Şengül Şirin
|
Tantalos Işkencesi,ağlayan Kaya Niobe,pelops
TANTALOS İŞKENCESİ, AĞLAYAN KAYA NİOBE, PELOPS

TANTALOS İŞKENCESİ
M Ö 600 yıllarında yaşadığı ileri sürülen TANTALOS mitolojiye göre Tanrı Zeus ile ölümlü Pluton'un oğludur Sipylos Dağında egemenliğini sürdürür görkemli kral TANTALOS İzmir’ li olan kral TANTALOS, Symnrna'dan Magnesia' ya (Manisa) doğru uzanan Sipylos dağında Frigya halkı ile birlikte yaşar ve batı Anadolu' ya yayılmış devletini yönetirdi Baştan başa bağlık-bahçelik olan spilios dağı aynı zamanda zengin madenlerin bulunduğu efsanevi bir yerdi Atlas'ın kızı Dione ile evlenmişti Paktolos ırmağının kızı Eurnassa da onun karısı idi TANTALOS’ un daha sonra Yunanistan' a giderek Paleppones yarımadasına ismini verecek ve olimpiyat oyunlarını kuracak olan "Pelops" isimli bir oğlu ile Manisa'da ağlayan kaya haline gelecek olan "Niobe" isimli iki çocuğu vardı
Ve, tanrıların sofrasına oturabilen tek insan idi TANTALOS Tanrılar onu kendilerine sofra arkadaşı yapmışlardı Ne var ki, bu zenginliği dillere destan kral ölümlüdür Tanrılar katında ağırlansa da, tanrılarla aynı sofraya otursa da, bir ölümlüdür bu yüce kral Ölümlü olmasına karşın ölümsüzlerin yanında yaşaması, onda ölümsüz olma isteği uyandırmaktadır Tanrılarda ölümsüz olmak isteyen TANTALOS’ a kızmaktadırlar
TANTALOS Anadolu Tanrıçası Kibele' ye inandığı için Hellen tanrılarını küçük görerek onların kudretlerini sınamaya kalkmış
Bir gün, Tanrılara sunmak için oğlu Pelops’u kurban edip, pişirip Tanrılara ikram etmiştir Onların bunu anlayıp anlamayacağını görmek istermiş Tanrılar irkilmişler et yemeğini görünce Yüzleri dehşetle gerilmiş İçlerinden sadece Demeter kızından ayrı olduğu için üzüntüsünden biraz dalgınmış ve uzanıp bir parça et alıp yemiş Ama sofradaki öteki tanrılar bir lokma bile almamışlar Çünkü önlerine konan yemeğin TANTOLOS' un oğlu ve de Zeus' un torunu Pelops' un etinden yapıldığını anlamışlar Bunun yanı sıra onun tanrılara ait kutsal şarabı (Ambrosia) çaldığı ve tanrısal sırları insanlara ilettiği söylenir
(Ambrosia, Yunan mitolojisine göre kimi zaman Tanrıların yiyeceği, kimi zaman içeceği ve genel olarak "sonsuz hayat" veren balımsı bir madde olarak tasvir edilir )
TANTALOS’un işlediği diğer suç ise Rheia yeni doğan Zeus’u Kronos’tan kaçırmak için Girit’teki mağaraya kapatınca bekçi olarak başına bir altın köpek dikmiş Kranos devrilip Zeus egemen olunca bu köpek Girit’teki Zeus tapınağına bırakılmış Pandereas köpeği tapınaktan çalmış Lydia’da Sipylos dağına TANTALOS’un yanına bırakmış Ve Zeus’ un yardımcısı olan Hermes (aynı zamanda oğlu) köpeği istemek için geldiğinde; TANTALOS, Hermes’e Zeus’un köpeğini vermemek için yalan yere yemin etmiş
İşlediği tüm bu suçlar nedeniyle Tanrıların gazabı büyük olmuş Durum anlaşıldığı zaman TANTALOS sonsuza kadar Sipylos dağının bir yarığından atılarak Hades’ e gönderildi Bu yarık daha sonra göl haline gelerek "TANTALOS gölü" diye isimlendirildi Yamanlar dağındaki Karagöl bu göldür
Bu gölette, yanaklarına kadar su içinde durmaya mahkum edilmiştir Gölün kenarından da ağaç dalları omuzlarına sarkar Fakat ne zaman su içmeye kalkışsa nehir kurur; ne zaman bir meyve yemeğe kalksa dallar rüzgarda yükseliverirmiş  Ayrıca tam üzerindeki kayalıkta her zaman düşmek üzere olan bir kaya varmış Ebedi açlık ve susuzluğa mahkum edilmiş Bolluk ve varlık içersinde susuzluk ve açlık çekmek, Tanrıları kızdıran TANTALOS’ a verilen ilahi bir cezaymış
Zeus ise torunu Pelops'un yok olup gitmesini istemezmiş Pelops'un parçalarını toplamış ve yeniden birleştirmiş Fakat bir omuzu yokmuş çocuğun, Demeter’ in yediği parçaymış eksik olan Hephaistos ta, Pelops için yeni bir omuz dövmüş Zeus fildişinden bu omuzu takmış, bi anlamda protez yapmış Pelops’a, onu yeniden canlandırmış
Homeros, şöyle anlatır TANTALOS 'un çektiklerini:
TANTALOS' u gördüm, korkunç işkenceler çekerken
Duruyordu bir gölün içinde, ayakta,
Yükseliyordu su ta çenesine kadar
Ama içmek için davrandı mıydı,
Damlasını alamıyordu suyun
İhtiyar adam eğiliyor, eğiliyor eğiliyordu
Su da çekiliyor, çekiliyor,
Yok oluyordu hemen toprakta,
Ve bir çamur peyda oluyordu
Ayaklarının dibinde, kapkara
O saat bir tanrı kurutuveriyordu gölü
Yemişler sarkıyordu başının önünde
Dallı budaklı ağaçlardan,
Armutlar, narlar, pırıl pırıl elmalar ballı incirler,
Tombul zeytinler sarkıyordu,
Ama ihtiyar adam koparayım diye ellerini uzattı mıydı
Bir yel geliyor, savuruyordu onları kara bulutlara
TANTALOS’ un çektiği işkenceye “TANTALOS İşkencesi” denilir TANTALOS İşkencesi varlık içinde yokluğu yaşamaktır kısaca

AĞLAYAN KAYA NİOBE
NİOBE, babası Tantalos' un kralı olduğu Sipylos Dağının eteklerindeki Tantalis kentinde doğdu Tanrıça Leto ile birlikte büyüdü, onunla arkadaşlık etti Efsaneye göre NİOBE, Thebai krali Amphion ile evlendi ve ondan altısı kız, altısı erkek on iki çocuğu oldu Bir gün Leto'yu küçümsedi Thebai halkına kendisine tapmalarını buyurdu Leto' nun sadece iki çocuğunun (Artemis, Apollon) olduğunu söyleyerek kendisini Leto' dan üstün gördü Gökyüzünde bu sözler Leto tarafından duyuldu ve kızgın Leto çocukları Artemis ve Apaollon’a NİOBE’nin çocuklarını öldürmelerini söyledi
Apollon oklarıyla NİOBE' nin altı erkek çocuğunu, Artemis ise yine oklarıyla kalan altı kız çocuğunu öldürdü NİOBE yaslar içinde gencecik gövdelerin yanına çöktü ve öylece kalakaldı Gözlerinden oluk oluk yaşlar geliyordu Etrafta kimse kalmadığından çocuklarını gömemedi On gün devamlı ağladı On gün sonra Zeus tüm ölüleri taşa çevirdi İşte o gün acıktığı aklına geldi talihsiz NİOBE' nin On gündür hiçbir şey yememiş, hep ağlamıştı Zeus, NİOBE’ yi acılarını yüreğinde sindirsin diye Akheloos Irmağının kıyısında Sipylos Dağında, taşa çevirdi Bugün, Sipil Dağı' nın eteklerinde Ağlayan Kaya ya da diğer adıyla NİOBE Kayası olarak bilinen kayanın Homeros’un sözünü ettiği Zeus’ un taşa dönüştürdüğü NİOBE’ yi temsil ettiğine inanılır
NİOBE’ nin öyküyü Homeros anlatıyor:
Apollon öfkelenmişti NİOBE 'ye
Öldürmüştü oğullarını gümüş yayıyla
Kızlarını da okçu Artemis öldürmüştü
NİOBE güzel yanaklı Leto ile bir tutuyordu kendini,
Diyordu; Leto iki çocuk doğurdu bense bir düzine
İki kişi Apollon'la Artemis öldürdü hepsini
Ölüler yatıp kaldılar kanlar içinde
Kimsecikler yoktu onları gömecek,
Herkesi taşa çevirmişti Kronosoğlu
Göklü tanrılar gömdü ölüleri onuncu günü
İşte o gün yemek geldi NİOBE 'nin aklına
Gözyaşı dökmekten yorgun düşmüştü
Bugün Sipylos kayalıklarının, ıssız doruklarında
Akhelos ırmağı kıyılarında oynaşan su perilerinin
Yatakları var derler ya, işte oralarda,
Tanrı buyruğuyla taş olmuştur NİOBE,
Yüreğine sindirir durur acılarını
PELOPS
Babası Tantalos Tanrıları denemek için Pelops’u kurban edip, pişirip Tanrılara ikram etmişti Bu olay karşısında Tantalos’ a Tanrıların gazabı büyük olmuştu ve onu işkenceye maruz burakmışlardı Daha sonra Tanrı Zeus, torunu PELOPS'un parçalanmış bedenini birleştirip, ona tekrar can verdi PELOPS yaşamının geriye kalan bölümünü fildişinden omzuyla mutluluk içinde geçirdi Tantalos soyundan olup da tanrıların gazabına uğramayan tek kişidir diyebiliriz
PELOPS, rüzgara, denizlere hükmeden, üç uçlu mızrağıyla "toprağı titreten" tanrı Poseion' a şarap sunuculuğu yapar Bir süre sonra tanrı Poseidon' da PELOPS' u yeryüzüne gönderir PELOPS' un şarap sunuculuğu hizmetinden memnun kalmış olmalı ki, armağan olarak kanatlı atlar verir
PELOPS, kanatlı atlarıyla dolaşmaktadır artık yeryüzünde Günlerden bir gün, Elis kralı Dinomaos'un kızı Hippodameia'yi görür Görür görmez de aşık olur güzel kıza Ne var ki güzel kıza kavuşmak, o güzele sahip olmak pek öyle kolay değildir Bu uğurda pek çok yiğit can vermiştir Çünkü kral Dinomaos'un kızını vermek için bir şartı vardır: Damat adayının araba yarışında kendisini geçmesi gerekmektedir Geçmezse öldürülecektir Sarayını, kızını almak için yarışa girip de yarışı kaybeden damat adaylarının kelleleri süslemektedir Bir söylentiye göre, kral güzel kızını çok sever, onu herkeslerden, evleneceği erkekten bile kıskanırmış Bir söylentiye göre de kızıyla evlenen adamın kendisini tahttan edeceğini düşünür, pek korkarmış Bu nedenle de yarışlarda olmadık hilelere başvurur, ne yapıp eder, damat adayının canını alırmış
Fildişi omuzlu, tanrı Zeus'un torunu ölümlü PELOPS, işte böyle zalim bir kralın kızına aşık olur PELOPS krala gidip kızını almak istediğini, yarışmaya hazır olduğunu söyler Atlarına çok güvenmektedir PELOPS Hepsinden öteye aşıktır
Yarışı tanrı Poseidon'un armağan ettiği kanatlı atlarla PELOPS kazanır ve sevdiği güzel Hippodameia'ya kavuşur PELOPS’un efsanesi at yarışı, olimpiyat oyunlarının başlangıcı olmuştur
PELOPS Manisa, Sipylos’den çok büyük bir servetle Yunanistan’a gitmiş ve orada, onu Kral yapmışlardı Yunanistan'a Sipylos'tan "kordaks" dansını ve daha ileri bir uygarlık, daha ileri bir yaşam biçimi götürür Kordaks kültü, korolar ve danslar uzun süre Anadolu'daki gibi Yunanistan'da da yaşayıp gitmiştir Yunanistanlılar, PELOPS’ un çıktığı koskoca Mora yarımadasına, onun adını vererek Paleppones demişlerdi Olimpiyat oyunlarının kurucusu sayılmıştı Anadolu'dan gelen bir kahramanın bu işleri başarması, uygarlığın, Anadolu’dan Yunanistan’a gittiğinin kanıtı olarak gösterilir
Atreus, Thyestes, Khrysippos, Nikippe PELOPS ile Hippodameia’nın çocuklarıdır Atreus Kleola ile evliliğinden Pleisthenes doğdu Aradan zaman geçtikten sonra, Atreus dul kalan gelini Aerope ile evlendi Bu ikinci evliliğinden Agamemnon (Troya savaşında en son kazanacak olan Agemennon) ile Menelaos adlı iki oğlu ve Anaksibia adında bir kızı oldu
Yani PELOPS Arteus hanedanın kurucusudur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|