Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antlaşması, hatay, sorunu

Hatay Sorunu Ve Antlaşması

Eski 05-07-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hatay Sorunu Ve Antlaşması



Hatay Sorunu ve Antlaşması hakkında bilgi

Hatay Sorunu ve Antlaşması Hatay'ın Türkiye ya da Suriye sınırları içine alınmasına ilişkin olarak ortaya çıkan sorun ve Türkiye'nin Suriye'nin mandateri olan Fransa ile yaptığı anlaşma (23 Haziran 1939) TBMM, Fransa ile imzaladığı Ankara İtilafnamesinde ulusal sınırlar içinde olmasına karşın Hatay'ı sınırların dışında bırakmayı politik koşullar nedeniyle uygun buldu Antlaşmada yöre halkının çoğunluğunun Türk olduğu ve kültürel gelişmelerinin engellenmemesi gerekliliği açıkça belirtildi ve

H atay Sorunu ve Antlaşması

Hatay'ın Türkiye ya da Suriye sınırları içine alınmasına ilişkin olarak ortaya çıkan sorun ve Türkiye'nin Suriye'nin mandateri olan Fransa ile yaptığı anlaşma (23 Haziran 1939) TBMM, Fransa ile imzaladığı Ankara İtilafnamesinde ulusal sınırlar içinde olmasına karşın Hatay'ı sınırların dışında bırakmayı politik koşullar nedeniyle uygun buldu Antlaşmada yöre halkının çoğunluğunun Türk olduğu ve kültürel gelişmelerinin engellenmemesi gerekliliği açıkça belirtildi ve Türkçe'nin Hatay'da resmi dil olması sağlandı Bu arada Hatay, San Remo Antlaşması uyarınca Fransız mandası altına alındı (25 Nisan 1920) Böylece Fransa, Hatay'da muhtar bir yönetim kurdu 9 Eylül 1936'daki antlaşma ile Fransa'nın Suriye'deki mandasının sona ermesi, Hatay sorununu tekrar gündeme getirdi Antlaşmanın Fransa'nın tüm hak ve görevlerini Suriye'ye devretmesini belirten 3 maddesi, Hatay'ın Suriye sınırları içinde kalmasına ve Türk halkın durumun tehlikeye düşmesine neden oluyordu Bunun üzerine Türkiye, sorunun Milletler Cemiyeti'nde görüşülmesini istedi Konuyu gündemine alan Milletler Cemiyeti Fransa'nın izniyle İtalyan, Norveç ve İsviçreli 3 gözlemciyi Hatay'a gönderdi Sorunun raportörlüğünü ise İsveç temsilcisi Sandler yaptı

Hazırlanan raporda, İskenderun ve Antakya'nın içişlerinde bağımsız olması dışişlerinin ise bazı koşullara bağlı olarak Suriye tarafından yürütülmesi, bölgenin ayrı bir statü ve anayasa ile yönetilmesi, Suriye ile gümrük birliğinin kurulması, Türkçenin resmi dil olarak kullanılması, zorunlu askerlik kuralının uygulanmaması, bölgenin silahlandırılmaması, toprak bütünlüğünün Fransa ve Türkiye tarafından garanti edilmesi ilkeleri yer alıyordu

Milletler Cemiyeti bu raporun ardından Hatay'a özel bir yönetim tanıdı (27 Ocak 1937) Ardından, Türkiye ile Fransa arasında Cenevre'de Hatay'a ulusal bütünlük kazandıran antlaşma imzalandı (29 Mayıs 1937) Aynı gün Milletler Cemiyeti Hatay'ın anayasasını onayladı Buna göre Hatay'a ilişkin statünün 55, anayasanın 37 maddesi vardı Statüye göre, anayasa hükümleriyle statü hükümleri arasında aykırılık olması durumunda statü hükümleri uygulanacaktı Türkiye uygulamaya hemen geçilmesini istediği halde, Fransa'nın kışkırttığı Araplar uygulamalarına karşı çıktılar Bu nedenle statüde ve anayasada öngörülen seçimler gecikti Ayrıca Milletler Cemiyeti'nce görevlendirilen komisyonun önerisi, seçim sistemini saptırdığı gerekçesiyle, Türkiye tarafından kabul edilmedi Seçim sistemi Milletler Cemiyeti'nce değiştirildi Seçimlerin güvenliğinin sağlanması konusunda Türkiye ile Fransa arasında çıkan uyuşmazlık 3 Temmuz 1938'de askeri bir antlaşma ile sona erdi Antlaşma uyarıca görevlendirilen 6000 kişilik güvenlik kuvvetinden 1000'i Hatay'dan, geriye kalanı da eşit güçle Türk ve Fransız kuvvetlerinden sağlanacaktı Ayrıca taraflar 29 Mayıs 1937 antlaşmasında belirtilen görevleri yerine getirmeyi kabul ettiler Ancak raporda yer almadığı halde Türkçe'nin yanı sıra Arapça da resmi dil olarak kabul edildi

Yapılan seçimlerden meclisin 40 üyeliğinde 22'sini Türkler kazandı (22 Ağustos 1938) Meclis, 2 Eylül 1938'deki ilk toplantısında, "Hatay devleti"nin kuruluşunu ilan etti ve Tayfur Sökmen devlet başkanı oldu Hatay sorunu, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının Türkiye tarafından kabul edilmesi üzerine son buldu (23 Haziran 1939) Antlaşma görüşmelerini Türkiye adına Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu ile Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Rena Massigli yönetti Antlaşma 30 Haziran 1939 tarihli ve 3658 sayılı kanunla kabul edildi Bu arada Hatay meclisi olağanüstü bir toplantı ile Türkiye'ye bağlanma kararı aldı (29 Haziran 1939) Böylece, Türkiye ile Hatay arasındaki sınırlar kalkacak, Fransız kuvvetleri bölgeden çıkacak, Hatay vatandaşları Türk vatandaşlarının haklarını kazanacaktı Ayrıca Türkiye kendi sınırları içinde, Fransa Suriye sınırları için komşu devletlerin güvenlik ve rejimlerine yönelmiş hareketleri önlemeyi kabul ediyordu TBMM 30 Haziran 1939'da yaptığı toplantısında Hatay'ın Türkiye'ye katılışını kabul etti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hatay Sorunu Ve Antlaşması

Eski 06-02-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Hatay Sorunu Ve Antlaşması



Hatay Sorunu


Mevcut haliyle Hatay ili ve ilçeleri

Hatay Sorunu,

1921 - 1939 yılları arasında Türkiye, Suriye ve Fransa ve Milletler Cemiyeti'nin müdahil olduğu, İskenderun Sancağı'nın akibeti meselesidir TürkiyeFransa arasında 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara İtilafnamesi, Suriye sınırları içinde bırakılan İskenderun Sancağı'na özel bir yönetim şekli tanımıştı Fransa, "manda" yönetimi altında bulunan Suriye'ye 1936 yılında bağımsızlık vermeyi kararlaştırınca İskenderun Sancağı'nın statüsünün ne olacağı konusu ortaya çıktı Fransa, Sancak'ı Suriye'ye bırakmak isteyince, Türkiye buna karşı çıktı Türkiye, Sancak'a bağımsızlık verilmesini 9 Ekim 1936'da Fransa'dan istedi Fransa ise, 10 Kasım'da bunu kabule yetkisi olmadığını bildirdi ve konuyu Milletler Cemiyeti'ne havale etmeyi önerdi Türkiye de bu teklifi kabul etti ile


İskenderun Sancağı'nda olayların da çıktığı bir dönemde, Milletler Cemiyeti, 18 Aralık 1936'dan itibaren meseleyi ele aldı Bu sırada Türkiye ile yakınlık içinde olan İngiltere'nin de gayretleriyle, Milletler Cemiyeti, İskenderun Sancağı'nın içişlerinde bağımsız, dışişlerinde Suriye'ye bağlı "ayrı bir varlık" olmasını kabul etti

Sancak, Milletler Cemiyeti'nin gözetimi altına konulacaktı Türkiye ile Fransa, bir anlaşma yaparak Sancak'ın toprak bütünlüğünü ortak güvence altına alacaklardı Bundan sonra Sancak, Hatay adını alacaktır Fakat Hatay'daki anayasa çalışmaları sırasında Fransız yetkilileri bazı güçlükler çıkartıp tahrikler yapınca olaylar patlak verdi Türk-Fransız ilişkileri yine bozuldu Suriye'de de Hatay'ın ayrılmasına karşı gösteriler yapıldı

Avrupa'da bunalımların yoğunlaşması ve özellikle Almanya'nın 1938 Mart'ında Avusturya'yı ilhakı, Fransa'nın Türkiye'ye ihtiyacını arttırıp tutumunu yumuşatmasını sağladı 4 Temmuz 1938'de Türkiye ile Fransa arasında Dostluk Antlaşması imzalandıktan sonra Hatay sorununun çözümü kolaylaştı


2 Eylül 1938'de Cumhuriyet olan Hatay'ın, 1939 Mart'ından sonra Avrupa'da savaşa giden olayların hızlandığı bir dönemde, 23 Haziran 1939'da Türkiye ile Fransa arasında yapılan anlaşmayla Türkiye'ye katılması kabul edildi ve Hatay Cumhuriyeti, Temmuz 1939'da Türkiye sınırları içine katıldı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hatay Sorunu Ve Antlaşması

Eski 06-02-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Hatay Sorunu Ve Antlaşması



  • ÖNEMLİ OLAYLAR HATAY Sorunu
15 Mart 1923'te Atatürk Adana'ya geldiklerinde, yol kenarında Antakya ve İskenderun'u sembolize eden iki genç kızın hıçkırıklar arasında, "Bizi de kurtar" feryadına karşılık, "Kırk asırlık Türk yurdu ecnebi elinde kalamaz" demiştir


20 Ekim 1921'de imzalanmış olan Ankara Antlaşması, İskenderun Sancağını Suriye'den ayırarak ayrı bir statüye tabi tutuyordu Bu Antlaşmanın 7 Maddesi, İskenderun beldesi için özel bir idare usulü kurulacağını; bu bölgenin Türk ırkından olan sakinlerinin, kültürlerinin gelişmesi için her türlü kolaylıktan faydalanacağını ve Türk parasının orada resmi mahiyet taşıyacağını öngörmüştür Antlaşma hükmüne uygun olarak, 8 Ağustos 1922'de Sancak'ta bir bölgesel idare kurulmuştur




Fransa, Suriye ile anlaşarak manda idaresine son vermeyi kararlaştırmıştı Hatta, 8 Eylül 1936 tarihinde parafe edilen antlaşma ile Suriye'de manda idaresinin son bulduğu öngörülüyor, ancak Sancak'ın durumundan söz edilmiyordu Türkiye'de bu durum Sancak'ın kaderi hakkında genel bir kaygı uyandırdı Türk Hükümeti, Sancak sorununun önemi üzerine eğilerek; 6 Ekim 1936'da Milletler Cemiyeti Assamblesi'nde ve daha sonra 9 Ekim 1936'da Fransa'ya verdiği bir nota ile görüşünü belirtti




Atatürk davaya verilen önemi, 1 Kasım 1936 TBMM'ni açış nutkunda, kesin ve belirli şekilde dünya kamuoyuna duyurmuştur "Bu sırada, milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca büyük mesele hakiki sahibi öz Türk olan İskenderun-Antakya ve havalisinin mukadderatıdır Bunun üzerinde, ciddiyet ve kifayetle durmaya mecburuz Daima kendisi ile dostluğa çok ehemmiyet verdiğimiz Fransa ile aramazda tek ve büyük mesele budur Bu işin hakikatını bilenler ve hakkı sevenler, alakamızın şiddetini ve samimiyetini iyi anlarlar ve tabii görürler"




Fransa, Sancak'ın Suriye'den ayrılamayacağını açıklamakla, Türk görüşüne kesin red cevabı vermiş oluyordu Sorunun Milletler Cemiyeti'nde görüşülmesi ve bu kurulun tavsiyesi ile Sancak bölgesine üç müşahidin gönderilmesi, Sancak davasının milletlerarası planda da önemini artırmış oldu İngiliz Dışişleri Bakanı Anthony Eden'in aracılığı ile, 24 Ocak'ta bir prensip Antlaşmasına varıldı




Almanya'nın 1938 Martında Avusturya'yı ilhakı, Fransa'nın Almanya'ya karşı Doğu'da kuvvetli bir Türkiye'ye ihtiyacını gösteriyordu Boğazların da Avrupa'da büyüyen kriz ve uyuşmazlıklar sebebiyle önemi artmıştı Haziran 1938'de, Antakya'da Türk ve Fransız askeri heyetleri arasında yapılan görüşmeler sonucu, 3 Temmuz 1938'de Antlaşma yapıldı Hatay'ın toprak bütünlüğü ile siyasi statüsünü korumak amacı ile her iki devlet 2500'er kişilik askeri kuvvet göndermeyi kabul etmişlerdi Türk Ordusu 4 Temmuz 1938'de Hatay'a girerek görevine başladı Türkiye ile Fransa arasında imzalanan dostluk


antlaşması bu iki devleti birbirine yaklaştırıyordu Yapılan seçimler sonucunda Meclis, 2 Eylül 1938'de ilk toplantısını yaptı ve bağımsız Hatay Cumhuriyeti'ni ilan etti Cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen, Başbakanlığa Abdurrahman Melek getirildi 23 Haziran 1939 tarihinde Türkiye ile Fransa arasında yapılan yeni bir antlaşma ile, Hatay halkının da arzusuna uygun olarak Fransa, Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını kabul etti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hatay Sorunu Ve Antlaşması

Eski 09-02-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Hatay Sorunu Ve Antlaşması



Hatay sorunu ve antlaşması, Hatay'ın Türkiye ya da Suriye sınırları içine alınmasına ilişkin olarak ortaya çıkan sorun ve Türkiye'nin Suriye'nin mandateri olan Fransa ile yaptığı antlaşma (23 haziran 1939) TBMM, Fransa ile İmzaladığı Ankara* itllafnamesl'nde ulusal sınırlar içinde olmasına karşın Hatay'ı sınırların dışında bırakmayı politik koşullar nedeniyle uygun buldu

Antlaşmada yöre halkının çoğunluğunun türk olduğu ve kültürel gelişmelerinin engellenmemesi gerekliliği açıkça belirtildi ve türkçenln Hatay' da resmi dil olması sağlandı Bu arada Hatay, San Remo antlaşması uyarınca fransız mandası altına alındı (25 nisan 1920) Böylece Fransa, Hatay'da muhtar bir yönetim kurdu 9 eylül 1936'daki antlaşma ile Fransa'nın Suriye'deki mandasının sona ermesi, Hatay sorununu tekrar gündeme getirdi Antlaşmanın Fransa'nın tüm hak ve görevlerini Suriye'ye devretmesini belirten 3 maddesi, Hatay'ın Suriye sınırları İçinde kalmasına ve türk halkın durumunun tehlikeye düşmesine neden oluyordu Bunun üzerine Türkiye, sorunun Milletler cemiyetinde görüşülmesini istedi Konuyu gündemine alan Milletler cemiyeti konseyi, Fransa'nın izniyle italyan, norveç ve İsviçreli 3 gözlemciyi Hatay'a gönderdi Sorunun raportörlüğünü ise isveç temsilcisi Sandler yaptı

Hazırlanan raporda, İskenderun ve Antakya'nın içişlerinde bağımsız olması, dışişlerinin ise bazı koşullara bağlı olarak Suriye tarafından yürütülmesi, bölgenin ayrı bir statü ve anayasayla yönetilmesi, Suriye ile gümrük birliğinin kurulması, türk-çenin resmi dil olarak kullanılması, zorunlu askerlik kuralının uygulanmaması, bölgenin silahlandırılmaması, toprak bütünlüğünün Fransa ve Türkiye tarafından garanti edilmesi ilkeleri yer alıyordu

Milletler cemiyeti bu raporun ardından Hatay'a özel bir yönetim tanıdı (27 ocak 1937) Ancak raporda yer almadığı halde türbenin yanı sıra arapça da resmi dil olarak kabul edildi Ardından, Türkiye ile Fransa arasında Cenevre'de Hatay'a ulusal bütünlük kazandıran antlaşma imzalandı (29 mayıs 1937) Aynı gün Milletler cemiyeti Hatay'ın anayasasını onayladı Buna göre, Hatay'a ilişkin statünün 55, anayasanın 37 maddesi vardı Statüye göre, anayasa hükümleriyle statü hükümleri arasında aykırılık olması durumunda statü hükümleri uygulanacaktı

Türkiye uygulamaya hemen geçilmesini istediği halde, Fransa'nın kışkırttığı Araplar uygulamalara karşı çıktılar Bu nedenle statüde ve anayasada öngörülen seçimler gecikti Ayrıca, Milletler cemiyetince görevlendirilen komisyonun önerisi, seçim sistemini saptırdığı gerekçesiyle Türkiye tarafından kabul edilmedi Seçim sistemi Milletler cemiyetince değiştirildi Seçimlerin güvenliğinin sağlanması konusunda Türkiye ile Fransa arasında çıkan uyuşmazlık 3 temmuz 1938'de askeri bir antlaşma ile sona erdi Antlaşma uyarınca görevlendirilen 6 000 kişilik güvenlik kuvvetinden 1 000'i Hatay'dan, geriye kalanı da, eşit güçte türk ve fransız kuvvetlerinden sağlanacaktı Ayrıca taraflar 29 mayıs 1937 antlaşmasında belirtilen görevleri yerine getirmeyi kabul ettiler

Yapılan seçimlerde meclisin 40 üyeliğinden 22'sini Türkler kazandı (22 ağustos 1938) Meclis, 2 eylül 1938'deki ilk toplantısında, "Hatay devleti'nin kuruluşunu İlan etti ve Tayfur Sökmen devlet başkanı oldu Hatay sorunu, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının Türkiye tarafından kabul edilmesi üzerine son buldu (23 haziran 1939) Antlaşma görüşmelerini Türkiye adına dışişleri bakanı Şükrü Saraçoğlu İle Fransa'nın Ankara büyükelçisi Rene Massigll yönetti Antlaşma 30 haziran 1939 tarihli ve 3658 sayılı kanunla kabul edildi Bu arada Hatay meclisi olağanüstü bir toplantı İle Türkiye'ye bağlanma kararı aldı (29 haziran 1939) Böylece, Türkiye ile Hatay arasındaki sınır kalkacak, fransız kuvvetleri bölgeden çıkacak, Hatay vatandaşları türk vatandaşlarının haklarını kazanacaktı Ayrıca, Türkiye kendi sınırları içinde, Fransa Suriye sınırları İçinde komşu devletlerin güvenlik ve rejimlerine yönelmiş hareketleri önlemeyi kabul ediyordu TBMM 30 haziran 1939'da yaptığı toplantısında Hatay'ın Türkiye'ye katılışını kabul etti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.