Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ibadet, mabedi, mescid, müslüman, secde, sücud, yeri

Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman Mabedi

Eski 06-28-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman Mabedi



Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman mabedi


Boyun büküklük, eğilmek anlamındaki sücûd—secde kökünden gelen mescid, secde edilen yer demektir Secdenin karıştığı her türlü ibadetin icra yerine mescid denirken, zamanla bu ad ibadet ve dua etmek kastıyla vücuda getirilen her türlü mekâna denir olmuştur

Mescidi Müslüman mabedi diye ananlar olmuşsa da bu deyim iki bakımdan tutarsızdır:

1 İslamiyet, resmi mâbed fikrine karşıdır Resmi mabed, ibadetin belli bir mekânda yapılması zorunluluğunu, o da bir din kisvesi ve sınıfını getirir Bunun sonu ise engizisyondur İslam, engizisyona asla müsaade etmez

2 Kur'an'a göre bütün varlıklar ve oluş secde halindedir Buna, varlığın teshiri veya kerhı secde hali denir Bir de ihtiyarı yani hür iradeye bağlı secde vardır ki; bu da insanın secdesidir (bk Secde mad)

Varlığın tamamı secde halinde olduğundan Kur'an'a göre bütün kâinat bir mesciddir Kâinatın tamamı teshin secde için bir mescid olduğu gibi, yeryüzünün tamamı da ihtiyarı secde sahibi insan için mesciddir Hz Peygamber, kendisine ve ümmetine tüm yeryüzünün temiz bir mescid yapıldığını söyleyerek bu gerçeğe işaret etmiştir (B enbiya, 40; Teyemmüm, 1 vs)

O halde, her secde edilen yer mesciddir Bunun özel olarak ibadethane patenti taşıması gerekmez Mescidliği belirleyen secde halidir Secde hali bitince mescid hükmü kalkar
Mescid kelimesi Kur'an'da, 6'sı çoğul (mesâcid) olmak üzere 28 yerde geçer Bunların bir kısmında özel mescidler-den bahsedilir (Mescid—i Haram, Mescid—i Aksa, Mescid—i Dırar Bazıları ise genel anlamda mescide yer veren ayetlerdir
Adıyla en çok geçen mescid, Mescid-i Haram'dır (10 küsur yerde geçer)
Mescidler, Allah'ındır Oralarda Allah dışında hiçbir kudrete yakarılmamalı, hiçbir kudret adına çağrıda bulunmamalıdır (Cinn 18; Hac, 40)

Allah'a ortak koşanların, inkârları devam ettiği sürece nıescidleri onarmalarına, süslemelerine müsaade edilmemelidir Mescidleri onarıp ihya etmek; Allah'a, ahirete inanıp namaz kılan, zekât veren ve içinde Allah korkusu taşıyanların işidir (Tevbe, 18-19)
Mescidlerde arı bir gönülle, ciddi ve kıyam halinde durmak, tertemiz giyinmiş olmak gerekir (Araf, 29—31) Bunun dışında bir emir ve yasağa özellikle mescidlerde konuşulmayacağına ilişkin bir beyana Kur'an'da rastlanmaz Bu yolda hadis diye tanıtılan sözlerin birer uydurma olduğunu ünlü hadis bilgini Sâgânı'nin el-Mevzûât (Uydurma Hadisler) adlı eserinden öğreniyoruz (bk s 39) Yasak olan lakırdı (lağv)dır ki; o zaten her yerde yasaktır (bk Müminûn 3)

Sâgânı, aynı eserinde bize şunu da gösteriyor: "Ezan okunurken konuşanın imanının gitmesinden korkulur" sözü de hadis diye uydurulmuş yalanlardan biridir (bk s 80)
Demek oluyor ki; ezan okunurken konuşulmaz diye bir şey de yoktur Bu da İslam'a sokulmuş hurafelerden biridir

Mescidlerde temiz giyinmeyi, saygılı ve ciddi bir tavır takınmayı emreden ayetler külli mescid (bütün mabetler) deyimini kullandıklarına göre hangi dinin mabedinde olursak olalım, bu tavrı takınmak zorundayız demektir

Kur'an, Hac Suresi 40 ayette; Yahudi, Hıristiyan ve
Müslüman mâbedlerini (bir rivayete göre Sabiı maâbetleri de dahil) Allah'ın çokça zikredildiği mâbedler olarak anar ve onların yıkılmalarına engel olmayı bir üstünlük olarak belirler O halde tüm mâbedlere saygı, Kur'an'ın emirlerinden biridir
Böyle olduğu içindir ki; en zalim insanlardan biri de mescidlere musallat olan ve onların yıkılması için gayret gösteren kişidir (Bakara, 114)

Mescidin, gerçek anlamda görev yapması için iki şart vardır: Kuruluşu takva ve samimiyet üzre olacak ve içinde arınmayı biricik gaye edinen insanlar toplanacaktır Kur'an'ın bu açık beyanını (Tevbe, 108) dikkate alarak şunu açıklıkla söyleyebiliriz:

Kur'an; riya, gösteriş, çıkar ve politika için yapılmaya başlanan mescidlerden hayır gelmeyeceğini söylemektedir Böyle mescidlerde toplananların gayesi Allah'a varmak için arınmak olamaz Bu mescidler, müminler arasında tefrika (bk Tefrika mad) yaratmak, insanların ayıplarını gözetlemek ve fitne yaymaktan başka bir işe yaramaz Böyle mescidler, adları ne olursa olsun zararlı mescidlerdir (bk Tevbe, 107)

Günümüzün mâbed enflasyonu arz eden manzarasını, Kur'an'ın bu beyanı tarafından sunulan ilahi filtreden geçirerek yeniden değerlendirmek gerekir

Kur'an bize, mâbed yapma sanayii ve ticaretiyle Allah rızası ve insana hizmet için ibadet yerleri oluşturma gayretini birbirinden ayırmayı emrediyor Bu ayrımı yapmayanlar, riyanın karanlık dehlizinde boğulma nokta sına gelirler de hâlâ mabed meddahlığı yaparak Allah'ıkandıracaklarını sanırlar Kur'an'ın ilahi tokadı onların riyakâr yüzlerine her gün yüzlerce kez inmektedir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman Mabedi

Eski 06-28-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman Mabedi



Hadislerin ve daha geniş bir ifadeyle sünnetin incelenmesi, mescidlerle ilgili olarak şu hususları tespitimize de imkân vermektedir:

1) -Mescidlere girenlerin süslenmelerinde, temiz ve şık giymelerinde bir sakınca yoktur Hatta böyle yapmak, Kur-'an'ın emrine uygun hareket etmek olur Ama mescidleri süslemek, İslam'ın makbul görmediği bir davranıştır Hz Peygamber mescid süslemeyi, dinde bir çöküş belirtisi olarak göstermiştir Bu tehlikeye dikkat çeken beyanları, gerçekten titreticidir Şöyle buyuruyor: "İnsanlar, mescid yapma yarışına girip bununla övünmedikçe kıyamet kopmaz" (İM Mesâcid, 2)

Ve: "Sizin, benden sonra, Yahudilerin havralarını, Hıristiyanların da kiliselerini süsleyip püsleyerek yücelttikleri gibi, mescidlerinizi süsleyip püsleyeceğinizi görür gibiyim" (İM Mesâcid, 2)

Ve: "Bir topluluk, mâbedlerini süsleyip püsleme illetine tutulmadıkça, ameli çirkin ve zararlı hale asla gelmez" (İM Mesâcid, 2) -İslam, sâcidin (secde edenin) süslenmesini makbul, mescidin süslenmesini çirkin görmüştür Çünkü mescid süslemek, ibadet ve ruhsal derinlikteki boşluğun telafi edilmesi yollarından biridir Bu yolla avunmayı makbul göstermek İslam'ın takınacağı bir tavır olamazdı

Mescidlere tükürmek, pislik atmak büyük hatadır Hz Peygamber bunu yasaklamıştır (B Salât, 37; M Mesâcid, 55; T Cumua, 49) Ne yazık ki, Hz Peygamber'in huzurunda bile mescide gelip işeyecek kadar edepsiz Bedeviler görülmüştür Hz Resûl'ün bunlara tahammül ettiğini ve tartaklanmalarına engel olduğunu görüyoruz (bk B Edep, 35; T Taharet, 211; N Taharet, 44; İM Taharet,Hz Peygamber, 7 yerin mescid edinilmesini yasaklamıştır Zibillik—çöplükler, mezarlıklar, yol kavşakları, güzergâhlar, hamamlar, hayvan ağılları, Kabe'nin üstü (bk İM Mesâcid, 4)


Bugünkü Suut idaresinin, Kabe'nin tepesine diktiği krallık sarayında, BeytuUah'ı ayak altına alırcasına kıldıkları namazlar (!) işte, bu yüzden bizim kanımızca geçersizdir
Türbelerin, belirli sebepler yüzünden kutsal ilan edilen yerlerin mescid haline getirilmesine şiddetle karşı çıkılmıştır Hz Peygamber'in bu konuda en çok korktuğu, kendi mezarının mescid haline getirilmesi ihtimaliydi Bir yerde şöyle diyor: "Allah, Yahudilere lanet etsin Onlar, nebilerinin mezarlarını tapınak haline getirdiler" (B Salât, 48; M Mesâcid, 19; T Salât, 121; N Mesâcid, 13)
Nebilerin mescidlerini tapınak yapmak böyle olunca, veli ve ermişlerin veya büyük tanınan diğer kişilerin mezarlarını tapınak haline getirmenin ne büyük felaket olduğunu düşünmek bile ürperticidir

Mescidlere kadın-erkek herkes gece ve gündüz girebilir Hz Peygamber'in uygulaması hep böyle olmuştur Kadınların mescidlere devam etmelerinin kısmen veya tamamen engellenmesi sonraki uygulamalardan biridir ve Hz Resul'' ün tavır ve talimatına aykırıdır (bk İbn Hanbel, 6/66, 90, 154; M Salât, 137; T Cumua 48, B Cumua 13)
Yasaklanan şeylerin en önemlilerinden biri de pis kokular yayanların mescidlere girmeleridir Hz Peygamber bu hususta öylesine titizdir ki; soğan, sarmısak gibi kötü kokulu şeyler yiyenlerin mescidlere gelmelerini şiddetle yasaklamıştır (bk B Ezan, 160; M Mesâcid, 68, 69, 71; Ibn Hanbel 2/20, 266, 429; 5/26; İM İkaamet, 58)


Mescid, Hz Peygamber tarafından insanları bir araya toplayan ve toplumun çeşitli sıkıntı, sevinçlerini kardeşçe bir yaklaşımla paylaştıran temel mekân olarak kullanılmıştır Mescid; hem mâbed, hem mektep, hem karargâh, hem de kültürel kaynaşma, hatta spor ve diplomatik teşrifat mahalli olarak kullanılmıştır Bu çok yönlü hizmeti yüzündendir ki; insanların oraya daha fazla gelmeleri teşvik edilmiş ve Hz Peygamber, cemaatle kılınan namazı, işte bu gerekçelerle, 27 derece daha üstün göstermiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman Mabedi

Eski 06-28-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Mescid - İbadet - Secde Yeri - Sücûd - Secde - Müslüman Mabedi



Mescidin bu çok yönlü fonksiyonu kalktığı ve kardeşlik ve kaynaştırmanın yerini hizip ve politika çekişmeleri aldığı için, günümüz cemaatlerinde 27 derece sevap fazlalığının bulunduğunu söylemek bir zorlama olur Artık ne o cemaat kalmıştır, ne de o mescid
Mescidlerde alışveriş yapılmayacağını, görünür biçimde herhangi bir silahın taşınmayacağını, yüksek sesle konuşulmayacağını, dini veya hukuki cezaların infaz edilemeyceğini de Hz Peygamber'in söz ve icraatından öğreniyoruz (bk İM Mesâcid, 5)
Mescidlerde tıraş olmak da Hz Resûl'ce yasaklanmıştır (bk İM İkaamet, 96)
Cünup olanlarla, âdet hali görenlerin mescide girmelerinin yasaklandığına ilişkin hadisin (bk İM Taharet, 126) sağlıklı olmadığı tespit edilmiştir Buna karşın, mesela Dârımı'de Taharet bölümü 116 ve 117 bablar şu adı taşır:


Âdet hali görmekte olanların mescide girmeleri ve cünup olanların mescidden geçmeleri Bu bablarda bize yasakla yıcı hiçbir peygamber beyanı verilmez Sahabılerin beyan ları ise bu konunun tartışmalı olduğunu gösteriyor Ancak cünup ve âdet hali görmekte olanın, mescidden geçmesinde bir sakınca olmadığı tartışmasızdır Tartışma, böyle birisinin mescidde bir süre kalıp kalamayacağı noktasındadır

Evrenselliği olan mescidler 3 tanedir Mescid-i Haram, Mescid—i Aksa, Mescid-i Nebî
Bu üç mescid, Müslümanların evrensel mabedleridir Hz Peygamber, bu mescidlerin özelliklerini ve seçkin yerlerini aşağıdaki hadislerinde ifadeye koymuştur:

1 "Namaz ve ibadet için herhangi bir mescide sefer edilmesi doğru değildir Yalnız şu üç mabed müstesnadır Mekke'deki Mescid-i Haram, Medine'deki benim mescidim ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa Bu üç mescidde ibadet etmek üzere sefere çıkılabilir, yolculuk edilebilir (Kadı Iyaz, 2/679)

2 "Benim şu mescidimde kılman bir vakit namaz, başka mescitlerde kılınan bin vakit namazdan hayırlıdır Mescid-i Haram (Beytullah)müstesna" (Kadı Iyaz, 2/680)

3 "Benim evimle minberim arasında cenneten bir bahçe vardır" (Kadı Iyaz 2/682)
Bütün Müslümanların en büyük üç mabedi, en büyük evrensel mabedleri burada anılan mabedlerdir Bu mabed-lerin üstünlükleri, onların peygamberler eliyle kurulmalarından gelmektedir İslam düşüncesi bu üç mabed hakkında şu ana fikri taşımaktadır "Mescid-i Haram" yani Kabe bütün varlıkların kıblesi, Mescid—i Nebi yani Ravza—i Mutahhara, takva üzerine kurulan Son Resul mabedi, Mescid-i Aksa da eski Peygamberlerin kıblesi, ayrıca Müslümanların ilk kıblesidir

Müslümanların bu üç mabedi ziyaretleri, böylesine derin hatıraların tazelenmesini sağlar Şunu da unutmamalıyız ki, Mekke ve Kudüs'teki mabedler insanlığın en büyük gök yolculuğu olan ve İslâm Peygamberi tarafından yaşanmış bulunan Miraç olayının da kutsal iki unsuru olarak Müslüman gönüllerde derin hatıraların izlerini taşımaktadırlar Kur'an'ı Kerim en büyük surelerinden biri olan İsra suresinin ilk ayetinde bu iki mabedin Miraç olayındaki yerlerine işaret etmiştir Kur'an ayrıca, Kabe'yi tek Tanrı inancının yeryüzündeki ilk mabedi "olarak da kutsamaktadır


Bu üç mabedin ziyaret edilmesi işte bu hatıraların ve bu gerçeklerin bir kez daha anılmasına sebep olacaktır Bu yüzdendir ki Hz Peygamber bu üç mabed için yollara düşmeyi başlı başına bir ibadet olarak göstermiştir Sahabe içinde birçok kişinin bu hadisi şerife uygun bir tarzda, uzak yerlerden kalkıp Kudüs'e geldiklerini görmekteyiz Bunlardan biri olan Abdullah b Ömer, yani Hz Ömer'in oğlu sık sık Kudüs'teki Mescid—i Aksa'yı ziyarete gelir ve burada günlerce ağzına lokma koymadan ibadet ederdi Şunu da ekleyelim ki Hz Peygamber, kendisinden sonra yapılacak en büyük hizmetler içinde Kudüs mabedinin imar ve ihyası ile o mabedin ziyaretini de göstermektedir İbn Sa'd'de yer alan bir hadise göre, ashaptan birisi Peygam-berimiz'e şunu sormuştur: "Ey Allah'ın Resulü, senden sonra yaşayacak olursak nerede yaşamamızı tavsiye edersiniz?" Peygamber Efendimiz'in bu soruya verdiği cevap ilginçtir: "Kudüs'e gidip yerleşin Böyle yapın ki Allah sizden Mescid-i Aksa'yı imar edecek ve sabah-akşam onu ziyarete gelecek nesiller vücude getirirsin" (İbn Sa'd, 7/424)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.