|
|
Konu Araçları |
işlemleryörüngeye, oturma, uçuşlarıfırlatma, uzay, öncesi |
Uzay Uçuşları-Fırlatma Öncesi İşlemler-Yörüngeye Oturma |
02-03-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Uzay Uçuşları-Fırlatma Öncesi İşlemler-Yörüngeye OturmaUzay Uçuşları-Fırlatma Öncesi İşlemler-Yörüngeye Oturma İnsan motor gücüyle havada uçmayı ilk kez 1903'te gerçekleştirdi Bundan hemen hemen 60 yıl sonra da bir taşıtı Dünya atmosferinin ötesine göndermeyi başardı Artık bugün tam anlamıyla bir uzay yolculukları çağında yaşamaktayız Uzay yolculuğu hâlâ çok tehlikeli olmakla birlikte, bugün neredeyse sıradan bir iş haline gelmiştir Bu maddede, pek çok bakımdan uçak yolculuğundan farklı olan uzay uçuşlarının kapsadığı karmaşık işlemler anlatılmaktadır Fırlatma Öncesi İşlemler Önce insanlı uzay araçlarının fırlatılmasını ele alalım Bu tür bir araç fırlatma yerine alındıktan sonra astronotlar ve yer teknisyenleri geriye sayma işlemlerini başlatırlar Geriye sayma herhangi bir uzay uçuşunun en önemli aşamasıdır Bu aşama hem kalkış öncesinde ana yer ve uçuş donanımlarının tam zamanında işletilmesini, hem de mürettebat ve donatım güvenliğinin sağlanmasını güvence altına alan, titizce planlanmış işlemleri kapsar Geriye sayma süresi değişebilir; basit görevleri içeren uzay uçuşlarında bu süre, ABD'lilerin "Apollo" ya da uzay mekiği gibi araçlarla gerçekleştirdikleri daha karmaşık uçuşlardakinden çok daha kısadır Geriye saymanın belirli bir esnekliği vardır; eğer bir onarım yapmak ya da yanlış giden bir şeyi düzeltmek gerekiyorsa geriye sayma durdurulabilir Geriye saymanın son aşamalarına yaklaşılırken yer teknisyenleri fırlatma noktasından ayrılır ve uzay aracının işletilmesinde denetim yer personelinden araçtaki mürettebata geçer Fırlatma hazırlığı sırasında araç otomatik olarak denetimden geçirilir Uçuş güvenliğini sağlamak için, aracın binlerce parçası sürekli olarak bilgisayarlarla izlenir Eğer bir hata varsa bu durum uçuş denetimine otomatik olarak iletilir Böylece, araç fırlatılma öncesinde tam bir denetimden geçirilir Geriye sayma sıfıra ulaşmadan hemen önce motorlar çalıştırılır; ama kalkış ancak belirli koşullar sağlandığında gerçekleşir "Apollo" fırlatma aygıtlarında, motorun gücü roketi kaldıracak güce erişir erişmez uzay aracını tutan kelepçeler açılır Pek çok uzay aracı türünde bu sistem uygulanmaktaysa da, uzay mekiğinde durum farklıdır Uzay mekiğinde önce ana motorlar çalıştırılır Bu motorlar sıvı yakıtlı olduğu için durdurulabilir ve bir sorun çıkarsa fırlatma geciktirilebilir Eğer her şey yolundaysa, katı yakıtlı itici roket motorları ateşlenir ve bunun ardından aracı tutan dört kelepçe bir anda açılarak aracın fırlatma rampasından ayrılıp yükselmesine izin verilir Rusya'nın "Soyuz" uzay aracında durum farklıdır Bu araç gerçekte bir yere bağlanmış, örneğin kelepçelenmiş olarak değil, bir köprünün desteğinde tutulur Sıvı yakıtlı motorlar ateşlenir ve yukarıya doğru itme yeterli düzeye ulaştığında roket kalkışa geçer ve o arada, yükselen araçtan gelen kuvvetin etkisiyle köprü geriye savrulur Yükselme Araç atmosferde yükselirken cayroskopik yönlendirme mekanizmasının yardımıyla rotada tutulur; bu mekanizma, aracın çeşitli yönlerdeki sapma hareketlerini izleyerek rotadaki sapmaları denetim altına alır Uzay aracındaki bilgisayarlar herhangi bir sapmayı belirlediklerinde, roket motorunun memelerinin doğrultusunu ya da bazı durumlarda yön dümenlerinin konumunu değiştirerek bu sapmayı düzeltir (Ayrıca bak Uçak) Yörüngeye Oturma Uzay aracının Dünya yörüngesine girmesi için yükselme sırasında yeterli hıza ulaşmış olması gerekir İstenen yörünge hızı, istenen yörünge yüksekliğine bağlı olarak değişir İlk insanlı uçuşlarda roketler çok kademeliydi Örneğin "Apollo" uzay araçlarında ilk kademe, mürettebat ve yükü taşıyan kapsülü belirli bir yüksekliğe ve hıza ulaştırıncaya kadar iterdi ve daha sonra araçtan ayrılırdı; birinci kademenin araçtan ayrılmasıyla ikinci kademenin iteceği yük hafifler ve bu böylece sürüp giderdi Uzay mekiğini yörüngeye ulaştırmak için ise, katı yakıtlı itici roket motorlarıyla ana motorlardan oluşan bir düzenlemeden yararlanılır Uzay aracının gireceği yörüngenin tipi, yerine getireceği görev uçuşunun tipine bağlıdır Haberleşme ve televizyon uyduları gibi aktarıcı istasyon görevi görecek uydular, normal olarak eşzamanlı, yani Dünya'nın kendi ekseni çevresindeki dönüşüyle uyumlu bir yörüngeye oturtulur; çok yüksek olan bu tür bir yörüngedeki uydu Dünya'nın üzerinde hep aynı nokta üzerinde kalır Çok daha alçak olan kutupsal yörüngeler (kutup noktalarının üzerinden geçen yörüngeler) ise, yeryüzünün tümünü taramak zorunda olan meteoroloji uyduları, askeri amaçlı uydular ve Dünya'daki doğal kaynakları araştıran uydular gibi, çok değişik uzay araçları için kullanılır Kutupsal yörüngeye oturtulmuş bir uydu Dünya çevresinde hareketini tamamladığında, Dünya da kendi ekseni üzerinde belirli bir miktar dönmüş olacağından, bir sonraki yörünge hareketinde Dünya'nın farklı kesimleri üzerinden geçer Böylece 24 saatlik bir süre içinde yeryüzünün her kesimi gözlemlenebilir Ay ve gezegen uçuşları, aktarma yörüngesi denen bir yörüngeden başlar Yani, uydu ya da insansız uzay sondası, yükseltme roketinin son kademesiyle birlikte önce Dünya yörüngesine girer Bu yörüngeye ulaştıktan sonra, Dünya'nın çekim kuvvetinden kurtulup uzaya dalabilmesi için aracın kurtulma hızı'nı aşması gerekir; bunun için aracın sistemleri tekrar gözden geçirilir ve son kademe roketi ateşlenir Kurtulma hızı uzay aracının Dünya'nın kütleçekimini yenmesi için ulaşması gereken hızdır Bu hız saniyede 11 kilometrenin biraz üzerindedir Bazı gezegenlere yönelik yolculuklarda, aracın yalnızca Dünya'nın değil, Güneş'in kütlece kimi etkisini de yenmesi gerekir; bu yüzden dış gezegenlere yapılan uzay uçuşları daha büyük hızları gerektirebilir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|