Birbiriyle ilgili İki ya da daha çok şey arasında karşılıklı bağımlılıklarla, etkileşimlerle belirginleşen bağlantı; alaka; münasebet: Neden-sonuç ilişkisi Bir mimari üslubun iklimle ilişkisi Dilin kültürle ilişkisi Polis bu iki olay arasında hiçbir ilişki kuramadı Benim bu olayla ilişkim yok Resimle ilişkisi çocukluk yıllarında başladı

—2 Topluluklar ya da bireyler arasındaki karşılıklı bağ; alaka; münasebet: İnsanca ilişkiler Bir kimseyle ilişkiyi kesmek İki ülke arasında dostluk ilişkileri kurmaya çalışmak Ailesiyle ilişkisi bozulmak

—3 Bir iletişim ya da ulaşım aracı yoluyla kurulan bağ; bağlantı, temas: Kar yolları kapattığı için köylerle ilişki kurulamadı

—4 Karşı cinsler arasındaki duygusal, cinsel bağ; alaka, münasebet: Bir kadınla (bir erkekle) ilişkisi olmak

—5 ilişki kurmak, bağlantı sağlamak, temas kurmak: Sonunda onunla ilişki kurmayı başardım

—Anat İlişki organları, duyu organları, sinir sistemi, kaslar ve terimin geniş anlamında, hayvanların İskelet ve örtenekleri

—Flzyol İlişki işlevleri, hayvanların, dış ortamı tanımalarını ve ona müdahale etmelerini sağlayan duyusal, sinirsel, zihinsel ve devimsel işlevlerin tümü —ikt Halkla ilişkiler, kamuoyunu, her türden kuruluşun (kamu kesiminden ya da özel kesimden) gerçekleştirdiği İşler konusunda, bu kuruluşun ününü artırıp pekiştirecek biçimde haberdar etmek ve böylece dışarıda ona karşı bir yakınlık havası yaratmak, içerdeyse çalışanlar arasında iyi ilişkileri özendirmek amacını güden profesyonel etkinliklerin tümü (Bk ansikl böl)

—istat - —ANSİKL ikt Halkla ilişkiler Bu konudaki etkinlikler, Birinci Dünya savaşı sırasında ABD'de bazı işverenlerin katı davranışlarıyla yarattıkları olumsuz havayı değiştirmek amacıyla büyük sanayicilerin hizmetinde çalışmaya başlayan ivy Lee adındaki amerikalı bir gazeteci sayesinde ortaya çıktı Öte yandan, Taylor'ın insan emeğinin mekanik yöntemleri konusundaki gözlemleri de sonuç olarak, bu yöntemlerin emekçinin kişiliğini tehlikeye soktuğunu gösteriyordu "Halkla İlişkiler", bilgi verme yoluyla İşçinin İşine İlgi duymasını sağlamaya çalıştı "Halkla llişkiler"in Roosevelt yönetimi tarafından (1929 mail krizini izleyen depresyondan sonra) kulla: nılmaya başlaması İşletmelerde bu iç ve dış bilgi alıp verme etkinliklerini geliştirdi ve bunun yanı sıra birçok müşteri hesabına çalışan dış danışmanlık büroları çoğaldı

ikinci Dünya savaşı'nın hemen sonrasında "halkla İlişkiler" Fransa'ya da girdi Türkiye'deyse 1950'li yıllarda başlamakla birlikte, bilinçli olarak uygulama alanını 1960'lı yıllarda buldu

"Halkla lllşkiler"de, eylem aracı, bir işletmenin ya da bir topluluğun yaratmak İstediği havayı sağlayan bir teknikler bütünüdür "Bir İşi iyi yapmak ve yaptığını herkese bildirmek" biçiminde özetlenebilecek olan bu teknikler, yeni bir habercilik tipinin doğmasına yol açtı Hem gazete haberciliğinden, hem de reklam ve ticaret haberciliğinden farklı bir habercilikti bu Gerçekten de, gazete haberciliği, haberlerin "nesnel" bir biçimde aktarılmasıyla ilgili olduğu, reklam ve ticaret haber-clliğiyse doğrudan doğruya kazanç amacı güttüğü halde, halkla ilişkiler haberciliği çeşitli toplulukların varmak istedikleri hedefleri ve gerçekleştirdikleri işleri hem bütün kamuoyuna, hem de onun bazı özel kesimlerine bildirmeye yarayan bir araç ve yöntemler bütünüdür Halkla İlişkiler, kuruluş dışında, bundan bağımsız danışman ve ajanlar tarafından ya da kuruluş içinde yer alan, sözkonusu işletme ya da yönetimde görevli uygulayıcılar aracılığıyla yürütülür

—Ruhdilbil Aynı uyaran-sözcük karşısında ayrı çağrışımsal yanıtların aynı anda ortaya çıkma sıklıkları, kimi çağrışımların ötekilerden daha sık olması gibi aşamalı bir yapı sunar Bu yapı, aynı uyarana verilen bu yanıtların karşılıklı olasılık belirtisini gösterir ve gerçekte bu tür ilişkilerin alışkanlık gücünü dile getirir Bir bireyde gözlemlenen bir uyaran -sözcük karşısındaki çağrışımsal ilişkilerin sıklığının aşamalı yapısıyla, tüm bir toplulukta gözlemlenen aşamalı yapı arasında var olan sıkı bir bağıntı ortaya konulabildi (Bousfield ve Barclay, 1950) Uyaran ve yanıtın, dizesel ve dizimsel bağıntı içindeki dilsel öğelere denk düşmesine göre iki büyük çağrışımsal dil ilişkisi türü vardır