Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tokat

Tokat

Eski 05-04-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Tokat



Tokat Karadeniz bölgesinin orta Karadeniz bölümünde yer alan il İl toprakları 35° 27’ ve 37° 39’ doğu boylamları ile 39° 52’ ve 40° 55’ kuzey enlemleri arasında kalır Kuzeyden Samsun, doğudan Ordu, güneyden Sivas ve Yozgat, batıdan Amasya illeriyle çevrilidir Trafik kod numarası 60’tır



Tokat'ın konumu Tokat Karadeniz bölgesinin orta Karadeniz bölümünde yer alan il İl toprakları 35° 27’ ve 37° 39’ doğu boylamları ile 39° 52’ ve 40° 55’ kuzey enlemleri arasında kalır Kuzeyden Samsun, doğudan Ordu, güneyden Sivas ve Yozgat, batıdan Amasya illeriyle çevrilidir Trafik kod numarası 60’tır

İlçeleri

Erbaa Niksar Reşadiye Almus Yeşilyurt (Tokat) Sulusaray Artova Turhal Zile Pazar (Tokat)

Alıntı Yaparak Cevapla

Tokat-Tarihi-Ekonomisi

Eski 01-13-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Tokat-Tarihi-Ekonomisi



Tokat-Tarihi-Ekonomisi



Karadeniz Bölgesi'nin iç kesiminde yer alan illerimizdendir Büyük bölümü Orta Karadeniz Bölümü'nün sınırları içinde olan il topraklarının güney kesimdeki küçük bir bölümü İç Anadolu Bölgesi'ne taşar Horoztepe ve Maşathöyük'te yapılan kazılar sırasında ele geçen buluntuların değerlendirilmesi sonucunda Tokat yöresinin çok eski bir yerleşme alanı olduğu anlaşılmıştır Osmanlı döneminde toplumsal ve ekonomik çelişkilerin artması üzerine Anadolu'nun çeşitli kesimlerinde çıkan ve Celali Ayaklanmaları (bak CELALİ AYAKLANMALARI) olarak adlandırılan halk hareketlerinin Tokat ili tarihinde özgün bir yeri vardır




Turhallı Bozok Türkmenleri'nden Şeyh Celal, haksızlıklara karşı 1518-19'da ilk kez Tokat yöresinde Osmanlı Devleti'ne başkaldırdığından, 16 ve 17 yüzyıllar boyunca Anadolu'yu derinden etkileyen halk hareketlerinin tümüne Celali Ayaklanmaları adı verildi Cumhuriyet dönemine kadar Tokat yöresinde daha birçok ayaklanma yaşandı Tokat, günümüzde gelişmekte olan illerimizdendir Doğal Yapı Yüksekliği hiçbir kesimde 2500 metreyi bulmayan Tokat ili toprakları, akarsu vadileriyle derin biçimde yarılmış engebeli alanlardan oluşur Bu topraklar Kuzey Anadolu Dağları'nın (bak KUZEY ANADOLU DaGLARI) kıyı dağları ile iç sıraları tarafından engebelendirilir

TOKAT İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER YÜZÖLÇÜMÜ: 9958 km2

NÜFUSU (1990): 719251

İL MERKEZİ: Tokat

İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (150771), Almus (36328), Artova (17688), Başçiftlik (6477), Erbaa (99596), Niksar (84932), Pazar (21625), Reşadiye (61166), Sulusaray (17945), Turhal (106014), Yeşilyurt (8736), Zile (107973)

BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Tokat (83058), Turhal (68384), Zile (46090), Niksar (35201), Erbaa (33554)

BAŞLICA YÜKSELTİLER: Asmalıdağ (2416 metre), Ma-mo Dağı (1792 metre), Yaylacık Dağı (1622 metre) SICAKLIK: Tokat ' kentinde en düşük -23,4°C (2011972), en yüksek 40°C (1871962), ortalama 12,4°C

YAĞIŞ MİKTARI: Tokat kentinde yıllık ortalama 449,5 mm İL TRAFİK NO: 60

İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Niksar Çamiçi ve Reşadiye Zinav Gölü orman içi dinlenme yerleri; Tokat, Gömenek (Komana Pontika), Niksar (Neokaisareia), Turhal ve Zile kaleleri; Tokat Yağıbasan, Niksar Yağıbasan ve Hatuniye medreseleri; Tokat, Niksar ve Zile ulucami-leri; Garipler, Hamza Bey, Meydan, Behzat, Ali Paşa, Silahtar Ömer Paşa, Çöreği Büyük, Halil Bey, Sinan Bey, Boyacı Hasan Ağa ve Hoca ishak camileri; Pervane Darüşşifası (Gökmedrese); Sefer Beşe Mescidi ve Alacamescit; Sümbül Baba Zaviyesi ve Türbesi; Taşhan ve Turhal Kervansarayı; Ebu'l-Kasım, Halef Sultan, Vezir Ahmed Paşa, Nureddin İbn Sen Timur, Abdülmuttalip, Hacı Çıkrık, Melik Gazi ve Musa Fakih türbeleri; Kulak ve Kırk Kızlar kümbetleri; Pervane, Yörgüç Paşa, Mustafa, Ali Paşa hamamları ve Yenihamam, Çiftehamam; Talazan, Tokat ve Turhal köprüleri; Tokat Müzesi Bunlardan başlıcaları kuzeydeki Canik Dağları, doğudaki Asmalıdağ, güneydeki Deveci ve Çamlıbel dağlan ile batıdaki Buzluk ve Sakarat dağlarıdır İlin orta kesimini ise Yaylacık, Mamo ve Köse dağları engebelendirir




Bu dağlar il sınırları içinde genellikle doğu-batı doğrultusunda uzanan sıralar oluşturur Doğu kesimde yer alan Asmalıdağ'ın 2416 metreye erişen doruğu Tokat ilinin en yüksek noktasıdır Dağların yüksek kesimlerinde, hayvancılık açısından önem taşıyan bazı düzlükler vardır İl topraklarından kaynaklarıan suların hemen tümünü Yeşilırmak toplar Kaynaklarını il sınırları dışında alan ve başlangıç kolu Tozanlı Çayı adıyla anılan bu akarsuyun başlıca kolları Kelkit Irmağı ile Çekerek ve Karakuş çaylarıdır Üzerinde barajlar kurulmuş olan Yeşilırmak'ın bazı bölümleri batıda doğal sınır oluşturur Kızılırmak'a katılan Yıldız Çayı kaynaklarından bir bölümünü Tokat ilinin doğu kesiminden alır Tokat ilinde bitkisel üretim alanı olarak büyük önem taşıyan alçak düzlükler, akarsu vadi tabanlarının genişlediği kesimlerde yer alır Bu düzlüklerden en önemlileri Kelkit Irmağı vadisindeki Niksar ve Erbaa ovaları, Yeşilırmak vadisindeki Kazova, Çekerek Çayı vadisinde yer alan Artova'dır

Taşova'nın küçük bir bölümü de il sınırları içinde kalır Almus baraj golü Tokat ilindeki en büyük göldür Bölgedeki bir başka yapay göl olan Hasan Uğurlu baraj gölünün güney bölümü il sınırları içindedir Tokat ilinde önemli bir doğal göle rastlanmaz Kuzey Anadolu kırık kuşağının geçtiği Tokat ili toprakları, ülkemizin en etkin deprem bölgelerinden birinde yer alır Çoruh-Kelkit Vadi Oluğu'nun batı kesimini oluşturan Kelkit vadisindeki çöküntü alanlarında yer alan Niksar ve Erbaa'da 1942'de olan bir deprem 3000 kişinin yaşamını yitirmesine ve 6000 yapının yerle bir olmasına yol açmıştı Karadeniz Bölgesi ile îç Anadolu Bölgesi arasındaki geçiş alanında yer alan Tokat ili kara ikliminin etkisi altında kalır Yıllık ortalama yağış miktarı 500 milimetreyi bulmayan Tokat'a en çok yağış düşen mevsim ilkbahardır

Kışları kar yağışlı geçen ilde - 19°C'ye kadar düşen soğuklara rastlanır Tokat ilinde yazlar sıcak ve kurak geçer Tokat kentinde bazı yazlar hava sıcaklığı 40°C'ye kadar yükselir Tokat ili orman açısından oldukça zengindir II alanının yarıya yakın bölümünü oluşturan dağlar meşe, kayın ve yüksek kesimlerde de sarı çam ormanlarıyla kaplıdır İlin alçak kesimlerinde doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir Tarih Yapılan araştırmalar Tokat ilinde ilk yerleşmelerin günümüzden 7500 yıl önce başlayan Bakır Çağı'nda kurulduğunu gösterir İÖ 17 yüzyılda Anadolu'nun kuzey kesimindeki Hitit yerleşim alanları arasında yer alan yöre, yüzyıllar boyunca kuzeyden gelen Kaşkalar'ın saldırısına uğradı Zile yöresindeki Maşathö-yük yerleşmesi, bu dönemde kurulmuş ve Kaşka tehlikesine karşı Hitit ülkesini savunma işlevi de üstlenmiş önemli bir merkezdi Bu yerleşmede birçok kez Kaşkalar tarafından yakıldığına ilişkin izlere rastlanmıştır Daha sonra bir süre Frigler'in egemenliğine giren bu topraklar, İÖ 7 yüzyılda bu kez Kimmerler'in saldırısına uğradı

İÖ 6 yüzyılda Persler tarafından yönetilmeye başlayan Tokat yöresi, İÖ 4 yüzyılın sonlarında Anadolu'da görülen Makedonya egemenliğinden fazla etkilenmedi İÖ 3 yüzyıl başlarında Pontos Kralhğı'nın yönetimi altındaki topraklara katılan yöre, İÖ 1 yüzyılda Roma İmparatorluğu'na bağlandı Bizans yönetimindeyken İS 8 yüzyılda birçok kez Araplar' in saldırısına uğradı 11 yüzyıl başlarında doğu bölümü Koloneia Theması'nın, batı bölümü ise Armeniakon Theması'nın sınırları içinde olan Tokat yöresine Türkmenler ilk kez 1067'de gelmeye başladı 1075'te Daniş-mendliler'in eline geçen yöre, 1175'te Anadolu Selçuklularının yönetimine girdi Bizans ile Anadolu Selçukluları arasında el değiştiren Tokat yöresi, daha sonra gene Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlandı

Ağır vergiler altında ezilen Türkmenler'in 1240'ta Baba İshak önderliğinde başlattığı ayaklanma sırasında Tokat da büyük zarar gördü Daha sonra İlhanlılar'ın, Eretna Beyliği'nin, Kadı Burhaneddin Devleti'nin ve Akkoyunlular'ın egemenliği altında kalan Tokat yöresi 14 yüzyıl sonlarında Osmanlılar'ın eline geçti Kısa bir süre Timur'un yönetiminde kaldıktan sonra 1413'te gene Osmanlı Devleti'ne bağlanan yörenin büyük çoğunluğu Alevi Türkmenler'den oluşan halkı 16 ve 17 yüzyıllarda çıkan Celali Ayaklanmalarından büyük ölçüde etkilendi 19 yüzyılda Osmanlı Devleti'nin yitirdiği Kafkasya ve Balkanlar'dan gelen göçmenlerden bir bölümünün buraya yerleştirilmesınırı ardından yörede yaşayan Ermeniler ayaklandı

Kurtuluş Savaşı sırasında Tokat yöresini etkileyen başlıca olaylar Zile kasabasınırı topa tutulması sonucunda bastırılabılen Zile Ayaklanması ile silahlı Rum Pontos çetelerinin hareketleridir Tokat cumhuriyetin ilanından sonra il oldu Ekonomi Tokat ilinde ekonomi tarıma dayalıdır 1985'te il halkının önemli bir bölümü kırsal kesimde yaşıyordu Başlıca tarım alanlarından olan Artova tahıl, Kazova üzüm, Taşova da tütün üretimiyle bölge ve ülke çapında ünlüdür Çok miktarda bitkisel üretim yapılan Tokat ilinde tarımsal etkinliklerin gelişmesine katkıda bulunan başlıca kurum Kazova Tarım İşletmesi'dir Yetiştirilen başlıca bitkisel ürünler şekerpancarı, buğday, arpa, domates, patates, soğan, mısır, karpuz ve kavundur Türkiye'nin dördüncü şeker fabrikasınırı Turhal'da kurulmuş olması Tokat ilinde şekerpancarı ekim alanlarının genişlemesine yol açtı 1987'de ilde gerçekleştirilen şekerpancarı üretimi 1 milyon tona yakındı



Yörede geleneksel olarak tütün yetiştirilmesine bağlı olarak Tokat'ta bir sigara fabrikası kurulmuştur Ekime elverişli alanları fazla geniş olmayan Tokat ilinde öteki sebzelerle meyveler de yetiştirilir Hayvancılık özellikle kırsal kesimde yaşayanlar için önemli bir gelir kaynağıdır İlin alçak kesimlerinde sığır ve manda, yüksek kesimlerinde ise koyun ve kıl keçisi yetiştiriciliği yapılır Artova ve Zile yörelerinde az sayıda Ankara keçisi de yetiştirilmektedir Hayvancılığın öteki dalları tavukçuluk ve arıcılıktır Tatlı su balıkçılığı da yapılan Tokat ilinde alabalık üretme çalışmaları yapılmaktadır

Orman açısından zengin olan ilin dağlık kesimlerinde yaşayanlar için ormancılık önemli bir gelir kaynağıdır Yeraltı kaynakları açısından fazla zengin sayılmayan ilde sanayi daha çok tarıma dayalıdır Şeker ve sigara fabrikalarından başka ilde süt ürünleri, un, şarap, konserve, yem, orman ürünleri, tarım alet ve makineleri, tuğla ve kiremit fabrikaları da vardır Küçük sanayisi gelişmemiş ildeki bazı atölye ve imalathanelerde metal eşya, orman ürünleri, dokumacılık gibi dallarda üretim yapılır İç Anadolu Bölgesi'ndeki bazı merkezleri Karadeniz kıyısına bağlayan kara ve demiryolları Tokat ili topraklarından geçer Toplum ve Kültür İÖ 6 yüzyılda başlayan Pers egemenliği döneminde Anadolu'nun birçok kesiminde olduğu gibi Tokat yöresinde de ateşe tapma yaygınlaştı




Bu dönemde ve daha sonra çok-tanrılı dinlere tapılan yöredeki en Önemli kutsal alan Zela'daydı (Zile) Komana Ponti-ka'da da tanrıça Ma'ya tapılır ve onun adına adak törenleri düzenlenirdi Bu Mezopotamya kökenli Pers tanrıları Pontos Krallığı ile Roma İmparatorluğu arasındaki savaşlar sırasında Romalılar'ı da etkiledi Hıristiyanlık' m Anadolu'da yaygınlaştığı sırada ana tanrıça Ma'yı aşağılayan birçok Hıristiyan öldürüldü Ama tanrıça Ma kültü Hıristiyanlık'ı da etkiledi Daha sonra, Hıristiyanların Mana ya da Marianna dedikleri Hz Meryem adının tanrıça Ma'dan kaynaklarıdığı ileri sürüldü Halep'i Amasya ve Samsun'a bağlayan kervan yolunun geçtiği Tokat kenti, 13 yüzyılda Anadolu'daki en önemli merkezlerden biriydi





12 yüzyılda Anadolu Selçuklularının yönetimine girdikten sonra yöreye yerleşen Türkmenler ekonominin gelişmesine bağlı olarak birçok bayındırlık çalışması yaptılar Günümüzde Tokat ilindeki başlıca merkezleri süsleyen mimari değeri yüksek birçok yapı o dönemden kalmadır Anadolu Selçukluları ve Osmanlı dönemlerinde yörede yaşayan Türkmenlerin önemli bir bölümü Alevi'ydi (bak Alevîlik) Yöreyi uzun süre etkileyen Baba İshak Ayaklanması (bak BABAİ AYAKLANMASI) ve Celali Ayaklanmaları yöresel ve yönetsel bazı nedenlere dayansa da, düşünsel açıdan, yüzyıllar öncesinde olduğu gibi İran kültürünün izlerini taşır Yöre halkının başlıca geleneksel el sanatları bakırcılık, dokumacılık ve yazmacılıktır 18 yüzyılda büyük bir gelişme gösteren bakırcılık, günümüzde plastik ve öteki metal gereçlerin yaygınlaşmasına bağlı olarak eski önemini yitirmiş durumdadır


Kumaş dokumacılığının da eski önemini yitirdiği Tokat yöresinde kilim dokumacılığı daha çok kırsal kesimde, hah dokumacılığı da kentlerde yürütülür Tokat 15 yüzyılda Anadolu'nun başlıca yazmacılık merkeziydi En güzel örnekleri 16 ve 17 yüzyılda yapılan Tokat yazmaları ününü günümüzde de sürdürmektedir Hâlâ doğal boya kullanılan Tokat yazmalarında görülen doğadan alınma desenler, "içi dolu" ya da "dokuz dallı" olarak adlandırılır Daha çok kırmızı, kahverengi ve mor renklerin kullanıldığı bu yazmalardan al-kara olanları genellikle Alevi köylerinde yapılır İl Merkezi: Tokat Tokat adının nereden kaynaklarıdığına ilişkin bilgi yoktur Bazı kaynaklarda, "surlarla çevrili kent" anlamına gelen Toh-kat ya da Tok-kat adının zamanla Tokat'a dönüştüğü ileri sürülür




Kentin tarihsel çekirdeği, güneybatıdaki Hisartepe'de yer alan Tokat Kalesi'dir Bizans döneminde önemli bir savunma üssü olan Tokat Kalesi, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar tarafından onarılarak aynı amacın yanı sıra cezaevi olarak da kullanıldı Yeşilır-mak'a katılan Behzat Deresi vadisinin yamaçlarında kurulmuş olan kentin en eski mahalleleri Hisartepe'nin eteklerinde yer alır Birçok tarihsel yapıyla süslenmiş olan kent, savaşların yanı sıra ayaklanma, sel, yangın ve depremlerden zaman zaman zarar gördü Roma döneminden sonra yüzyıllar boyunca bir sınır yerleşmesi görevi üstlenen Tokat günümüzde, gelişmekte olan kentlerimizdendir Ünye-Niksar-Sivas karayolu ile Samsun-Amasya-Sivas karayolu Tokat kentinde kesişir Kentteki başlıca eğitim ve kültür kurumları Cumhuriyet Üniversitesi'ne bağlı Tokat Ziraat Fakültesi ile Tokat Meslek Yüksek-okulu'dur Kentin nüfusu 83174'tür (1990 geçici sonuç)



Alıntı Yaparak Cevapla

Tokat yemekleri

Eski 01-13-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Tokat yemekleri



TOKAT KEBABI









Taze kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan, domates, yeşil biber, patates, soğan, sarımsak ve özel pişirilmiş kebap pidesi kullanılarak yapılan ilimize has enfes bir yemektir Özel kebap ocaklarında yapılır Küçük parçalar halinde kesilen etler baharat, biber ve soğanla terbiye edildikten sonra hafif yağlanmış şişlere takılmak üzere bekletilir Şişlerin en başına et ve sebzelerin düşmemesi için patlıcanın sap kısmı takılır Şiş üzerine bir et bir sebze ve sebze aralarına bir parça kuyruk yağı ve bir iki diş sarımsak dizilir Patlıcanların kabuğu alınmaz yarıdan kesilmiş ve uzun selvi doğranmış patlıcanlar önceden hafifçe tuzlanmalıdır Birkaç şişe de etler müstakil olarak takılır
Kebap ocağının ortasında bulunan yatay demire şişler asılır Fırının iki tarafında bulunan yatay bölümde yanan odunların ateşi ile pişmeye bırakılır Fırının alt kısmında bulunan şaç tepsiye damlayan yağlar toplanır Özel pişirilmiş pideler bir tepsiye yayılır Pişen etler ve sebzeler bunun üzerine sıyrılır Tepsinin ortasına pişen domatesler konulur Üzerine toplanan yağlardan gezdirilerek servise alınır


KEŞKEK


Bütün yarma, nohut, kemikli et, yağ, tuz, kara biber İlikli kemikli et akşamdan çemenlenir ve bekletilir Keşkeğin pişeceği tencereye etler alınır, üzerine tuz ilave edilir ve pişmeye bırakılır Suyu azalınca et pişmemişse tekrar su konulur ve pişmeye devam edilir Et piştiğinde suyu yeterli ise tekrar su verilmez Ayıklanmış ve yıkanmış yarma ve nohut katılır Tuz ilave edilir Baharatları atılır Ağır ateşte pişmeye bırakılır Yarmaları ve nohudu istenilen derecede pişmemişse tekrar su verilir Yarı pişmiş durumda iken yağı eklenir ve pişmesi tamamlanır


NOT: Taze etle olabileceği gibi kurutulmuş etle de pişebilir Sıcak sıcak sofraya alınır Tahta kaşıkla piştiği tencereden yenilmesi tercihlidir Tabaklara dağıtım yapılmaz Kış sabah kahvaltısında ve öğle vaktinde tercih edilir Yanında ayran,kuşburnu ezmesi ve turşu tercih edilir


BAT


Yeşil mercimek, yeşil soğan, yeşil biber, maydanoz, kuru soğan, domates salçası, dere otu, reyhan, domates, kıyılmış ceviz, ince bulgur, tuz, kimyon ve kara biber malzemelerinden yapılır
Yeşil mercimek önce haşlanır, suyu süzülmeden soğumaya bırakılır, yukarıdaki malzemeler doğranarak soğumuş olan mercimeğe katılır Biraz su ilave edilir Hafif ve besin değeri yüksek bir soğuk yemek olarak servise sunulur


BAKLA DOLMASI


İç bakla, ince bulgur, domates salçası, reyhan, kuru soğan, maydanoz, tuz, kara biber, yağ ve parçalanmış et malzemelerinden yapılır
Bakla önce ıslatılarak ikiye kesilir, kabuğu soyulur İnce bulgur ve diğer malzemeler birbirine karıştırılarak dolma içi hazırlanır Daha önce salamura yapılmış asma yaprağına irice sarılır İçine parça et konmuş kazana dolmalar dizilir Üzerine kıyılarak yağda öldürülmüş dörtlü ilave edilerek, kısık ateşte pişirilir


MADIMAK


Tokat’ın yemek kültürünün en güzel örneklerinden biri olan madımak, çayır ve meralardan toplanır Ayıklandıktan sonra yıkanır İnce ince doğranıp, tekrar yıkanarak süzgeçten geçirilir Bir kazanda kıyılmış soğan, yağ ve pastırma ile karıştırılıp, soğan ölünceye kadar beklenir Daha sonra madımak konur Biraz bekledikten sonra bulgur ve su ilave edilir Tuz atılarak iyice pişinceye kadar beklenir

Alıntı Yaparak Cevapla

Tokat Kalesi

Eski 01-13-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Tokat Kalesi






Tokat Kalesi

Tokat il merkezinin kuzeybatısında, yöreye hâkim bir yükseklikte, kayalık alanda bulunan bu kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir Bununla beraber, MSV-VI Yüzyıllarda bu kalenin bilindiği kaynaklardan öğrenilmektedir Bu dönemde kale Eudoksia veya Dokeia olarak tanınıyordu Danişmentli Melik Ahmet Gazi tarafından 1074 yılında ele geçirilmiş, daha sonra Selçuklu ve Osmanlı egemenliğine girmiştir

Osmanlı tarihçileri bu kaleden birinci derecede “müstahkem mevkii” olarak söz etmişlerdir Timur ve Şah İsmail’in akınları sırasında da bu kale ele geçirilememiştir Ayrıca kalenin Çardak-ı Bedevi denilen zindanında Bizans İmparatoru ADiogenis başta olmak üzere birçok ünlü kişinin tutsak olduğu da yine kaynaklardan öğrenilmektedir Evliya Çelebi 1656 yılında Tokat’a gelmiş ve bu kaleden söz etmiştir:

“Kale yüksek bir tepe üzerinde, kesme taş ile yapılmış olup o kadar büyük değildir Etrafı burçlar ve kuleler ile süslenmiş olup, etrafında hendek yoktur Korkusuz bir surdur ki Samanyolu gibi göğe baş uzatmıştır Dört tarafı çok sarp olduğundan asla hendek olacak yeri yoktur Bütün etrafı şahin, kartal ve zağanos yuvaları, çeşitli rengârenk kayalardır Batıya bakan bir kapısı vardır Kalenin içinde dizdar evi, kethüda, imam, müezzin ve kale mehterhaneleri, cephane odaları, zahire ambarları, su sarnıçları, ceylan yolu adlı suyolları vardır ki tam 362 basamak taş merdivenle nehre inilir Batı tarafındaki ayar kayası bu kaleye havaledir Yıldırım Han Camii var diğerlerden bir şey yok Göğe kadar yükselmiş bir kale olmakla değme adam bir saatte çıkamadığından gece gündüz kapısı kapalıdır Bekçileri daima bekleyip, silahla hazır dururlar Çünkü aşağı şehir ahalisinin bütün kıymetli malları kalede muhafaza olunur Tokat’ın bütün suçlu ve katilleri burada mahpustur ki Kudüs-ü Şerif zindanında ve Acemlerin Kahkaha Kalesine benzer



Günümüze Evliya Çelebi’nin sözünü ettiklerinden yalnızca duvarlar gelebilmiştir Kale, kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır Selçuklu ve Osmanlı döneminde onarılmış, yeni yapılar eklenmiş, savunma ve gözetleme kuleleri yapılmıştır Kale iç ve dış duvarlar olmak üzere iki sıra surla korunmuştur Doğu-batı yönünde iki kaya grubu üzerinde yer alan kalenin takviye kuleleri ile burçları bulunuyordu Ancak depremler kuzey ve güney yöndeki duvarları bütünüyle yıkmıştır Yalnızca baş burç ile ayar kayası üzerindeki duvarlar sağlam kalabilmiştir

Kaleye kuzey yönündeki kayalara oyulmuş bir oyuktan girilmektedir İçeride erzak depoları, sarnıç, cephanelik, korunma amaçlı yapılar, emanet odaları ve bir de cami bulunuyordu Ancak günümüze bunlarla ilgili temel kalıntıları ve bazı tonozlar gelebilmiştir Dışarı ile bağlantıyı sağlayan basamaklı tünelin ağzı batı yönünde olup, günümüzde iyi durumdadır

Kalenin güney batısında kaya mezarlarına rastlanmıştır Büyük ihtimalle bu mezarlar Galatlara aittir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kırk Kızlar Kümbeti (Niksar)

Eski 01-13-2010   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Kırk Kızlar Kümbeti (Niksar)



Kırk Kızlar Kümbeti (Niksar)





Tokat ili Niksar ilçesi Cedid Mahallesi, Kırk Kızlar Sokağı’nda bulunan bu kümbet yeni yapılanmaların arasında kalmıştır Kümbetin yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir Yapı üslubundan XIII Yüzyılın ilk yarısına ait olduğu anlaşılmaktadır

Kümbet kesme taş ve tuğladan, içeriden ve dışarıdan sekizgen planlı olarak yapılmıştır Üzerini içeriden tromplu kubbe, dışarıdan da piramidal bir külah örtmüştür Kümbetin altında mumyalık kısmı bulunmaktadır Kuzeydoğu cephesinden kümbetin içerisine girilmektedir

Türbe içerisindeki türkuaz sırlı tuğla ile örgülü kufi yazıyla yazılı bir kitabede; “Amel-i Ahmed bin Ebubekr el Marendi” yazısı bulunmaktadır Bu da kümbeti yapan mimarın ismidir Kümbetin kuzeybatısındaki pencere alınlığında çini mozaik tekniğinde yapılmış on iki köşeli yıldız şekillerinden ibaret bir bezeme görülmektedir

Türbe günümüze harap bir durumda gelmiş olup, üst kısmı yıkılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sungur Bey Türbesi (Niksar)

Eski 01-13-2010   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Sungur Bey Türbesi (Niksar)



Sungur Bey Türbesi (Niksar)




Tokat ili Niksar ilçesi, Cami-i Kebir Mahallesi Halil Efendi Sokağı’nda bir evin bahçesi içerisinde kalmış olan bu kümbetin Sungur Bey’e ait olduğuna dair bir bilgiye rastlanmamıştır Yalnızca Michael Meinecke, Danişmend Gazi’nin oğlu İsmail’in burada gömülü olduğuna ilişkin bir halk söylentisini belirtmiştir İsmail Hakkı Uzunçarşılı ise, İsmail Bey’in oğlu Sungur Bey’in burada gömülü olduğunu belirtmiştir Bu konuda araştırma yapan Halit Çal’a göre çini tekniği itibarı ile bu türbenin XII Yüzyılda yapılmış olması, yani İsmail Bey’e veya oğlu Sungur Bey’e ait olmasının çok uzak bir ihtimal olduğunu ileri sürmüştür Ayrıca Sungur Bey’in mezarının Amasya’da bulunduğunu kaydetmiştir

Türbeden günümüze yalnızca mumyalık kısmı gelebilmiştir Türbe meyilli bir arazide yapıldığından mumyalığın batı cephesi yol zeminindedir Doğu duvarı ise tamamen toprağa gömülüdür

Türbe Sungur Bey Zaviyesi’ne bitişik olarak yapılmıştır Türbenin çini ile kaplı olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir Bu kaynaklarda iç mekânının mozaik kakma tekniğinde yıldız ve üçgen şekillerinde, patlıcan moru renginde sırlı tuğlalarla bezendiği günümüze gelebilen kalıntılarından anlaşılmaktadır

Türbenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı konusunda bilgi bulunmamaktadır Günümüze gelebilen mumyalık kare planlı olup, üzeri basık bir kubbe ile örtülmüştür Batı duvarındaki küçük bir pencere ile de mumyalık aydınlatılmıştır Türbenin yapımında moloz taş, kubbeye geçiş ve kubbe tuğladan yapılmıştır

Türbe 1939 yılında bir deprem sonucunda harap olmuş, belediye tarafından yıktırılmış, batı duvarının bir kısmı ile kuzey ve doğu duvarları tamamen yenilenmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.