|  | Gül Nasıl Yetiştirilir? |  | 
|  01-31-2010 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Gül Nasıl Yetiştirilir?GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİ A- Gerekli Faktörler A  1- Toprak  İstekleri: Güller oldukça taze, killi-tınlı ve organik maddece zengin toprakları tercih ederler  Bu topraklar, nemli  olduklarında ayağa yapışan, fakat oldukça çabuk kuruyan, fazla kuru ve  nemli olmadıkları zamanlarda kolaylıkla işlenebilen topraklardır  Fakat  genel olarak güller, hemen hemen tüm bahçe topraklarında yetişebilirler  Ancak, sadece killi, kumlu yada çok kalkerli gibi ekstrem şartlara  sahip topraklarda yetişemezler   Toprak analiz sonuçlarına göre gülün istekleri şöyledir   pH                    6-6,5 Tuz                  % 0,2-0,3 N                     20-30  mg/100 gr  kuru toprak P2O5               50-80 mg/100 gr  kuru toprak K2O                 80-150 mg/100gr  kuru  toprak MgO                15-25 mg/100 gr  kuru  toprak Mn                   150-200 ppm 100gr  kuru  toprak A  2- Toprak  Hazırlığı ve Gübreleme : Güllerin kolay ve çabuk köklenebilmeleri, gelişip süratle büyüyebilmeleri için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir  Hiç üretim  yapılmamış, yeni topraklar söz konusu olduğunda derin işleme yapılması  gereklidir  Kumun hakim olduğu hafif topraklarda, ağır gübreler (Kompoze  güb-reler, tercihen sığır gübresi ) en iyi sonucu verir  Ağır  topraklarda (kilin hakim olduğu) samanla karışık at gübresi uygundur  Killi-Kalkerli topraklarda, herdemyeşil bitki artıkları, turba ve hayvan  artıklarından yararlana-biliriz  Toprak şartlarına göre 200 ppm  nitrojen ve 150 ppm potasyum içeren likit gübreler, gerek duyulduğunda  demir ve magnezyum ilavesiyle kullanılabilir   A  3- Işık : Güller havadar güneşli yerlerden hoşlanırlar  Açıkta, sera  dışında yapılan yetiştiricilikte, güneyde duvar diplerinde bulunan  yataklar güller için hiç uygun değildir; çünkü aşırı sıcak ve yakıcı  olur  Eğer gülleri bu gibi yerlerde yetiştirme zorunluluğu  varsa,kuvvetli güneş ışınlarından en çok etkilenen kırmızı renkte  var-yeteler seçilmelidir  Tırmanıcı, yayılıcı güller bu koşullar için  idealdir  Bunun dışında beyaz ve pembe renkli varyeteler seçilebilir  Işık, seralarda yetiştirilen bitkilerin gelişmesini en çok etkileyen faktörlerden biridir  Işık intensitesi yazın en fazla olduğundan yazın  gül kesimi daha fazla olur  Gün uzunluğunun güllerin büyüme ve  çiçeklenmeleri üzerinde bir etkisi yoktur  Yapılan araştırmalarda yüksek  intensiteli ( 100 W ) floresan lambalarla yapılan ek ışıklandırmanın  gül üretimini % 50-200 arasında artırdığı görülmüştür  Özellikle kısa  saplı çeşitlerde ürün artışı yüksek olmaktadır A  4- Sıcaklık : Bir çok gül çeşidi için 16 C gece sıcaklığı uygundur  Güneşli günlerde seradaki sıcaklık bundan 5-7 C yüksek olabilir  Daha  yüksek sıcaklıklarda güllerde gelişme süresi kısalmakta, verim artmakta,  ancak kalite düşmektedir (Çiçek sapı küçülür, sap kısalır )  Yeni  dikilmiş güllerde başlangıçta sıcaklık kontrolü çok önemlidir  Güllerde  kritik dönem olarak bilinen, tomurcuğun bezelye büyüklüğünü alıncaya  kadar geçmesi gerekli sürede, sıcaklık 21 C civarında tutulmalı, bundan  sonra 16 C ye düşürülmelidir  Bu şekilde daha kısa sürede çiçek elde  edilir ( Larson,1980 )   A  5- Nem : Sera içi sıcaklığa bağlı olarak oransal nem, güllerin gelişmesi için uygun düzeyde tutulmadır  Örneğin 24 C de % 60 bağıl nem  uygundur  Fazla nem, sera içi hastalıklarını artırdığı gibi, nem  noksanlığı da gelişmeyi olumsuz yönde etkileyebilir  Bitkide su kaybı  artar, gelişme durur ve sürgünler kısalır  Geceleri sera içi neminin düşük olması ( % 40-60 )istenir  Bunu sağlamak için ısıtma veya  iyi havalandırma sistemi gerekir  Elverişli nem koşullarında saplar  daha uzun, çiçek ve yapraklar daha büyük olmakta, dolayısıyla kalite  artmaktadır  Sık sık yapılan yağmurlama sulama (sisteme) külleme ve kara  leke hastalığının yayılmasında etkili olacağından sakıncalıdır  A  6- Karbondioksit (CO2) : Sera güllerinde fotosentez için su ile birlikte kullanılan önemli bir maddedir  Fotosentez sonucu  bitkide büyüme ve gelişme artar  Havadaki normal CO2 gazı yaklaşık 300  ppm dir  Sera- larda CO2 miktarı arttırılırsa fotosentez de artacağından  güllerin sapı uzar  Goncalar daha iri olur, dolayısıyla kalite artar  Seralarda CO2 ihtiyacı havalandırmanın yanı sıra, sera içinde alkol,  propan yakılması ile de sağlanabilir   A  7- Havalandırma : Seraların sıcaklığına ve nem oranına bağlı olarak gerektiğinde havalandırma yapılmalıdır  Havalandırma, sera sıcaklığı 21 C  nin üzerine çıktığı zaman yapılmalıdır  Havalandırma ile sera sıcaklığı  ve sera nemi kontrol altına alınır  Ayrıca bitkiler için gerekli olan  CO2 ve O2 de sağlanmış olur   A  8- Sulama : Güllerde dikimden itibaren yeterli sulamaya özen gösterilmelidir  Sulama zamanı ve miktarı çevre koşullarına, toprak  yapısına, bitkinin gelişme durumuna bağlı olmakla birlikte, sürgün verme  döneminde ve yaz aylarında gül, daha fazla suya ihtiyaç duyar  Budama  sonrası, çiçek kesim dönemi ve kış aylarındaki su ihtiyacı ise daha  azdır  Bir dekar seranın yıllık su ihtiyacı 2000-2500 ton arasında hesaplanabilir   B  Güllerin Dikimi ve Budanması B  1-  Dikim : Güllerin dikiminde en uygun periyodik Kasım ve Mart ayları arasındadır  Fakat gerçekte 15  Ekimden itibaren Nisan sonuna kadar dikilebilirler  Kışın dikim, toprak  şartlarının elverişsizliği nedeniyle uygun değildir  Dikim, geç Nisanda  yapılmışsa özellikle sulamaya büyük özen göstermek gerekir  Söz edilen  dikim zamanları çıplak köklü güller için geçerlidir  Şimdi  yetiştiriciler, her mevsim hatta yazın bile dikilebilme olanağı olan  olan tüplü güller yetiştirmektedir  Gerek bahçecilikte, gerekse seralarda kesme çiçek olarak yetiştirilen güllerin dikimi çok önemlidir  Dikim için, yukarıda anlatıldığı şekilde  hazırlanan toprak sahada derinliği 60 cm, çapı 40 cm olan çukurlar  açılır  Çukur dibine, üstten alınan toprak gübreyle karıştırıldıktan  sonra konur  Bundan sonra sıra, güllerin dikime hazır hale getirilmesine  gelir  Buna pratikte “kök tuvaleti “ (dikim budaması) denir  Amacı,  sökümde zedelenen, kuruyan kök uçlarını budamaktır  Ölü kök uçları kahve  rengi olup, bahçe makasıyla kesilerek sarı veya beyaz sarı rengin  ortaya çıkması sağlanır  Toprak içinde, köklerin kesilen kısımlarının etrafında oluşan yara dokusunun çevresin- den çıkan çok sayıda kökçükler gülün toprağa sıkıca tutulmasını sağlarlar  Bu tutunma,eğer gülün  kökleri dikim-den önce killi toprak, taze gübre ve sudan yapılmış  bulamaca batırılırsa daha da kolaylaşır  Köklerde yapılan bu budamaya  paralel olarak dal uçları da budanmalıdır  Bu yöntem, bütün geç dikimler  için özellikle önerilir  Dikim budaması yapılan güller, önceden açılmış  olan çukurlara, kökler kıvrılmayacak, doğal durumunu koruyacak ve aşı  noktası hafif olarak toprak içinde kalacak şekilde yerleştirilirler  Fazla uzun kökler de budama sırasında uçlarından kesilerek kısaltılabilirler  Gübreyle karıştırılarak yavaş yavaş köklerin arasına konulur ve çukur  tamamen doldurulduktan sonra etrafına sulama çanağı yapılarak bolca  sulanır   B  2- Güllerde  Budama : Güllerde Budamanın dört ana nedeni vardır  1- Gençleştirme 2- Verimi Arttırma 3- Kaliteyi Arttırma 4- Form Verme Güller her yıl ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, zamanla karşılaştığı, dalların kısalıp gelişmediği, kurumuş bir hal aldığı görülür  Bu durumda, güllerin keskin aletle aşı noktasının üstünden  kesilmesi hem gençleştirmeye hem de verimli ve kaliteli çiçek elde  edilmesine yardımcı olur  Gençleştirmenin söz konusu olmadığı, verimin  de iyi olduğu güllerde yapılan budama form içindir  İyi bir form için  “V” şeklindeki budama gerekir  Güllerde budama zamanı kış sonu veya  ilkbahar başıdır  Gül fidanlarında budama üç şekilde yapılır   1-) Uzun Budama (yumuşak budama ) : Dalların dipten itibaren 510 göz bırakılacak şekilde kesilmesiyle gerçekleşir  Bu tip budama çok kuvvetli, sağlıklı gelişen  güllerde, melez çay güllerinde, sarılıcı güllerde uygulanır  2-) Kısa Budama (Sert Budama ) : Dallar dipten itibaren 2-4 göz üzerinden budanır  Bu tip budama genç sürgünlerin  kuvvetli ve dayanıklı olmasını, çiçek dallarının da daha uzun ve  kuvvetli olmasını sağlar  Zayıf, güçsüz, verimli olmayan güllerin çoğu  bu şekilde budanır   3-) Karışık Budama : Gül fidanlarındaki dalların kuvvet, kalınlık, uzunluk, yaş, verim gibi faktörler gözönünde bulundurulmak suretiyle yerini göre uzun, yerine göre kısa budanmasıdır  Cinsleri ne olursa olsun pratikte gülleri şu şekilde  budanmalıdır  1  yıl 2 göz üzerinden 2  yıl 3-4  göz üzerinden 3  yıl 5-6 göz üzerinden 4  yıl 2-3  göz üzerinden Bu şekilde yapılan budamayla güllerin hem şekillerini korumuş olur, hem de ömürlerini uzatmış oluruz  Budanan fidanlar derhal sulanmalı, sulamayla birlikte  sulandırılmış gübre verilmelidir  Budamanın sabah veya akşam üstü  serinliğinde sonbahar-ilkbahar arasında yapılması uygundur   B  3- Güllerde Uç Alma Teknikleri Koltuk Filizleri ve Tomurcuk Alam : Güller genel olarak, dipten itibaren 1 veya 2 kalın dal ve çok sayıda ince dal meydana getirirler  Kaliteli gül yetiştiriciliğinde, bitkilerin dipten  itibaren birkaç kalın dal meydana getirmesi istenir, bu da “ uç alma  tekniği “ ile sağlanabilir  Yeni dikilen güller, gelişmeye başladıktan  sonra sürgün gelişimi dikkatle gözlenmeli, sürgünler 2  5-3  0 cm olunca  ikinci veya üçüncü beş yaprakçıklı yaprağın hemen üzerinden sürgün ucu  kopartılmak suretiyle “ Erken Uç Alma “ tekniği uygulanmalıdır  Bu  yöntemle, meydana gelen sürgünlerin daha kalın çaplı olması, bitki  üzerinde küçük çaplı sürgün kalmaması ve sürgünler üzerindeki  yaprakların da en büyük ölçülerine kadar gelişmesi sağlanmış olur   Doğal olarak gelişen kuvvetli, orta kalınlıktaki gül sürgünleri çiçek tomurcukları görülene dek gelişmelerine izin verilir, daha sonra üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altından kesilirler  Bu  şekilde “Yumuşak Uç Alma” tekniği uygulanan güllerin daha uzun saplı  olması sağlanmış olur   Güllerde birde “Sert Uç Alma” vardır ki: Bu da uzun saplı, kaliteli gül elde edilmesi için uygulanır  Sür-günler alttaki iki adet  beş yaprakçıklı yaprağın üzerinden kopartılır   Filiz alma, güllerde çiçek sapı ve buna bağlı olarak ta çiçek tomurcuğu sayısını kontrol altında tutmak amacıyla yapılır  Çünkü  uç alma ile ikinci ve üçüncü derecedeki gözlerin sürgün yapmaları teşvik  edilmiş olur  Bunlardan en üst noktadaki bırakılırken, diğerleri  alınarak kontrol yapılır   Güllerde ayrıca çiçek sapı üzerindeki tepe tomurcuğundan başka, çeşit özelliğine göre 2-4 arasında değişen sayıda ikinci derecede çiçek tomurcukları da vardır  Bunlar nohut iriliğine gelince elle  kopartılarak alınmalıdır  Bu şekilde tepe tomurcuğunun gelişimi  engellenmemiş olur    5  GÜLLERDE ÜRÜN PROGRAMLAMA : Güller, genel olarak dikimden itibaren kesime kadar üç aylık bir zamana ihtiyaç duyarlar  Verimi Pazar koşullarına göre  ayarlayabilmek ve belirli periyotlarda münavebeli olarak çiçek elde  edebilmek amacıyla bir ürün programlaması yapmak önemlidir  Bunun için  de dikim zamanıyla birlikte uç alma zamanı ayarlanmalıdır  Uç almadan  itibaren gülün kesimine kadar geçen süre uç alma şekline, zamanına ve  varyetelere göre değişiklik gösterir  Genel olarak geç ilkbaharda veya yazın bu süre 5-6 hafta iken, kışın 8 haftaya çıkar  Bunun dışında, “yumuşak uç alma “ uygulananlar “sert uç alma”  uygulananlara göre 3-7 gün gibi daha fazla bir sürede kesime gelirler  BU arada seradaki sıcaklık değişmeleri de dikkate alınmalıdır  Diğer  taraftan gülün sap uzunluğu da kesim zamanını etkileyen bir faktördür  Uzun saplı güller, olgunlaşmaları için daha fazla zamana ihtiyaç  gösterirler  Ayrıca gece sıcaklığını (bir gecede en fazla 1 C olmak  kaydıyla) 4-5 C düşürmek veya yükseltmekle çiçeklenme gecikebilir veya  hızlandırılabilir   6-Çiçek Kesimi : Bir gül sürgünü incelendiğinde, sürgünün orta kısmında 2-5 adet beş yaprakçıklı yaprak bunların hemen altında ve üstünde bir çok üç yaprakçıklı yaprak ve dar yaprakçıklar bulunmaktadır  Gül tomurcuğunun hemen altında bulunan,  sırasıyla; dar, uzun yaprakçık, üç yaprakçıklı yaprak ve ilk beş  yaprakçıklı yaprakların dibindeki tomurcuklar sivridir  Bunların  altındaki yaprakların dibindekiler ise yuvarlaktır  Sürgünün en  altındaki dar yaprakçıkların dibindeki gözler ise daha düzdür  Gül sürgünü üzerindeki tomurcukların durumunu bilmemizin, çiçek kesiminde büyük önemi vardır  Eğer bu tomurcuklar çiçeklenmeye bırakılırsa, sivri  olanlar kısa saplı güller, dolayısıyla kalitesiz güller meydana  getirecektir  Bu bakımdan çiçek sapının, üstteki ilk beş yaprakçıklı  yaprağın altındaki noktadan kesilmesi gerekir (yumuşak uç alma noktası  )  Bu işlem, alttaki yuvarlak tomurcukların ileride uzun saplı, kaliteli  gül meydana getirmelerine yardımcı olur  Çiçek kesim zamanı üzerinde, farklı tür ve varyeteler de rol oynar  Sarı varyeteler  pembe veya kırmızı varyetelere göre daha kapalı halde iken kesilirken,  kırmızı veya pembe varyeteler ise dış petaller açılmaya başlarken  kesilmelidir   7-Depolama : Kesilen güller hemen ılık suya konarak 4-5 C hava sıcaklığındaki depolarda saklanmalıdır  Gülleri daha uzun süre (2 hafta)  saklamak gerekiyorsa –1 C ile 1 C arasında bırakmak gerekir  Ancak  güller su içine konmayıp nem ve hava geçirmez kaplarda saklanmalıdır  Depolamadan sonra sapların ucu biraz kesilerek 27 C-30 C deki sıcak suya  batırılmalıdır  Bu arada ortam sıcaklığının 4-5 C olması  önerilmektedir  8-Gül Sorunları, Hastalık ve Zararlıları Gül yetiştiriçiliğinde karşımıza çıkan en büyük sorunlar “Kör Sürgün” ve “Bozuk Baş” oluşumudur  1  Kör Sürgün : Güllerin generatif gelişmeye başlaması gerekirken, vejetatif devrede kalarak yaprak açmaya devam etmesi, böylelikle sapın ucunda çiçek meydana gelmemesi olayıdır  Yüksek ışık intensitesi ve  yüksek sıcaklık ile kör sürgün arasında ters bir orantı vardır  Işık  intensitesi ve sıcaklık arttıkça kör sürgün oranı azalmakta (%  14-15),tersi durumunda %40’a yükselmektedir   Bununla beraber 21 C nin üzerindeki sıcaklıklarda kör sürgün oranı tekrar artış göstermektedir  Ayrıca, gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek  olması da kör sürgün oranını arttırır   Budama şekli de kör sürgün oranına etki eden önemli bir faktördür  Kuvvetli budama zayıf  budamaya göre kör sürgün oranını artmasına nedendir   2  Bozuk Baş : Gül tomurcuklarının ortasındaki petallerin tam olarak gelişemeyerek yassı ve ondüleli bir şekil almasıyla ortaya çıkar  Bozuk  baş oranı da kör sürgünde olduğu gibi düşük sıcaklık, zayıf ışık  intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir   Güllerde en çok görülen Külleme, Pas, Mildiyö, Yaprak ve Sap Lekesi, Siyah Leke, Kök Çürüklüğü gibi hastalıklar ve Gül Pseuronu, Afidler, Gül Filiz Arısı, Gül Kabuklu Biti vb  zararlılara karşı  kültürel ve kimyasal savaş yapılmalıdır  Bunun için; genel olarak  işletmelerde temizliğe çok dikkat edilmeli, toprak ve sera dezenfekte  edilmeli serada havalandırma sağlanmalı, fazla nemden daima  kaçınılmalı,fazla azotlu gübre kullanılmamalı, gece-gündüz sıcaklık  farkının çok olmamasına dikkat edilmelidir  Kimyasal savaş olarak  özellikle Mildiyö ve Küllemeye karşı sık sık kükürtlü preparatlar ve  organik fungusitlerle ilaçlama yapılmalıdır   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Gül hangi toprakta yetişir? |  | 
|  01-31-2010 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Gül hangi toprakta yetişir?GÜL HANGİ TOPRAKTA YETİŞİR    Gül fazla seçici olmamakla beraber, en iyi bağ toprağı da denilen demiri bol hafif kırmızımsı,kumlu killi toprakta yetişir  Bakir toprakları  sever  Fazla asitli,kireçli ve besin açısından zayıf topraklar gül  yetiştirmek açısından uygun değildir  Bol gübre veya kompost  kullanılarak böyle topraklarda da gül yetiştirmek mümkündür   Ağaç veya yüksek çalı bitkilerinin altlarına gül dikilmemelidir  Gölge  olması bir yana, ağaç kökleri fidanların gelişmesine izin vermez  Mecbur kalınırsa dikim çukuru biraz geniş ve derin açılır ve buradan çıkan toprak kullanılmaz  Bahçenin başka bir yerinden toprak getirilir  Eski toprak başka yerde rahatlıkla kullanılabilir  Ayrıca toprağın drenajlı olması gerekir  Su tutan yerlere gül dikilmez  ESKİ GÜLLERİN YERİNİ DEĞİŞTİRMEK   Bazen gölgede kaldığı için veya başka bir sebeple gül fidanının yeri değiştirilmek istenir  Bitki 10 yaşında bile olsa bu mümkündür  Bu iş  için en uygun zaman kasım-aralık aylarıdır  Böylece fidan bahar gelmeden  yeni yerine alışma fırsatı bulur  Önce yeni çukur açılıp hazırlanır  Daha sonra sökülecek gülün dalları  kısaltılır  Bitkinin etrafı köke zarar vermeden açılır  Çatal bel  yardımıyla dikkatle yerinden oynatılır  Toprağıyla çıkarılırsa daha iyi  olur  Vakit geçirilmeden yeni yerine dikilir ve bolca sulanır   GÜL İÇİN GEREKLİ BESİN NASIL SAĞLANIR   Aşırı besin tüketen bir bitki olduğu için toprağı her yıl gübrelenmelidir  Güllerin çevresi sonbaharda yanmış gübre ile tamamen  örtülür  Bu suretle hem kökler soğuktan korunmuş olur hem de toprak  besince zenginleşir  ● Gül için hazırlanmış kurumuş kan ve öğütülmüş boynuz ile yapılan tabii gübreler de çok faydalıdır  Yavaş etkili bu gübreler ilkbaharda fidan  başına bir avuç hesabıyla gül diplerine serpilir  İlk çiçekleri geçtikten  sonra ve yaz ortasında olmak üzere iki kere daha aynı miktarda gübre  verilmelidir  ● Fidanlar tomurcuk zamanı gübre şerbeti veya suni gül gübresi eritilmiş suyla arada bir sulandığı takdirde bol çiçek açar  Temmuz ayına kadar  hiç olmazsa üç kez şerbet verilmelidir  Özellikle çiçekli dönemlerinin  sonunda verilirse yeni tomurcuklar çıkarmakta gecikmeyecektir   Gülleri beslemek için yukardaki iki usulden biri tercih edilir  Gübre şerbeti için bir kovaya bir kaç kürek yanmış gübre ıslatılır  Üzeri örtülü olarak 3-4 gün bekletilir  Daha sonra sulama sırasında  güllere verilir  Özellikle kuş gübreleri böyle verilmelidir  GÜL DİKİLECEK YERİN HAZIRLANMASI   Az sayıda gül dikilecekse mümkünse dikimden bir ay önce 40-50 cm  derinlik ve 50 cm  genişlikte çukurlar açılır  Çıkan toprağın üst kısmı  bir tarafa,alt tabaka ise başka bir tarafa ayrılır  Çok sayıda fidan  tarh şeklinde dikilecekse seçilen yer bolca yanmış gübreyle  karıştırılıp,tarla usulü kazılır  Çukurlar daha sonra açılır  Buralardaki yabani otlar ve varsa iri taşlar temizlenir  GÜL DİKİMİ   Ayrılan üst tabaka toprak fidan başına bir kova yanmış gübreyle karıştırılır  Yoksa gül için hazırlanmış yavaş etkili bir suni gübre  fidan başına bir avuç toprağa karıştırılır  Çukura biraz gübreli toprak  atılır  Fidan saksıdan toprağını dağıtmadan çıkarılır  Bunun için saksı  dikkatle yan yatırılıp dibine birkaç kez vurulur  Fidan çukura  oturtulur  Gübreli toprakla çukur doldurulur  Yetmezse alt topraktan  ilave edilir  Aşı yeri hafifçe örtülür  Toprak ayakla dikkatlice  sıkıştırılır  Hemen sulanır  Gül çıplak köklü dikilecekse açılan çukurun dibine gübreli topraktan bir tümsek yapılır  Köklerin ezik ve yaralı yerleri hafifçe budanır  Kökler  yelpaze biçiminde tümseğe yayılır ve çukur dikkatle doldurulur  Sıkıştırılıp sulanır  Çıplak köklü güller mutlaka sonbaharda  dikilmelidir  Kökleri sıcak tutmak için fidanın dibine biraz saman veya  kuru yaprak örtülür  Bir kova içinde birer kürek gübre ve killi toprak az suyla eritilip dikimden önce kökler bu sulu balçığa batırılırsa daha kolay tutar  DİKİM ARALIKLARI NE KADAR OLMALI   Bu önemli bir ayrıntıdır  Fidanlar arasında yeteri kadar aralık  bulunmazsa bitkiler havasız kalacağından mantar hastalıkları artar  Bakım işleri zorlaşır  Gülün cinsine göre dikim aralıkları şöyle  olmalıdır: Minyatür güller: 30 cm  Melez çay ve demet güller, boylarına göre: Kısa: 45 - 60 cm  Orta: 60 - 75 cm  uzun:75 cm  - 1 metre Çalı güller: Boyuna göre 50 cm  ile 1,5 metre arası   Sarmaşık güller: 2 metre   GÜL NASIL BUDANIR   Güller budandıkça gençleşir ve ömrü uzar  Her yıl budama yapılmalıdır  Bu  pek zor değil ancak teknik gerektiren bir iştir  Bunu öğrenmek için en  iyi metot budama mevsiminde bir gül serasını ziyaret edip,olayı bizzat  yerinde görmektir  Öncelikle kaliteli bir gül makası gerekir  Elleri koruyacak uygun bir  eldiven de unutulmamalıdır  Tekrar açan güller iklime göre ocak ve mart ayları arasında budanır  Bir  kez açanlar ise çiçekleri geçtikten hemen sonra yazın budanmalıdır  Baharda budanırlarsa o yıl çiçek açmazlar  Gül budaması gülün cinsine  göre farklılık gösterir  Budamaya başlarken öncelikle kuru,hastalıklı ve zayıf ve çok ince dalları dipten kesin  Bitki çalılaşmışsa hava alması için orta kısımdan  birkaç dal alın  Bunlar düzgün olmayan çapraz dallar olabilir  Gülleriniz üç yıllık olunca her yıl eski dallardan üç de birini kesin  Gül budarken daima dalın dış yüzeyindeki bir gözün yarım cm  üzerinden  kesin  Hafif verev,temiz bir kesik olsun  Yeni dikilmiş güller kuvvetlenmesi için ilk yıl derin budanır  Aşı yeri  üzerinden 15 cm  yani 3-5 göz üzerinden budanmalıdır  Yetişkin melez çay ve demet güller de her dal 5-6 göz üzerinden budanır  Çalı gülleri yüksekliğinin yarısı kadar kesilir  Kuru ve bozuk dallar  ayıklanır  Derin budanmaz  Sarmaşık güller ilk yıllarda şekil verilmek için budanır  Daha sonraları  yalnızca kuru, bozuk ve hastalıklı dalları ayıklanır  Minyatür güller de daha çok normal bir makasla hafifçe budanır  Kuru ve  hastalıklı dalları ayıklanır  Gül bitkisi için hijyen çok önemlidir  Budama sırasında çıkan bütün  artıklar yakılarak yok edilmeli veya derhal bahçeden  uzaklaştırılmalıdır  YAZ BUDAMASI   Bahar ve yaz aylarında gül keserken,her dalın üzerinde 4-5 göz bırakmaya dikkat edilir  Böylece dal körleşmez  Kalan gözlerden yeni tomurcuklar  verir  Yeni dikilen güllerden vazo için gül kesmemelidir  Yalnızca solan  güller gül makasıyla temizlenir  Bazen gül dalları körleşir açmaz  Bunlar birkaç göz altından kesilirse  yeni tomurcuk verir  Solmuş güller ve hastalıklı,kuru dallar açma  mevsiminde de ayıklanmalıdır  GÜL HASTALIKLARI Güllere musallat olan bir çok zararlı vardır  Mantar hastalıkları: Külleme: Yapraklar ve tomurcuklar pudralanmış gibi beyazlaşır  Zamanla  tomurcuklar düşer,yapraklar kıvrılıp kurur  Pas: Yaprakların altında pas rengi lekeler oluşur  Zamanla genişler ve  yaprakları kurutur  Siyah Nokta: Yapraklarda siyah noktalar oluşur  Genişleyerek yaprakları  kurutur  Güller budandıktan hemen sonra bakır esaslı bir mantar ilacı ile ilaçlanmalı ve bu işlem 2 haftada bir tekrarlanmalıdır  (Cupravit,Antracol vs  ) Hastalık görünmeden ilaçlama şarttır  Başlamışsa  ilaçlama olan hasarı düzeltmez ama hastalığı durdurur  Zararlı böcekler: Gül bitleri,tırtıllar,testereli arı ve çeşitli böcekler   Bunlar ya bitkinin özsuyunu emer,ya da çiçek ve yaprakları  yiyerek bitkiye zarar verirler  Uygun ilaçlar kullanılmalıdır  Bazı böcekler dalların içine girerek boşaltırlar  Böyle hastalıklı  dalları sağlam yerine kadar budamalıdır  Mantar hastalıklarında belirti görülmeden ilaçlama yapılır  Böcek  ilaçları ise zararlılar görüldükten sonra kullanılır  Bu ayrıntıya  dikkat edilmelidir  İlaçlama kuru,rüzgarsız,güneşsiz ve serin havada yapılır  Akşam üstü en  uygun zamandır  İlacın tarifesi dikkatle okunur  Buna göre işlem  yapılır  SULAMA: Gül dayanıklı bir bitki olduğu için,fazla sulanmasa da kolay kurumaz  Ancak çiçekleri küçülür,yeni tomurcuk vermez  Bitki gelişemez  Yeni  fideler düzenli sulanmaz ise kuruyabilir  Bol sulanan güller sürekli  gelişir ve çiçeksiz kalmaz  Ancak dibinde su beklememelidir   En ideal sulama için gül fidanının çevresi hafif çukurlaştırılır  Haftada 1-2 defa bu çukur suyla doldurulur  Sadece toprağı ıslatmak  yetmez  Az ve sık sulamak faydadan çok zarar verir  Saksı gülleri daha  sık sulanmalıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Gül Aşısı - aşı İle Çoğaltma |  | 
|  01-31-2010 | #3 | 
| 
Şengül Şirin   |   Gül Aşısı - aşı İle ÇoğaltmaGül Aşısı aşı İle Çoğaltma aşı ile çoğaltma tekniği çoğaltılması istenilen bitkinin bir parçasını anaç olarak kullanacağımız başka bir bitki ile kaynaştırarak tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir bitkinin toprak üstü kısmını yani gövde ve dalları oluşturacak kısma kalem veya göz denir bunlardan kalem üzerinde birkaç uyur göz bulunan dal parçasıdır bu parçanın göz olarak alınması halinde tek bir gözden oluşan bir parça söz konusudur yeni bitkinin kök kısmını oluşturacak olan aşı kısmına ise anaç denir aşılama yöntemleri kalem aşıları ve göz aşılarıdır türlere göre aşılamada başarı alanları çok farklılık gösterir a) aşı bıçağı ile kalemden gözün çıkarılması b) kalemden çıkarılmış aşı gözü c) anaç üzerinde aşı bıçağı ile t şeklinde çizik açılması d) açılan t’ye gözün yukarıdan aşağıya doğru yerleştirilmesi e) anaca yerleştirilmiş göz f) aşı yerinin bağlanması Üzerinde birkaç tomurcuk bulunan ve kalem adı verilen bir parçanın kullanılarak yapılan aşı çeşidine kalem aşıları denir  kalem aşıları daha çok iğne yapraklı bitkilerde değerli varyetelerin çoğaltılmasında kullanılır bir çok kalem aşısı metodu vardır Üzerinde bir göz veya tomurcuk bulunan küçük bir kabuk parçasından alınan bir kalem kullanılarak yapılan aşılama yöntemine göz aşısı denir bu yöntemle bir bireyden çok sayıda göz alma olanağı vardır  bu  nedenle göz  aşısı metodu kıymetli bitkilerin ve güllerin üretilmesinde  ekonomik ve amatör  yetiştiricilerinde kolaylıkla uygulanabileceği aşı  yöntemidir göz aşıları da sürgün göz aşıları ve durgun göz aşıları olmak üzere 2 çeşittir  sürgün göz aşılarında anaca yerleştirilen göz o yıl içinde sürgün verir genelde nisan- mayıs aylarında yapılan aşılardır durgun göz aşılarında ise gözler o yıl uyur halde kalırlar ve ancak ertesi yıl sürerler haziran – temmuz - ağustos ve eylül aylarında durgun göz aşısı yapılır güllerde durgun göz aşısının yapım aşamaları şöyledir: • anaçta aşı bıçağıyla t şeklinde çizik açılır ve kabuk hafifçe kaldırılır • kalemden aşı bıçağı ile göz (yaprak sapı ile birlikte) çıkarılır • Çıkarılan göz anaçta bulunan t şeklindeki bölgeye yukarıdan aşağıya doğru itilerek yerleştirilir • daha sonra aşı yeri düzgün bir şekilde aşı bağı ile bağlanır | 
|   | 
|  | 
|  |