Gök

GÖK a

1 Gökbilimde üzerinde yıldızların gözlendiği yüzey (perspektif etkisi yüzünden, yıldızların burçlar halinde küme-leştiği bir kubbe görünümündedir); gökyüzü

—2 Yıldızlar bütünü

—3 Başımızın üstünde uzanan ve ufukla çevrili bir tür kubbe oluşturan uzam; gökyüzü, sema: Gökte bir uçak görmek

—4 Atmosfer olayları açısından ele alınan bu uzam; gökyüzü: Sakin ya da kasvetli bir gök Bulutsuz bir gök

—5 Üzerini kapladığı bölge, ülke açı sından ele alınan bu uzam; semalar (seçkin dil): Güneyin gökleri her zaman mavidir

—6 Gök delinmek, birdenbire, çok hızlı biçimde yağmur yağmak: Bir adım önümüzü göremiyoruz, gök delinmiş de yere iniyor sanki || Gök kubbe, gökyüzü

| Göğe merdiven dayamış, çok uzun boylu kimseler için kullanılır || Göğe merdiven kurar, bir kimseden söz ederken en erişilemeyecek yüksekliklere çıkabileceğini belirtmek için söylenir

Bir şeyi, bir kimseyi göklere çıkarmak, aşırı ölçüde onu övmek, yüceltmek: Romanı okuyan herkes göklere çıkardı

|| Bir şeyi, birini gökte ararken yerde bulmak, varlığına aşırı ölçüde gereksinim duyulan, ancak çok güçlükle elde edileceği sanılan bir şeyi ya da kişiyi kolayca bulmak

|| Gökten zembille mi indi?, bir kişiye tanınan özel haklar ve ayrıcalıklar karşısında bu hak ve ayrıcalıkların aşırılığını belirtmek için kullanılır

—Astrol Gerek ufuk düzleminin üstünde, gerekse altında bulunan bütün uzay bölgesi (Birincisine görülebilen gök ve ikincisine ise yeraltı göğü denir Yermerkezli-llk ilkesi içinde kaydedilen görüntülerin nedenleri ve gerçek mekanizması astrolojide önem taşımaz)

|| Gök cismi - —Denize Gök küre - GÖKKÜRE —Din — SEMA

—Gizbil Gök falı, özellikle göze çarpan bazı göksel olayların incelenmesi üstüne kurulmuş kehanet cinsi (göktaşları, atış-topları, kayan yıldızlar, kuyrukluyıldızlar insanları ilgilendiren olaylar, çoğu zaman da kolektif olaylar hakkında kehanet sayılır)

—Gökbil Gök kuşağı -

—Hayvc Yörs Göğe bırakmak ya da salmak, ilkbaharda hayvanları taze ota, çayıra salmak|| Göğünü almak, bol bol yeşillik ve ot yemek

—Tar ve Coğ Gök'ün Oğlu (Tienzi), Çinliler'in imparatora verdikleri ad (Çin'e Ti-enşia "Göğün altında olan") derlerdi

—ANSİKL Mit ve Din Eski Doğu halklarının çeşitli Gök tanrıları oldu Bunlar, yıldızların seyrini düzenleyen ya da kötü havalara kumanda eden tanrılardı Yunanistan'da Gök, Gaia'nın (Yer) kocası Uranos' ta kişileşmişti Yıldız tanrılar bakımından zengin olan Doğu'nun etkisiyle Roma'da Caelum (Gök) ve Caeius (Saturnus'un babası) kolayca gelişti Yahudiler'in tektan-rıcılığı, gökyüzünü Yehova'nın ülkesi yaptı Bir yeryüzü cenneti inancıyla (Yunanlılar bunun Fortunatae adalarında bulunduğunu düşünüyorlardı) ölülerin bir gökyüzü ülkesinde yaşadıkları düşüncesi uzun süre bir arada varlığını sürdürdü Cennetin gökyüzünde olduğu görüşü, Kilise babaları aracılığıyla yaygınlık kazandı