Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
auguste, comte

Auguste Comte

Eski 04-24-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Auguste Comte



Auguste Comte

19 Ocak 1798 - 5 Eylül 1857




Comte, olguculuğun ve sosyolojinin kurucusu sayılır Bugün de üniversitesi ile tanınan Montpellier'de doğdu Montpellier, 1289 da kurulan üniversitesi, Petrarca, Rablais, John Locke gibi tanınmış ziyaretçilerine ev sahipliği yapmasıyla tanınan önemli bir kültür kentiydi

Yaşam öyküsünün bazı detayları onun düşüncelerini anlamak açısından bizlere yardımcı olabilir

Vergi memuru olan babası ve annesi, kralcı ve koyu Katolik'ti O dönemde Fransa'da yayılan Cumhuriyetçiliğe ve kuşkucu görüşlere karşıttılar Küçük Comte bu çatışmalı ortamda tarafını belirledi: Katolik Kilisesi'ne ve kralcılığa karşı çıktı

Fiziki açıdan sağlıksızdı Çelimsiz bedeni, miyopluğu, mide hastalığı yaşamı boyunca sorun oldu

Anne babasının tuttuğu yaşlı bir öğretmenden Latince dersi aldıktan sonra, 9 yaşında ortaokula başladı Yatılı hayatı ona zor geldi Ancak zihinsel gelişimi yaşının ilerisinde olduğundan, derslerinde çok başarılı oldu

14 yaşında Katolik Kilise'sinden ayrıldı 15 yaşında Paris Politeknik Okulu sınavına girdi Çok başarılı olmasına karşın yaşının küçüklüğü nedeniyle okula kabul edilmedi Lise son sınıfta hastalanan matematik öğretmeninin yerine ders verecek kadar konuya egemendi

Ekim 1814 de Paris Politeknik okuluna girdi Okulun zamana bağlı sıkı disiplini, baş eğmez tavırlı Comte'a göre değildi Burada 2 yıl kaldı

Napolyon Elbe adasına kaçtığında, ondan nefret ettiği halde, Paris'in yabancı işgalinden kurtarılması amacıyla savaşa giden öğrencilere katıldı Geceleri okuldan kaçıp, Paris sokaklarında dolaşması, okul yönetimine yönelik bazı davranışları nedeniyle, polis gözetiminde Montpollier'e gönderildi Okulu da Cumhuriyetçi eğilimlileri nedeniyle, yönetim tarafından kapatıldı (Comte'un yüzyılı)

Comte, adeta toplumun aynası olan Paris'ten uzak kalamadı 18 yaşında Paris'e döndü Bu yeni döneminde, özellikle Felsefe ve Tarih kitapları okudu 18 yy Fransız düşünürlerinden, Montesiquieu, Condorcet, Turgot'nun görüşlerinden etkilendi Etkilendiği düşünürler arasında, Hume ve Kant da bulunuyordu İçinde yaşadığı toplumsal koşullar ve anılan düşünürlerin görüşlerinden de yararlanarak kendi özgün sentezini oluşturdu Tanıştığı kişiler arasında, daha sonra bozuşacağı, sosyalizmin kurucularından Saint-Simon da vardı Toplumsal konuların yanı sıra, matematik, astronomi, fizik, kimya, biyoloji çalışmalarını da sürdürdü

1821 yılında şöhreti iyi olmayan bir hanımla evlendi Doğduğu yerde eski dostları tarafından iyi karşılanmadı Paris'e dönerek özel bir gruba ders verme girişimi, ruh sağlığı sorunları yüzünden yarıda kaldı 1827 yılı başlarında “Sen” nehrine atlayarak intihar girişiminde bulundu Tam olarak sağlığına 1827 yazında kavuşabildi 1829 yılında yarım kalan konferans dizisine tekrar başladı Bu defa başarılı oldu Bu konferanslarını 6 cilt olarak “Olgusal Felsefe Dersleri” başlığı ile yayınladı

1830-48 yılları arasında her yıl programlı olarak işçilere dersler verdi(Temel astronomi kursu) Politeknik Okul'da matematik öğretmeye başladı Ancak Felsefe Dersleri 6 ciltte bir görevliye sataştığı için okuldan uzaklaştırıldı

1838'de kitabı The Edinburg Review'da incelendi John Stuart Mill'in çabasıyla üç İngiliz'den para yardımı aldı

1844(45) yılında öğrencilerinden birinin kız kardeşi ile başlayan ve platonik düzeyde kalan ilişki, Comte için mutluluk ve acı dolu günler getirdi Sevdiği kızın 1846'da veremden ölmesinden sonraki acılı dönemini geride bırakıp yeni bir güçle çalışmaya başladı Sekiz yılını alan, “Olgusal Siyasal Sistem” (1851-54) adlı yapıt, sosyolojinin tanımını da içeriyorduYazıları geniş bir kitleyi etkilemeye başlamıştı Dünyanın her yanındaki olgucu gruplarla yazışıyordu

Mayıs 1857'de, eski bir arkadaşının cenaze töreninde yakalandığı soğuk algınlığından kurtulamadı, eylül ayında öldü Kendi isteği olarak mezar taşına şunlar yazıldı: “İlke olarak aşk, temel olarak düzen, amaç olarak ilerleme”

Kaynak: Ana Britannica, Axis 2000

Isidore Marie Auguste François Xavier Comte, kısaca Auguste Comte (17 Şubat 1798 - 5 Eylül 1857), Fransız sosyolog, matematikçi ve filozoftur Sosyolojinin babası olarak tanımlanabilir

Fransa'nın Montpellier kentinde doğdu Katolik bir aileden gelen Comte, ailenin üç çocuğundan biriydi Babası vergi dairesinde memur, annesi ise ev hanımıydı

Auguste Comte, sosyoloji ismini öne süren ilk sosyologdur "Sosyoloji neden diğer bilim dalları gibi bir dal olmasın" tezini savunarak sosyolojinin temelini o zamanlarda attı Ayrıca felsefede pozitif düşünce üzerine de çalışıyordu Daha sonraları fizik, gökbilim ve kimya ile de uğraştı

Sosyolog yönüyle Augusto Comte

Fransız Devriminden hemen sonra doğduğu için -Sosyoloji alanındaki- çalışmaları Fransız Devrimine ve Aydınlanma Düşüncesine bir tepki niteliğindedir Sosyolojiyi Sosyal Statik ve Sosyal Dinamik olmak üzere ikiye ayırır Sosyal Statik; her toplumdaki göreli istikrarlı ilişkiler ile sosyal yapı üzerinde odaklanır Sosyal Dinamik ise, insanlığın bir aşamadan diğerine geçmesini, yani toplumdaki değişimi ifade eder Comte evrimcidir Tarihi bir ilerleme süreci olarak görür yani iyimserdir Comte' un üç hal kanununa yani evrim kuramına göre toplumlar üç aşamadan geçer;

- Teolojik aşama
- Metafizik aşama
- Pozitivist aşama

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Auguste Comte

Eski 05-07-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Auguste Comte



Comte, Auguste:




1798 – 1857 yılları arasında yaşamış olan, pozitivizmin kurucusu Fransız filozofu Temel eserleri: Course de Philosophie Positive [Pozitif Felsefe Dersleri], Systeme de politique positive [Pozitif Politik Sistem]


Kartezyen veya Aydınlanma geleneğinin en önemli temsilcilerinden olan, Ortaçağın dünya görüşünün yerine geçen yeni bilim kökenli ideoloji için bir temel sağlamaya çalışan Comte’un temel amacı, toplumun reformdan geçirilmesi, toplumun yeni baştan düzenlenmesi olmuştur Bu amaç, ona göre, toplumu yöneten yasaların bilgisini, toplumu konu edinen bir bilimi gerektirir Bu bilim için ise, yeni bir bakış açısına, yeni bir felsefe anlayışına gerek duyulur Bu nedenle, Comte arzuladığı toplumsal reform ve düzenlemeyi bilimsel temelleri olan bir felsefe, pozitif felsefe ya da pozitivizm üzerine inşa edilmiş olan bir toplum bilimi geliştirerek gerçekleştirebileceğini düşünmüştür O, pozitivizmi yalnızca yeni bir felsefe anlayışı, bir düşünce tarzı olarak değil, fakat toplum problemi için temelli bir çözüm olarak öne sürmüştür


Comte’a göre, inançların herkesçe ortak olarak benimsenmediği, düşüncelerdeki anarşinin toplumda anarşiye yol açtığı bir çağda kurtuluşu sağlayacak tek çözüm pozitivizmdir O, tarihin akışını tersine çevirmenin ve toplumsal birlik ve düzeni, Fransız Devriminden önceki dini ve manevi değerlerle sağlamanın imkansız olduğunu savunmuştur Eşitlik, insan hakları ve halkın egemenliği gibi kavramların içleri boş metafiziksel soyutlamalar ve dogmalar olduğunu söyleyerek, demokrasinin yöntemlerini savunanlara da karşı çıkan ve pozitivizmi, bu çerçeve içinde genel bir zihin hali, bir araştırma ruhu olarak tanımlayan pozitivist Comte’un söz konusu felsefe anlayışı, insan için olumlu ve yapıcı olanın yalnızca olguları gözlemleyerek tasvir etmek olduğunu öne sürer Onun pozitivizminin en önemli özelliği, doğanın yüce ve mutlak bir amacı olduğu fikrini reddetmesinden meydana gelir Comte’un pozitivizmi, ikinci olarak varlıkların özünü ya da varlıkların gizli, içsel nedenlerini bulma çabasından vazgeçer Bu felsefe yalnızca olguları araştırmak, varlıklar arasındaki sabit ilişkileri gözlemlemek gerektiğini öne sürer


Comte, şu halde yüzyılın birçok diğer düşünürü gibi bir ideolog olarak anlaşılmak durumundadır O yeni bilim ideolojisinin en önemli temsilcisidir Comte’un felsefesi bütünüyle hümanist bir kültürün, modern bilim üzerine yükselen seküler bir dünya görüşünü temsil eder Onun gözünde biricik rasyonalite standardı bilimsel rasyonalite olduğu için, bilimi eleştirel bir temellendirme ile biricik yegane insani bilgi formu olarak meşrulaştırmak aklından hiç geçmemiştir Bilim karşısında olumlayıcı, tasdik edici bir takınan Comte, bilimin yönteminin bizatihi bilginin kendisinin yöntemi olduğu iddia etmiştir


Bilgi teorisi bakımından Comte tam bir empiristtir Bununla birlikte, o empirizmi, İngiliz düşünürlerinin yaptığı gibi, idelerimizin ve bilgimizin kaynağını açıklamak için değil, fakat pozitivistik bir tarzda, bilimsel olmayan düşünme tarzlarını yıkmak için ideolojik bir araç olarak kullanmıştır


Onun felsefesi, yine 19 yüzyılın diğer bazı felsefeleri gibi, tarihsel gelişme kavramıyla yüklü bir felsefe olmak durumundadır Nitekim, o ünlü üç evre yasasını, aydınlanmış insanlığın benimsemesi ya da alması gereken doğrultuyu buyuran bir entellektüel ilerleme ve özgürlük yasası olarak yaz etmiştir Comte işte bu yasayı da kendisinden önceki bütün dini ve felsefi bakış açılarını mahkum etmek için kullanır O bu perspektifleri insan düşüncesinin pozitif felsefede son bulacak tarihsel gelişiminin vazgeçilmez uğrakları olarak değerlendirir


Yasanın özellikle üçüncü evresini açıklarken, Comte kendi bilim teorisinin ana hatlarını verir Ona göre, bilimsel düşünce bir hipotezin geçerliliğini belirleme gözlemin sınamasını kabul eden düşünmedir Bilim gözlemle başlar ve deneyle devam eder Bununla birlikte, bilim gözlem kayıtlarının toplamından daha fazla bir şeydir Örneğin, fizik gibi bir bilim tikel olgulara ilişkin gözlem kayıtlarının zengin bir birleşiminden meydana gelmez; fizik esas, bu olguları başka olgulara sistematik bir tarzda bağlayan genel hipotez ve teorilerin formülasyonundan oluşur Gerçek bilim bu olgular birbirleriyle bir korelasyon içine sokulduğu ve hepsinden önemlisi bireysel fenomenler birbirleriyle yasa benzeri ilişkiler içinde bulunan fenomen sınıflarının üyeleri olarak görüldükleri zaman ortaya çıkar


Comte aynı zamanda bilimlerin birliğini savunan ilk düşünürdür Fakat, o sonraki pozitivistlerin tam tersine, bir indirgemeci değildir Ona göre bilimlere ilişkin sınıflama büyük ölçüde bilimlerinin yasalarının kapsamı ya da genelliğiyle ilgili farklılıklardan kaynaklanır Bilimler birbirlerine dayanmakla birlikte, her birinde söz konusu olan yasalar farklılık gösterir Dolayısıyla bilimlerin birliği, onda aynı yöntemi kullanma bağlamında, metodolojik açıdan bir birliktir


Varlık görüşü bakımından dört başı mamur bir fenomenalist olan Comte, her tür materyalizmi reddeder Bunun gerekçesi de, hiç kuşku yok ki, materyalizmin, onun gözünde metafiziksel bir öğreti olması, ve örneğin fizik, biyoloji ve sosyoloji gibi bilimlerde ele alınan fenomen türleri arasındaki gözlemlenebilir farklılıkları ortadan kaldırmasıdır
Comte Geisteswissenschaften’e de aynı gerekçeyle, yani insan ya da tin bilimleri bilime tinsel kategorileri bilime soktukları, özel deneyim verilerini gündeme getirdikleri ve diyalektik yöntemi kullandıkları için karşı çıkmıştır O bunun yerine kurucusu olduğu sosyolojiyi önermiştir İnsan davranışı, yalnızca psikoloji ve sosyoloji yoluyla anlaşılabileceğini öne süren Comte, toplumsal yapının, bir ilerleme ortamında varlıklarını sürdüren nitelikleri ve organları ile kendi başına var olduğunu söyler Toplumun statik yönüyle dinamik yönünü birbirinden ayıran Comte’a göre, toplumun statik yönü mülkiyet, dil, din gibi toplumun belirli durağan yönlerinden oluşur Toplumun statik yönü, insanın doğal yapısına bağlıdır O, toplumun dinamik yönünü, toplumun ilerleme gücü olarak tanımlamıştır


İlerleme ise, düşüncedeki ilerlemedir, statik yapıdan en yüksek ölçüde nasıl yararlanmamız gerektiği konusundaki kavrayışımızı geliştirmekle ilgili bir husustur Yoksa, ilerleme toplumun statik yönünü oluşturan öğelerin değişimiyle ilgili bir konu değildir Örneğin, aile kurumu, insanlar metafizik evreden pozitif evreye geçerken değişikliğe uğramaz Fakat pozitivizmin dinamik etkisi, kadınlara yeni bir statü kazandırmaktan oluşur Aynı şekilde, yeni düzende mülkiyetten, tek bir insanın çıkarını değil, fakat başkalarının çıkarını da hesaba katacak bir biçimde yararlanılacaktır


Öte yandan, bütün sistemin anahtarı dindir; bununla birlikte, Comte’un yeni dini, insanlığa inanmaktan oluşacaktır Buradan da anlaşılacağı üzere, o bir tür insanlık dini kurmaya çalışmıştır Onun bu yeni dini, ayin ve törenlerine kadar, Hıristiyanlığın bütün inançlarına bağlıdır, fakat o Tanrı’nın yerine insanlığı, ermişlerin yerine bilginleri geçirir Bu insanlık dini, devletin yönetim şekline de yansıyacaktır Artık, Comte’a göre, tek insan diye bir şey olmayacaktır Tek insan kendi kişisel çıkarım değil de, toplumun çıkarını düşünecek, onu kendi çıkarına üstün tutacak şekilde yetiştirilecektir Bu toplumda benciliğin yerini, özgecilik alacaktır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.