02-07-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Vitray Hakkında
Vitray Hakkında
Renkli cam parçalarının kurşun şeritlerle birleştirilmesinden oluşan dekoratif pencerelere ve süsleyici yüzeylere denir Başlangıcı çok eski tarihlere dayanır Günümüzden 5 000 yıl önce Eski Mısırlılar cam boncuklan birleştirerek çeşitli takılar yaparlardı Renkli camın pencerelerde ilk kez ne zaman kullanıldığı kesin olarak bilinmemektedir Bilinen en eski örneklerden olan, Almanya'da, Augsburg Katedrali'ndeki vitraylar 12 yüzyılın başlarında yapılmıştır
Camı boyamak ya da "renklendirmek" için cam karışımına eritme işleminden önce bazı metal oksitler eklenir (bak CamveCamcılık) Kırmızı için manganez, mavi için kobalt, san için antimon, gül kırmızısı için de saf altın karıştırılır Vitray yapımında ilk önce pencereye ya da panoya uygulanacak örnek hazırlanır Bu örnek gerçek büyüklükte olup renklendirilmiştir Cam ustası bu örneği sert bir kartona geçirir Karton, ne kadar renk varsa, o kadar parçaya kesilir Bundan sonraki aşama, elde edilen karton kalıplarla örneklere uygun renkte camlar kesmektir Kesilen camlar geçici olarak kurşun bir çerçeveye yerleştirilir
Cam ressamı bu camların üzerine örnekteki çizgileri aktanr Bu işlemden sonra camlar geçici çerçeveden çıkarılır ve çizgilerin cama işlemesi için fınnlanır Fınndan çıkarılan camlar çerçevede yerli yerine oturtularak kurşun çubuklarla birbirine lehimlenir ve istenen yere yerleştirilir Vitray günümüzde de çoğunlukla aynı yöntemle yapılır Kalın camlar, kurşun şerit yerine beton çerçeveler içine yerleştirilir Batıda bazı modern kiliselerin duvarlarının tümü bu biçimde yapılmıştır Dünyanın en ünlü vitrayları Fransa'da Chartres Katedrali'ndedir
Bu vitraylar 12 ve 13 yüzyıllarda gotik mimari döneminde yapılmıştır Vitray sanatı bu tarihten başlayarak 16 yüzyıla kadar altın çağını yaşadı O dönemde yapılan katedrallerin ve kiliselerin çoğu güzel vitraylarla bezendi Ne var ki, çoğu kırılıp bozulduğundan günümüze pek azı ulaşabildi Günümüze ulaşan örneklerin büyük bir bölümü Fransa'dadır Bu yapıtlar büyük bir dikkatle korunmakta ve saklanmaktadır İngiltere'deki, 13 yüzyıldan kalmış en güzel örnekler ise Canterbury Katedrali'ndedir 17 yüzyılda yeni bir vitray tekniği gelişti
Bu yeni teknikte adi cam renkli saydam boyayla renklendiriliyordu Bu biçimde yapılmış pencereler güzel görünmekle birlikte daha çok saydam yağlıboya resimleri andırıyordu Gerçek vitrayın inceliklerinden ve özelliklerinden de yoksundu Oysa gerçek vitray önceden metal oksitlerle renklendirilmiş camlarla yapılıyor ve kahverengi tonundaki yüzey boyaması yalnızca yüz, eller ve giysilerin kıvrımları gibi ayrıntıları belirlemede kullanılıyordu
19 yüzyılda, bir süre için unutulan vitray sanatına yeniden ilgi uyandı İngiltere'de William Morris ve ABD'de Louis Comfort Tiffany gibi bazı sanatçılar göz alıcı vitraylar yaptılar 20 yüzyılda Marc Chagall, Henri Matisse, Georges Rouault, Fernand Leger gibi resim ustaları kendi desenleriyle çarpıcı örnekler ortaya koydular Frank Lloyd Wright mimarlık çalışmalarının çoğunda vitray kullandı Marc Chagall'ın Kudüs'teki Hadassa-İbrani Üniversitesi Tıp Merkezi'nin sinagogu için (1960-61); Henri Matisse'in Fransa'da Vence'da Notre-Dame de Rosaire Domini-ken Şapeli için (1951) ve ABD'de Colorado Springs'deki Hava Kuvvetleri Akademisi Şapeli için tasarımını Skidmore, OWings ve Merrill mimarlık şirketinin yaptığı vitraylar modern vitray sanatının en güzel örnekleri arasındadır Osmanlı mimarisinde vitray revzen olarak bilinir Revzende vitraydan farklı olarak renkli camlar kurşun şerit yerine alçı çerçevelerle birleştirilir Alçı çerçeveler çok küçük cam parçalarının birleştirilebilmesine ve böylece ince ve ayrıntılı desenlerin oluşturulmasına elverişlidir Bu biçimde yapılmış, karmaşık desenlerle süslü cam pencerelere nakışlı revzen adı verilir Revzenler yapılarda duvarın iç yüzüne yerleştirilirdi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|