01-11-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Çikolatanın Öyküsü
Çikolatanın Öyküsü

Öykümüz İ Ö 1500 civarında Meksika Körfezi'nde yer alan Yucatan Yarımadası'nda başlar O tarihlerde bu coğrafyada Olmek'ler yaşamaktadır Onlardan bu güne granitten dev kral başları kalmış, mısırı haşladıktan sonra kurutup öğütme teknolojisi ve son olarak da telaffuz edildiği şekli ile yazarsak “kakawa” kelimesi Olmek'ler İ Ö 400'e kadar bölgedeki hakimiyetlerini sürdürmüşler
Sonra Arkeologların İzapan Medeniyeti dedikleri Maya'lara geçiş süreci yaşanıyor bölgede Yani İ Ö 400-100 arasında Onlar da “kakao” demişler İ S 250'de Klasik Maya dönemi başlıyor ve 9 yüzyıla kadar devam ediyor 1950 yılında Yuri V Knorosov, bu dönemden kalan Dresden ve Madrid kitaplarının şifresini kırıyor ve bu kitaplarda bulunan çizimlerin etrafına serpiştirilmiş yazıları şimdi okuyup anlayabilmekteyiz
İşte bu kitaplarda kakaonun Maya'ların güncel hayatındaki yeri belli olduğu gibi fonetik olarak yine bu içkiye “kakaw”, kakao denildiği ortaya çıkmakta Çikolata kelimesi bazılarına göre Mayalar'ın sıcak anlamına gelen “ choco ” ve su anlamına gelen “ ati ” kelimelerinin birleşiminden oluşmuş Diğer bir görüş ise yine Azteklerin, sıvı kıvamındaki çikolatayı kaynar su dolu kap üstünde köpük tutması için karıştırırken çıkan sesleri ifade etmek için kullandıkları “ xocoati ”sinden türediği doğrultusunda Kakao ile ilgili en eski arkeolojik bulgu Meksika ile Guatemala ve Belize sınırına yakın bir yerde olan Blue River (Mavi Nehir) kazısında 19 numaralı mezarda bulunmuş olan bir vazodur
Bu vazonun içinde kakaodan hazırlanmış bir içkinin tortuları bulunmuştur Vazonun dış yüzeyinde de iki fonetik sembol yer almaktadır Kakaw veya kakao Bu vazonun çıktığı mezarın bir din adamına ait olduğu bilgisi de eklendiğinde o zamanlar kakao içkisinin yalnızca aristokrat içeceği olmayıp aynı zamanda dini öneme sahip bir içecek olduğu ortaya çıkmaktadır Maya'lardan sonra bölgede Toltek'lerin hakimiyeti başlıyor Mayalar hala bölgede yaşamaya devam ediyor
Toltek'ler bölgede 10 Yüzyılda Maya'lardan devraldıkları yüksek medeniyet unsurlarını sanata çok ilgi duyan bir kavim olarak Aztek'lere taşıyarak tarihte kayıp halka oluşturmayan topluluk olarak bilinir Çikolata severlerin çok azı kakaonun Toltek göğünden hediye olarak indiğini bilir Şimdi geldik Azteklere   Bölgede Toltek'lerden 12 yüzyılda aldıkları yönetim sorumluluğunu 1521 yılındaki İspanyol hakimiyeti altına girdikleri güne kadar devam ettirmiş Aztekler Aztek'lerin Nahuati denilen bir lisanları varmış
İşte o lisanda “tchocolati” diyorlarmış İspanyolların hışmına uğradıkları sırada bu içeceğe Aztekler'e göre kakao tohumları cennetten gelmişti ve bu yüzden de kakao ağacı güç ve bilginin simgesiydi Kakao içenlerin akıl sahibi olacağına inanılırdı Aynı dönemlerde, Peru topraklarında yaşayan İnkalar'ın da çikolata tükettikleri biliniyor Ancak, aradaki tek fark İnkalar'da halk kesimine de inen bu lezzet Aztek ve Mayalar'da sadece soylular sınıfına hitap ediyordu Aztekler'in çikolataya en büyük katkıları bal eklemek olmuştur Amerika keşfedilmeden önce kakao taneleri o kadar değerliymiş ki para yerine kullanılırmış
10 kakao tanesine bir tavşan, 100 kakao tanesine bir köle, 3 kakao tanesine bir hindi yumurtası satın alınabiliyormuş 17 yüzyıla kadar kakao ağacı yalnızca Amerika'da da ekiliyordu Karaib Adaları, feci bir kasırga tüm ağaçları yere indirene kadar, hızla gelişen kakao endüstrisinin merkeziydi Meksika'da kakaoyu keşfeden İspanyollar, az sonra, Batı Afrika'nın açıklarındaki Fernando Po Adasına kakao tohumunu getirdiler Bu günkü kakao endüstrisinin merkezi olan Afrika kıtasında 1879 senesine kadar kakaonun ne olduğu bilinmezdi
O tarihte, Teette Quet isminde bir nalbant, beraberinde birkaç tane kakao çekirdeği getirerek, Fernando Po'dan Altın Sahil Gana'yı seyahat etti Bu adamın ektiği çekirdekten, Gana'nın kakao endüstrisi gelişti Çağımızda yeryüzündeki kakaonun yarısı Gana'dan ihraç ediliyor Gerisi Gana'nın komşuları olan diğer Afrika ülkelerinden ve Brezilya'dan çıkıyor Küçük çapta da Amerika ve Asya'da yetiştiriliyor (Alıntı)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|