Ay |
06-02-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
AyAY a 1 Yer'in doğal uydusu (Bk an-sikl böl) —2 Ay aydın hesap belli, her şey açık seçik ortada || Ay bacayı aştı, bir işin yapılması için uygun zaman ve ortamın geçtiğini belirtmek için söylenir || Ay parçası, ayın ondördü gibi, çok güzel kadın ya da kız için kullanılır || Ay yıldız, türk bayrağı|| Ay yüzlü, güzel parlak yüzlü kimseler için kullanılır || Aya sen doğma, ben doğuyorum der, bir kız ya da kadının güzelliğini belirtmek için söylenir || Aydan arı günden duru, sudan duru, çok temiz, çok saf || Ayın ondördü, dolunay zamanı —Ask Ay tabya, burçlu tahkimatlarda, kale dışında yapılan tahkimli tabya (Bu tür tabyalar iki yan, iki cephe ve kaleye açılan bir girişten oluşur) —Astrol Ay ailesinin önderi, ikinci ve dördüncü gece büyük üçgeninin yöneticisi (Yengeç burcu Ay'ın gökevidir, Boğa'da sürgündedir Paylardan yoksun, ama Ko-va'dan başlayıp Yengeç'te biten yarım burçlar kuşağında erki olan Ay, nemli sı-cağımsı bir yıldızdır; yumuşatıcı ve gev-şetici etkileri vardır Güneş'in karşıtı olmaktan öte, tamamla-yıcısıdır) Devingenlik, yararlılık ve birleştiricilik ilkeleri Ay'da toplanır —Esk sil Ay balta - —Giz bil Ritmin, özellikle ölüm ve diriliş, doğurganlık ve kadınlık, düş, imgelem ve yansıyan ışın ritminin simgesi || Ay falı, ayın kutsallığı, ayla kişinin geleceği arasında ilişki olduğu inanışından kaynaklanan fal türlerine verilen ad (Bk ansikl böl) —Gökbil Ay küçülmesi, dolunayla yeniay arasında geçen sûre (Bu süre içinde Yer'den görülen ay yuvarının aydınlık parçası gittikçe küçülür) || Ay yılı, on iki kavuşum ayından oluşan süre || Kavuşum ayı - —Müc Ay yakut, elmasa benzeyen bir tür taş -> BEYAZ- YAKUT —Uz havc Ay'a inme, bir uzay aracıyla Ay'a iniş yapma (Bk ansikl böl) —ANSİKL Yer'e yakın oluşu, Ay'ın gözlemini kolaylaştırdığından, bu gökcismi daha Eskiçağ'ın başından bu yana özenli incelemelere konu oldu Nitekim Yunanlılar İÛ, Ay'ın boyutlarını ölçmeyi ve görünür deviniminin yasalarını bulmayı başardılar XVII yy başında dürbünün bulunuşu, Ay yüzeyinin ve fiziksel özelliklerinin incelenmesi bakımından yeni bir çağın başlamasını sağladı Nihayet uzak çağında, insanoğlu bu gökcisminin doğrudan keşfine girişti • Ay'ın Yer çevresindeki devinimi Ay'ın devinimini gezegenimizin çekim gücü yönlendirir Bununla birlikte Güneş ve öteki gezegenler bu devinim üstünde önemli tedirginlikler doğurur Gezegenler hem doğrudan doğruya Ay'ın kendisini, hem de Yer'in yörüngesinde değişikliklere yol açarak, dolaylı yoldan onun yörüngesini etkilerler İlk bakışta Ay'ın Kepler yasalarına uyduğu ve Yer çevresinde 1,023 km/sıı hızla elips biçiminde bir yörünge çizerek döndüğü söylenebilir; ayrıca bu yörüngenin tutulum düzlemine 5° 9' eğik olduğu ve büyük eksenin yarısının 384 400 km'ye, dışmerkezliliğinin 0,054 9'a ulaştığı düşünülebilir Ne var ki bu bulgular Ay'ın gerçek devinimini etkileyen birçok eşitsizlik göz önüne alınırsa ancak ortalama değerleri verir Öte yandan Ay yörüngesinin öğelerin-deki bu değişimlere, onun kendi deviniminde görülen ve Güneş'in etkisinden ya da Güneş-Yer-Ay sisteminin değişken konumlanmalarından kaynaklanan birçok eşitsizlik de eklenir Bunların en önemlileri Ay tedirginliği ve değişim"dir Ayrıca Ay'ın deviniminde yüzyıldan yüzyıla hafif bir hızlanma görülür; bu olguyu 1693'te Halley saptamıştır Bu olayın nedeni kısmen Yer yörüngesinin dışmerkez-liliğindeki yüzyıllık değişimler ve özellikle günlerin uzamasına yol açan, Yer'in kendi ekseni çevresindeki dönüşünün yavaşla-masıdır Dolayısıyla Ay her yüzyıl Yer'den 2 m uzaklaşmaktadır • Ay'ın ekseni çevresindeki dönüşü Bütün gökcisimleri gibi Ay da kendi çevresinde döner; ama bu dönüş, yıldız dola-nımıyla aynı sürede ve aynı yönde gerçekleşir; bu yüzden Ay, Yer'e sürekli aynı yüzünü gösterir Bu eşzamanlık Ay yuvarının, tam küre değil, elipsoit olmasından ileri gelir Ay'ın Yer'e dönük yarıküresi hafifçe basık, karşıt yarıküresi ise ortalama yarıçapına (1 738 km) göre kabarıktır; bununla birlikte sapma 4 km'yi geçmez Büyük eksen, kararlılaştırma süreci uyarınca Yer'e yöneliktir ve bu olgudan kimi yapay uyduları yörüngelerine oturtmada yararlanılır (yerçekim gradyanıyla kararlılaştırma) Ay dönme devinimini ise küçük eksen çevresinde gerçekleştirir; dolayısıyla Yer'den ancak Ay'ın °/o 50'sinin gözlenebileceği söylenebilir Gerçekte ise, salınımlar nedeniyle % 59'unu izleme olanağı vardır • Ay'ın başlıca engebeleri Çıplak gözle bakıldığında, Ay yüzeyine yayılmış koyu lekeler görülür Gerçekte bu görüntüler, çevresi dağlarla çevrili, hafifçe çökük, az çok engebeli, geniş ovalardır Sözkonu-su gölgeleri geniş su katmanları sanan ilk gözlemciler, bunlara deniz adını verdiler; yanlış da olsa günümüzde bu ad korunmaktadır Bu oluşumların bir bölümü sınırları iyice belirli daire ya da oval biçimler gösterir (Bunalımlar denizi, Durgunluk denizi vb); diğerleri ise tersine körfezler, burunlar, göller ve bataklıklarda çevrili kıyılar sunar (Fırtınalar okyanusu, Yağmurlar denizi vb) Tüm Ay yüzeyinde 22 deniz vardır; çoğu tümüyle Yer'den görülürken, Güney denizi, Sınır denizi, Doğu denizi ve Smyth denizi kısmen gözlenebilir; uydumuzun arka yüzeyinde ise denizlere çok seyrek rastlanır; en önemlisi, 1959'da sovyet uzay aracı Luna 3'ün çektiği fotoğraflarla saptanan Moskova denizi'dir Bu oransızlık kuşkusuz, Ay'ın iki yarıküresi arasındaki kabuk kalınlığı farkından kaynaklanır Ay yüzeyinin aydınlık bölgelerine kıta adı verilir Kıtalar aşırı ölçüde engebeli, kraterlerle dolu bölgelerdir Dağ oluşumları bazen gerçek sıradağlar biçiminde gruplaşır ve özellikle denizlerin kıyılarında toplanırlar Kimi tepeler çok yüksektir; bu alanda rekor, Güney kutbu yakınında bulunan Leibniz dağlarındandır ve çevre bölgelerin üstünde 8 200 m'ye ulaşır (Ay'da yükseltileri ve çukurları ölçmek için, Yer'de kullanılan ortalama deniz düzeyi gibi genel bir karşıtlaştırma düzeyi yoktur) Ama Ay'daki dağlar, Yer'in eski masifleri gibi sivri doruklardan yoksundur ve yuvarlak tepeler, yumuşak çizgiler sunar Ay engebelerinin en belirgin nitelikte oluşumları, değişen boyutlar gösteren daire ve çokgen biçiminde çöküntülerdir: Kraterler ya da sirkler (sirk terimi özellikle dağlarla çevrili çok geniş kraterleri belirtir) En büyük kraterlerin çapı 200 km'yl geçer; ama Yer'den ayırt edilebilen en küçük kraterin çapı ise 1 km dolayındadır Oysa uzay araştırmaları, boyutları birkaç metre, hatta birkaç santimetre olan sayısız krater bulunduğunu ortaya koymuştur XIX yy'da gökbilimci Julius Schmidt 30 000'in üstünde krater saymıştı; ama günümüzde Ay'ın görünen yüzeyinde çapı 1 km'den büyük on kat daha çok krater bulunduğu sanılmaktadır En büyük kraterlerin kökeni sorunu uzun süre gökbilimcileri uğraştırdı, ilk düşünce bu oluşumları yanardağlara bağlamak oldu; ama bu varsayım sonradan bir yana bırakıldı: yanardağ, tepesinde krater bulunan koni biçiminde bir engebe olmasına karşın sirk dik yamaçlarla çevrili geniş bir çöküntüdür Geçen yüzyıldan bu yana Ay sirklerini açıklama konusunda karşıt iki kuram öne sürüldü: iç-yapı kuramı ve göktaşı kuramı Özellikle Zoewy ve Puiseux tarafından XIX yy sonunda geliştirilen birinci kurama göre, sirkler birer yanardağ olmasa bile, geçmişte Ay kabuğu henüz yumuşakken etkinlik gösteren iç kuvvetlerden kaynaklanır 1840'ta Gruithuisen'in öne sürdüğü ikinci kurama göre ise, kraterler göktaşlarının çarpması sonucunda oluşmuştur ve çapları çarpmayı İzleyen patlamanın gücüyle orantılıdır Bu kuram günümüzde aybilimcilerin büyük çoğunluğunca benimsenmektedir Çünkü uzay araştırmalarıyla elde edilen ve gezegenlerin tarihleri konusunda bilinen olgulara uyduğu gibi Ay'ın çeşitli engebelerinin belirgin niteliklerini de kusursuz olarak açıklama olanağı verir Nitekim Güneş sistemi'nin doğuşundan kısa süre sonra bütün gezegenler yoğun bir göktaşı bombardımanına uğramıştır; Merkür ve Mars gibi kimi gezegenler bu bombardımanın izlerini hâlâ taşımaktadır Öte yandan kimi büyük sirklerin çevresinde gözlenen küçük krater dizileri büyük bir olasılıkla merkez sirki doğuran patlamanın etkisiyle Ay kabuğundan kopan büyük kayaların saçılıp ikincil çarpmalarından kaynaklanmıştır Birçok genç sirkin (Tycho, Kopernik vb) çevresinde görülen parlak haleler ve ışınsal izlerin, ilk patlamayla kalkan çok ince maddelerin, çarpma noktasından az çok uzaklara yayılıp yığılması sonucunda oluştuğu varsayılabilir Ay "denizleri"nde kraterler dışında, çatlaklar, oluklar, yalı-yarlar, vadiler, tek tek tepeler görülür Ay toprağı Ay toprağı, yerine göre, bir milimetreden on beş santimetreye kadar değişen kalınlıkta toz katmanıyla kaplıdır; bu katmana az çok gömülmüş, büyük kayalardan küçük çakıllara değin çeşitli boyutlarda sayısız taş bulunur Ayrıca Ay yüzeyi mlkrogöktaşlarının çarpmasından doğmuş mikrokraterlerle doludur Ay toprağının rengi aydınlanma açısına göre değişir; Güneş ışığını arkadan aldığında kül rengini, dik konumda aldığında çikolata rengini alır Bölgelere göre değişken bir yapı gösteren toz katmanı temelde kayaç parçalarından oluşur; ama ayrıca bir miktar göktaşı kalıntısı içerir: Apollo 15'in iniş alanı olan Apennin dağları eteğinde Bataklıklar denizi'nde toz katmanı çok ince tozlardan oluşur; Fra Mauro krateri yakınında Apollo 14'ün İniş alanının bulunduğu Fırtınalar okyanusu'nda tersine daha iri tozlar yer alır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|