![]() |
The Simple Present Tense/Geniş Zaman |
![]() |
![]() |
#1 |
Sünger Bob
|
![]() The Simple Present Tense/Geniş ZamanThe Simple Present Tense/Geniş Zaman Çoğunlukla Türkçede bulunan "-iyor" ekine karşılık gelir ![]() ![]() ![]() Bazı Zamanı Bildiren kelimeler every: her everyday: hergün always: daima usually: genellikle often: sık sık sometimes: bazan Olumlu Şekli 1 1 |
![]() |
![]() |
![]() |
Zamanlar - Simple Present Tense |
![]() |
![]() |
#2 |
Sünger Bob
|
![]() Zamanlar - Simple Present TenseSimple Present Tense A – Kullanım Alanları: – Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman), genelde olan olay ve durumları vurgulamak için kullanılır, örneğin dünyanın kendi etrafında dönmesi, suyun 100 derecede kaynaması gibi ![]() ![]() ![]() Örnek: The sun rises from the east ![]() ![]() – Bunun dışında, her gün yaptığımız günlük aktiviteleri anlatırken de Simple Present Tense kullanırız ![]() Örnek: I get up at 8 o’clock every morning ![]() ![]() – (Geçici olmayan) kalıcı durumları anlatırken kullanılırlar: Örnek: Mr and Mrs Shaw live in Bristol ![]() ![]() – Geniş zamanda kullanılan zaman belirteçleri: Always (daima, her zaman), never (asla, hiçbir zaman), often (sık sık), usually (genellikle), rarely (nadiren) – Son olarak, bazı fiiller (bir sonraki konumuz olan) “şimdiki zaman- present continuous tense” kalıbında kullanılamazlar, sadece ve sadece geniş zamanda (simple present tense) kullanılabilirler ![]() Appreciate (Takdir etmek) Believe (İnanmak) Belong (Birine, bir şeye ait olmak) Care (İlgilenmek, umursamak) Consist (İçermek) Cost (Kıymette olmak, mal olmak, pahası olmak) Contain (Kapsamak, ihtiva etmek) Depend (Bağlı olmak) Dislike (Hoşlanmamak) Doubt (Şüphelenmek) Envy (Kıskanmak) Exist (Mevcut olmak) Fear (Korkmak) Feel (Hissetmek) Hate (Nefret Etmek) Hear (Duymak) Include (İçermek, kapsamak) Imagine (hayal etmek, aklında canlandırmak) Know (Bilmek) Like (Hoşlanmak) Love (Sevmek) Mean (Manasında olmak, anlamına gelmek) Need (İhtiyaç duymak) Owe (Borçlanmak) Own (Sahip olmak, malik olmak) Possess (-e sahip olmak) Prefer (Tercih etmek, yeğlemek) Realise (Gerçekleştirmek) Remember (Hatırlamak) See (Görmek) Seem (Görünmek, gözükmek) Smell (Koklamak, kokmak) Sound ( … gibi görünmek, kulağa … ![]() Suppose (Zannetmek, farzetmek) Taste (Tatmak, tadına bakmak) Understand (Anlamak) Want (İstemek) NOT: Bu fiillerin akılda kalması için şuna dikkat edin: Bu listedeki fiillerin hiçbiri, bir hareket / faaliyet bildirmez, sadece durum bildirirler ![]() ![]() ![]() B - Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri: Geniş Zaman’da Olumlu Cümle Eğer cümlemiz olumluysa ve özne olarak “he”, “she” ya da “it” ten biri kullanılıyorsa fiil “s” , “es” veya “ies” eklerinden birini alır ![]() ![]() *Eğer fiil “y” ile bitiyorsa, fiildeki “y” düşer ve “ies” alır: fly – flies try – tries study – studies gibi ![]() * Eğer fiil “s , sh , ch , x” gibi harflerle bitiyorsa, fiil “es” eki alır: watch – watches fix - fixes finish – finishes gibi ![]() * Bu iki kural dışındaki fiillere sadece “s” harfi gelir ![]() Not: Sahip olmak anlamına gelen have fiili yukarıdaki ek getirme kurallarının dışında kalır ![]() ![]() I have nothing ![]() ![]() She has nothing ![]() ![]() Örnek: They go to bed at 23:00 every night ![]() ![]() She sometimes plays guitar ![]() ![]() He never watches the news ![]() ![]() Geniş Zaman’da Olumsuz Cümle Eğer olumsuz bir cümle kuruyorsak, “he, she, it” öznelerinden biriyle başlayan cümleye “doesn’t” yardımcı fiili gelir ![]() ![]() Örnek: She doesn’t want to go to the cinema ![]() ![]() We don’t like TV shows ![]() ![]() * “Asla” anlamına gelen never zaten olumsuz bir anlama sahip olduğu için, içinde never geçen cümlede ikinci bir olumsuzluk eki kullanılmaz Örnek: She never smokes ![]() ![]() They never watch cartoon ![]() ![]() Geniş Zaman’da Soru Cümlesi Soru cümlelerinde, özne “he, she, it” ise yardımcı fiil olarak “does”, diğer öznelerle de “do” kullanırız ![]() ![]() ![]() Örnek: Do you want to watch film? (Film izlemek ister misin?) Does he study for the exam? (Sınav için çalışır mı?) Eğer sorumuz olumsuz olacaksa “do” yerine “don’t” , “does” yerine de “doesn’t” kullanırız: Örnek: Don’t you come to the party? (Partiye gelmez misin?) Doesn’t she watch TV me? (Televizyon izlemez mi?) Gönderen Zeynep Tan (Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu) |
![]() |
![]() |
|