Türkler'de Sosyal Yardım Hizmetleri |
12-19-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Türkler'de Sosyal Yardım HizmetleriTürkler'de Sosyal Yardım Hizmetleri Türkler yüzyıllar boyunca, kan bağıyla birbirine bağlı küçük topluluklar halinde yaşadıklarından aralarındaki sosyal yardımlaşma da güçlüydü İslam dinini kabul etmelerinden sonra Türkler arasında sosyal yardım etkinliği daha çok vakıflar eliyle yürütülmeye başlandı Vakıflar sağlık ve eğitim gibi sonraları büyük ölçüde devletin üstleneceği görevleri yerine getirmenin yanı sıra, sosyal yardım kapsamına giren pek çok gereksinimi de karşılamaya çalıştılar Örneğin yoksulların barınma, yeme içme gereksinimleri için imarethaneler, yolcuların konaklaması için kervansaraylar gibi yapılar vakıflarca kurulmuş ve işletilmiş, bundan başka günümüzde belediyelerin yürüttüğü hizmetlerin çoğu hep vakıflar eliyle karşılanmıştır Ayrıca birçok küçük vakıf da mahalle, köy, kasaba gibi belirli bir çevrenin çeşitli sosyal yardım gereksinimlerini karşılamaya yönelik etkinliklerde bulunmuştur Ama vakıf kurumu vakfı yapanın isteği doğrultusunda çalıştığı için sosyal yardıma gerek duyulan pek çok alan açıkta kaldığı gibi, zaman içerisinde çeşitli nedenlerle geliri azalan ya da tükenen birçok vakıf da hizmetine son vermek zorunda kalmıştır Tanzimat döneminde vakıfların denetimi yeni kurulan Evkaf Nezareti'ne (Vakıflar Bakanlığı) verilerek daha etkili çalışmaları sağlanmış, ayrıca savaşta ve barışta felakete uğrayanlara yardım amacıyla Kızılay kurulmuştur (bak KIZILAY) Bu girişim sosyal yardım amacına yönelik yerel ya da bölgesel etkinlik gösteren birçok başka derneğin de kurulmasına yol açmıştır Cumhuriyet döneminde sosyal yardım etkinlikleri devlet örgütlenmesi içine alınarak bu görev Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı' na verilmiştir Kızılay'ın yanı sıra yeni kurulan ve ülke çapında örgütlenen Çocuk Esirgeme Kurumu, Yardımsevenler Derneği gibi kuruluşlar da bu yolda etkinlik göstermeye başlamışlardır Ayrıca çeşitli kamu kurumları, belediyeler ve özel kuruluşlarla vakıflar da yerel ya da bölgesel olarak birçok sosyal yardım hizmetini üstlenmişlerdir Devletin sosyal yardım alanındaki örgütü 1983'te çıkarılan bir yasayla yeniden düzenlenmiş, Çocuk Esirgeme Kurumu da devlet örgütü içine alınarak başbakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü kurulmuştur Bu alandaki son girişim 1986'da kabul edilen bir yasayla oluşturulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'dur Fonun amacı yasada, "sosyal adaleti pekiştirme ve adaletli gelir dağılımını sağlama" olarak belirtilmiştir Fona her yıl devlet bütçesinden ödenek ayrılmakta, ayrıca çeşitli vergilerden, mal ve hizmet karşılığı elde edilen gelirden belirli paylar aktarılmaktadır Fonda biriken paralar her il ve ilçede kurulan vakıflar aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine geçici ya da sürekli yardım biçiminde dağıtılmaktadır Bütün bunlara karşın Türkiye'de sosyal yardım etkinlikleri henüz çok yetersiz durumdadır Örneğin Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre 1988'de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı 62 çocuk yuvası, 85 yetiştirme yurdu, 3 rehabilitasyon merkezi bulunmaktaydı Buralarda hizmet verilen insan sayısı 20 bin dolayındaydı Oysa aynı yıl Türkiye'de 1 milyondan çok özürlünün ve 4 milyonu aşkın korunmaya muhtaç çocuğun bulunduğu saptanmıştı Gene aynı yıl 60 ve daha yukarı yaş grubundaki bakıma muhtaç insan sayısı 3 milyon dolayında iken kamu kurumlan, belediyeler, vakıflar ve derneklerin elindeki toplam 60 huzurevinde ancak 7083 kişiye hizmet verilebilmekteydi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|