07-24-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Dostların Kavuşması-Hz. Muhammed'in Ölümü
Dostların Kavuşması-Hz Muhammed'in Ölümü
Hz Muhammed'in Yaşam Öyküsü-Fatih Okumuş
Başı Âişe'nin (ra) göğsünde yatıyordu Âişe (ra) yavaşça O'nun dişlerini misvakla fırçalıyordu Bir saat kadar kendinden geçti Âişe (ra) O'na (sav) cennetteki makamının gösterildiğini anladı Çünkü daha önce Allah'ın elçisinden bunu duymuştu "Hiçbir peygamber, kendisine cennetteki yeri gösterilmeden ve bir tercihte bulunması istenmeden ölmez!"
O sırada O'nun uyandığını ve biriyle konuşur gibi şu cümleleri söylediğini duydu:
— Allah'ım! Beni "refîk-i âlâ" topluluğuna kat! Allah'ım, günahlarımı bağışla! Bana merhamet et ve beni yüce dostlara kavuştur Lâ ilahe illallah! Ölümün de şiddeti var! Yaklaş Cebrail! Allah'ım, beni cennetindeki yüce dostlara eriştir!
Müminlerin annesi Âişe (ra) O'nun bu dünyadaki son anlarını şöyle anlatıyor:
— Misvakı yumuşatıp verdim Ağzında yürütüp fırçaladı Bir de Allah'ın elçisinin yanında, sahtiyandan ufak bir su kabı dururdu Ara sıra iki elini bu kaba batırıyor ve ıslak ellerini vücuduna sürüyor, 'Ölümün de şiddetleri var! Lâ ilahe illallah! diyordu Başı benim çenemle göğsüm arasındaydı Ruhunu teslim edinceye dek 'Allah'ım beni refîk-i âlâ topluluğundan kıl!' diye dua etmeye devam etti Son bir kez daha bunu söyledi ve eli düştü
Çevresindekiler ağlaşmaya başlayınca Âişe (ra) O'nun (sav) başını bir yastığa koyarak kendisi de ağlamaya başladı
Ölüm haberi, buna ne kadar hazırlanmış olurlarsa olsunlar ashabın şoka girmesine sebep oldu Hatta Hz Ömer kılıcını çekmiş 'Kim Peygamber (sav) öldü derse kellesini uçururum!" diyordu
Hz Ebubekir (ra) ise sakince odaya girdi Yüzüne serilmiş örtüyü kaldırıp iki gözünün arasından öptü "Anam babam sana fedâ olsun ey Allah'ın elçisi, ölün de güzel dirin de!" dedikten sonra mescide geçerek bir konuşma yaptı
"Ey insanlar!
Kim Muhammed'e (sav) tapıyorsa; bilsin ki Muhammed (sav) ölmüştür Kim de Allah'a tapıyorsa; Allah diridir ve ölmez!"
Sonra Uhut'ta inen şu âyeti okudu:
"Muhammed yalnızca bir elçidir Ondan önce de elçiler gelip geçmiştir Şimdi O ölür veya öldürülürse, siz ökçelerinizin üzerinde gerisin geri (küfre) mi döneceksiniz? Kim böyle geriye dönerse, elbette ki Allah'a hiçbir şeyle zarar vermiş olmaz Allah şükür ve sebat edenlere ödüllerini verecektir " (3Âl-i İmrân: 144)
Hz Ömer (ra) o günkü psikolojisini şöyle anlatıyor:
— Ebubekir (ra) okuyuncaya kadar sanki o âyeti hiç duymamışım gibi hissettim Dizlerimin bağı çözüldü Yere çöktüm Ayaklarım artık beni taşıyamıyordu Evet, Allah'ın elçisi gerçekten vefat etmişti
Allah'ın elçisini yıkama görevini Ali (ra) yerine getirdi Birkaç kişi de su dökme, kefeni sarma gibi işlerde ona yardımcı oldu Üç parça pamuklu kumaşla kefenlendi Hz Ebubekir ve Hz Ömer ise kapıda durarak halkı sakinleştiriyor; içeriye akın etmelerini önlüyorlardı
Hz Ali (ra) O'nu yıkarken "Hayatında da temizsin, ölümünde de!" diyordu
Vefat ettiği sedirin altına ensârdan Ebu Talha tarafından bir mezar kazıldı Defnedilmeden önce cenaze sedir üzerine kondu Önce erkekler, odanın aldığı kadar gruplar halinde namaz kıldılar Hiç kimse imam olmadı Sonra kadınlar, ardından çocuklar cenaze namazını kıldılar Allah'ın elçisi öğleden sonra vefat etmişti Cenaze namazının kılınması gece yarısına kadar devam etti Hicretin 11 yılı 12 Rebîülevvel (8 Haziran 632)
Resûiuilah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz mescide girince, önce iki rekât namaz kılıversin de sonra otursun
" Ebû Katade radıyallahu anh Buharî
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|