Şengül Şirin
|
Humus
HUMUS a (yer, toprak anlamında lat söze )
1 Bitkisel döküntülerin (ölü, yaprak, dal, kök, vb ) içindeki organik maddelerin, kimyasal ve biyolojik yollarla ayrışması ve dönüşmesi sonucunda oluşan koloidal yapıda toprak bileşeni (Bk ansikl böl )
—2 Toprağın yüzeysel katmanında bulunan organik maddeler topluluğu
—Tarım Humus bilançosu, tarım yapılan bir toprakta, her yıl parçalanan humus miktarı ile toprağa verilen gübre ve bitki artıklarının (kök, yaprak, sap) miktarı arasındaki karşılaştırmanın sonucu (Humus bilançosu tarladaki organik maddelerin durumu hakkında bilgi verir Toprak çö-zümlemeleriyle doğrulanan sonuçlar, toprak için gerekli humus yedeklerinin korunması bakımından başvurulacak tarım tekniklerini yönlendirmeye yarar )
|| Humus gübresi, toprağa karışan ve çürüyüp dönüşerek humus oluşmasını sağlayan organik maddeler
—ANSİKL Pedol Bitkisel bir döşek oluşturan döküntüler toprağa düştüklerinde böcek yer solucanı, mantar bakteri gibi ayrıştırıcı bir dizi organizmanın etkisiyle, İklim koşullarına bağlı olarak az çok hızlı bir biçimde çözülürler Biyolojik bir yolla gelişen bu ayrışma, karbon, azot, fosfor, kükürt gibi çeşitli elementlerin çözelti ya da gaz biçiminde mineralleşmeleriyle sonuçlanır, Bu basit elementlerin birçoğu bitkiler tarafından yeniden ve doğrudan doğruya özümlenirken, diğer bir bölümü de fiziksel-kimyasal ve biyolojik süreçler sonucunda koloidal humus bileşikleri oluşturur ve polimerleşir, demek ki humuslaşma gerçek bir bireşimdir
Humusu oluşturan, başlıca üç çeşit bileşik vardır: humus asitleri, fülvik asitler ve hümin Bunlardan ilk ikisi azotça zengin, karmaşık organik asitlerdir; bunların temel yapısal birimi aromatik (fenolik ve kinonik) bir çekirdektir; en az çözülebilir bölüm olan hüminse, taze organik maddelere ve bunun yanı sıra killere sıkı sıkıya bağlı humus asitlerine çok benzeyen bir dizi değişik organik bileşikten oluşur Azotça zengin olan, yavaş çözünen ve mineraileşen (yılda % 1,5-2) bu bileşikler, bitkiler için gerçek bir besin deposu oluşturur Elektronegatif koloit olmak gibi fiziksel nitelikleri nedeniyle humus, killeri dağılmaktan altoyar ve toprağın yapısını kararlı duruma getirir
Elektronegatif yükleri sayesinde büyük miktarda iyon bağlayabilir Böylece toprağın, potasyum, amonyak, magnezyum, kalsiyum gibi besleyici emme gücünü artırarak verimliliği yükseltir Humusun hidrofil niteliği çok su tutmasını, sonra da bu suyu yavaş yavaş geri vermesini sağlar; şu halde humus, toprak neminin düzenlenmesine katkıda bulunur Humusun, mikroorganizmaların etkisiyle yavaş yavaş mineralleştikçe bitkilere yarayan besleyici mineral ve organik öğeleri salıverir Mineralleşmesi sırasında salıverdiği bu yararlı öğeler ve düşük dozda da olsa içerdiği özel hızlandırıcılar sayesinde bitkilerin büyümesini kolaylaştırır Toprağın ana bileşeni olan ve onun fiziksel, kimyasal ve biyolojik niteliklerini iyileştiren humus, toprağın verimliliğini yükseltir ve korunmasını sağlar
Humus, mineralleşme hızına bağlı olarak yavaş yavaş yok olur Toprağın verimliliğini yitirmemesi, için humusun yenilenmesinin sağlanması ve stokların kalıcı kılınması önem taşır Bir ormanda ya da doğal bir çayırda bitkisel döküntü döşeği oluştukça stok yeniden birikir, ancak bazı tarımsal topraklarda durum farklıdır: çok sayıda işletme hayvan yetiştirmeye son verdiğinden topraklar, gübredeki organik maddeleri artık geri alamamaktadır Bazı tahıl üretim bölgelerinde humusun biricik kökeni olan ürün döküntülerinin hacmi sapların yakılması ve bazı tahıllarda sap uzunluğunu kısaltmak amacıyla büyüme indirgeyicilerinin kullanılması nedeniyle daha da azalır
Yapılan çözümlemeler, bazı toprakların içerdikleri humus miktarında belirgin bir azalma olduğunu göstermiştir Eğer bu eğilim, özellikle hayvancılığın yeniden devreye sokulması, yeşil gübre kullanılması humusla verim artırılması gibi tarımsal uygulamalarla tersine çevrilmezse yalnızca toprağın verimi açısından değil, aynı zamanda çevre açısından da kaygı verici sonuçlar doğurabilir Gerçekten de bu doğal verimliliğin azalmasını telafi etmek için toprağa gittikçe daha çok fenni gübre vermek gerekir; fakat humus artık emici ve düzenleyici rol oynayamadığından, verimi artırıcı öğeler yağmur sularıyla hızla yıkanır ve akarsularla yeraltı su yataklarına sürüklenerek bu ortamların kirlenmesine yol açar Fenni (suni) gübrelerin, yeraltı su yataklarını kirleten başlıca etken olduğu söylenebilir; bu yüzden yeraltı suları o kadar kirlenir ki, pahalı ve karmaşık işlemlerden geçirilmedikçe insan beslenmesinde kullanılamaz
Pedologlar, humusların içinde oluştukları ortamları havalandırılma, asitlilik, ana kayacın türü, bitki örtüsü vb gibi koşullarına bağlı olarak çeşitli humus türleri ayırt ederler: biyolojik bakımdan çok etkin ve havalanması çok iyi bir ortamda oluşmuş kalsiyumlu mull; bu humusun nötr ya da bazik toprakları, humuslaşma sürecini kolaylaştıran çok miktarda etkin kireç içerirler; orman mull'u hemen hemen aynı koşullarda oluşur, tek farkı biraz daha asitli bir topraktan gelmiş olmasıdır; moder, belirgin derecede asitli topraklardan oluşmuştur; bu durumda organik maddelerin ayrışması ve humuslaşma yavaş gelişir Toprak çok asitli ve iklim kuşağı soğuk ve yağışlıysa, çözünmemiş bitkisel döküntü birikimiyle belirgin bir mor oluşur Geçici ve yeraltı suyu yatağının bulunduğu, oksijence fakir bir ortamda biyolojik etkinlik çok aza indirgenmiştir, burada oluşan humus türü anmoor adını alır Eğer yeraltı suyu yatağı sürekliyse bitkisel döküntülerin çözünmelerine yalnızca oksijensiz ortam bakterileriyle bazı mantarlar katılırlar; oluşan humus türü turbaya benzer
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|