Yar'e
|
Gaflet
Gaflet Nedir Bilir Misin?
Gaflet nedir diye sorsanız çoğu kimse cevap verir, verdiği cevapta doğrudur Kendisinin böyle bir durumda olup olmadığını sorsanız, çoğunun verdiği cevapta; hayırdır Aslında gafleti de dini olarak ele alırsak, bunları birkaç sınıfta toplayabiliriz
Birincisi tamamen gaflet içinde olup, Allah’a inanmayanlar
İkincisi Allah vardır deyip, Allah hiç yokmuş gibi yaşayıp gaflette olanlar Bunlar için en önemli şey bu dünyanın nimetlerinden faydalanmak, harama aldırış etmeden yaşamak
Üçüncüsü ara sıra Allah’ı veya ölümü hatırlayıp (ki genelde bir yakını ölenler veya bir cenazeden yeni çıkmışlar ölüm gerçeğini daha yakın hissedip o zaman zarfında ibadetlerinin bir kısmını da olsa yerine getirebilirler Yapılan araştırmalarda gösteriyor ki; nerede bir deprem yahut felaket olsa oranın halkı o sıralar veya sonrasında dini ibadetlerini yapmada daha titiz davranır Bunlar gafletin o an için kalkmasını sağlayan etkenlerdir )
Bir diğer grupsa Allah`ı her an anıp, kulluk vazifelerini yerine getirenlerdir ki onlardaki gaflet çok az ve nadiren de olsa olabilir İşte asıl bizi ilgilendiren de burası
Allaha şükür, kulluk vazifelerimizi yerine getiriyoruz ama her an iğreti hayatın bize empoze etmek istedikleriyle iç içe yaşadığımızdan olsa gerek bazen bu tür sıkıntılar yaşayabiliriz Bunu atlatmak içinde genelde Allah`a inanan insanlarla beraber olmalı ve Kuran’ın bizim rehberimiz olduğunu unutmamalıyız Şeytan istediği kadar bizi gaflet uykusuna yatırmaya çalışsa da, buna izin vermemeliyiz Gafletin gerçeği örten bir sis perdesi olduğunu unutmayalım ve gaflete dalmayalım
***
Gaflete kapılanlardan olmak, bir insanı helake sürükleyen ana sebeplerden biridir Gaflet içindeki insan, her şeyin yolunda olduğunu ve toz pembe bir hayat yaşadığını zannedebilir Her şeyin bilincinde olduğunu ve her şeyi doğru yaptığını düşünmesi, bunun en belirgin göstergesidir Ancak bu gaflet hali, ahiret günü Allah'ın huzurunda sona erecektir:
"And olsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık Artık bugün görüş-gücün keskindir " (Kaf Suresi, 22)
Artık insan, gaflet halinin hakim olduğu toz pembe dünya hayatında sürekli yüz çevirdiği, inanmamakta direndiği gerçekleri, alenen görmeye başlayacaktır Daha önce kendisine haber verilen ancak hiç dikkate almadığı cehennem azabı ile karşılaşır O gün yok olmayı ya da dünya hayatına dönüp Allah rızasını kazanacak şekilde yaşamayı ister Ancak, kendisi için ebediyen cehennem halkı arasında olmaktan ve sonsuz bir azaptan başka, 'varılıp karar kılınacak bir yer' yoktur Kuran'da kıyamet günü ve hiçbir yere kaçış olmadığının bildirildiği ayetler şöyledir:
Ama göz 'kamaşıp da kaydığı, ' Ay karardığı, Güneş ve Ay birleştirildiği zaman; insan o gün: "Kaçış nereye?" der Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)' yalnızca Rabbinin katıdır (Kıyamet Suresi, 7-12)
İnkar edenlerin büyük bir korku, çaresizlik ve pişmanlık yaşayacağı kıyamet günüyle karşılaşmadan önce, her insan kendi durumunu samimi bir şekilde gözden geçirmelidir Şuuru kapatarak, insanı hayvanlardan aşağı bir canlı türüne dönüştüren gaflet belasına karşı, samimi bir kalple Allah'a yönelmek, sürekli Allah'ı anmak ve Rabbimiz'in gönderdiği Kitap olan Kuran'a tam tabi olmak gerekir Gaflette olmadığını ve gaflete düşme ihtimalinin bulunmadığını düşünerek kendini müstağni (bu durumdan uzak) görmek büyük bir hatadır Çünkü müstağniyet insanın gaflet hastalığına her an yakalanabileceğinin bir göstergesidir Şeytan hiç durmadan, en küçük fırsatı bile değerlendirmekten kaçınmayarak, insanı gafletin içine sokmaya ve kendisiyle birlikte cehenneme sürüklemeye çalışmaktadır:
İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın-kaypak şeytanın peşine düşer Ona yazılmıştır: "Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir " (Hac Suresi, 3-4)
Gayet açıktır ki gaflet, her insanı hiçbir ortam ve şart gözetmeden, şeytanın ve nefsin telkinleriyle sarıp kuşatmaya çalışmaktadır Ancak gaflet yalnızca gaflet içinde kalmak isteyenlerin peşini bırakmaz Gaflet içinde kalmaya, şeytanın dostu olmaya razı olmayan vicdanlı kimseler için ise, kurtuluş yolu her zaman açıktır Allah gafletten kurtulmanın yollarını Kuran'da ayrıntılı olarak bildirmiştir Allah'ı sürekli anmak, O'na yönelmek, O'ndan korkup sakınmak ve her an O'nun rızasını aramak gafleti yok eder, insanı üstün bir şuura, akla ve imana kavuşturur Bu da -her ne kadar şeytan aksini telkin etmeye çalışsa da- en güzel, en rahat, en emin ve en kolay yoldur O halde, samimi bir biçimde Allah'a yönelip dönen bir kimse hiçbir şey için geç kalmış değildir Rabbimiz'in rahmetini umut edebilir Ayette şöyle buyrulmaktadır:
Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (Kendisine) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır (İsra Suresi 25)
Gafletin Sonu
Gaflet, Allah katından gelen tüm uyarılara rağmen, bunda ısrar edenleri dehşetli ve tarifi mümkün olmayan ebedi bir azaba doğru hızla sürükler Gafil olmakta ısrarcı davranan ve gaflet içinde dünyadan ayrılan insanlar, Allah'ın yarattığı imtihan dünyasından sonra, ebedi yaşamlarına artık cehennem ehli olarak devam edeceklerdir Kuran'da bildirildiği gibi gaflet içindeki insanların göz ve kulakları mühürlenmiş, anlayışları alınmıştır Algı ve şuur düzeyi olarak hayvan gibidirler Hatta bu durumu kendi rızalarıyla kabullendikleri için onlardan daha da aşağıdırlar Allah Kuran'da bu durumdaki insanları şöyle tarif etmektedir:
Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık) Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar İşte bunlar gafil olanlardır (Araf Suresi, 179)
Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar (Furkan suresi, 44)
Hayvanların şuuru yoktur Yukarıdaki ayetlerden anlaşıldığı gibi, gaflet içindeki insanlar da adeta hayvanların şuursuzluğundadırlar Bu şuursuzluk nedeniyle kalpleri katılaşmıştır Gördükleri, işittikleri olaylar, kendilerine yapılan hatırlatmalar, verilen öğütler onları içinde bulundukları durumdan çıkarmaz Her ne ile karşılaşırlarsa karşılaşsınlar düşünüp ibret almazlar Oysa her insan, gerçekleri anlamaktan ve uygulamaktan sorumludur Ancak, gaflette ısrarcı davrandığı takdirde dünyadaki diğer canlı türlerinden daha akılsız bir duruma düşer ve insana insan vasfı kazandıran bütün özelliklerini kaybeder İnsanlara Allah'ın varlığını kavrayıp, O'na kulluk etmeleri için verilen algılama, hissetme ve kavrama gibi meziyetlerin, gaflette kalmakta ısrarlı ve kararlı olan kimselerde mühürlendiği Kuran'da şöyle bildirilmektedir:
Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir Gafil olanlar onların ta kendileridir (Nahl Suresi, 108)
Ayette tarif edilen kişinin algıları tümüyle kapanmıştır Bu durumdaki gafil insan ciddi bir çaba gösterip, Allah'a yönelmediği sürece artık cehennem ehli olmaktan kurtulamaz Cehennemdeki şuursuzluk ve şaşkınlığı ise daha da fazladır:
Kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır (İsra Suresi, 72)
Oradaki azabın şiddeti ve dehşeti ise bir ayette şöyle tarif edilmiştir:
Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar O, onların üzerine kilitlenecektir; (Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır) (Hümeze Suresi, 6-9)
Gaflet içinde yaşayan, bu durumdan kurtulmak için çaba harcamayan, Kuran'dan ve Allah'ın rızasından habersiz bir şekilde ölen insanlar cehenneme sürüklenirler
***
Gaflet ile hakkı buldum diyenler
Er yarın hak divanında bellolur
Ahrette dahi gördüm diyenler
Er yarın hak divanında bellolur 
Yunus Emre (R A )
|