Peşmerge Mehmetçiğe Karşı |
06-08-2010 | #1 |
delishhhh
|
Peşmerge Mehmetçiğe KarşıPeşmerge Mehmetçiğe karşı Talihin, tarihin cilvesine, koca Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderine bakın Bir zamanlar PKK ile mücadelede, TSK’ya taşeronluk etmiş, peşmergelerinin postallarını verdiğimiz Molla Mustafa’nın oğlu, Barzanilerin şimdiki “şıhı”, Mesut Barzani, Türkiye’de, kırmızı halılar üzerinde, “Kürdistan Başkanı” olarak, kabul ediliyor Bu hükümetin Başbakan Yardımcısı, Sözcüsü, Cemil Çiçek, daha az önce, Barzaniler hakkında en doğru teşhiste bulunmuştu: “postal yalayıcılar”! Ama bu adam, “ağa” Mesut, şimdi Cumhurbaşkanının konuğu ve karşısında baş köleye, oturuyor, “ahkâm” kesiyor Ve, TC Devletinin Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Barzani’ye “Mesut Ağabeyim” diye hitap ediyor! Ne uğruna? DTP’li Emine Ayna kadının, “bitti bitti” dediği “açılım” uğruna! Peşmerge ve Mehmetçik Molla Mustafa Barzani’nin evladı, Dışişleri Bakanımız Davutoğlu’nun “ağabeyi”, Mesut Barzani, rahat koltuğundan, TSK’ya dil uzatıyor Demiş ki: “Türkiye’nin güvenliği bizim güvenliğimize bağlı, ama tecrübelerimiz askeri yöntemlerin bir çözüm olmadığını gösterir” Önerisi tabii “Barışçı çözüm” yani açılım Başbakanla aynı kanaatte! Barzani de, “genel af” yani, PKK’lıların, hatta APO’nun affını ister Amma “zamanında olması” şartıyla’ Ve şu küstahlığına bakın: “Evet, bizim 100 bin peşmerge var ama Türk ordusunun milyona yakın askeri var Türk ordusu başa çıkamıyorsa biz ne yapalım? Bu işler savaşla çözülmüyor Karşımızda düzenli bir ordu yok, gerilla var” Yani, ona göre TSK ile peşmerge aynı anlamda Türk Ordusu PKK ile başa çıkar ama, Kandil senin Kürdistan topraklarında, icazet yok! Hem “bağımsız Kürdistan” diyeceksin ama kendi topraklarında egemen değilsin Aslında Kandil’i kontrol etmek zor değil; Barzani’nin gönlü ve iradesi yok! Fakat, bir şeyi düşümesi lazım: Başımıza PKK yerine “Büyük Kürdistan” bela olursa, o zaman da TSK herhalde bu devletin başına iner, peşmergelerini darma dağın eder! AKP Hükümetine ve Başbakana göre “açılım”, meğer bitmemiş hatta artık “Kürdistan açılımı” olarak o sahada devam ediyor Evet; siz şu kaderimize bakın: içerde ve dışarda adamlar sonunda bizi istedikleri yere -artık adıyla sanıyla, “Büyük Kürdistan’a” getirdiler TBMM’de, PKK vekilleri olarak “görev yapan” DTP milletvekilleri de, “Kürdistan” diyorlar Neden demesinler Devlet de kabul ettikten sonra! Şimdi “farzı” artık muhal, imkansız değil; Kuzey Irak’a “Kürdıstan” denmesi TC Hükümetı tarafından resmen kabul edildikten sonra, Okay Gönensin’in dediği gibi: “Ya Türkiye Kürtleri, dünyadan destek alarak kendi yaşadıkları bölgede “plebisit” yoluyla Güney’deki Kürdistan’a katılmak isterlerse” Bu artık “mesela” ve ihtimal olmaktan çıktı; AB, BM, ABD himayesı ve gözetimi altında, gününde yapılacak bir plebisitte EVET diyenler çok olacaktır O zaman- “ee n’apalım, halk öyle istedi” diye, Türkiye’nin Ralph Peters haritasına göre bölünmesine razı mı olacağız Musul’u da plebisitle kaybetmiştik! Bu vatan “plebisitlerle” kurulmadı Türkiye bağımsızlığa, demokrasiyle kavuşmadı Ama, ne yazık ki, bunların hepsi, sözde demokrasiyle iktidara gelenler tarafından feda edilmek üzere! Aydınlarımız hep başklarının haklarını, çıkarlarını korurken “Türkün haklarını ve çıkarlarını” korumak şöyle dursun ağızlarına almıyorlar Barzani, “ziyaretinde” DTP’lilerle de bir araya geldi Aralarında görüş farkları varmış Evet taktik yöntem farkları vardır da strateji ve amaç hedef farkı yok Hepsinin ortak tek hedefi “Büyük Kürdistan” ! Yönetcilerimiz uyuyorlar mı? Hayır gözleri açık: “Barışçı çözümü” gözetiyorlar! İnsanlarda hafıza kaybına “alzheimer” sendromu denir Bir devletin başkanları bu hallerle düçar olurlarsa, buna ne denir? Ben söylemeyeyim; siz söyleyin! Barzanilerin geçmişi Başımızdakiler, profesör, “sıfırcı hoca” ve şimdi hasbel kader Dışişleri Bakanı sayın Davutoğlu Barzanilerin , Barzan kabilesinin geçmişini bilirler mi? Önceki yazımda belirtmiştim, bunlar her kalıba giren ve bukalemun gibi her ortama göre renk değiştiren bir sürüdür! Gelecek Pazar-lık yazımda, inşallah bu aşiretin öyküsünü yazacağım ama özetleyeyim şimdi: Barzaniler, Mesut’un babası Molla Mustafa Barzani 1950’li yıllarda kariyerine Sovyet KDP’sine hizmetle başladı Mossad’la uzlaştı sonra da ABD’ye hizmet etti ve etmekte Ben, 1957’de Amerika’da yayınlanan “Türkiye ve Dünya” adlı kitabımda, naçizane, “Sovyetlerin kışkırttığı Kürt hareketi, gelecekte Türkiye için büyük sorun olacak” diye yazmışım Kâhin filan değilim Ama bir yerde yanılmışım; “KGB’nin desteği ile değil; CIA’nın desteği! ALTEMUR KILIÇ |
|