Şengül Şirin
|
Halı
HALI a Yere ya da mobilya üzerine serilmek, duvara gerilmek üzere genellikle yünden dokunmuş ön yüzü kısa tüylü kalın yaygı: İsparta halısı Makine halısı Eve boydan boya halı döşetmek
—Aktar Yürüyen halı, gerek dökme yük, gerek ambalajlı yük taşımada kullanılan ve sürekli devinen bant (Kauçuk, sentetik madde ya da paslanmaz çelikten yapılır )
—El sant Halı kilimi, halının ilmeli bölümünü sağlamlaştırmak amacıyla alt ve üst kısımlarına 1-8 cm genişliğinde yapılan kilim örgüsü (Toprakçalık da denir
|| Desenli halı, üzerinde çeşitli desenler bulunan halı
|| Duvar halısı, duvara asılmak üzere dokunan ya da işlenen ince halı (Bk ansikl böl )
|| Düğümlü halı, çözgü iplikleri üzerine çeşitli tekniklerle iplik düğümlenip uzunca bırakılan uçları aynı ya da farklı boylarda kesilerek yapılan halı
|| Düz halı, üzerinde desen bulunmayan, tek renk iplik kullanılarak dokunmuş halı
|| El halısı, ilmeleri tek tek elle düğümlenerek yapılan halı
|| Heybe halısı, heybelerin ön yüzüne uygulanan halı dokuması (40 x 40 ya da 60 x 60 cm boyutlarında olur Heybenin arka yüzü de kilim örgüsüyle dokunur )
|| Göbekli halı - biçimli büyük yastıkların üzerine geçirmek üzere dokunan halı
|| Yolluk halısı, salon, antre ve koridorların geçilecek yerlerine serilen, 50-100 cm eninde ve çeşitli uzunluklarda dokunmuş halı
—Eşy Banyo halısı, banyodan çıkarken basılan üstü havlu, altı kauçuk küçük halı
—ANSİKL • Halı dik tezgâhlarda ya da halıcılıkta sarma* tezgâh adı verilen gelişmiş dikey tezgâhlarda dokunur Yatay tezgâhta ya da küçük parçaların dokunmasında ve dokumacılık eğitiminde kullanılan çerçeve" tezgâh'la da halı dokunabilir
Dokuma işlemine başlanmadan önce İlkin tezgâh kurulup hazırlanır ve halının kalitesi, türü ve boyutlarına göre çözgü iplikleri gerilir Çözgü ipliklerinin gerilmesi ve hazırlanması sırasında dokumaya geçtikten sonra olabilecek daralmanın da hesaplanması gerekir Çözgü gerdirilip hazırlandıktan sonra saçak payı bırakılıp ilkin çiti" adı verilen ve halı dokumasının sökülmesini önlemek amacıyla saçak diplerine yapılan zincir biçimli dokuma yapılır
Çitiden sonra halının toprakçalık da denen halı kilimi bölümünün yapılmasına geçilir 1-4 cm arasında dokunan halı kilimi tamamlanınca ilmeli kısımların dokunmasına başlanır Renkli ilme iplikleri küçük yumaklar haline getirilip dokumacının kolayca erişebileceği bir yere ya da tezgâha enlemesine yerleştirilen bir kalas üzerine dizilir Özel kareli kâğıtlara çizilen halı deseni de dokumacının kolayca izleyebileceği bir yere, genellikle çözgüler üzerine iliştirilir
Desen çizmede kullanılan kâğıtlar her kalite için farklıdır Bunların her karesi bir düğüm olarak kabul edilir Bu nedenle yapılacak halının kalitesi ve boyutlarına uygun kare sıklığında ve büyüklükte kâğıt kullanmak gerekir Göbekli halıların dörtte birini, mihraplı halıların boyuna yarısını, raporlu halılarda İse yinelenen bölümün desenini kareli kâğıda geçirmek yeterlidir Bundan sonra renkler kâğıt üzerinde boyanır Boyanın altta kalan karelerin sayılmasını engellemeyecek biçimde yapılmasına özen gösterilir Halı deseni dokuyucuya kolaylık olması bakımından uygun yerlerinden kesilerek parçalar halinde de kullanılabilir Bu desene göre dokumaya başlayan dokuyucu İlkin yere bağdaş kurup aşağıdan yukarıya doğru çalışır
Halı ilerledikçe oturduğu yer yükseltilir ve dokuması biten kısım alt levende sarılır ya da düz tezgâhlarda tezgâhın arka kısmına kaydırılır Halıcılıkta kullanılan düğümlerin başlıcaları Gördes* ya da türk düğümü, sine* ya da iran düğümü, hekim* düğümü ve az kullanılan tek çözgü üzerine bağlanan düğümlerdir Düğümleme işlemi alt vargel* aşağıdayken yapılır Uygulanan düğüm biçimli ilmeler bir sıra yapıldıktan sonra alt vargel yukarı sürülür Kilim dokumasında olduğu gibi ilmeleri sağlamlaştırmak için bir sıra atkı atılıp kirkitle yerleştirilir, vargel aşağı sürülüp ikinci bir atkı sırası yapıldıktan sonra ilme sırası kirkitle aynı hizaya gelecek biçimde yerleştirilir Halının iki yanındaki kenar örgüsü kısmına İlme atılmaz Bu kısım ayrı bir yumakla örülür Yumak asılı durur, İlme sırasıyla birlikte örülmeye devam edilir
Sıranın kirkitle düzeltilmesi bittikten sonra İki el ile ilme uçları çekilerek aralarda kalmış serbest lifler toplanır Bazen de seyrek bir saç tarağıyla taranarak yatık lifler dlkleştlrllir Çekintl*'ler toplandıktan sonra gerekil hav yüksekliğini verecek biçimde ilmelerin uzun uçları ayarlı makasla kesilir iki ya da daha çok sıra dokunduktan sonra yapılan bu kesme işlemine kırkım", kestikten sonra yere dökülen kırpıntıya makas" altı denir Bundan sonra aynı işlemler desene göre yinelenerek diğer sıralar dokunur, tekrar kilim dokuması, çiti örgüsü yapılıp saçak payı bırakılarak çözgü kısmı kesilir ve halı tezgâhtan çıkarılır Halı küçük boyutlarda çerçeve tezgâhlarda da dokunabilir Bu durumda atkılar tarağın bir üst bir alt hareketiyle atılır
Türkiye'de halı dokuma İşçilik ücreti bin düğüm üzerinden hesaplanmaktadır, iyi bir dokuyucu bir iş gününde 20 000 ilme atabilmektedir Dokuma hızı halının desenli ya da düz oluşu, düğüm sıklığı ve desen özelliklerine göre de değişmektedir
Günümüzde özel dokuma tezgâhlarında makine halısı adı verilen fabrika yapımı halılar da dokunmaktadır Bunlarda geleneksel dokumacılıkta olduğu gibi İlme (düğüm) yoktur Arkalarına havların çözülmemesi için özel bir yapıştırıcı sürülür
• Türklerde halı Halının türk el sanatları içinde önemli bir yeri ve çok eski bir geçmişi vardır Halı dokumacılığının en önemli öğesi olan düğümleme tekniğiyle yapılmış ilk halı örneklerine Hunlar'da rastlanmaktadır Altay dağlarının eteklerindeki Pazirik höyüğünde bulunan ve lll -IV yy 'lara tarihlenen halı parçaları-İlk düğümlü halı parçalarıdır Bir düz dokuma üzerine yün iplikleri düğümleyerek hopan adı verilen örtüleri (battaniye) elde eden Hunlar, sonraları bu işlemi dokuma sırasında gerçekleştirme yolunu bulmuşlardır
Bu dönemden ele geçen halı parçalarının küçük boyutlu ve çok tüylü oluşu, desenleri hakkında bir fikir edinilmesine olanak vermemektedir Böylece ilk olarak Orta Asya'da yaşayan göçebe topluluklar arasında yaygınlaşan düğümlü halı dokumacılığı, XI yy 'dan başlayarak Selçuklular'ın Yakındoğu'ya yayılmaları sürecinde Anadolu'ya da girmiştir Selçuklu halı dokumacılığının Anadolu'daki merkezleri, ticaret yolları üzerinde bulunmalarına koşut olarak gelişen Konya, Kayseri, Aksaray (Konya) ve Sivas'tır En nitelikli Selçuklu halıları buralardaki atölyelerde dokunmuştur Ayrıca Uşak, Kula, Demirci, Gördes, Bergama, Milas çevresine yerleşen bazı türkmen oymakları da bu yörelerde halıcılığın gelişmesinde etkili olmuştur Aynı dönemde Orta Anadolu'da Lâdik, Kırşehir, Avanos (Nevşehir), Bor (Niğde), Maden, halı dokumacılığının öteden beri sürdürülegeldi-ği yöreler olarak önem kazanmıştır
Büyük Selçuklular döneminden günümüze kalmış halı örneği yoktur Buna karşın Anadolu Selçukluları dönemine ait az sayıda halı örneği bugün de çeşitli müzelerde sergilenmektedir Konya Alaettin camisi'nde bulunan bu döneme ait halı örnekleri Türk ve islam eserleri müzesi'n-de, Beyşehir Eşrefoğlu camisi'nde bulunan üç örnekten ikisi Konya Mevlana müzesl'nde, biri Londra'da özel bir koleksiyonda, Fustat (eski Kahire) kentinde bulunan yedi örnek de isveç'te Stockholm National Museet ve Göteborg Röhss Mu-seet'tedir
Bunlar içinde en önemlisi Konya Alaettin camisi'nde bulunan örneklerdir Gördes düğümüyle düğümlenmiş bu halıların m2'sinde 84 000 düğüm vardır Atkıları al, çözgüsü ak renkte sert yün ip-liğindendir ve renklendirme doğal boyalarla yapılmış, en çok koyu ve açık kırmızı, kahverengi, lacivert, sarı, krem rengi, seyrek olarak da yeşil renk kullanılmıştır Kûfi yazıdan geliştirilmiş stilize kalın bor-dürlerin çevçevelediği kompozisyonlar, bitkisel kökenli geometrik biçimlerin yinelen-mesiyle oluşturulmuştur Bordür süslemelerinin belirgin özelliğini, kûfi yazıdaki sivri uç ve kanca benzeri kıvrıntıları olan bezemeler oluşturur Genel anlamda Anadolu Selçukluları döneminde dokunmuş halılara Orta Asya'nın geleneksel bezeme anlayışı egemendir Stilize hayvan figürleri, bitkisel kökenli geometrik bezemeler, bolluk simgeleri, kûfi yazıdan geliştirilmiş bordür vb özellikler bu etkinin yansımasıdır
Anadolu Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan beylikler dönemindeki halı dokumacılığı konusunda günümüze ulaşmış az sayıdaki örnekten bilgi edinilebilmektedir Bu dönem halılarında genel çerçeveyi Selçuklu halı tipi oluşturmakla birlikte motif ve desende çeşitlemelere gidilerek daha değişik kompozisyonlar yaratıldığı görülmektedir Halıların tipik özelliği zeminin uzun altıgenlere ya da küçük karelere bölünerek içlerine geometrik biçimler, stilize hayvan motifleri vb yer-leştirilmesidir Bunlardan kare içine yerleştirilmiş geometrik motifli halıların, Selçuklu halıları ile XVI yy 'ın ikinci yarısına ta-rihlenen klasik osmanlı halıları arasında bir köprü işlevi gördüğü öne sürülür Bu tür halıların hemen hemen tümü B Anadolu'da, özellikle Uşak'ta dokunmuştur Bu yüzey bölümlemesi ve geometrik bezemeler günümüze değin Uşak halılarının en belirgin özelliğini oluşturmuştur
Tek tek çerçeveler içine yerleştirilen hayvan figürlerinin XIV yy 'dan başlayarak yerini grup halindeki stilize hayvan motiflerine, XV yy başlarında da hayvan dövüşlerinin betimlendiği sahnelere bıraktığı görülür Bu gelişmelere karşın XV yy ortalarında Anadolu'da, dinsel etkilere koşut olarak hayvan motifli halı dokumacılığı ortadan kalkmıştır
Anadolu'nun hemen her yöresinde halı dokumacılığı sürdürülmekle birlikte, XVI yy 'dan başlayarak Gördes, Kula, Lâdik, Bergama, Milas, Uşak, izmir, Kayseri, Sivas, Kütahya ve Hereke, osmanlı döneminin nitelikli halı üreten merkezleri olarak ün kazanmışlardır Buralarda dokunan halılar arasında renk, motif, kompozisyon, kalite vb açılardan farklılıklar olmakla birlikte türk düğümüyle ve yün ipliğinden dokunmaları ortak özelliklerini oluşturur
Konya ve Sivas'ın önemli ticaret yolları üzerinde oluşu, B Anadolu'da türkmen oymaklarıyla başlayan halı dokumacılığının köklü bir gelenek haline gelmesi, halı dokumacılığının özellikle bu kesimlerde gelişmesinde etken olmuştur Dik tezgâhlarda, çoğunlukla küçük boyutlarda dokunan, nitelikli yünleri ve düzgün alınmış havlarıyla tanınan Gördes halıları, B Anadolu'daki yarı göçer toplulukların ürünü olan Kula halıları ve dua Kulası denen seccade tipi, küçük boyutları ve özgün desenleriyle tanınan Lâdik halıları, zengin desenleri ve parlak renkleriyle ünlü Milas halıları, küçük kareye yakın formu ve parlak yünüyle ilgi çeken Bergama halıları, kimi motiflerinde iran halılarıyla benzerlik gösteren madalyonlu, yıldızlı Uşak halıları Anadolu halı dokumacılığının en seçkin örneklerindendir
Bunlar dışında bir başka halı grubunu da XVI yy 'da ortaya çıkan ve XX yy başlarına değin üretilen saray halıları oluşturur Bunlar Anadolu'da dokunan halılardan teknik açıdan iran düğümü (sine düğüm) kullanılmasıyla, kompozisyon açısından da çiçek motiflerinin egemen oluşuyla ayrılır Bu dönem saray seccadelerinde de aynı özelliklere rastlanır Daha sonraki dönemlerde saray halı larına giderek batı etkisini yansıtan motiflerin egemen olduğu dikkati çeker
Anadolu'da geleneksel halı dokumacılığının XVIII yy 'dan başlayarak özgünlüğünü yitirdiği görülür ( - • Batı'da halı imalathaneleri, italya'ya XV yy 'da giren halıcılık özellikle Floransa, Venedik, Modena, Correggio, Perugia, Napoli ve Roma'da gelişti; bütün öteki ülkelerde olduğu gibi buralarda da Doğu halıları taklit edildi XV yy sonlarına kadar Avrupa'da halı sahibi olmak çok büyük bir lüks sayılırdı Yere halı serme alışkanlığının yayılmasında Bourgogne sarayı'nın payı oldu; halılar, Araplar sayesinde doğu tezgâhlarının yaygınlaştığı İspanya'dan getirtiliyordu
Flandres'da birçok dokuma merkezi kuruldu XVII yy 'da Challlot'da "Savonnerie" adı altında, Levante ve türk tarzında halı dokuyan krallık tezgâhları kuruldu Diğer halıcılık merkezleri arasında Fransa'da Aubusson, ingiltere'de Axmins-ter, Belçika'da Tournai, ispanya'da Barce-lona, Hollanda'da Deventer krallık dokuma evleri sayılabilir
XX yy 'da, Bauhaus geometri ve bakışımsızlığı kullandı Bugün kırık çizgili ve baklava motifli berberi ya da navajo halıları sadelikleriyle beğenilirler Aslında, halı her yandan görülebilecek (bu da bir konunun anlatılmasını sınırlandırmaktadır) bir desene sahip olmalı ve yerleşik uygarlığımızda mobilyanın egemenliğiyle baş edilebilmelidir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|