Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
duygusunu, ettik, fedakarlık, yok

Fedakârlık Duygusunu Yok Mu Ettik?

Eski 01-16-2010   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Fedakârlık Duygusunu Yok Mu Ettik?



İslamın ilk yıllarıydı İlk savaşlardan biri zaferle bitmişti, ama meydanda yaralılar vardı

Sahabelerden biri, kalan birkaç yudum suyunu, “su su!” diye inleyen yaralı bir dindaşına içirmeye koştu Yaralı, tam suyu içmek üzereyken, yan taraftaki yaralıdan bir ses geldi:

“Su Lütfen bana su verin!”

Sesi duymasıyla, kırbayı itmesi ve “Ona götür, suyu din kardeşime içir, onun benden daha çok ihtiyacı var” diye fısıldaması bir oldu
Bu kez su ikinci yaralıya gitti O da tam içecekken, az öteden benzer bir inilti daha geldi:

“Yanıyorum, su! Bir yudum su!”

Dudaklarını su kırbasının ağzından hemen çekti:

“Suyu kardeşime götür” dedi, “ben susamadım

Halbuki az önce kendisi “su su” diye inliyordu
Ve kırba neredeyse tüm yaralı Müslümanları dolaştı

Ama herkes din kardeşinin suya kendisinden daha fazla muhtaç olduğunu düşündüğünden, kimse içmedi Onların pek çoğu da şehit oldular (Hepsine rahmet olsun)

Bunu okuduğumda nevrim dönmüş, “fedakârlık” deyip geçtiğimiz müthiş duygunun zaman zaman şefkatle, sevgiyle, hatta aşkla ve imanla nasıl buluştuğunu birden fark etmiştim

Ardından “nereden nereye” geldiğimizi kara kara düşünmek zorunda kalmıştım

İslam orijinli sevgiyi, şefkati, aşkı, fedakârlığı; kısacası İslâm ahlâkini hayata en iyi yansıtan Osmanlılar, bu duyguları yaşamakta da eşsiz örnekler sergilediler

Zaten Osmanlı Medeniyeti, özünde “insan” olan ve insanı “kâmil” noktaya ulaştırıp oradan Allah’a götürmeyi hedefleyen bir medeniyetti

Devlet henüz kuruluş aşamasında iken, maneviyat önderi Şeyh Edebali’nin, devletin temeline yerleştirdiği “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” prensibi, Osmanoğlu’nun devlet hayatı boyunca geçerliliğini korudu En dar zamanında bile, hangi inançtan olursa olsun, insanı incitmemeyi esas aldı Her etnik kökenden ve inançtan insanı mutlu etmek için devletin tüm imkânları kullanıldı

Henüz fetih süreci başlamadığı, yani fethedilip edilmeyeceği belirsizken, seferin serdarı (komutanı) İkinci Vezir Mustafa Paşa’nın, gemilerini demirlediği “Öküz Burnu”ndan karaya çıkıp inşa ve imar faaliyetlerine başlaması (Kanuni devri), “Adayı fethedemezsek çabalarımız boşa gidecek” diyenlere de, “Biz sadece Müslümanlara değil, tüm insanlara hayrımız dokunsun diye dünyaya gönderilmiş kullarız, adayı fethedeceğiz, ancak fethedemesek bile yaptığımız hayırlardan yine insanlar nasiplenecek” şeklinde bir cevap vermesi, sahabe fedakârlığının Osmanlı insanının yüreğine yansımasına güzel bir örnektir

Tabii buna benzer kitlesel fedakârlıklar, bireysel fedakârlıkların ürünüdür

Yani birey, gerektiğinde “öteki” insanlar için gözünü kırpmadan hayatını riske atacak “fedakârlık”lar yapmak üzere eğitilmiştir

Meselâ Yıldırım Bayezid, bir gece yarısı, canını hiçe sayarak, Haçlılar tarafından kuşatılan Kosova Kalesi’ne gidiyor, Kale Komutanı Doğan Bey’e, imdadına geldiğini bizzat müjdeleyip cesaret verdikten sonra, dörtnala geri dönüyordu

Yavuz Selim, Trabzon valisi iken, limanda maçulaya sıkışan ve ölmek üzere olan genç bir denizciyi kurtarmak için kendi canını tehlikeye atabiliyordu


Kısacası, Osmanlı ceddimiz, kadını erkeğiyle cesaret ve fedakârlığı iç içe yaşıyordu

Sonra ne olduysa oldu, fedakârlık duygularımız (hadi kibarlık olsun diye “öldü” demeyelim de) sekteye uğradı Ama fedakârlık olmadan sevgiyi, sevgi olmadan aşkı, aşk olmadan duyguyu yaşatamazsınız

Bunlar olmadan da insan olunmuyor!

Yavuz Bahadıroğlu

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.